Merhabalar nasılsınız bu karlı kış günlerinde ?
Ailemizde yaşanan öğretilen şeylerin hayatımızda kodlamalar oluşturduğunu öğrendim . Örneğin ailede kıtlık yaşanmışsa paranın zorluğu çocuğun yaşamına çekiliyormuş .
Kendi hayatımda bununla alakalı farkettiğim şeyler oldu. Örneğin annem hep arkadaş kazığı yediğinden yakınırdı insanlar dost değildi onun için benim benliğime de bu kazınmış olmalı ki tıpkı böyle düşünüyorum. Bu kodlamaları silmemizin bir yolu yok mu acaba ?
Merhaba,
Yukarıdaki sıkıntıları benzer bir şekilde ben de yaşıyorum..buttrfly sizden rica etsem müsait bir vaktinizde burayada bu konu hakkında yazar mısınız? Sevgiler....
Her işin, her şeyin başı sevgi... Özsevgi hem de. Özsevgi kendimizi her halimizle sevmemizdir. Kendimizi sevdiğimiz zaman, sevgimizin odağına koyarak alan tutarız her şeyi. Hoşgörümüz artar, başkasına verecek çok çok fazla sevgimiz ve saygımız olur. Korku,endişe,... diğer negatif duygular bu alanda barınamaz olur. Gün içinde otururken bile meditasyon yapar hale geliriz. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Önceleri aman olmasın,etmesin,... gibi korkularımızla insanlara,şeylere ördüğümüzü sandığımız duvarlar aslında korktuklarımızı çektigimiz paratönerlerimiz olduğunu farkederiz sevgiye, ana kaynağa geçtiğimizde. Sevginin olduğu yerde ne duvarlar ne de kalkanlar vardır.0
dirençlerimizi bıraktığımızda sadece akışta oluruz. Akışa geçmemizi vesile olacak insanlar, olaylar etrafimizda belirecek. Karşılaştığımız zorluklardan onların katı katı fazlalarini yaşadıklarını ve nasıl çözüm bulduklarını duyacağız. Bizim yaşadıklarımız devede kulakmış diyecegiz. Onların çözüm yöntemi,düşünce biçimleriyle ufkumuz genişleyecek.
"Delilik,aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir" der Einstein. Biz hep aynı çözüm araçlarını kulllanırsak, o işìn içinden çıkamayız. Farklı bakış açılarina ihtiyacımız var.
Benim mottom şu "Rahatlık her işi çözer". Gerçekten de ne zaman sıkıntıya girsem, kendimi başka bir şeye veririm özellikle hobilerime. Bir bakarım o sorun çoook farkli, çok güzel yollardan çözülmüş.
Diyelim çok kõtü, çok berbat bir şey oldu. Ahhlar edip vahlar ediniyorsunuz. Bir bakıyorsunuz, üzerine üzerine bambaşka kötü şeyler. Hep bana mi ya moduna girersiniz. Çünkü negatif enerji alanininiz açıktîr, negatifliği gören geliyor işte.
Ama siz o alandayken başka bir pozitif alan açarsaniz, bu sefer pozitif ışığınız o negatif alanı ışıldatmaya başlar,aydınlatır. Böylelikle sorunlar ortadan kalkar,hatta fırsata bile dönüşür.
Günaha battınız ya da kendinizi çok çok çok yanlış bir şey yaptığinizi farzedelim. Eğer kendinize hakaret ediyorsaniz, kendinizden nefret ediyorsaniz, kendinizden umudunuzu kestiyseniz, günah işleme sonucunda yaşadiginiz tüm hislerin nedeni bu kendinizden ümit kesmenizdendir,kendinizden vazgecmenizdendir. Günahlarınız,hatalarıniz sadece birer sonuçtur.
Günahkarım, kötüyüm demek evrene daha ne kadar kötü olabilirim, bana durumlar eylemler gönder demektir bir de.
Asıl uyanışlar bunları farkeder farketmez bu durumlari,bu hisleri tetikleyen enerjilere karşı tutumlarımızı değistirmekle başlar.Yine duruma dışarıdan bakmakla. Tüm din,kültür,politika,... doğru-yanlış; iyi-kötü yargılarından çıkarak dışarıdan bakmış olabiliriz ancak.
Bu konu hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki şimdilik bu kadar yazabiliyorum topikcanlarım.
