• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Popüler Konu Düşünce Gücü/Pozitif Düşünce/Olumlamalar

Affetme, ruhsal arınmanın hem başlıca aracı hem de amacıdır. Affetme tüm deneyimlerimizin sevgiye dönüştüğü noktadır. Sevgiye dönüşen her deneyimin karmik döngüsü de sona erer. Yani geçmişte ekilen bir enerji artık sevgiye dönüşmüştür. Böylelikle bu deneyimin tekrar yaşanmasına gerek kalmaz. Sık sık “Geçmişini affetmeyen, geleceğini de yaratamaz.”

Affetme sırttaki bir küfe gibidir. Ancak sevgiye dönüştüğünde boşalabilir. İşte, geçmişimizde kızdığımız her olay ve kişileri, affetmediğimiz sürece sırtımızdaki küfelerde taşıyoruz. Onları affetmek demek, kendi yüklerimizden kurtulmak demektir. Bıraktığımız her öfke için Evren’de tek bir karşılık vardır, o da sevgi.

Birini affedememe nedenimiz, o kişinin bizim korkularımızı tetiklemesindendir.

Günde bir kere düzenli olarak korkularınızı çalıştığınızda, korkularınız her geçen gün dozu azalarak bitecek ve böylece o kişiyi affetmeniz kendiliğinden kolaylaşacak, hatta kendiliğinden olmuş olacak.

Affettirmeyen korkudur.

Birini “asla affedemem” diyorsanız, o kişi sizin korkularınızı tetiklemektedir.

O kişinin sizde hangi korkuları harekete geçirdiğini bulup düzenli çalışın. Bakın o zaman en “affedemem” dediğiniz kişiyi bile nasıl kolay affedebileceksiniz. Affetmek, o kişiyi onaylamak, “Oh ne iyi yaptın, iyi ki yaptın” demek değildir. Ona gidip sarılıp “Canım bak, ben seni affettim biliyor musun” demek hiç değildir. Zaten bunları yapmayın.

Affetmek, içte olan bir harekettir; içte dönen ve yaşanan bir enerjidir.

Affetmek, kendi yolunuzu açmak, sırtınızdaki yükleri bırakmak, kendi hayrınıza bir adım atmak demektir çünkü affetmediğiniz her bir an, siz kendi sırtınızdaki o yükü taşımaya devam ediyorsunuz demektir.

Affetmek, kendini sevmek demektir.

Kendinizi de affedin.

Siz sadece deneyim yaşayan, bu dünyada öğrenimde olan, her halinizle son derece değerli bir ruhsunuz. Allah davrandığınız gibi davranmanıza izin veriyor da siz niye vermiyorsunuz? Öyle yapmanızı istemeseydi, öyle davranmanız bütünün en yüce hayrına olmasaydı, Allah muhakkak size engel olmaz mıydı? Engel olmadıysa bu demektir ki, O, size izin verdi, tüm davranışlarınız için sizi sevdi. Siz de ona katılın ve kendinize izin verin. Siz de kendinizi tüm davranışlarınız için sevin ve onaylayın.

Dünya bir okul. Deneyim okulu. Ve biz burada öğrenimdeyiz. Hata yok ki. Öğrenim sürecinden geçmekte olan çok tatlı bir çocuk var sadece.

Kendinizi işte böyle görün. En “göremem” dediğiniz durumlarınız için bile. Kendinizi affetmezseniz başkalarını çok daha zor affedersiniz. Kendini sık sık suçlayan, yargılayan, kendine kızan bir yapınız varsa, her gün bir kere suçlanma korkunuzu çalışıp, bir kere de kendini affetme meditasyonu yapın.

Ve gün boyu içinizden ya da tercihen yüksek sesle:

“Ben kendimi yaptığım ve yaşadığım her şey için onaylıyorum”

bilinçaltı tekrarını bol bol yapın.

Kendi yolunuzu bu şekilde kendiniz açarsınız.

Herkes kendi yolunu kendi açar; kendi yolunu kendi yapar.

Su olmaya doğru akar.

