- 9 Aralık 2009
- 17.209
- 54.942
- 1.123
- Konu Sahibi Sarjli dis fircasi
-
- #241
Kadının doğurması varoluşsal bir şey ona yapacak bir şey yok. Ama iki seneye kadar ücretsiz izin ile falan uzatilabiliyor. Keşke diğer gelişmiş ülkelerdeki haklar olsa. Onun dışında ben de onu diyorum ev işi ve çocuk bakımı da ortak olsun.ama kadın ister çalışır ister çalışmaz o onun inisiyatifi dersek erkek de ister yaparım ister yapmam benim inisiyatifim der. Bakın şu an başka konu var burda nişanlı olduğunu soyleyememis biri. Niçin ise almazlar diye... Peki niçin ise almıyorlar çünkü kadın evlendim ben artık çalışmayacağım ya da evlenip taşınacağım diyebileceği için. Ben kadın hem çalışsın hem evin yükünü mu çeksin diyorum. Öyle yapan varsa o da öyle yapanların kocayi kaybetmemek için yaptıkları şeylerdir.O zaman erkeklerde doğursun. Emzirsin. Kv, Kb derdi çeksin. Akşam ne pişireceğim diye düşünsün. Bir süpürge tutunca erkek yere göğe sığdırılmıyor ama.
Lütfen ben feminist bir kadınım. Aktifim. Elbette iş hayatında cinsiyetçiliği yok edeceğiz. Ama bu şekilde değil. İş hayatında mobbing oluyor. Burada yazılan yorumlara hayret ediyorum. Az daha katlan. O işe ihtiyacın var vs yazılıyor. Bu ne kadar eşitlik? Bence ikiyüzlülük. Kadına ezdir demek kendini. Ülkemizde herşey gibi kadın hakları da yanlış anlaşılıyor.
KADIN İSTEDİĞİ için olmalı.
Eğer taraflar iş bölümü konusunda bir mutabakata varmışsa, buna kimse karışamaz. Bunu söylemeye çalışıyorum. Kadına kimse "çocuğunun masraflarını düşünüyorsan çalışmak zorundasın" diyemez. O çocuğu adamla birlikte yaptılarsa sorumluluğu da birlikte olmalı. Bir kadın iş bölümünde ev işleriyle meşgul olmayı, çalışmaya tercih ettiği için hemcinsleri tarafından küçük görülemez. Kendini ezik hissedemez.Niye kadin olunca ister çalışır ister çalışmaz oluyor ki... Hayat musterekse iki taraf da çalışsın iki taraf da ev işi yemek yapsın çocuk baksın. Daha en başta çalışmak erkeğin yükümlülügudur dersek nasıl iş hayatında cinsiyetçiligi yok ederiz.
Olduuuuuu valla kimse kusura bakmasın kı@ı yemiyorsa ayrı ev tutmayacak bu kadar basit.Ne demek ben kıt kanaat geçinecegim,onun keyfi tuttuğu evin kirasını ödüyeceğim.BAKİN Keyfi diyorum.Eşinle güzelce konuş arkadaşım ,yaptığının sana haksızlık olduğunu anlat.Zorlandiginida anlat.Ve artık bu ödemeyi kesmesini rica et,hemde hemen.Zor durumda olunur,aileye her konuda destek olunur ama zor bir durum göremiyorum ben ortadaEvet hazırlanabilirdi ama o ayrı ev tutup rahat etmeyi tercih etti.