Çok teşekkür ediyorumHer işin, her şeyin başı sevgi... Özsevgi hem de. Özsevgi kendimizi her halimizle sevmemizdir. Kendimizi sevdiğimiz zaman, sevgimizin odağına koyarak alan tutarız her şeyi. Hoşgörümüz artar, başkasına verecek çok çok fazla sevgimiz ve saygımız olur. Korku,endişe,... diğer negatif duygular bu alanda barınamaz olur. Gün içinde otururken bile meditasyon yapar hale geliriz. Hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Önceleri aman olmasın,etmesin,... gibi korkularımızla insanlara,şeylere ördüğümüzü sandığımız duvarlar aslında korktuklarımızı çektigimiz paratönerlerimiz olduğunu farkederiz sevgiye, ana kaynağa geçtiğimizde. Sevginin olduğu yerde ne duvarlar ne de kalkanlar vardır.0
dirençlerimizi bıraktığımızda sadece akışta oluruz. Akışa geçmemizi vesile olacak insanlar, olaylar etrafimizda belirecek. Karşılaştığımız zorluklardan onların katı katı fazlalarini yaşadıklarını ve nasıl çözüm bulduklarını duyacağız. Bizim yaşadıklarımız devede kulakmış diyecegiz. Onların çözüm yöntemi,düşünce biçimleriyle ufkumuz genişleyecek.
"Delilik,aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir" der Einstein. Biz hep aynı çözüm araçlarını kulllanırsak, o işìn içinden çıkamayız. Farklı bakış açılarina ihtiyacımız var.
Benim mottom şu "Rahatlık her işi çözer". Gerçekten de ne zaman sıkıntıya girsem, kendimi başka bir şeye veririm özellikle hobilerime. Bir bakarım o sorun çoook farkli, çok güzel yollardan çözülmüş.
Diyelim çok kõtü, çok berbat bir şey oldu. Ahhlar edip vahlar ediniyorsunuz. Bir bakıyorsunuz, üzerine üzerine bambaşka kötü şeyler. Hep bana mi ya moduna girersiniz. Çünkü negatif enerji alanininiz açıktîr, negatifliği gören geliyor işte.
Ama siz o alandayken başka bir pozitif alan açarsaniz, bu sefer pozitif ışığınız o negatif alanı ışıldatmaya başlar,aydınlatır. Böylelikle sorunlar ortadan kalkar,hatta fırsata bile dönüşür.
Günaha battınız ya da kendinizi çok çok çok yanlış bir şey yaptığinizi farzedelim. Eğer kendinize hakaret ediyorsaniz, kendinizden nefret ediyorsaniz, kendinizden umudunuzu kestiyseniz, günah işleme sonucunda yaşadiginiz tüm hislerin nedeni bu kendinizden ümit kesmenizdendir,kendinizden vazgecmenizdendir. Günahlarınız,hatalarıniz sadece birer sonuçtur.
Günahkarım, kötüyüm demek evrene daha ne kadar kötü olabilirim, bana durumlar eylemler gönder demektir bir de.
Asıl uyanışlar bunları farkeder farketmez bu durumlari,bu hisleri tetikleyen enerjilere karşı tutumlarımızı değistirmekle başlar.Yine duruma dışarıdan bakmakla. Tüm din,kültür,politika,... doğru-yanlış; iyi-kötü yargılarından çıkarak dışarıdan bakmış olabiliriz ancak.
Bu konu hakkında yazılacak o kadar çok şey var ki şimdilik bu kadar yazabiliyorum topikcanlarım.
Selam:) sihirli cümle bu. Bunu söyleyerek çekiyorsun gibi. Olumlamalar işe yarar diye düşünüyorum. İlişkilerim iyidir, ben güzellikleri çekiyorum, benim bulunduğum ortam sevgi doludur vs.nerde kavga etmeye proğramlanarak gelen biri var direk beni buluyor
Arkadaşlar merhaba.Benimde bir sıkıntım var ve sizlerin bir çözümü olur diye sormak istedim.Ben kamuda çalışıyorum, insanlarla muhattab olmak zorundayım yani sürekli.Aynı birimde benden başka aynı işi yapan başka arkadaşlarda olmasına rağmen, nerde kavga etmeye proğramlanarak gelen biri var direk beni buluyor.Artık durum öyle bir hal aldıki odadaki tüm arkadaşlar tüm arızaları nasıl paratoner gibi çekiyorsun diyorlar.Kavgacı bir uslupla yaklaşsam anlam vericem, ama insanlara ne kadar çözümcü ve sakin yaklaşsamda bazen sabrımı ciddi zorluyorlar.Artık bende şöyle algılıyorum, adam resmen kavga etmeye gelmiş, direk benim masama geliyor.Gerçekten çok sıkıldım bu durumdan,nasıl çözebileceğime dair fikri olan varmı?
