- Konu Sahibi denizliligenc1995
-
- #201
Ya affedersiniz de, bir yürüyüp gitsinler nişanlınız ve ailesi. Numaraya bak "insan eşini bırakıp gitmez-miş". Eliniz ekmek tutmazsa bir ömür boyu o adama mahkum kalırsınız ve takdir edersiniz ki, kızlarını okutan hiçbir aile, çocuklarının el alemin eline mahkum olmalarını istemez. Ayrıca üç yılın hesabını mı yapıyormuş beyefendi? Kendisinin özelde çalışan insanların yaşadığı zorluklardan haberi var mı? Konuşmak böyle insanlara o kadar kolay ki...Herkese merhaba
Beni bilenleriniz vardır. Daha önce buraya birçok konu açtım
Geçen ay sözleşmeli öğretmen olarak atandım
3 sene sonra kadroda olacağım inşaAllah ama nişanlım 3 sene ayrı mı olacağız diyor aklımı çeliyor
Burada yazan yorumları ona okuyacağım. Ailem destekçim ama nişanlım ve ailesi insan eşini bırakıp gitmez diyor. Özelde öğretmen ol diyor
Ne yapacağım bilmiyorum
Ben denizliliyim atamam İstanbul’a çıktı. Nişanlım esnaf. Hafta sonları yanıma gelebilir 10 gün kalabilir. Ben ne yapacağım bilmiyorum
Bu arada ayrılın diyenler olabilir ama resmî nikahımız kıyıldı. Sadece düğün kaldı. Sizce ne yapmalıyım
Sizler atansanız eşinizi bırakıp gider misiniz
Herkese çok teşekkür ederim yorumlar için
Etkilendiler ama gene de gitme diyorben farklı bir pencerenden baktım konuya.
eşinizin esnaf olduğunu söylüyorsunuz. pandemiden etkilendi mi iş yeri ? (hoş etkilenmeyen yer kalmadı da)
hani mesela bu dönem her ay düzenli bir gelirimiz olsa diye düşünmüştür herkes bence.
Bazi yerlerde kendimi iyi ifade edememis olabilirim haklisiniz.o tepkinin sebebi bu kız sınavlara giderken hatta tercih aşamasında susan nişanlının tam atandı gidecek iken "aman gitme" demesi
tabii ki ortak konuşulur, gidilmez vs
yıllar önce sevgilimi bırakıp Almanya ya gidememiştim mesela
ama konu sahibi artık atanmış, şu an gitme demek makul değil
gider dener olmazsa da istifa eder ama denemeden geri dön demek hatalı
bir de işte adam esnaf, muhtemelen onun atanmak gibi bir beklentisi yok, yani öğretmen mi olacaksın her yerde olursun diyor özelde çalış diyor etraf kreş dolu da diyordur belki ama çoğu merdiven altı çalışanlar kız meslek lisesi mezunu
mesela oğlumun anaokulu öğretmeni 12 yıl aynı kurumda çalışmıştı
kadının eşinin kendi işi vardı
evli iken okumuştu vs vs
atanmak istememiş ya da işte gitmemişti
12 yıl çalıştı sonra müdür oldu vs vs ama herkes bu şartları bulamaz ki
Öğretmenler atanmak üzerine kurulu bir fikir birliği ile yetişiyor
örneğin avukatlar kendi işimi kuracağım diye okuyor patron olacağım canım istediğimde gideceğim vs vs
patron kocam bugün 10 da evden çıktı yarın sabahın köründe çıkacak bak ben burada lak lak ediyorum
öğretmen için üst bir mertebe hissi devlet güvencesi atanmak
bir de cidden 40 yıl özel sektörde zor, çalışmak değil iş bulmak zor
Ben de karistirmisim sanirim.Başka filmgibi nickli birinin konusuydu o konu o zaman.Ileri tarihli boşanma planlari yapiyordu baya baya ...Lutfen karıştırdığınız baska uyelerin konularini bana atf etmeyin.
Simdi diğer uyeler de okuyup dogru zannedecek.
Benim esimle hicbir problemim yok. Karıştırmışsınız belli ki
Kasıtlı bir takip etme değil de her konuda aynı şeyleri yazınca çok dikkatimi çektiniz evet.Deger verip yorumlarimi takip ettiginiz icin tesekkur ederim öncelikle.
Ben bu zihniyette bir insanım. Buna isterseniz geri kafalilik da diyebilirsiniz, sizin ne dediginiz beni ilgilendirmez. Sartlar musait oldugunca, imkanlar el verdigince, erkek evi gecindirmeli, kadin evle ve cocukla ilgilenmedi diye düşünüyorum.
Ve boyle düşünen biriyle evlendim.
Diger yorumlarimda da yazdigim gibi, boyle durumlarda dogru-yanlis degil, uyum vardir, kari koca ayni fikirde olmak vardir.
Sizce benim fikrim ve tercihim yanlis olabilir. Ama biz kari koca ayni fikirde olduğumuz icin, 8 senedir herhangi bir sorun yaşamadık. Umarım bundan sonra da yaşamayız.