Ev işi yerine ben de kaç saat mesaiyi tercih ederim. Kim demiş kadınlara ev işi daha yatkın erkeklere iş yerine gitmek daha yatkın diye. Erkeklerin hangi konuda üstünlüğünü kabul etmeliyiz mesela. İş stresine daha fazla katlandiklari konusunda mi? Herhalde genelde eve gelip dinlenebildikleri içindir o da. Kadınlara bu düşünceler sayesinde pek öyle hak verilmiyor da...Bir de hangi bölümde hangi bilimi üretiyorsunuz bir anlatsaniza.Eğer taraflar iş bölümü konusunda bir mutabakata varmışsa, buna kimse karışamaz. Bunu söylemeye çalışıyorum. Kadına kimse "çocuğunun masraflarını düşünüyorsan çalışmak zorundasın" diyemez. O çocuğu adamla birlikte yaptılarsa sorumluluğu da birlikte olmalı. Bir kadın iş bölümünde ev işleriyle meşgul olmayı, çalışmaya tercih ettiği için hemcinsleri tarafından küçük görülemez. Kendini ezik hissedemez.
Ben çalışan bir kadın olarak, yaptığım işi sevdiğim için çalışıyorum. Akademisyenim. Bilimle ilgileniyorum, araştırmaktan, üretmekten, öğrenmekten manyakça bir keyif alıyorum. Saygın bir mesleğim var. Tacize vs hiç uğramadım. İyi de kazanıyorum.
Her kadınla benimle aynı şartlarda çalışmıyor. Kimseyi küçük görmek adına söylemiyorum, emek kutsaldır; ama markette raf düzelten bir kadına, beyaz yakalı hatunların yüksek topuklularıyla ego kastığı plazadaki temizlikçi kadına soralım bakalım, evinin işleriyle meşgul olmayı mı yoksa bu işleri mi tercih eder.
İnsanlar eşittir, ama iki ayrı cinsiyet var ve bunlar birbirinin aynısı değil. Bize ev işleri daha kolay gelirken, erkeğe soralım bakalım ev temizlemek yerine kaç saat mesai tercih ediyor. Ev işlerinin bize daha sevimli ve daha az yorucu gelmesi de bizi küçük düşürmez. Bizi hizmetçi yapmaz.
Erkekler de ev işlerine yardımcı olmalılar, o konuda sözüm yok. Ben çalışıyorum, o bardağı yerinden kaldıramam diyemez beyefendi.
Hayat müşterekse, herkes her görevin ucundan tutmak zorunda olmamalı. Kendimize kolay gelenden daha çok pay alabiliriz. Bu hayat arkadaşları arasında bir anlaşmadır. Kim nasıl istiyorsa o şekilde paylaştırır. İki ayrı cinsiyet olduğu sürece, cinsiyetçilik olacak. Ben kadınım, erkekle aynı olacağım diyemem. Erkek de benimle aynı olmaz. Bu birimizi daha üstün yapmaz. Eğer erkeğin üstünlüğünü kabul etmez de, onunla onun kulvarında güç yarışına girmezsek cinsiyetçilik sorunu kendiliğinden yok olur.
Genelde kadın evlenir, doğurur diye almıyorlarmış, ben de yeni öğrendim. Bu Almanya'da da böyle. Özellikle kadının yaşı 30'larına gelmişse şansı çok zormuş. Erkekler de askerlik yapmadan iş bulamıyor, aynı şey.Kadının doğurması varoluşsal bir şey ona yapacak bir şey yok. Ama iki seneye kadar ücretsiz izin ile falan uzatilabiliyor. Keşke diğer gelişmiş ülkelerdeki haklar olsa. Onun dışında ben de onu diyorum ev işi ve çocuk bakımı da ortak olsun.ama kadın ister çalışır ister çalışmaz o onun inisiyatifi dersek erkek de ister yaparım ister yapmam benim inisiyatifim der. Bakın şu an başka konu var burda nişanlı olduğunu soyleyememis biri. Niçin ise almazlar diye... Peki niçin ise almıyorlar çünkü kadın evlendim ben artık çalışmayacağım ya da evlenip taşınacağım diyebileceği için. Ben kadın hem çalışsın hem evin yükünü mu çeksin diyorum. Öyle yapan varsa o da öyle yapanların kocayi kaybetmemek için yaptıkları şeylerdir.