Aslında ben söylemiyordum,odadaki arkadaşlar söylemeye başladı.Hatta onlarıda uyardım söylememeleri için ama ne zaman böyle bir durum olsa, özelliklede nazarının değdiğini daha önce itiraf etmiş bir arkadaş bu cümleyi kuruyor.Artık bende çok geriliyorum,hatta daha bugün aynı konu oldu.Geçmişte olan bir konudan bahsederken,başka bir arkadaş sende böyle sorunlu tipleri paratoner gibi çekiyorsun dedi.Açıkcası ben üstünde durmasamda odadaki herkes aynı şeyi söylüyor.Bugün olay bile olmamasına rağmen arkadaşın o sözü üzerine gerildim, böyle anılmak istemiyorumSelam:) sihirli cümle bu. Bunu söyleyerek çekiyorsun gibi. Olumlamalar işe yarar diye düşünüyorum. İlişkilerim iyidir, ben güzellikleri çekiyorum, benim bulunduğum ortam sevgi doludur vs.
Ben bu kadar yorumlayabildim
Başka arkadaşlar daha güzel veya geniş içerikli anlatabilir
Merhaba,Arkadaşlar merhaba.Benimde bir sıkıntım var ve sizlerin bir çözümü olur diye sormak istedim.Ben kamuda çalışıyorum, insanlarla muhattab olmak zorundayım yani sürekli.Aynı birimde benden başka aynı işi yapan başka arkadaşlarda olmasına rağmen, nerde kavga etmeye proğramlanarak gelen biri var direk beni buluyor.Artık durum öyle bir hal aldıki odadaki tüm arkadaşlar tüm arızaları nasıl paratoner gibi çekiyorsun diyorlar.Kavgacı bir uslupla yaklaşsam anlam vericem, ama insanlara ne kadar çözümcü ve sakin yaklaşsamda bazen sabrımı ciddi zorluyorlar.Artık bende şöyle algılıyorum, adam resmen kavga etmeye gelmiş, direk benim masama geliyor.Gerçekten çok sıkıldım bu durumdan,nasıl çözebileceğime dair fikri olan varmı?
Başkasının inançlarından,düşüncesinden size ne ki? Eģer onların sizin üzerinde etkisi olduğunu düşünürseniz tabiki etkili olur. Onları var kendinizi yok yapıyorsunuz çünkü. Enerjinize,auranıza,çekiminize sahip çıkmadıgınizi gösteriyor.Aslında ben söylemiyordum,odadaki arkadaşlar söylemeye başladı.Hatta onlarıda uyardım söylememeleri için ama ne zaman böyle bir durum olsa, özelliklede nazarının değdiğini daha önce itiraf etmiş bir arkadaş bu cümleyi kuruyor.Artık bende çok geriliyorum,hatta daha bugün aynı konu oldu.Geçmişte olan bir konudan bahsederken,başka bir arkadaş sende böyle sorunlu tipleri paratoner gibi çekiyorsun dedi.Açıkcası ben üstünde durmasamda odadaki herkes aynı şeyi söylüyor.Bugün olay bile olmamasına rağmen arkadaşın o sözü üzerine gerildim, böyle anılmak istemiyorum
Çok teşekkür ederim hemen deniycemMerhaba,
Duruma farlı iki açıdan yaklaşayım. Bir iki defa böyle olaylarla karşılaşınca icinizden soruyorsunuz tesadüf mu bu ya hep beni buluyor dersiniz. Evren hemen yenilerini gönderip cevaplar. Artık zihninizde şema yapar, sabah uyanırsınız hemen yine gelir bunu bulur deyip canlandirirsiniz bu şemayı. Bu şemaya uyan insan hemen gelir bunu gerçek kılar. Siz de haklı çıkmış olursunuz, egoda bir rahatlama bir oh hissi. Bir de etraftakiler de bunun farkındaysa odağınız daha da geniştir, onlara da gösterip show yapmak ister ego resmen.
