Allah'a şükür sağlıklıyız, en önemlisi o elbette.
Yani şöyleki oturduğumuz ev kendimizindi, artı kira geliri aldığımız bir evimiz daha vardı. 3 tane de arabamız vardı. Eşim
arabalara çok düşkün olduğu için biri spor iki arabası vardı. İkimiz de çalışıyorduk, her yıl güzel bir tatil yapıyorduk ve canımız ne istese alabiliyorduk.
Zengin değildik ama gayet iyi durumdaydık. Tepetaklak olmamız bir sene içinde oldu, çorap söküğü gibi. Önce ilk ev gitti, sonra ikinci ev, sonra sırasıyla arabalar... üstüne banka borçlarıyla kalakaldık. Tabi tahmin edeceğiniz gibi kavga, döğüş, ortada enkaz bir evlilik kaldı, içinde iki küçük meleğin olduğu. Şuan evliliğimizi ayakta tutan en büyük güç çocuklarım, eşimle ilişkimiz çok yıprandı malesef.
Ama çocuklarıma rol yapma konusunda özellikle ben çok başarılıyım.
yaşadıklarımızın çok az kısmı yansımıştır onlara. Hergün saatlerce oyun oynarız üç arkadaş gibi. Gayet mutlu bir aile olduğumuzu düşünüyorlar,