Aynen benim annem borcu silsin !!! Kocam anneme vereceği borcu gitsin ailesine yedirsin. Ne ala !!!Hatalarınızdan ilki annenizden borç almak, ikincisi de annenizin burcunuzun bir kısmını silmesi....
Eşinizin elini rahatlatmayın...tek çare
Himm Avrupa da iseniz akademide üretmeniz daha büyük olasılık o konuda kusura bakmayın. Ama Avrupa da bile gelişmiş ülkelerde kadınların hakkını nasıl aldığı belli bazı ülkelerde, filmleri bile var hatta. Bizde elimizin tersiyle itemeyiz değil mi? Çocuk doğacağı zaman ve sonrasında bir müddet çalışmamak hakkımız ona bir şey demiyorum ama diğer zamanlarda Öyle olduğunu düşünmüyorum. Bilmiyorum biz üç kız kardeşiz ve her zaman kendi ayaklarimiz üstünde durmamizin güzellikleri anlatildi. Belki biraz da feminist olduk ama bunun bir kötülüğünü üçümüz de gormedik hatta burada anlatılan şeylerin çoğunu da. Demek ki diyorum bizi geçtik çocuklarımızı böyle yetiştirsek bile bazı şeylerin değişmesi için yeter. Başkaları öyle yetiştirmiyorsa da sadece kendilerini kurtarması için bile yeter.Genelde kadın evlenir, doğurur diye almıyorlarmış, ben de yeni öğrendim. Bu Almanya'da da böyle. Özellikle kadının yaşı 30'larına gelmişse şansı çok zormuş. Erkekler de askerlik yapmadan iş bulamıyor, aynı şey.
Ben Avrupa'dayım. Burada da kadın hakları sandığınız gibi değil. Aynı işi yapan kadınlar daha az maaş alıyor. Duyunca şoka girmiştim.
Geçenlerde bizim laboratuvara teknisyen alacaktık. Hocam soruyor, çocuk doğurmayı düşünüyor musun diye. Sırf bu yüzden birini eledi. İki çocuğu olan, doğum izninden dönecek başka bir kadını aldı. Daha ben doktoraya başlerken, hamile kalmayı düşünüyor musun diye sordu.
Evet, doğurmak bizi kariyer konusunda geriye düşürüyor. Napalım, doğamız bu. Barışmak zorundayız. Bizim doğuracağımız çocuğun babası da bu durumda bize destek olmak, bizim karşılamada güçlük çektiğimiz ihtiyaçlarımızı karşılamak zorunda. İster yaparım, ister yapmam di-ye-mez.
Ev işi yerine ben de kaç saat mesaiyi tercih ederim. Kim demiş kadınlara ev işi daha yatkın erkeklere iş yerine gitmek daha yatkın diye. Erkeklerin hangi konuda üstünlüğünü kabul etmeliyiz mesela. İş stresine daha fazla katlandiklari konusunda mi? Herhalde genelde eve gelip dinlenebildikleri içindir o da. Kadınlara bu düşünceler sayesinde pek öyle hak verilmiyor da...Bir de hangi bölümde hangi bilimi üretiyorsunuz bir anlatsaniza.
Genelde kadın evlenir, doğurur diye almıyorlarmış, ben de yeni öğrendim. Bu Almanya'da da böyle. Özellikle kadının yaşı 30'larına gelmişse şansı çok zormuş. Erkekler de askerlik yapmadan iş bulamıyor, aynı şey.
Ben Avrupa'dayım. Burada da kadın hakları sandığınız gibi değil. Aynı işi yapan kadınlar daha az maaş alıyor. Duyunca şoka girmiştim.
Geçenlerde bizim laboratuvara teknisyen alacaktık. Hocam soruyor, çocuk doğurmayı düşünüyor musun diye. Sırf bu yüzden birini eledi. İki çocuğu olan, doğum izninden dönecek başka bir kadını aldı. Daha ben doktoraya başlerken, hamile kalmayı düşünüyor musun diye sordu.
