Bir doğu ilinde, erkek meslek lisesinde görev yapıyorum değerli meslektaşım. Bazı geceler belletmenlik görevim oluyor kız lisesinin pansiyonunda. Okulla pansiyon arası yakın, yürüyerek gidip geliyorlar ama özellikle hava erken karardığı zaman aklım çıkıyor bir şey olacak diye. Çünkü bir kere başımıza bir olay geldi. Okul çıkışında, kıza göz koyan birileri kızı kaçırdılar. Kızımızı kurtaramadık.
Diğer örneğim, yazımın başında söylemiştim erkek meslek görev yerim. 1 tane kız öğrencimiz vardı. İsteyerek okuyan, elektrik mühendisi olmak isteyen, çalışan. Bir gün, kızımızın okula gelmeyeceğini, abilerinin zorla nişanlandırıp okuldan aldıklarını öğrendik. İletişime geçtik tabi, kurtarmak için elimizden geleni yaptık. Hocam kendi isteğim, evleneceğim dedi. Ailede baskı kurunca, elinizden kayıp gidiyor tutamıyorsunuz, kurtaramıyorsunuz.
Okumak istemeyen, “yapamıyorum”un arkasına sığınan, evliliği kaçış olarak gören, ailesinin maddi imkansızlıklarından dolayı evlendirilen, okutulmayan, okumasına izin verilmeyen çok kızımız var...
Okumasına izin verse aileler, istediği bölümü seçemiyor kız çocukları. Belletmenlik yaptığım liseden dil sınavına öğrenci hazırlıyorum. Ailesi hala istemiyor içten içe, bir an önce işe gir eve para getir derdindeler. Ama birlikte çalıştık netlerini 39’dan 70’lere çıkardık. Haftaya sınava girecek, dualarınızı eksik etmeyin. Çocuklarımızın emek verdiği hayalleri gerçeğe dönüşsün...
Uzattım kusura bakmayın, gençliğin hevesi ile kendi seçimleri de oluyor, ailelerin dayatması da. Yazık olan hep onlara oluyor...