Kesinlikle cok dogru, maddi gücü olmadigi icin koca dayağı yiyen ama bosanamayan kadınlarin hayati cok üzücü ve bunların sayısının azalmasi cok umut vaadedici.
Ama lütfen sirf ayaklari uzerinde durabildiği icin, en kuçuk problemde bile uzlasmak, anlasmak yerine, rest çekerek yuvasini yıkan kadinlari da unutmayalim.
Benim icin evlilik, yuva, eş, aile cok cok degerli seyler.
Evet nickler benzer, karistirilabiliyor bazen. Ama ben değilimBen de karistirmisim sanirim.Başka filmgibi nickli birinin konusuydu o konu o zaman.Ileri tarihli boşanma planlari yapiyordu baya baya ...
Ben anlayamıyorum. Neden okumaya verilen emek degerli de, eşe ve evlilige verilen emek degersiz?
Neden bir kadının sizden farkli düşünmesine bu kadar tahammülsünüz?Kasıtlı bir takip etme değil de her konuda aynı şeyleri yazınca çok dikkatimi çektiniz evet.
"Sartlar musait oldugunca, imkanlar el verdigince, erkek evi gecindirmeli, kadin evle ve cocukla ilgilenmedi diye düşünüyorum."
Zaten yukarıdaki size ait cümleyi okuduktan sonra ne yazsam boş.
Peki "yarin esim beni boşarsa, ortada birakirsa, aldatirsa" gibi bir supheyle nasil omur gecirirsiniz? Nasil ayni yataga girip, ayni sofraya oturursunuz?Cünkü ese deger, kendine verilmis bir deger degil. Esin yarin senden bosanirsa, ne yapacaksin? Elde paran yoksa, meslegin yoksa?
Hadi okula gittin, meslegin var. Eger 1-2 yil çalismadiginda, tekrar is bulmak zor olur. Maas desen az olir, baslangiç maasi diye. Ki oda eger is bulursan.
Her zaman önce kendine deger vermeli insan. Okul ve is, sadece deger degil, yatirimdir.
Aslında sadece boşanırsam aldatılırsam vs demek değil yarın bır gun eşinizde işinde sorun yaşayabılır iş bulsada evı geçindiremeyebilir. Şu dönemde tek maaş ıle geçinmek aşırı zor. Eşler bırbırıne destekde olmalıPeki "yarin esim beni boşarsa, ortada birakirsa, aldatirsa" gibi bir supheyle nasil omur gecirirsiniz? Nasil ayni yataga girip, ayni sofraya oturursunuz?
Evliliğin temeli guven degil midir?
Benim icin, esime verdiğim deger, kendime verdigim degerle aynıdır. Esimi mutlu ederek mutlu oluyorum ben. Eşim de ayni sekilde. Birimiz mutsuzsak, digerinin ayni evin icinde hayatina dort dörtlük devam edebilmesi nasil mumkun olabilir? Bu yuzden ben esime deger vermeyi, onu mutlu etmeyi, kendime yaptigim bir yatırım olarak goruyorum. Nacizane fikrim boyle.
Ve yine konu secime geliyor. Ben onu mutlu etmeye calistikca, "yapacah tabiy karı kısmının görevi" diye düşünen birini degil, ben ona bir adim attigimda bana on adim atacak birini seçtim.
Karistirmista olabilirim,fakat olsa ne kadar uzucu olurdu degil mi?Lutfen karıştırdığınız baska uyelerin konularini bana atf etmeyin.
Simdi diğer uyeler de okuyup dogru zannedecek.
Benim esimle hicbir problemim yok. Karıştırmışsınız belli ki
Peki "yarin esim beni boşarsa, ortada birakirsa, aldatirsa" gibi bir supheyle nasil omur gecirirsiniz? Nasil ayni yataga girip, ayni sofraya oturursunuz?
Evliliğin temeli guven degil midir?
Benim icin, esime verdiğim deger, kendime verdigim degerle aynıdır. Esimi mutlu ederek mutlu oluyorum ben. Eşim de ayni sekilde. Birimiz mutsuzsak, digerinin ayni evin icinde hayatina dort dörtlük devam edebilmesi nasil mumkun olabilir? Bu yuzden ben esime deger vermeyi, onu mutlu etmeyi, kendime yaptigim bir yatırım olarak goruyorum. Nacizane fikrim boyle.
Ve yine konu secime geliyor. Ben onu mutlu etmeye calistikca, "yapacah tabiy karı kısmının görevi" diye düşünen birini degil, ben ona bir adim attigimda bana on adim atacak birini seçtim.
Inanin o üye icin, en az kendi basima gelmis kadar üzgünüm. Tum kadinlar için aynısını dusunuyorum, hic supheniz olmasın.Karistirmista olabilirim,fakat olsa ne kadar uzucu olurdu degil mi?
Bizim basimiza gelmeyen bir baskasinin basina gelmeyecek diye bir sey yok...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?