Evet, doğurmak bizi kariyer konusunda geriye düşürüyor. Napalım, doğamız bu. Barışmak zorundayız. Bizim doğuracağımız çocuğun babası da bu durumda bize destek olmak, bizim karşılamada güçlük çektiğimiz ihtiyaçlarımızı karşılamak zorunda. İster yaparım, ister yapmam di-ye-mez.
Siz belki de ev işlerini küçük gördüğünüz için çok zorunuza gidiyordur. Bilemem.
Bir erkek 60 kiloyu zorlanmadan taşıyabilir. Siz taşıyabilirseniz helal olsun. Bunu neden inkar etmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. Bu fiziksel gücü onu bizden üstün yapmaz, fiziksel güç gerektiren konulara daha elverişli yapar. Damacanayı sürükleyerek yada yuvarlayarak mutfağa kadar götüren insanlar olarak tabii ki bir erkeğin 10 kiloluk koli taşıması onu yormazken bizi yorar. Ne var bunda gocunacak?
Bunun dışında insan olarak hepimiz eşitiz ve eşit haklara sahibiz. Bu konuda kimsenin sıkıntısı yok. Kadınların haklarını alamamasının sebebi benim gibi düşünen kadınlar değil, haklarını alması için erkeklerle aynı işi yapmak zorunda olması gerektiğini düşünen kadınlardır kanımca. E anatomik yapımızı da göz önüne alırsak, bu kafa yapısıyla hiçbir zaman erkekler kadar "haklı" olamayacağız.
Ben biyomühendisim.Umarım ne olduğunu biliyorsunuzdur, bir de onu açıklayamam. Makine mühendisliğinde doktora yapıyorum. Semisentetik biyofilmlerle ilgili çalışıyorum şu an. Bu çalışmam bitmek üzere, hemen arkasından biyofilm üretimi için biyoreaktör tasarımına başlayacağım. İsterseniz doktora tez önerimin bir kopyasını göndereyim okuyun. (İngilizce ama, sıkıntı olmasın.) Burada alt yapınızı bilmeden anlatmam saçma olur. Şimdi baştan başlayamam biyofilm nedir, mekanik özellikleri nelerdir, nasıl ölçülür, yüzey özellikleriyle ıslanma özellikleri arasındaki ilişki nasıldır falan...
Bundan önce de şu an ticari olarak kullanılan bir toprak iyileştirme ürününün (fungus) üretiminin laboratuvar ayağında çalıştım. Bir de kanser tedavisi için kontrollü ilaç taşınım sistemi (onun da ne olduğunu anlatamam) geliştirdim. Şu an hayvan deneyleri yapılıyor. Türkiye'nin en büyük ilaç firmalarından biri proje ortağı, başarılı olursa ilaç piyasaya sürülecek.
Bilime katkımla sizi tatmin edebildim mi?
Bu konu için değil ama insanlar ailelerine yardım edebilir neden etmesin. Eşim de babasının kirasini ödüyor bende kendi anneme her ay belli bir miktar para veriyorum. Çünkü biz rahat rahat yasarken onlar ay sonunu zor getiriyorlar yardim etmesek ben vicdanen çok rahatsız olurum.
Ama konu sahibinin durumu farklı, kardesi keyfi olarak ev tutmuş, kendilerinin bir sürü borcu var , annesi yardımda bulunuyorken, eşinin kardesinin kirasını ödemesi yanlış.
Kadının doğurması varoluşsal bir şey ona yapacak bir şey yok. Ama iki seneye kadar ücretsiz izin ile falan uzatilabiliyor. Keşke diğer gelişmiş ülkelerdeki haklar olsa. Onun dışında ben de onu diyorum ev işi ve çocuk bakımı da ortak olsun.ama kadın ister çalışır ister çalışmaz o onun inisiyatifi dersek erkek de ister yaparım ister yapmam benim inisiyatifim der. Bakın şu an başka konu var burda nişanlı olduğunu soyleyememis biri. Niçin ise almazlar diye... Peki niçin ise almıyorlar çünkü kadın evlendim ben artık çalışmayacağım ya da evlenip taşınacağım diyebileceği için. Ben kadın hem çalışsın hem evin yükünü mu çeksin diyorum. Öyle yapan varsa o da öyle yapanların kocayi kaybetmemek için yaptıkları şeylerdir.
