• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Eşim kıymetimi bilmiyor

arkadaşlar merhaba .
Uzun zamandır derdim bu .
Şu yalan dünya da eşimi çok seviyorum. Nasıl olsa bir gün öleceğiz diye sadece kırılırım oda sadece kırar .
Bir bebeğim var . Artı elime harçlık olacak bir iş le uğraşıyorum evde . Geri kalan aynı ev hanımıyım .

Bakın sıkıntım şu ki ; eşime verdiğim değerin aşkın karşılığını bulamıyorum a dostlar .
1 buçuk yıllık evliyim tamam belki çok erken ama giyim bakım makyaj konusunda kendimi hiç bozmadım . Hatta evde neler giymem ki .

Tabi bu kilo beni mahvetti. 80 kiloyum. Gelin görün ki adam beni hiç kıskanmamaya başladı ya şaka gibi. E haliyle benimde özgüvenim öyle bir düşüş yaşadı ki sittin sene toplamam gibi geliyor.
Ha bu adamın hiç mi iyi huyu yok ? Var . İyi de var kötü de .
İyisi dünya iyisi ; kötüsü kapı pencere indiren türden . Ama derdim bunlar değil ki .


Bakın farkediyorum:
1. Ben bu adamı aradıkça gün içinde daha bir rahat olmaya başladı .
2. Giydiği kıyafete karışınca ( tamamen özgüvensizlik ve kıskançlık) daha bir gıcığıma giymeye ısrar ediyor.
3. Ya ne istiyorsa yapıyorum gönlünü hoş ediyorum ama adam beni eskisi kadar düşünmemeye başladı.
4. Bir şeye kızıyorum veya kırılıyorum ya; gönül almayı şuraya koy -ne bu surat diye çıkışıyor bir de .

Kendimi çok değersiz hissediyorum be . Öyle böyle değil .
Ha çok mu kediyim ?
Kafam bir atarsa terliği kafasına onikiden atarım. Evi inletirim . Ama nadir olur genel de kedi gibi minnak minnak boynumu büker okşanmak isterim ( salaklığımı af buyurun )
Kadın ruhu onu da istiyor .
Misal bir tanığım var inanın tabiri caiz se kocasının ağzına tükürür ama gel gör ki karım karım diye dolanır ya.

Ya harbiden eşit olalım iyi olalım derken sevdiğini bu kadar belli ederken görülen bu değersizlik kaderin oyunu mu ?

Gelin hep birlikte bana yardımcı olun .
Acılarınız la üzüldüm sizinle yıllardır siz de bana çıkar yol gösterin.
Nasıl değerli olurum .?

Hadi anlatın klasik bir türk erkeğine karşı nasıl değerli olunur ? Anlatın siz de rahatlayın bende .

Öptüm sevgiler kk
Her zaman savunduğum şey var , evlilikte uzun süreli flörtlerde de aşk bitiyor heyecan kalmıyor elimin altında bunu elde ettim ee hayat bu muydu vs modu :-/
 
bir de elmas, ben şu an bu yorumu tuzum kuru bir şekilde yazıyorum belki. okumak, eğitim görmek için hiç çabalamam gerekmedi. ailem bu konuda hep arkamdaydı.

o yüzden belki diyeceksin ki “sen rahat yetişmişsin, okumak için mücadele vermek ne demek bilemezsin, bu kadar baskıcı bir ailede büyümemişsin anlamazsın”. haklısın da. o aileye sahip olan sensin. biz sana hep “evlenmek için verdiğin mücadeleyi okumak için verirsen aileni ikna edersin” dedik, öyle yapmadın. belki haklıydın, ailen bu yapıdaydı. evlenince zaten okurum diye düşündün. belki elinden gelen bir şey yoktu, geçti bitti.

ama sen sonrasında da elinden geleni yapmadın ki. evlendikten sonra buraya açman gereken konular “össye nasıl çalışırım”, “sizce hangi bölümü tercih etsem?”, “üniversitedeki arkadaşlarımla ettiğim kavga” olması gerekirken senin bütün konuların, yorumların eş üzerineydi. “eşimi kıskanıyorum”, “eşim beni kıskanmıyor”, “eşimi nasıl etkileyebilirim, cinsel hayatımızda nasıl onu mutlu ederim”, “hamileyim” diye diye gitti konuların.

artık bir yerlerde hata yaptığını kabul etmen lazım. yani iş işten geçti çocuk çoktan doğdu ama, senin mesela önceliği kendini geliştirmeye vermen ve korunman lazımdı. korunarak olduysa da çift korunman lazımdı. anlatabiliyor muyum?

bunlar değiştiremeyeceğimiz şeyler. geçti gitti bitti. ama niye yazıyorum? bi bilinç oluşturmak için. artık bi silkelen. sende hata olduğunu fark et. bu zamana kadar mücadele vermedin ama bundan sonrası için mücadele ver. bu zamana kadar yaptığın hatalar için pişmanlık çekme ama ilerisi için daha fazla hata yapma.