Bir de kamuda da olsa özelde de olsa çoğu iş yerinde manipülatif insan vardır. Küçücük olumsuz özellik bile hemen o kişiyi etiketler her durumda vurgular,başkasını da yönlendirir. Sizin bu yöndeki hassasiyetinizi gördüler ya tamam ordan yaklaşıyorlar. Yoksa siz benim gibi insanlarin arkadaşları olsanız görmezden gelir,lafını etmez arada olur ya der geçeriz. Ama dedim ya bazıları bunu manipule aracı kullanılır hem de farketmeden.
Peki ne yapacaksınız? Kendinizle ve tabiki bu insanlarla barışacaksınız. Kendinize bu insanları çekiyorsunuz,evet çünkû harika bir iletişim diliniz var. Insanlar sizinle çok sinirle geldiginde, daha sizin ortaminiza girer girermez bir ferahlık,rahatlık hissediyorlar sanki işleri daha şimdiden çözülmüş gibi. Ağzınızda çıkan her kelimenin karşıdakini ferahlatan,güven veren sihirli enerjisel varliklar olduğunu düşünün,imajlayın. Tedirginken,endişeliyken,zihninizde negatif imajlar varken ağzinizdan çıkan kelimeler karşınızdakine küfûr gibi gidiyor; buna emin olabilirsiniz
İş arkadaşlarınızında yeni şemanızda şu şekilde konumlayabilirsiniz: krizi resmen fırsata çevirdin. Artık bize gelen sinirli insanlari sana yönlendirelim desinler(ama bunu demezler genelde çûnku bu sizi cok profesyonel yapar, işlerine gelmez.Ama dedirtirseniz epey usta olmuşsunuz şemada demek).
Kısacası her şey bizim zihnimizde,enerjimizde. Etrafımızdakilerin tepkisi bile. Hem enerjinizi hem kendinizi hem de başkalarını ve onların enerjilerini manipule etmek bizim elimizde.
ButterflycımEvvettt çok farklı bir zaman girdik çok şükür. Kafayı yemiş buttrfly diyebilirsiniz
Artık ağaçlarla, çiçeklerle,doğayla iletişim kurabiliyorummm. Yanlarindan geçerken bana selam verip, nasılda güzel bir zaman deģil mi deme hislerini alıyorum ben ya. O kadar muhteşem bir his ki. Maskelerin varligina oyle şükrediyorum ki onlarla iletisim kurmanin verdigi heyecanla ağzımin kulaklarima varışını göremiyorlar : ))))
Hafta sonu yine doğaya kaçtım. Allahım nasıl güzeldi varlıklarının farkina varmak, siz de böyle değisik hisler,deneyimler var mı? Sanki yeni güncellemeler alıyoruz ya da bir temizlik sonucu fabrika ayarlarına dönüyoruz
Arkadaşlarınıza bunu söyleme diye müdehale ettiğinizde bile o durumu kendinize çekiyor olabilirsiniz. Bunun konuşulmasıyla ilgili korkunuzu daha fazla su yüzüne çıkardığınız için. Bilinçaltımızdaki korkular tetikliyor tekrarlayan şeyleri. Bununla ilgili korkunuz belki duruşunuza bakışınıza yansıyordur. Her sabah kalktığınızda aynaya bakıp insanlarla iletişimim çok iyidir, bugün çok güzel iletişimleri, çok güzel insanları kendime çekiyorum. Keyifli, sevgi dolu iletişimlere açık bir şekilde işe gidiyorum diyin kendinize. İşe değil de bir eğlenceye sosyal aktivitiye gidermiş gibi hazırlanın. Biri sizinle konuşmaya geldiğinde bu insanın bana gelmesinin bir sebebi var ondan öğreneceğim birşey alacağım bir enerji var diyin. Arkadaşlarınız olumsuz şeyler söylediğinde müdehale etmeyin. Bazen insanlar günün stresini ilgisiz kişilere yansıtır bana denk geldi işte. Böyle şeyleri kişisel algılamaya gerek yok diyin. Zamanla buna gerçekten inanıp o döngüden çıkarsınız bence.Aslında ben söylemiyordum,odadaki arkadaşlar söylemeye başladı.Hatta onlarıda uyardım söylememeleri için ama ne zaman böyle bir durum olsa, özelliklede nazarının değdiğini daha önce itiraf etmiş bir arkadaş bu cümleyi kuruyor.Artık bende çok geriliyorum,hatta daha bugün aynı konu oldu.Geçmişte olan bir konudan bahsederken,başka bir arkadaş sende böyle sorunlu tipleri paratoner gibi çekiyorsun dedi.Açıkcası ben üstünde durmasamda odadaki herkes aynı şeyi söylüyor.Bugün olay bile olmamasına rağmen arkadaşın o sözü üzerine gerildim, böyle anılmak istemiyorum