Ev işlerini küçük görmüyorum tam tersi zor geliyor. Ki dedim ki Avrupa'da çalışıyorsanız ilk mesajımda hangi bilimi üretiyorsunuz mesajım için kusura bakmayın demiştim ikinci mesajımda ama nedense siz o mesajımdan sonra cevap vermişsiniz mesajıma hayret...ki benim İçin ngilizcemi sorgularken Türkçe yazdığım bir mesaja bunu yapıyorsunuz(!). Güç konusunda erkeklerin üstün olduğunu söyleyeceğinizi de tahmin etmiştim ama siz de biliyorsunuz ki mühendisliklerde bile saha görevlerine yüzde doksan erkekler gönderiliyor mesela kas gücü gerekmese bile günlerce orada kalinacagi için vs. Zaten damacana taşıma işlerine de kimse kadınları almiyor. Güç gerektiren işlerde erkekler çalışıyor zaten kimse demiyor kadınlar orada çalışsın. Mesela erkekler de sekreterlikte çalışmıyor yüzde 80. İş ayrımı var yani bazı şeylerde. Siz benim dediğimi çarpıyorsunuz bence.Siz belki de ev işlerini küçük gördüğünüz için çok zorunuza gidiyordur. Bilemem.
Bir erkek 60 kiloyu zorlanmadan taşıyabilir. Siz taşıyabilirseniz helal olsun. Bunu neden inkar etmeye çalışıyorsunuz anlamıyorum. Bu fiziksel gücü onu bizden üstün yapmaz, fiziksel güç gerektiren konulara daha elverişli yapar. Damacanayı sürükleyerek yada yuvarlayarak mutfağa kadar götüren insanlar olarak tabii ki bir erkeğin 10 kiloluk koli taşıması onu yormazken bizi yorar. Ne var bunda gocunacak?
Bunun dışında insan olarak hepimiz eşitiz ve eşit haklara sahibiz. Bu konuda kimsenin sıkıntısı yok. Kadınların haklarını alamamasının sebebi benim gibi düşünen kadınlar değil, haklarını alması için erkeklerle aynı işi yapmak zorunda olması gerektiğini düşünen kadınlardır kanımca. E anatomik yapımızı da göz önüne alırsak, bu kafa yapısıyla hiçbir zaman erkekler kadar "haklı" olamayacağız.
Ben biyomühendisim.Umarım ne olduğunu biliyorsunuzdur, bir de onu açıklayamam. Makine mühendisliğinde doktora yapıyorum. Semisentetik biyofilmlerle ilgili çalışıyorum şu an. Bu çalışmam bitmek üzere, hemen arkasından biyofilm üretimi için biyoreaktör tasarımına başlayacağım. İsterseniz doktora tez önerimin bir kopyasını göndereyim okuyun. (İngilizce ama, sıkıntı olmasın.) Burada alt yapınızı bilmeden anlatmam saçma olur. Şimdi baştan başlayamam biyofilm nedir, mekanik özellikleri nelerdir, nasıl ölçülür, yüzey özellikleriyle ıslanma özellikleri arasındaki ilişki nasıldır falan...
Bundan önce de şu an ticari olarak kullanılan bir toprak iyileştirme ürününün (fungus) üretiminin laboratuvar ayağında çalıştım. Bir de kanser tedavisi için kontrollü ilaç taşınım sistemi (onun da ne olduğunu anlatamam) geliştirdim. Şu an hayvan deneyleri yapılıyor. Türkiye'nin en büyük ilaç firmalarından biri proje ortağı, başarılı olursa ilaç piyasaya sürülecek.
Bilime katkımla sizi tatmin edebildim mi?