Şimdi sanki kalp bölgenizden pek çok kapağın açıldığını ve içinden pembe suların, pembe ışıkların, pembe çiçeklerin… çıktığını imgeleyin. Bir süre kendinizi sadece bu toz pembeliğe bırakın. Yaratabileceğiniz en güzel pembeyi yakalayın. Pembe, evrendeki saf ve koşulsuz, gerçek sevginin rengini temsil eder. O yüzden kalbimden pembe rengi çıkarıyorum. Korku meditasyonu bu kadar. Kalbinizden çıkardığınız pembe renkle bedeninizdeki korku enerjisini sevgi enerjisine dönüştürüyorsunuz. Kendinizde tespit ettiğiniz her korkunuzu arka arkaya, arada derin bir nefes alıp vererek, bu şekilde çalışabilirsiniz. Bu meditasyonu her korkunuz için günde bir kere yapmanız yeterli.

Ben yaptığım ve yaşadığım her şey için kendimi onaylıyorum.

Ben yaptığım ve yaşadığım her şey için kendimi onayladığımı kabul ediyorum.

Ben yaptığım ve yaşadığım her şey için kendimi onayladığımı biliyorum ve inanıyorum.

Ben yaptığım ve yaşadığım her şey için kendimi onayladığım için kendimi takdir ediyorum.

Ben yaptığım ve yaşadığım her şey için kendimi onayladığım için şükrediyorum.

Bu olumlamayı gün boyu olabildiğince çok tekrar edin. Bu cümleler sonlarındaki sözcüklerden dolayı enerji olarak yüksektir.


Alıntı.

Once kendini affetmeli:)
 


Doğru Kişiyi Hayatınıza Çekmek

" Özellikle duygusal ilişkilerimizde hepimiz daha fazla sevilmek, mutlu olmak ve değer görmek isteriz. Özel olduğumuzu bize hissettirecek, yanında kendimizi iyi hissedeceğimiz ve sevgi dolu bir eş bir çok insanın hayalidir. İlişkilerde veya evlilikte mutlu olmak bazı insanlar için şans ya da kısmetle ilgili bir durumdur. Mutlu bir evliliği olanları şanslı insanlar olarak görüp bu kişilere özenirler ve neden kendileri için doğru insanı bulamadıklarını düşünürler. Oysa gerçek bundan oldukça farklıdır aslında herkes kendisi için en doğru insanı bulur. Bilinçaltınız kendinizle ilgili hangi inançlara sahipse bu inançların onaylanmasını isteyecektir ve bu inançlara uygun insanları otomatik olarak hayatınıza çekmenizi sağlayacaktır. Eşinizden sevgi görmek istiyorsanız ama size ihtiyaç duyduğunuz sevgiyi göstermiyorsa büyük olasılıkla bilinçaltınızda “ Ben sevilmeyi hak etmiyorum” inancı vardır. Bilinçaltı sahip olduğu inanca en uygun titreşimdeki insanı yani aslında sizin için doğru insanı seçmiştir ve size sevilmediğinizi hissettirecek bir eşle birliktesinizdir. Aslında birlikte olduğunuz insan sizin için en doğru insandır sadece siz bunun farkında değilsinizdir. Dışımız içimizi gösteren büyük bir ayna gibidir, eğer hayatınıza bakarsanız içinizde nelerin olduğunu kolaylıkla görebilirsiniz. Yalnızsanız ve sizi mutlu edecek doğru insanı bir türlü bulamıyorsanız kendinizi sevmeme, iyi ve güzel şeyleri hak etmeme, kendinize değer vermeme gibi olumsuz inançların yanı sıra ilişkilerle ilgili daha farklı olumsuz inanç kayıtlarına da sahip olabilirsiniz.
Bu olumsuz inançlardan bazılarına göz atarsak;

Allah çirkin şansı versin, güzellerde kısmet olmaz – Eğer güzel olduğunuza inanıyorsanız ve bu inancınızda varsa yalnız kalmaya adaysınız demektir.
Evlilik aşkı öldürüyor – Eğer bu inanca sahipseniz aşık olduğunuz insanla evlenmeyi bilinçsiz olarak reddedersiniz ve evilik noktasına gelince onu kaybetme korkunuz onu gerçekten kaybetmenize yol açar.

Bütün erkekler aldatır – Bu inanca sahip olan bir kadın ihanet korkusu yaşar ve bilinçsizce ihanete uğramamak için mutlu bir evliliği kendisinden uzaklaştırır.

Evililik insanın hayatını kısıtlar – Olumsuz inançlardan bir tanesi de evlenince özgürlüğünü kaybetme korkusudur ki bu inanç kadınlarda da erkeklerde de sıkça görülür. Bu inanca sahip olan bir insan esir olma korkusu da yaşar ve kendisini esir edecek ilişkilerden uzak durur. Bilinç düzeyinde evlenmek, mutlu bir aile kurmak istiyor olabilir ama bilinçaltı onaylanma yasası gereği bu isteğini tatmin etmeyecek insanları hayatına çeker.