Aslında şunu farkettim, ben insanlarla tartışmaktan korkuyorum.Korkma sebebim keyfimin kaçması,canımın sıkılması, mümkünse bir tartışma yaşamayayım.Buda dediğiniz gibi korkularımı kendime çekmeme sebep oluyor sanırım.Çok teşekkür ederim tavsiyelerinizi deniycemArkadaşlarınıza bunu söyleme diye müdehale ettiğinizde bile o durumu kendinize çekiyor olabilirsiniz. Bunun konuşulmasıyla ilgili korkunuzu daha fazla su yüzüne çıkardığınız için. Bilinçaltımızdaki korkular tetikliyor tekrarlayan şeyleri. Bununla ilgili korkunuz belki duruşunuza bakışınıza yansıyordur. Her sabah kalktığınızda aynaya bakıp insanlarla iletişimim çok iyidir, bugün çok güzel iletişimleri, çok güzel insanları kendime çekiyorum. Keyifli, sevgi dolu iletişimlere açık bir şekilde işe gidiyorum diyin kendinize. İşe değil de bir eğlenceye sosyal aktivitiye gidermiş gibi hazırlanın. Biri sizinle konuşmaya geldiğinde bu insanın bana gelmesinin bir sebebi var ondan öğreneceğim birşey alacağım bir enerji var diyin. Arkadaşlarınız olumsuz şeyler söylediğinde müdehale etmeyin. Bazen insanlar günün stresini ilgisiz kişilere yansıtır bana denk geldi işte. Böyle şeyleri kişisel algılamaya gerek yok diyin. Zamanla buna gerçekten inanıp o döngüden çıkarsınız bence.
Böyle şeyleri ben de çok hissediyorum. Annemin kalıpları özellikle o kadar yerleşmişki. Çok da seviyorum hiç eleştirel bakamam ona. Ama evlilik bana farklı açılardan bakmam gereken konular olduğunu farkettirdi. Kendi ailemiz kadar yakından gözlemleyebildiğimiz tek karakter evlendiğimiz kişi oluyor çoğunlukla. Mesela benim çok kaçındığım sıkılıp bunaldığım durumları, eşimin keyif alınacak kendisine faydalı olacak şeyler olarak gördüğü oluyor. O zaman farklı açıdan bakmam ve yaklaşımımı değiştirmem gerektiğini farkediyorum. Ya da tam tersi başka bir konuda ben daha olumlu bir tutumdaysam, eşim benim yaklaşımımı öğrenip benimsemeye çalışıyor. Eğer hangi konularda olumsuz kalıplarınız olduğunun farkındaysanız, o konuda hayatını iyi yöneten insanlarla vakit geçirmeye çalışıp onların hayata bakışını olaylara yaklaşımını gözlemleyebilirsiniz. Belki başınıza gelmiştir nefret ettiğiniz bir yemeği çok seven iştahla yiyen biriyle tanıştığınızda siz de sevmeye başlarsınız bazen. Aynı onun gibi oluyor kalıpları kırmak bence.Merhabalar nasılsınız bu karlı kış günlerinde ?
Ailemizde yaşanan öğretilen şeylerin hayatımızda kodlamalar oluşturduğunu öğrendim . Örneğin ailede kıtlık yaşanmışsa paranın zorluğu çocuğun yaşamına çekiliyormuş .
Kendi hayatımda bununla alakalı farkettiğim şeyler oldu. Örneğin annem hep arkadaş kazığı yediğinden yakınırdı insanlar dost değildi onun için benim benliğime de bu kazınmış olmalı ki tıpkı böyle düşünüyorum. Bu kodlamaları silmemizin bir yolu yok mu acaba ?