Bakın ben de kadınlar çalışmalı diyerek eşitliği savunuyorum.ama diğer kadınlara ait işler de bu durumda kadınlara kitlendigi için bu durumu kadınları modern köle yaptığını düşünüyorum. Onda hemfikir olabiliriz. Benim demek istediğim şey ev işi de çocuk bakımı da evin ekonomik gideri de ortak görünse idi. Yani kadın ister çalışır ister çalışmaz ile bu mumkun değil. Aynı zamanda ev ve çocuk bakımı çoğunlukla kadındadir görüşü ile de mümkun degil. Bu durum erkeklere kolay demek ki bizler yuva kolay kurulmuyor diyerek her şeyi görmezden gelmemeli ve erkeklere her şeyin eve gelince hazır olmayacağını göstermeliyiz diyorum ama burda sanki kadın her işte çalışsın çocuğa hep o baksın eve de baksın demişim gibi bir izlenim oluyor. Aslında tam tersini diyorum en azından kız çocuklarımız için. Mesela benim kızım var ve onu ister çalışırsın ister calismazsin diye buyutmem ben bilmiyorum böyle diyenler büyütür mu?İhtiyaç hali bambaşka. Bu konuda haklısınız. Fakat diğer
Pekala erkek çalışmasın. Evde dursun. Ne yapabilir mesela? Ne kadar da zorlasa kendini bir kadın gibi olabilir mı? İnanın kadınlar o kadar güçlü varlıklar ki...
Bir kadın erkeğe ihtiyac hissetmez. Dikkat ederseniz kadın evlenmeme tercihini kullanır ve kendine yeter. Fakat erkek böyle mı? Başka bir kadın bulmadan eşini boşamaktan korkuyor. Daha ne olsun. Erkeğin kadına çok daha fazla ihtiyacı var.
Boşanma sonrası emin olun erkekler daha çok travma yaşıyor. Kadın daha güçlü çıkıyor.
Erkek karısıyla tartışsa gün boyu iptal. Ama kadın herşeye adapte olabiliyor. Kadın ayrıldıktan sonra çocuğuna yetiyor. Ama baba enişte oluyor.
Madem eşitlik. Bu forumda da kadın çocukları babaya verceğim diyor. Kızılca kıyamet kopuyor. Nasıl annesin diye. Erkeğe laf diyen yok. Kadın çeyizden mı getirdi.
Kusura bakmayın bu sitemim sadece size değil. Bu konularda çok doluyum. Artık eşitlik vs diyerek kadınlarımızın kandırıldığını düşünüyorum. Güçlerinin kırılmaya çalışıldığını, mutsuzluğa mahkum edildiğini ve de bunu yine biz kadınların yaptığını görüyorum.
Bakın ben de kadınlar çalışmalı diyerek eşitliği savunuyorum.ama diğer kadınlara ait işler de bu durumda kadınlara kitlendigi için bu durumu kadınları modern köle yaptığını düşünüyorum. Onda hemfikir olabiliriz. Benim demek istediğim şey ev işi de çocuk bakımı da evin ekonomik gideri de ortak görünse idi. Yani kadın ister çalışır ister çalışmaz ile bu mumkun değil. Aynı zamanda ev ve çocuk bakımı çoğunlukla kadındadir görüşü ile de mümkun degil. Bu durum erkeklere kolay demek ki bizler yuva kolay kurulmuyor diyerek her şeyi görmezden gelmemeli ve erkeklere her şeyin eve gelince hazır olmayacağını göstermeliyiz diyorum ama burda sanki kadın her işte çalışsın çocuğa hep o baksın eve de baksın demişim gibi bir izlenim oluyor. Aslında tam tersini diyorum en azından kız çocuklarımız için. Mesela benim kızım var ve onu ister çalışırsın ister calismazsin diye buyutmem ben bilmiyorum böyle diyenler büyütür mu?