çocuğunla zor olsa da oku. meslek en güzel altın bileziktir. altın bileziğini al koluna tak. çalışmana izin vermiyormuş, mücadele et. ikna et. belki kavga ederek belki huyuna giderek belki düzgünce ifade ederek anlat ama kendini güvence altına almak senin en doğal hakkın. bu hakkı sana vermiyorsa söke söke al.

allah korusun aranız şimdikinden de kötü olsa, boşanma durumuna gelseniz napacaksın? ailene güvenip boşanamazsın ki. senin ailen seni boşatmaz. senin sadece kendine güvenmen lazım. şu an elinde hiçbir şey yok. eşine kayıtsız şartsız güvenmekten başka hiçbir seçeneğin yok şu an senin. o yüzden bu kadar kafana takıyosun. o yüzden o senin dünyanın merkezi. ama böyle olmaz ki.

mehmet aslantuğ çok çok güzel bir cümle kurmuştu “kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı”

sen de bırakma. bırakmamalısın.

zaten kendine sosyal bir çevre oluşturduğun zaman eşinden ilgi alaka beklentin de azalacaktır. şu an sen bütün ilgini ona vermiş durumdasın, o yüzden yoğun bir sevgi bekliyorsun. ama başka şeylere vakit ayırsan, bir şeylere yoğunlaşsan, gezsen tozsan bu kadar bağımlı olmazsın ona. bu kadar yoğun ilgi istemezsin. hayatının merkezine onu değil kendini koyarsın.

yaşın o kadar genç ki ben çok üzülüyorum. az önce bir yorumunda bana abla diye hitap etmişsin ama ben senin ablan yaşında değilim ki. akranız.

ve benim böyle dertlerim yok. eve kapanmadım. gün sonunda bir erkek gelsin de beni sevsin diye beklemiyorum. kendime yatırım yapıyorum. bu sana haksızlık değil mi? senin yaşıtlarının en büyük derdi “sınavı nasıl geçicem, acaba mehmetle gezip tozsam sınavı yetiştirebilir miyim?” iken sen bambaşka bir hayat yaşıyorsun.

benim elimde değil deyip çekilmesine kenara. benim anam kaç yaşından sonra 3 çocukla okudu, meslek edindi, işe başladı. hiç gezip tozduğunu görmediğim insan işten edindiği arkadaşlarıyla kahvaltılara iftarlara gidiyor :)

böyle binlerce örnek varken sen gencecik yaşında mı başaramayacaksın?
burda yine konu aç ama “eşim benimle yeterince ilgilenmiyor” yerine “kendime nasıl yatırım yapabilirim” diye aç. olur mu?

hatam varsa affet ama tamamen seni düşündüğümden böyle yazdım
 
Cok sever değer verirsen kaybedersin
Kilo alınır verilir bu sogumak icin sebeb degil bahanesidir kişinin
Kilo ver kendi sağlığın için
Gün içinde arama
Sohbet etmeye konuşmaya çalışma
Benim gibi kaybedersin
Eşim kilomu hic sorun etmezdi
Sarar sarmalardi ama beni hic sevmemis düşünebiliyor musun ben onu cok severken
Şimdi tek kalemde sildi
 
bir de elmas, ben şu an bu yorumu tuzum kuru bir şekilde yazıyorum belki. okumak, eğitim görmek için hiç çabalamam gerekmedi. ailem bu konuda hep arkamdaydı.

o yüzden belki diyeceksin ki “sen rahat yetişmişsin, okumak için mücadele vermek ne demek bilemezsin, bu kadar baskıcı bir ailede büyümemişsin anlamazsın”. haklısın da. o aileye sahip olan sensin. biz sana hep “evlenmek için verdiğin mücadeleyi okumak için verirsen aileni ikna edersin” dedik, öyle yapmadın. belki haklıydın, ailen bu yapıdaydı. evlenince zaten okurum diye düşündün. belki elinden gelen bir şey yoktu, geçti bitti.

