Düğünüme 5 ay kaldı ben atandım nişanlım gitmemi istemiyor

özelde öğretmenlik çok çok zor bunu bilin..hele ki bu devirde atanmak bu kadar zorken...bende memurum eşimle çok severek evlendik sözde..rabbime şükürler olsun ki işim var diyorum hergün..yarın öbürgün çocuklarınız olur devlette öğretmenlik kolay demiyorum ama en azından özele göre daha iyi...çalışma saatleriniz bile...ücret deseniz arada dağlar oynuyor...hakkınızda hayırlısını diliyorum ve şu yazıyı şuraya bırakmak istiyorum çünkü görünce çok çok beğenmiştim..
''bir kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına,yanılgılarına bırakmamalı"
 
niye gitmeni istemiyor, ayri kalacaksiniz diye mi?
resmi nikahiniz var, birbirinizi taniyorsunuz, muhtemelen sinavlara girdigini sonuc bekledigini vs. hep önceden biliyordu. o halde atanma ihtimalini de göz önünde bulundurup konusmussunuzdur. yani atanman cok süpriz olmasa gerek esine.

seninle gelsin ozaman. konu kapanmistir.
 
Bence gitmelison bu fırsatı kaçırma 4 yıldır atama bekleyen biri olarak söylüyorum . Daha sonradan ne olacağı hiç belli olmaz aileniz destek veriyorsa ne güzel . Neler duyuyoruz insanlar işsiz güçsüz ortada kalıyor böyle kıskançlık yok bilmem ne icin . Hem ikinizde maaşlı insan olacaksıniz çoluk çocukta yok birbirinizi görmeye gidip gelirsiniz .
 
Mesleğimin ilk iki yılını eşimle ayrı geçirdik. O yaşadığımız şehirde özel sektörde çalışıyordu. Ben üç yaşındaki kızımla birlikte atandığım yere gittim. Çocuk olduğu için zor oldu evet ama mesleğimi bırakmayı hiç düşünmedim. Daha sonra bir araya geldik, bu seferde eşimin işi dolayısıyla üç yıl sadece hafta sonları eve gelebildi. Demem o ki şartlar neyi gerektiriyorsa onu yaptık.
Zaman öyle hızlı geçiyorki insan anlamıyor bile.
Şu an atanmak başlı başına bir olay zaten. Bu fırsatı bir daha bulamayabilirsiniz. Kadroya geçme fırsatını kaçırmayın derim. Şu pandemi döneminde sabit bir gelirin ne kadar önemli olduğunu gördük zaten.
Evlilik karşılıklı fedakarlık gerektirir. Sizin kariyeriniz için biraz ayrı kalmayı göze alabilmeli eşiniz.
 
Ya affedersiniz de, bir yürüyüp gitsinler nişanlınız ve ailesi. Numaraya bak "insan eşini bırakıp gitmez-miş". Eliniz ekmek tutmazsa bir ömür boyu o adama mahkum kalırsınız ve takdir edersiniz ki, kızlarını okutan hiçbir aile, çocuklarının el alemin eline mahkum olmalarını istemez. Ayrıca üç yılın hesabını mı yapıyormuş beyefendi? Kendisinin özelde çalışan insanların yaşadığı zorluklardan haberi var mı? Konuşmak böyle insanlara o kadar kolay ki...
Sizin ayrılmanızı tercih etmem, ama şehirdışına atanma ihtimalinizi nişandan önce konuşmuş muydunuz? Bu adam sizi gerçekten seviyorsa, üç yıl boyunca bekleyecek. Mümkünse bir günlüğüne de olsa sizi görmek için şehir değiştirecek. Eğer şimdiden tırıvırı yapıyor ve önünüze taş koyuyorsa, yolu açık olsun.
Bu arada, ilk cümlede yazdığım ifade için üzgünüm. Sinirlenince böyle oluyor.
 
Etkilendiler ama gene de gitme diyor
Ben gideceğim kararımı verdim
 
Bazi yerlerde kendimi iyi ifade edememis olabilirim haklisiniz.
Benim ozetle soylemek istediğim sey şu, en basinda ayni fikirde oldugunuz erkeklerle birlikte olun, sonrasinda bu sorunlari yaşamamak için.
Adam esnafsa, atanmasini kabul etmiyorsa, ısrarla iliski surdurmenin bir anlamı yok. Nisan boyutuna bile gelmemeli bence.
Ama yıllarca tartip düşünüp, bir hayati gecireceğinize emin olduysaniz, bu sevgiyi, saygıyı, guveni de kolayca çöpe atmamali insan.
Once nisanlanmak, sonra hayat planı yapmak dogru bir siralama degil bence
 
Lutfen karıştırdığınız baska uyelerin konularini bana atf etmeyin.
Simdi diğer uyeler de okuyup dogru zannedecek.
Benim esimle hicbir problemim yok. Karıştırmışsınız belli ki
Ben de karistirmisim sanirim.Başka filmgibi nickli birinin konusuydu o konu o zaman.Ileri tarihli boşanma planlari yapiyordu baya baya ...
 