O mesajınızı sonradan gördüm, ki o çalışmaların %90'ını Türkiye'de yaptım. Siz o halde Türkiye'deki bilim üretmeye çalışan bir kadın olsam -ki yıllarca oldum- beni küçük göreceksiniz. Hayret!Ev işlerini küçük görmüyorum tam tersi zor geliyor. Ki dedim ki Avrupa'da çalışıyorsanız ilk mesajımda hangi bilimi üretiyorsunuz mesajım için kusura bakmayın demiştim ikinci mesajımda ama nedense siz o mesajımdan sonra cevap vermişsiniz mesajıma hayret...ki benim İçin ngilizcemi sorgularken Türkçe yazdığım bir mesaja bunu yapıyorsunuz(!). Güç konusunda erkeklerin üstün olduğunu söyleyeceğinizi de tahmin etmiştim ama siz de biliyorsunuz ki mühendisliklerde bile saha görevlerine yüzde doksan erkekler gönderiliyor mesela kas gücü gerekmese bile günlerce orada kalinacagi için vs. Zaten damacana taşıma işlerine de kimse kadınları almiyor. Güç gerektiren işlerde erkekler çalışıyor zaten kimse demiyor kadınlar orada çalışsın. Mesela erkekler de sekreterlikte çalışmıyor yüzde 80. İş ayrımı var yani bazı şeylerde. Siz benim dediğimi çarpıyorsunuz bence.
Ben nerede ezdim ev hanimini. Eşi ezmis ona hiçbir şekilde haber vermeyip parasını harcamada kendi karar vererek. Ve evet ev hanımlarının çoğu da eşinden yeteri kadar para alamıyordur. Yoksa sizin dediğinizi demiyorum ben. Resme yeteneği olmayan sergi açmasın derken hangi düşüncemi kastettiniz bilmiyorum. Kadınların mesleği olup isterse çalışacaksa neden okusun olca kadın bilmiyorum da. Herhalde herkesin ailesi çok zengin ki istersem meslegimi yaparım ben bir okuyayım diyor. Ben sizi anlıyorum aslında ama istersem çalışırım diyince istediği şekilde yaşayan çok kadın yok işte. Ve benim dediğim gibi çalışıp kimseye muhtaç olmamaliyim şeklinde düşünen çoğu kadın da istediği hayatı yaşamıyor. Çünkü biçilmiş rolleri asamiyoruz.Ben sizi çok iyi anladım.
Sizin dediğiniz biraz sesi kötü olan şarkı söylesin, resme yeteneği olmayan sergi açsına benziyor. Bir arkadaşın eşi çalışmıyor. Ve gerçekten yetmeye çalışıyor. Fakat sonuç bir anne gibi olamıyor. Maalesef...
Hocamız demişti. Kadınların bütün duyuları açıktır. Erkeklerin ise %75 î.
Bütün kadınların mesleği olmalı. Ama diğer yöne kendisi karar vermeli diyorum. Dikkat ederseniz kızlarınızın hayatına siz karar veriyorsunuz. Ben buna karşıyım. Kadın kendi tercih etmeli. Bu durumda kadın daha güçlü olur. Ben istediğim için bu kadar. Çevre baskısı vs. İçin değil. Bir ev hanımı niye ezilsin. Hele de hemcinsleri tarafından. Ben buna kızıyorum. Kadın olarak siz ve biz ezersek erkek ne yapmaz diyorum.
Onun kadın olması bile yücelmesi için yeterli. Benim demek istediğim bu...
Ben nerede ezdim ev hanimini. Eşi ezmis ona hiçbir şekilde haber vermeyip parasını harcamada kendi karar vererek. Ve evet ev hanımlarının çoğu da eşinden yeteri kadar para alamıyordur. Yoksa sizin dediğinizi demiyorum ben. Resme yeteneği olmayan sergi açmasın derken hangi düşüncemi kastettiniz bilmiyorum. Kadınların mesleği olup isterse çalışacaksa neden okusun olca kadın bilmiyorum da. Herhalde herkesin ailesi çok zengin ki istersem meslegimi yaparım ben bir okuyayım diyor. Ben sizi anlıyorum aslında ama istersem çalışırım diyince istediği şekilde yaşayan çok kadın yok işte. Ve benim dediğim gibi çalışıp kimseye muhtaç olmamaliyim şeklinde düşünen çoğu kadın da istediği hayatı yaşamıyor. Çünkü biçilmiş rolleri asamiyoruz.