ama sen sonrasında da elinden geleni yapmadın ki. evlendikten sonra buraya açman gereken konular “össye nasıl çalışırım”, “sizce hangi bölümü tercih etsem?”, “üniversitedeki arkadaşlarımla ettiğim kavga” olması gerekirken senin bütün konuların, yorumların eş üzerineydi. “eşimi kıskanıyorum”, “eşim beni kıskanmıyor”, “eşimi nasıl etkileyebilirim, cinsel hayatımızda nasıl onu mutlu ederim”, “hamileyim” diye diye gitti konuların.

artık bir yerlerde hata yaptığını kabul etmen lazım. yani iş işten geçti çocuk çoktan doğdu ama, senin mesela önceliği kendini geliştirmeye vermen ve korunman lazımdı. korunarak olduysa da çift korunman lazımdı. anlatabiliyor muyum?

bunlar değiştiremeyeceğimiz şeyler. geçti gitti bitti. ama niye yazıyorum? bi bilinç oluşturmak için. artık bi silkelen. sende hata olduğunu fark et. bu zamana kadar mücadele vermedin ama bundan sonrası için mücadele ver. bu zamana kadar yaptığın hatalar için pişmanlık çekme ama ilerisi için daha fazla hata yapma.

çocuğunla zor olsa da oku. meslek en güzel altın bileziktir. altın bileziğini al koluna tak. çalışmana izin vermiyormuş, mücadele et. ikna et. belki kavga ederek belki huyuna giderek belki düzgünce ifade ederek anlat ama kendini güvence altına almak senin en doğal hakkın. bu hakkı sana vermiyorsa söke söke al.

allah korusun aranız şimdikinden de kötü olsa, boşanma durumuna gelseniz napacaksın? ailene güvenip boşanamazsın ki. senin ailen seni boşatmaz. senin sadece kendine güvenmen lazım. şu an elinde hiçbir şey yok. eşine kayıtsız şartsız güvenmekten başka hiçbir seçeneğin yok şu an senin. o yüzden bu kadar kafana takıyosun. o yüzden o senin dünyanın merkezi. ama böyle olmaz ki.

mehmet aslantuğ çok çok güzel bir cümle kurmuştu “kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı”

sen de bırakma. bırakmamalısın.

zaten kendine sosyal bir çevre oluşturduğun zaman eşinden ilgi alaka beklentin de azalacaktır. şu an sen bütün ilgini ona vermiş durumdasın, o yüzden yoğun bir sevgi bekliyorsun. ama başka şeylere vakit ayırsan, bir şeylere yoğunlaşsan, gezsen tozsan bu kadar bağımlı olmazsın ona. bu kadar yoğun ilgi istemezsin. hayatının merkezine onu değil kendini koyarsın.

yaşın o kadar genç ki ben çok üzülüyorum. az önce bir yorumunda bana abla diye hitap etmişsin ama ben senin ablan yaşında değilim ki. akranız.

ve benim böyle dertlerim yok. eve kapanmadım. gün sonunda bir erkek gelsin de beni sevsin diye beklemiyorum. kendime yatırım yapıyorum. bu sana haksızlık değil mi? senin yaşıtlarının en büyük derdi “sınavı nasıl geçicem, acaba mehmetle gezip tozsam sınavı yetiştirebilir miyim?” iken sen bambaşka bir hayat yaşıyorsun.

benim elimde değil deyip çekilmesine kenara. benim anam kaç yaşından sonra 3 çocukla okudu, meslek edindi, işe başladı. hiç gezip tozduğunu görmediğim insan işten edindiği arkadaşlarıyla kahvaltılara iftarlara gidiyor :)

böyle binlerce örnek varken sen gencecik yaşında mı başaramayacaksın?
burda yine konu aç ama “eşim benimle yeterince ilgilenmiyor” yerine “kendime nasıl yatırım yapabilirim” diye aç. olur mu?

hatam varsa affet ama tamamen seni düşündüğümden böyle yazdım
:KK200::KK200:
 
Ablacim sana oku dediydik. Okusaydin su herifle evlenmezdin iste. Yasitlarin meslek sahibi,geziyor tozuyor,kurslar seminerler kendilerine bir seyler katiyorlar. Sen guzel kardesim,evde cocuk bakiyorsun. Sadece cocuk bakiyorsun hem de. Daha yeni evlisin oysa ki. Ev hanimi olarak da yapilabilecek pek cok sey varken sen sadece kocayi almayi sectigin icin o hak etmeyen adam da sana boyle davraniyor.