Merhaba,
Duruma farlı iki açıdan yaklaşayım. Bir iki defa böyle olaylarla karşılaşınca icinizden soruyorsunuz tesadüf mu bu ya hep beni buluyor dersiniz. Evren hemen yenilerini gönderip cevaplar. Artık zihninizde şema yapar, sabah uyanırsınız hemen yine gelir bunu bulur deyip canlandirirsiniz bu şemayı. Bu şemaya uyan insan hemen gelir bunu gerçek kılar. Siz de haklı çıkmış olursunuz, egoda bir rahatlama bir oh hissi. Bir de etraftakiler de bunun farkındaysa odağınız daha da geniştir, onlara da gösterip show yapmak ister ego resmen.
Bir de kamuda da olsa özelde de olsa çoğu iş yerinde manipülatif insan vardır. Küçücük olumsuz özellik bile hemen o kişiyi etiketler her durumda vurgular,başkasını da yönlendirir. Sizin bu yöndeki hassasiyetinizi gördüler ya tamam ordan yaklaşıyorlar. Yoksa siz benim gibi insanlarin arkadaşları olsanız görmezden gelir,lafını etmez arada olur ya der geçeriz. Ama dedim ya bazıları bunu manipule aracı kullanılır hem de farketmeden.
Peki ne yapacaksınız? Kendinizle ve tabiki bu insanlarla barışacaksınız. Kendinize bu insanları çekiyorsunuz,evet çünkû harika bir iletişim diliniz var. Insanlar sizinle çok sinirle geldiginde, daha sizin ortaminiza girer girermez bir ferahlık,rahatlık hissediyorlar sanki işleri daha şimdiden çözülmüş gibi. Ağzınızda çıkan her kelimenin karşıdakini ferahlatan,güven veren sihirli enerjisel varliklar olduğunu düşünün,imajlayın. Tedirginken,endişeliyken,zihninizde negatif imajlar varken ağzinizdan çıkan kelimeler karşınızdakine küfûr gibi gidiyor; buna emin olabilirsiniz
İş arkadaşlarınızında yeni şemanızda şu şekilde konumlayabilirsiniz: krizi resmen fırsata çevirdin. Artık bize gelen sinirli insanlari sana yönlendirelim desinler(ama bunu demezler genelde çûnku bu sizi cok profesyonel yapar, işlerine gelmez.Ama dedirtirseniz epey usta olmuşsunuz şemada demek).
Kısacası her şey bizim zihnimizde,enerjimizde. Etrafımızdakilerin tepkisi bile. Hem enerjinizi hem kendinizi hem de başkalarını ve onların enerjilerini manipule etmek bizim elimizde.
Birbirimizi anladığımız için burdayız zatenMutlu haftasonlarıbiraz içimi dökmek istiyorum. Açıkçası son bir yılımı olumlu olmaya olumlu düşünmeye çaba sarf ederek geçirdim. Daha önceleri tam bir felaket tellalıydım ama olumsuz düşünmenin bana hiçbir faydası olmadığını anladığım uyanişlar geçirdim çok şükür. Son birkaç aydır da burayı keşfetmem harika oldu. Iyice şevke gelmiştim. Olumlamalar niyetler havada uçuyordu ve ufak tefek beni mutlu eden birçok şey oluyordu. Ama sonra birden içimden hepsi kesildi. Yine buraya geliyorum eski sayfaları okuyorum, yine olumlama yapıyorum gün içinde ama yok içimde bişeyler söndü.. Çok sevdiğim bir akrabami kaybettim sürekli aklıma geliyor, hayat diyorum ne kısa, günlük dertler gözüme ufacık görünüyor. Hani bir şarkı vardı " dünyada ölümden başkası yalan " işte öyle. Bu şehirde hiç arkadaşım yok eski arkadaşlarımla telefonda msjlasip konuşuyorum ama "eski ben" çok depresif olduğum için sanırım arkadaşlarımı da öyle seçmişim. Her konuşma her msjlasma karabasan gibi üzerime çöküyor. Eskiden arkadaşlarıma çok anlatirdim şöyle olumlama yaptım böyle güzel şeyler oldu diye, şimdi düşünüyorum belkide tüm kalbimi onlara açmam hataydı. Farkındalıklar , başkalarının görmediklerini görmek ,hissetmek, bunları paylaşsanda kimsenin seni anlamaması, insanı yalnizlaştirir mı? Velhasıl kelam böyle bol düşünceli bir dönemdeyim. Çocuklardaki büyüme atağı gibi bişey yaşıyorum sanırım çok uzattım ama içimdekileri birisi okusun anlasın istedim.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?