Her zaman daha iyisi vardır – Bu inanca sahip olan bir kişi elindeki ilişkinin güzelliklerine odaklanmak yerine sürekli daha farklı olanı daha iyi olanı bilinçsizce arar ve bulduğunu sanınca ilişkisini bitirir. Bulamazsa da bir gün karşısına en iyisinin çıkacağı beklentisi ile yalnız kalmayı tercih edebilir.

Bunlar gibi bir çok olumsuz inanç sayabilirim ancak sanırım temel mantığı anladınız. Bilinçaltınızdaki kısıtlayıcı inançlar veya korkular hayatınıza bu inançları destekleyecek insanları çekiyor. Bu durumda ilişkilerinizde ya da evliliğinizde istediğiniz mutluluğu bulmanız kolay olmayacaktır. Peki bu durumu değiştirmek için ne yapabiliriz. Öncelikle en önemli konu kendinizi sevmeniz, sevilmeyi hak ettiğinize inanmanız ve iyi şeyler yaşamak için kendinize izin vermenizdir. Siz kendinizi olduğunuz gibi kabul ettiğiniz ve sevdiğiniz zaman hayatınıza sizi olduğunuz gibi kabul eden ve seven insanlar gelecektir. Siz kendinize değer verdiğiniz zaman size değer veren insanların tireşimi ile uyumlu olacaksınız ve otomatik olarak bu kişileri hayatınıza çekeceksiniz. Önemli olan kendi içinizde kendinizle ilgili sahip olduğunuz inançlardır unutmayın dışınız içinizin sadece bir aynasıdır.

İlişkilerle ilgili en sık yapılan hatalardan birisi de başka birisine karşı güçlü romantik duygular hissederken hayatınıza yeni birisinin girmesini beklemektir. Geçmişte kalan hala unutamadığınız ve size hala güçlü duygular hissettiren birisi varsa bu kişinin sizin üzerinizdeki enerjisi yeni bir ilişkinin hayatınza girmesine engel olacaktır. Evren boşluk sevmez her noktası tamamen enerji doludur. Sizin aşk hayatınızla ilgili alanlar zaten doluysa yeni birisinin gelmesi mümkün değildir. Yeniye yer açmak için eskiyi yaşamınızdan, aklınızdan ve duygularınızdan uzaklaştırmanız gereklidir. Bu yapılması gereken bir şeydir aksi halde mutlu bir ilişkiyi hayatınıza kabul etmeniz mümkün olmayacaktır.

Hayatınızda yeni birisi için yer açmak kadar önemli olan bir diğer konu gerçekten yaşamınızda birisini isteyip istemediğinizdir. Gerçekten yeni bir ilişkiye veya evliliğe hazırmısınız? Bunu kalbinizden istiyor musunuz? Yoksa sadece ailenizin ya da toplumun beklentilerini mi yerine getirmeye çalışıyorsunuz? Eğer gerçekten böyle bir ilişki istemiyorsanız bu durumda bilinç düzeyinde istediğinizi düşünseniz bile bilinçsizce size uygun olmayan insanları çekersiniz ve sonra da ben istedim ama olmadı dersiniz. Bazen insanlar kendilerine bir şeyin mümkün olmayacağını ispat etmek için bilinçsizce bir çok kereler olumsuz deneyimler yaşamayı seçebiliyorlar. Bu nedenle gerçekten ne istediğinizi bilmek çok önemlidir.

Yine aileden ayrılma, onları terk etme ve yalnız bırakma korkusu bir çok insan için evliliğe engel oluşturan bir duygu durumudur. Ailesine karşı maddi ya da manevi sorumlulukları olduğunu düşünen kişi evlenip evden gitmekle ilgili suçluluk duyguları geliştirebiliyor ve evliliği istediğini söylese de aslında evililik bilinçaltının kesinlikle reddettiği bir durum haline geliyor. Daha sonra bilindik senaryolar tekrar etmeye başlıyor ya uygunsuz insanları hayatına çekiyor ya evlilik düşünmeyen kişileri buluyor veya sürekli sorunlu ilişkiler yaşıyor. Eğer ailenize karşı maddi veya manevi sorumluluklarınız varsa ve bunlar sizin için çok önemliyse onları yalnız bırakmanız durumunda kendinizi iyi hissetmeyecekseniz evlenmekle ilgili suçluluk duygularınız olabilir. Bu durumda bu konuya odaklanmalı ve en azından evlenmeniz durumunda neler yapabileceğiniz, ailenizi nasıl destekleyebileceğinizle ilgili alternatif planlar yapmalısınız. Sadece bunları planlamak için sizin için rahatlatıcı olabilir ve evlilik konusundaki baskıyı üzerinizden kaldırabilir.