Kasıtlı bir takip etme değil de her konuda aynı şeyleri yazınca çok dikkatimi çektiniz evet.

"Sartlar musait oldugunca, imkanlar el verdigince, erkek evi gecindirmeli, kadin evle ve cocukla ilgilenmedi diye düşünüyorum."

Zaten yukarıdaki size ait cümleyi okuduktan sonra ne yazsam boş.
 
Ben anlayamıyorum. Neden okumaya verilen emek degerli de, eşe ve evlilige verilen emek degersiz?

Cünkü ese deger, kendine verilmis bir deger degil. Esin yarin senden bosanirsa, ne yapacaksin? Elde paran yoksa, meslegin yoksa?

Hadi okula gittin, meslegin var. Eger 1-2 yil çalismadiginda, tekrar is bulmak zor olur. Maas desen az olir, baslangiç maasi diye. Ki oda eger is bulursan.

Her zaman önce kendine deger vermeli insan. Okul ve is, sadece deger degil, yatirimdir.
 
Neden bir kadının sizden farkli düşünmesine bu kadar tahammülsünüz?
Dogru budur demiyorum dikkat ederseniz, benim doğrum bu diyorum. Ayni doğruya sahip bir eş seçtim, seçtik. Bu yüzden bir problem yaşamıyoruz.
Siz de, calisma hayatinizi destekleyecek bir eş secimi yaparsiniz, siz de o sekilde mutlu olursunuz
 
Peki "yarin esim beni boşarsa, ortada birakirsa, aldatirsa" gibi bir supheyle nasil omur gecirirsiniz? Nasil ayni yataga girip, ayni sofraya oturursunuz?
Evliliğin temeli guven degil midir?
Benim icin, esime verdiğim deger, kendime verdigim degerle aynıdır. Esimi mutlu ederek mutlu oluyorum ben. Eşim de ayni sekilde. Birimiz mutsuzsak, digerinin ayni evin icinde hayatina dort dörtlük devam edebilmesi nasil mumkun olabilir? Bu yuzden ben esime deger vermeyi, onu mutlu etmeyi, kendime yaptigim bir yatırım olarak goruyorum. Nacizane fikrim boyle.
Ve yine konu secime geliyor. Ben onu mutlu etmeye calistikca, "yapacah tabiy karı kısmının görevi" diye düşünen birini degil, ben ona bir adim attigimda bana on adim atacak birini seçtim.
 
Aslında sadece boşanırsam aldatılırsam vs demek değil yarın bır gun eşinizde işinde sorun yaşayabılır iş bulsada evı geçindiremeyebilir. Şu dönemde tek maaş ıle geçinmek aşırı zor. Eşler bırbırıne destekde olmalı
 
Lutfen karıştırdığınız baska uyelerin konularini bana atf etmeyin.
Simdi diğer uyeler de okuyup dogru zannedecek.
Benim esimle hicbir problemim yok. Karıştırmışsınız belli ki
Karistirmista olabilirim,fakat olsa ne kadar uzucu olurdu degil mi?
Bizim basimiza gelmeyen bir baskasinin basina gelmeyecek diye bir sey yok...
 

Sorun sadece bosanma degil ki. Ben sadece para içinde çalismiyorum. Okula gittim, ders çalistim, istedigim hayat bu. Ben çalismak istiyorum. Ese deger vermek, onun hayattaki isteklerinede deger vermek degilmidir?

Benim çalismami istemeyen, bana deger vermeyen biridir. Genel olarak kadina deger vermeyen biridir. Cünkü kadin onun için sadece evde olur, ev isi yapar.

Hayatta sadece bosanma olmuyor bu arada, birçok sey olabilir. Es vefat edebilir, kaza geçirip, çalisamayabilir. Isten atilabilir,.. Ben daima bir kadinin ekonomik bagimsizligini ele almasini savunurum. Calismak, aileye yada ese deger vermemek degildir ki. Bu nasil bir anlayis?

Türkiyenin çalisma sartlari üstelik ortada. Özelde çalismak evet daha zor. Ese, aileye deger vermekten bahs ediyorsun ya, bu degeri niye sadece kadin vermek zorundaymis? Erkek niye fedakarlik etmiyor? Niye kadin hep erkegin dedigini yapmak zorunda kaliyor? Niye bir erkek hayallerin pesinde kosunca tuttuguna koparan oluyor da, bir kadin esine deger vermemek ile suçlaniyor?
 
Karistirmista olabilirim,fakat olsa ne kadar uzucu olurdu degil mi?
Bizim basimiza gelmeyen bir baskasinin basina gelmeyecek diye bir sey yok...
Inanin o üye icin, en az kendi basima gelmis kadar üzgünüm. Tum kadinlar için aynısını dusunuyorum, hic supheniz olmasın.
Hayatta hersey insanlar için. Benim basima gelmeyeceginin de bir garantisi yok. Sadece ben, kucuk bir ihtimal icin butun hayatımı bir paranoya ile geçirmeyi tercih etmiyorum. Bu benim fikrim, benim tercihim.
Doğrusu budur, hepiniz boyle yapın diyemem.
Ben bu dogruyla mutluyum diyebilirim sadece
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…