Merhaba kızlar
Konuyu doğru yere mi açtım bilmiyorum açıkçası biraz dertleşmeye ihtiyacım var.
Ben mart ayında düşük yaptım. Bebeğimin 7. Haftada kalbi durmuş. Açıkçası plansız bir gebelikti. İlk öğrendiğimde çok korkmuştum. Bana kalsa ben ömür boyu çocuk sahibi olmak istemiyordum. Eşim çok istiyordu ama ilerde tekrar konuşuruz diyerek konuyu kapatmıştık. Tam o sırada hamile kaldığımı öğrendim. İlk bi kaç gün çok üzüldüm. Nasıl olur vs diye. Sonra yavaş yavaş kalbim yumuşamaya başladı. Bebeğimle ilgili hayaller kurmaya başladım. Bir de hamilelik bana çok güzel bir enerji vermişti. Normalde 9-10 saatten az uyumazken, hamile kalınca 7-8 saatlik uykuyla bomba gibi enerjik uyanıyordum. Sanki saçlarım, cildim pırıl pırıl gibi geliyordu. Vücudumun hamileliğe ihtiyacı varmış gibi o kadar yolunda hissediyordum her şeyi. 8. Haftaya girdiğimizde bebeğimin 7. Haftada kalbinin durduğunu öğrendim. Dünyam başıma yıkıldı. Doktor hemen kürtaj dedi. Ben inanmayıp başka doktora gittim. Çaresizlikten doktora yalvardım bi kaç gün daha bekleyelim bence yaşıyor diye. Eve dönerken zaten kanamam başladı. Ertesi gün mecburen kürtaj oldum. O günden beri sürekli berbat ruh hallerine bürünüyorum kızlar. Bi yanım Orda beni bekleyen bi bebeğim var diyor. Bi yanım ilk öğrendiğinde sevinmedin, sen bu bebeği istemedin o da gitti şimdi mutlu ol diye kendine kızıyor. Bi yanım hayırlısı böyleymiş belki de sağlıksızdı Allah seni daha büyük acılardan korudu diyor. Gün sonunda hep bebeğime olan derin bir özlem kaplıyor içimi. Ultrasonda onu gördüğüm ilk anı unutamıyorum. Anlam veremediğim bi şekil içimi sımmmsıcak yaptı. Sanki içimde minik bir çiçek filizleniyordu. Hemen ilk biberonunu sipariş verdim. Kargo gelene kadar kaybettim çiçeğimi. Elimde sadece ultrason fotoğrafı kaldı. İstisnasız her gün kısa bi an da olsa bebeğim için ağlıyorum. Eşim sürekli terapi görmem için baskı yapıyor. Beni avutmak için sen iyisin ya gerisi umrumda değil Allah bilir vardır bir hayır diyor. O kadar gücüme gidiyor ki. Bebeğimin gitmesine bi tek ben üzülmüşüm gibi hissediyorum. Daha fazla terapi baskısı görmemek için gizli gizli ağlamaya başladım. Yine de dün eşime yakalandım ağlarken. Ultrason fotoğrafını atmamı önerdi. Asla yapamam diye reddettim. Bu halimin onu korkuttuğunu ve bi daha bebek sahibi olmaya cesaretinin kalmadığını söyledi. Tekrar bebeğim olsun diye bi düşüncem yok zaten ben kaybettiğimi unutamıyorum. Bazen rüyama giriyor bebeğim. Dışarda bebek arabası görmek, bebek sesi duymak kalbimi çok acıtıyor. Patavatsız insanların bebek yok mu soruları, olsun bi daha denersiniz gençsiniz lafları beni çıldırtıyor. Artık bu soruları sorma ihtimali olanlarla görüşmeyi minimuma indirdim. Yüzünü görmediğim, kokusunu almadığım, sesini duymadığım bir bebeği ne zamana kadar böyle çok özleyeceğim bilmiyorum. Sanki kalbimin bi kısmı öldü gibi hissediyorum. Geleceğe dair hayaller kuramıyorum. Sanki ben hep bebeğimi kaybedecekmişim, sanki hep aynı acıyla sınanacakmışım gibi hissediyorum. Bu akşam hastaneye yatan bi tanıdığı ziyarete gittik. Bebeğimin kalbinin durduğunu o hastanede öğrenmiştim. Her ne kadar takılmayacağım desem de hastaneye girdiğim an anksiyetem tuttu. Aslında her zaman anlattığım gibi depresif değilim. Günlük hayata karışıyorum. Ama gece uyumak için yatağa yattığımda bi 5 dk da olsa ağlıyorum. Sonra yine normale dönüyorum ama artık yorulmaya başladım. Napıcam bilmiyorum. Bu özlem bitecek mi alışacak mıyım bilmiyorum. Bundan sonra hep bebeklerimi kaybedecekmişim gibi geliyor. Bu his beni daha da mahvediyor. Böyle işte. İçimi dökmek istedim. Biraz karışık oldu içimden geldiği gibi yazdım. Okuyan olursa teşekkür ederim.