Eğer geçmişinizde herhangi bir kişiyle olumsuz veya travmatik bir ilişkiniz, evliliğiniz olduysa ve bu ilişki bilinçaltınızın olumsuz inançlara sahip olmasını sağladıysa bu durumda yeniden zarar görme korkunuz olabilir. Doğal olarak korkunuzu onaylayacak insanları hayatınıza çekme ihtimaliniz de bu durumda artacaktır. Bu korku hem sizin kendinizi korumak için karşı cinsten uzaklaşmanıza yol açabilir hem de yeniden yanlış bir insana bağlanmanıza neden olabilir. Eğer geçmişinizde böyle travmatik bir ilişki olduysa bunun etkilerinden kurtulmanız çok önemlidir. Bunun için farklı seçenekleri değerlendirebilirsiniz ancak en önemli konu güvende olduğunuza bilinçaltı düzeyde inanmanızdır. “ Hayatıma sadece iyi insanları kabul ediyorum, tamamen güvendeyim ve korunuyorum” şeklinde bir olumlama ile çalışmanızı öneririm. Bu olumlama ile bilinçaltınıza gireceğiniz yeni kayıt geçmişin izlerinden kurtulmanıza da yardım edecektir.

Hayatınıza doğru insanı çekmek mutlu bir ilişki veya evlilik yaşamak için önce kendinizi değiştirmelisiniz. Siz mutlu ve keyifli bir insansanız hayatınıza mutlu ve keyifli insanlar gelecektir. Siz kendinizi seviyorsanız hayatınıza sizi sevecek birisini kabul edebilirsiniz. Kendinizi değiştirmeden aynı sorunları hayatınıza çekeceğinize göre mutlu bir ilişki için kendinizi değiştirmeye odaklanmanızı öneririm. Bunun için de evlilikle ilgili olumsuz inançlarınızı tespit edebilir daha sonra Refah içinde bir yaşam sürdürme rehberinde verdiğim inanç değiştirme çalışması ve olumlamalar ile bunları değiştirmek için çalışabilirsiniz. Yine bildiğiniz farklı teknikler varsa bunları da kullanarak eski ve olumsuz inançlarınızdan kurtularak yeni ve olumlu inançlar edinebilirsiniz. Siz değiştiğiniz zaman tüm evreninizin değiştiğini görecek ve yeni versiyonunuza uygun insanların hayatınıza şaşırtıcı şekillerde geldiğine tanık olacaksınız. "

BERNA ÖZCAN DEMİR

Eskiyi hayatindan cikarmadan yenisi gelmezmis:110: sanirim bunun icin de onerilerinize ihtiyacim olacak:KK200: Su an bahsettigi kitabi alma gibi bir sansim yok bulundugum yer itibariyle:)
 
Bugün işle alakalı görüştüğüm bir bayan, sıramı beklerken baktım esip gürlüyor herkese. Eskiden olsa eyvah ben ne yapacağım şimdi der, başıma en kötü ne gelebilecekse ona kendimi hazırlamaya başlardım. Bugün yok dedim sakinim, panik yok. Neyse sıra bana geldi, kadınla gayet güzel diyalog kurduk hatta yaptığı bir işlemde bir düzeltmede bulundum hemen "tabii değiştirelim" şeklinde dönüş aldım. İş dışı bir şeyler bile konuştuk hatta ayaküstü. Normalde biri bunu bana anlatsa tesadüf derdim veya da gerçekten böyle düşündün diye böyle olduğuna inanıyor musun Allah aşkına diye küçümserdim. (Zaten inanmadığım için yaşamadığımı düşünüyorum bu güzellikleri.) Ha bu arada dediğim gibi pozitif düşüncemi inanç dünyamla mutlaka destekliyorum, bu bende çok işe yarıyor ama dini hayatı daha arka planda insanlar kendileri için başka taktikler de geliştirebilirler. Mesela inanarak dua edip, manevi bir zırhın beni koruduğunu düşünürüm. Allah'ın görünmeyen yardımcıları bana yardım ediyor diye düşünürüm. Bugün hem dualarım, hem olumlu düşüncelerim, iş yoğunluğundan sinirli hale gelmiş birine pozitif enerjiler yollamamı sağladı ve bir ayna gibi bunlar bana geri döndü diye düşünüyorum. Sıcağı sıcağına da paylaşmak istedim, nokta:)
 