Bakın ben burada çok bilim üretilmiyor dedim kadınla alakalı demedim onu. İkincisi ortaokulda bile bütün dersleri İngilizce gorduk biz o zamanlar Anadolu liseleri ilkokuldan sonra idi. Az buçuk anlarım yani temelim nispeten sağlam. Doğamızin iş ayrımında su an bu şekilde olması avcılık ve toplayicilikla alakali. Ama.simdi bakıyoruz reklamlarda yarışmalarda gayet erkekler var, temizlikle ilgili bir yarışma olsa orda da jüriye erkekler çıkabilir yani o kadar diyeyim. Ben ev işi ve yemeğin sadece kadın doğasına uygun olduğunu düşünmüyorum ve kendi evimde de görüyorum. Her kadın benle veya sizle aynı durumda olmayabilir onda hemfikirim ama konu sahibine bakmıştım lisans mezunu ve öğretmen yazıyor biz bu konuda konuşuyorsak diğer değişkenler için değil konu sahibi için konuşuyoruz o zaman siz de diyorsunuz ki konu sahibi çalışabilir. Dediğim gibi ne demek istediğinizi anladım kadınlar zor işte çalışmasın tamam diyorum ona ama yine de diğer saydığım işlerin bizim doğamızı uygun olup erkeklerinkine olmadığına inanmıyorum. Saat de geç oldu birbirimizi yanlış anlamış veya cümlelere dökerken kendimizi yanlış ifade etmiş olabiliriz.O mesajınızı sonradan gördüm, ki o çalışmaların %90'ını Türkiye'de yaptım. Siz o halde Türkiye'deki bilim üretmeye çalışan bir kadın olsam -ki yıllarca oldum- beni küçük göreceksiniz. Hayret!
Napayım, mesajı Türkçe yazdınız diye tüm konuyu size Türkçe mi anlatayım? Bir akademisyenin bilime katkısını sorgularken, bunu yapacak İngilizce bilginiz olmalı en azından diye düşündüm, alınmazsınız herhalde.
Ben sizi anladım hocam, alt yapınız nedir diye bakınca gördüm, öğretmenmişsiniz. Siz sanıyorsunuz ki bütün kadınlar sizinle aynı şartlarda çalışıyor, herkes sizinle aynı imkanlara sahip. Milyonlarca kadın güç gerektiren işlerde çalışıyor, başka şansı olmadığı için. Empati kuramadığınız insanların hakkını savunurken bir daha düşünün.
Evet iş ayrımı olacak çünkü doğamız böyle. Saha görevine giden kadın arkadaşlarım da var, vardiya mühendisi olarak çalışanlar da var, nöbete kalan doktorlar da var, ama hiçbiri akşam evini yuvasını bırakıp çalışmak istemiyor. Daha zor geliyor. Bir erkek saha görevi için 5 gün evden ayrılsa, o evin düzeni bozulmaz. Ama kadın gitse, çocuklarla kim ilgilenecek, evin düzeni ne hale gelecek, eşi sonunda isyan edecek. Bu böyle, bu doğal. E şimdi saha görevine gitmeye kadın kötü mühendis mi olacak? O da projelendirmede çalışır. Bu cinsiyetçilik mi oluyor? İlla ortaya atlamamız mı lazım, nolur beni de alın aranıza diye...
Ben sizi anladım, bence siz de beni anlamaya çok yakınsınız. Sadece sizinle aynı şartlarda çalışmayan hemcinslerinizle biraz daha empati!
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?