Merhaba Hanımlar,

Size bir kitap tavsiyesinde bulunayım.
Kitabın ismi: Kaderini Değiştir
Yazarı: Güneş Tan

Asagidaki videolarda kitabın detaylı bir tanıtımı var.Bazi konularda yazarin fikrlerini benimsemesem de mutlaka dikkate alınması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

 
Bugün işle alakalı görüştüğüm bir bayan, sıramı beklerken baktım esip gürlüyor herkese. Eskiden olsa eyvah ben ne yapacağım şimdi der, başıma en kötü ne gelebilecekse ona kendimi hazırlamaya başlardım. Bugün yok dedim sakinim, panik yok. Neyse sıra bana geldi, kadınla gayet güzel diyalog kurduk hatta yaptığı bir işlemde bir düzeltmede bulundum hemen "tabii değiştirelim" şeklinde dönüş aldım. İş dışı bir şeyler bile konuştuk hatta ayaküstü. Normalde biri bunu bana anlatsa tesadüf derdim veya da gerçekten böyle düşündün diye böyle olduğuna inanıyor musun Allah aşkına diye küçümserdim. (Zaten inanmadığım için yaşamadığımı düşünüyorum bu güzellikleri.) Ha bu arada dediğim gibi pozitif düşüncemi inanç dünyamla mutlaka destekliyorum, bu bende çok işe yarıyor ama dini hayatı daha arka planda insanlar kendileri için başka taktikler de geliştirebilirler. Mesela inanarak dua edip, manevi bir zırhın beni koruduğunu düşünürüm. Allah'ın görünmeyen yardımcıları bana yardım ediyor diye düşünürüm. Bugün hem dualarım, hem olumlu düşüncelerim, iş yoğunluğundan sinirli hale gelmiş birine pozitif enerjiler yollamamı sağladı ve bir ayna gibi bunlar bana geri döndü diye düşünüyorum. Sıcağı sıcağına da paylaşmak istedim, nokta:)

Evettt işte budur :) bakış açısıyla en ters insanları bile kendimize yumşatabiliriz .Tersi de mümkün; en yumuşak insanı da sinirlendirebiliriz.Bizzat kendim yaşadıklarımdan biliyorum : ))) Gözünüzde imajine edebildiğiniz,hissedebildiğmiz her şey gerçekleşebilir.
 
Merhaba Hanımlar,

Size bir kitap tavsiyesinde bulunayım.
Kitabın ismi: Kaderini Değiştir
Yazarı: Güneş Tan

Asagidaki videolarda kitabın detaylı bir tanıtımı var.Bazi konularda yazarin fikrlerini benimsemesem de mutlaka dikkate alınması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.



Muhteşemdi bayıldımmmmmm.Hayatımız hep atom altı parçacıklarda quarklarda saklı,her şey 0 1 düzeninde.Evrenin matematik dili programlama dillerinden farklı değil.Her şey Var ya da yok un üzerine.Pozitif ya da negatif yapan bizleriz duygularımızla,hislerimizle:KK200: Çok çok güzeldi.Devamını izleyeceğim.
 
Muhteşemdi bayıldımmmmmm.Hayatımız hep atom altı parçacıklarda quarklarda saklı,her şey 0 1 düzeninde.Evrenin matematik dili programlama dillerinden farklı değil.Her şey Var ya da yok un üzerine.Pozitif ya da negatif yapan bizleriz duygularımızla,hislerimizle:KK200: Çok çok güzeldi.Devamını izleyeceğim.
Bu tekniğin bir de şöyle güzel bir tarafı var,bilinçaltınla canlı canlı konuşuyorsun,yani hipnoz durumu yok.Daha da ilginci her duyguyu bir şekilde bedeninde hissediyorsun.Mesela bu kitabı okuduktan sonra bazı duygu durumlarında bedenimin nasıl tepki verdiğine dikkat etmeye başladım.Korku ve panik yaşadığımda direk midem tepki veriyor.Böyle ağrı değil de hani için boşalır ya aynen öyle bir şey.Olmasını hiç istemediğim bir şey olduğunda ya da olmasından ciddi anlamda endişe ettiğimde başımın ısındığını hissediyorum ve hafif bir zonklama oluyor.Ama bu zonklama kesinlikle ağrı değil.

Güneş Hanım kitabında çok fazla bir teknik paylaşmamış.Bir tane teknik var.Ama tekniği uygulamayı becerebilirseniz kendisine gidip seans almanıza gerek yok.Ben bazen Facebook ve instagramdan okuyucularının geri dönüşlerini takip ediyorum.Bana en ilginç gelen paylaşımlardan biri de şuydu.Bir hanım, (yaşı en az 50 vardır) saçlarının beyazlamasına sebep olan duyguyu bulup onu boşaltmış.Netice de beyaz saçlarının yarısı siyaha dönüşmüş.İki halinin de fotoğrafını paylaşmış.Demek ki, yaş ne kadar ilerlese de ruhumuz bedenimizden ayrılmadığı sürece bedenimizde hiç bir şey ölmüyor.Hatta ben artık,yaş almakla beraber gelen pek çok klasiğin tamamen duygu durumumuzla alakalı olduğuna inanmaya başladım.
 
Merhaba Hanımlar,

Size bir kitap tavsiyesinde bulunayım.
Kitabın ismi: Kaderini Değiştir
Yazarı: Güneş Tan

Asagidaki videolarda kitabın detaylı bir tanıtımı var.Bazi konularda yazarin fikrlerini benimsemesem de mutlaka dikkate alınması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.



Bu da videonun devamı. ..



Gece daha sakin bir kafayla dinleyecegim. Sizin yorumlariniz sayesinde iyice sabirsizlandim dinlemek icin:)
 
Bugün işle alakalı görüştüğüm bir bayan, sıramı beklerken baktım esip gürlüyor herkese. Eskiden olsa eyvah ben ne yapacağım şimdi der, başıma en kötü ne gelebilecekse ona kendimi hazırlamaya başlardım. Bugün yok dedim sakinim, panik yok. Neyse sıra bana geldi, kadınla gayet güzel diyalog kurduk hatta yaptığı bir işlemde bir düzeltmede bulundum hemen "tabii değiştirelim" şeklinde dönüş aldım. İş dışı bir şeyler bile konuştuk hatta ayaküstü. Normalde biri bunu bana anlatsa tesadüf derdim veya da gerçekten böyle düşündün diye böyle olduğuna inanıyor musun Allah aşkına diye küçümserdim. (Zaten inanmadığım için yaşamadığımı düşünüyorum bu güzellikleri.) Ha bu arada dediğim gibi pozitif düşüncemi inanç dünyamla mutlaka destekliyorum, bu bende çok işe yarıyor ama dini hayatı daha arka planda insanlar kendileri için başka taktikler de geliştirebilirler. Mesela inanarak dua edip, manevi bir zırhın beni koruduğunu düşünürüm. Allah'ın görünmeyen yardımcıları bana yardım ediyor diye düşünürüm. Bugün hem dualarım, hem olumlu düşüncelerim, iş yoğunluğundan sinirli hale gelmiş birine pozitif enerjiler yollamamı sağladı ve bir ayna gibi bunlar bana geri döndü diye düşünüyorum. Sıcağı sıcağına da paylaşmak istedim, nokta:)

Ne guzel bir deneyim olmus hayal_hatun hayal_hatun Ben de artik bir olay yasadigimda dusuncelerimi kontrol etmeye calisiyorum:)
 
Bu tekniğin bir de şöyle güzel bir tarafı var,bilinçaltınla canlı canlı konuşuyorsun,yani hipnoz durumu yok.Daha da ilginci her duyguyu bir şekilde bedeninde hissediyorsun.Mesela bu kitabı okuduktan sonra bazı duygu durumlarında bedenimin nasıl tepki verdiğine dikkat etmeye başladım.Korku ve panik yaşadığımda direk midem tepki veriyor.Böyle ağrı değil de hani için boşalır ya aynen öyle bir şey.Olmasını hiç istemediğim bir şey olduğunda ya da olmasından ciddi anlamda endişe ettiğimde başımın ısındığını hissediyorum ve hafif bir zonklama oluyor.Ama bu zonklama kesinlikle ağrı değil.

Güneş Hanım kitabında çok fazla bir teknik paylaşmamış.Bir tane teknik var.Ama tekniği uygulamayı becerebilirseniz kendisine gidip seans almanıza gerek yok.Ben bazen Facebook ve instagramdan okuyucularının geri dönüşlerini takip ediyorum.Bana en ilginç gelen paylaşımlardan biri de şuydu.Bir hanım, (yaşı en az 50 vardır) saçlarının beyazlamasına sebep olan duyguyu bulup onu boşaltmış.Netice de beyaz saçlarının yarısı siyaha dönüşmüş.İki halinin de fotoğrafını paylaşmış.Demek ki, yaş ne kadar ilerlese de ruhumuz bedenimizden ayrılmadığı sürece bedenimizde hiç bir şey ölmüyor.Hatta ben artık,yaş almakla beraber gelen pek çok klasiğin tamamen duygu durumumuzla alakalı olduğuna inanmaya başladım.

Kollektif bilince inancım gittikçe artıyor valla şimdi yazdıklarını okuyunca.Çünkü dediklerinin aynılarını yaşıyorum.Mide bilgesinde güneş sinir ağı çakrası var,endişelerimizde hemen o devreye giriyor ve blokaj yapıyor dediğin gibi tuhaf hisoluyor.Fazlalaştığında ağrıya dönüyor.Çok şükür yıllardır midem ağrımaz,deli gibi ağrırdı önceden.

Veee tabiki saç beyazlaması ve yaşlanma kısmını da katılıyorum.Burdaki yani Amerika daki yaşlılıkla bizim yaşlılıklarımız çok farklı.Geçen çok dinç bir amca yürüyüş yapıyordu,epey bir konuştuktan sonra 84 yaşında olduğunu söylediğinde şok olduk tabi.Ben düşünce tarzlarına,kendilerine zaman ayırmalarına ve kendilerini sevmelerine bağlıyorum.Kurban rolü ya da fedakarlık adın altında kurban rolü yok çünkü.Çok heyecanlandım bak şimdi.Takip edecem bu kadını.

O değil de bugün lapis lazuli ve malakit taşı aldım,her ikis de bilinçaltı taşı gibi bu zamana denk gelmeleri tesadüf mü asla değil.Hayat başlı başına birer mucize bir macera.Şükürler olsun Yüce Sanatkarımıza Rabbimize. @ gulhilal cim paylaşımlara devam kuzu lütfen:KK200:
 
Kollektif bilince inancım gittikçe artıyor valla şimdi yazdıklarını okuyunca.Çünkü dediklerinin aynılarını yaşıyorum.Mide bilgesinde güneş sinir ağı çakrası var,endişelerimizde hemen o devreye giriyor ve blokaj yapıyor dediğin gibi tuhaf hisoluyor.Fazlalaştığında ağrıya dönüyor.Çok şükür yıllardır midem ağrımaz,deli gibi ağrırdı önceden.

Veee tabiki saç beyazlaması ve yaşlanma kısmını da katılıyorum.Burdaki yani Amerika daki yaşlılıkla bizim yaşlılıklarımız çok farklı.Geçen çok dinç bir amca yürüyüş yapıyordu,epey bir konuştuktan sonra 84 yaşında olduğunu söylediğinde şok olduk tabi.Ben düşünce tarzlarına,kendilerine zaman ayırmalarına ve kendilerini sevmelerine bağlıyorum.Kurban rolü ya da fedakarlık adın altında kurban rolü yok çünkü.Çok heyecanlandım bak şimdi.Takip edecem bu kadını.

O değil de bugün lapis lazuli ve malakit taşı aldım,her ikis de bilinçaltı taşı gibi bu zamana denk gelmeleri tesadüf mü asla değil.Hayat başlı başına birer mucize bir macera.Şükürler olsun Yüce Sanatkarımıza Rabbimize. @ gulhilal cim paylaşımlara devam kuzu lütfen:KK200:
Şöyle bir şey anlatmak istiyorum. Yıllar önce çok ciddi bir bel ağrım vardı.Böyle belimin tam ortasında sanki taa derinde bir ağrıydı.Ama işin tuhaf tarafı, elimi ağrıdığını düşündüğüm bölgeye bastırdığımda hiç bir şekilde ağrı hissetmiyordum.Sabah uyandığımda öyle huzursuz uyanırdım ki,yatakta dön dön hiç rahatım yoktu.O dönemler kişisel gelişim ağırlıklı bir dergiye aboneydim.Dergi bana bir hipnoz cd si göndermişti.Cd sınav stresini azaltmak ve özgüvenle alakalı bir CD'diydi.Neyse ben cd'yi dinlemeye başladım.Sonra tuhaf bir biçimde o garip ağrılardan kurtuldum ve inanılmaz rahat uyku uyumaya başladım.Taa o zaman anlamıştım,belimdeki ağrı tamamen sinirsel bir durum.Şimdi de düşünüyorum da,demek ki bana o ağrıları yaşatan bazı olumsuz duygular varmış.Ne zaman o bel ağrıları tekrarlansa hep cd'yi dinleyip belimi rahatlatırdım.

Bugünlerde sanki üzerimde bir negatiflik var.Yakınım olan bazı insanlarla sürekli ters düşüp duruyorum.Maalesef uzun zamandır hissetmediğim bel ağrısını ve sabah huzursuz olarak uyanma durumunu tekrar yaşıyorum.Farkındayım,tekrar negatif bir duruma geçtim.Bu da kendime bakışımın olumsuz anlamda değişmesine,dolayısıyla karşımdaki insanların da bana karşı tutumunun değişmesine sebep oluyor.Kendime olan tutumum değiştiği anda başkalarının da bana tavrı değişiyor.Ben yine o cd yi dinleyeceğim:)))

Sevgili buttrfly buttrfly elimden geldiğin kadar paylaşımlarda bulunmaya çalışacağım inşallah:)
 
Şöyle bir şey anlatmak istiyorum. Yıllar önce çok ciddi bir bel ağrım vardı.Böyle belimin tam ortasında sanki taa derinde bir ağrıydı.Ama işin tuhaf tarafı, elimi ağrıdığını düşündüğüm bölgeye bastırdığımda hiç bir şekilde ağrı hissetmiyordum.Sabah uyandığımda öyle huzursuz uyanırdım ki,yatakta dön dön hiç rahatım yoktu.O dönemler kişisel gelişim ağırlıklı bir dergiye aboneydim.Dergi bana bir hipnoz cd si göndermişti.Cd sınav stresini azaltmak ve özgüvenle alakalı bir CD'diydi.Neyse ben cd'yi dinlemeye başladım.Sonra tuhaf bir biçimde o garip ağrılardan kurtuldum ve inanılmaz rahat uyku uyumaya başladım.Taa o zaman anlamıştım,belimdeki ağrı tamamen sinirsel bir durum.Şimdi de düşünüyorum da,demek ki bana o ağrıları yaşatan bazı olumsuz duygular varmış.Ne zaman o bel ağrıları tekrarlansa hep cd'yi dinleyip belimi rahatlatırdım.

Bugünlerde sanki üzerimde bir negatiflik var.Yakınım olan bazı insanlarla sürekli ters düşüp duruyorum.Maalesef uzun zamandır hissetmediğim bel ağrısını ve sabah huzursuz olarak uyanma durumunu tekrar yaşıyorum.Farkındayım,tekrar negatif bir duruma geçtim.Bu da kendime bakışımın olumsuz anlamda değişmesine,dolayısıyla karşımdaki insanların da bana karşı tutumunun değişmesine sebep oluyor.Kendime olan tutumum değiştiği anda başkalarının da bana tavrı değişiyor.Ben yine o cd yi dinleyeceğim:)))

Sevgili buttrfly buttrfly elimden geldiğin kadar paylaşımlarda bulunmaya çalışacağım inşallah:)

Bel ağrıları mide ağrıları gibidir hemen kendisini gösterir.Ben de belim ağrığı zaman hemen düşünceme odaklanırı ,yine bir derdi abartmışım diye.Sonra on dersi bulur kabul ederim ve olumlamaya başlarım.Şu uykuyla aramı düzeltmek istiyorum.Çocuklarım bahane aslında,benim uykuyla başka bir sorunum var biliyorum altta : )))

Negatif dönemdeyim demişsin canım ya pozitiflik bugün seni çağırdı bak burdasın ve kabul et hemen :halay::KK200:
 
Bel ağrıları mide ağrıları gibidir hemen kendisini gösterir.Ben de belim ağrığı zaman hemen düşünceme odaklanırı ,yine bir derdi abartmışım diye.Sonra on dersi bulur kabul ederim ve olumlamaya başlarım.Şu uykuyla aramı düzeltmek istiyorum.Çocuklarım bahane aslında,benim uykuyla başka bir sorunum var biliyorum altta : )))

Negatif dönemdeyim demişsin canım ya pozitiflik bugün seni çağırdı bak burdasın ve kabul et hemen :halay::KK200:
Yok yok geçtim bile pozitife:))
 
Back
X