Okumak icin hala sansin var. Hayat cok kisa,ben de erkek olsam ,o kisa hayati da 80 kilo olarak evde oturan,cocuk bakan ve tum ilgisi benim uzerimde olan bir kadinla gecirmek asla istemezdim. Silkelen ve kendine gel. Acele spora diyete basla,okumaya basla
 
bir de elmas, ben şu an bu yorumu tuzum kuru bir şekilde yazıyorum belki. okumak, eğitim görmek için hiç çabalamam gerekmedi. ailem bu konuda hep arkamdaydı.

o yüzden belki diyeceksin ki “sen rahat yetişmişsin, okumak için mücadele vermek ne demek bilemezsin, bu kadar baskıcı bir ailede büyümemişsin anlamazsın”. haklısın da. o aileye sahip olan sensin. biz sana hep “evlenmek için verdiğin mücadeleyi okumak için verirsen aileni ikna edersin” dedik, öyle yapmadın. belki haklıydın, ailen bu yapıdaydı. evlenince zaten okurum diye düşündün. belki elinden gelen bir şey yoktu, geçti bitti.

ama sen sonrasında da elinden geleni yapmadın ki. evlendikten sonra buraya açman gereken konular “össye nasıl çalışırım”, “sizce hangi bölümü tercih etsem?”, “üniversitedeki arkadaşlarımla ettiğim kavga” olması gerekirken senin bütün konuların, yorumların eş üzerineydi. “eşimi kıskanıyorum”, “eşim beni kıskanmıyor”, “eşimi nasıl etkileyebilirim, cinsel hayatımızda nasıl onu mutlu ederim”, “hamileyim” diye diye gitti konuların.

artık bir yerlerde hata yaptığını kabul etmen lazım. yani iş işten geçti çocuk çoktan doğdu ama, senin mesela önceliği kendini geliştirmeye vermen ve korunman lazımdı. korunarak olduysa da çift korunman lazımdı. anlatabiliyor muyum?

bunlar değiştiremeyeceğimiz şeyler. geçti gitti bitti. ama niye yazıyorum? bi bilinç oluşturmak için. artık bi silkelen. sende hata olduğunu fark et. bu zamana kadar mücadele vermedin ama bundan sonrası için mücadele ver. bu zamana kadar yaptığın hatalar için pişmanlık çekme ama ilerisi için daha fazla hata yapma.

çocuğunla zor olsa da oku. meslek en güzel altın bileziktir. altın bileziğini al koluna tak. çalışmana izin vermiyormuş, mücadele et. ikna et. belki kavga ederek belki huyuna giderek belki düzgünce ifade ederek anlat ama kendini güvence altına almak senin en doğal hakkın. bu hakkı sana vermiyorsa söke söke al.

allah korusun aranız şimdikinden de kötü olsa, boşanma durumuna gelseniz napacaksın? ailene güvenip boşanamazsın ki. senin ailen seni boşatmaz. senin sadece kendine güvenmen lazım. şu an elinde hiçbir şey yok. eşine kayıtsız şartsız güvenmekten başka hiçbir seçeneğin yok şu an senin. o yüzden bu kadar kafana takıyosun. o yüzden o senin dünyanın merkezi. ama böyle olmaz ki.

mehmet aslantuğ çok çok güzel bir cümle kurmuştu “kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı”

sen de bırakma. bırakmamalısın.

zaten kendine sosyal bir çevre oluşturduğun zaman eşinden ilgi alaka beklentin de azalacaktır. şu an sen bütün ilgini ona vermiş durumdasın, o yüzden yoğun bir sevgi bekliyorsun. ama başka şeylere vakit ayırsan, bir şeylere yoğunlaşsan, gezsen tozsan bu kadar bağımlı olmazsın ona. bu kadar yoğun ilgi istemezsin. hayatının merkezine onu değil kendini koyarsın.

yaşın o kadar genç ki ben çok üzülüyorum. az önce bir yorumunda bana abla diye hitap etmişsin ama ben senin ablan yaşında değilim ki. akranız.

ve benim böyle dertlerim yok. eve kapanmadım. gün sonunda bir erkek gelsin de beni sevsin diye beklemiyorum. kendime yatırım yapıyorum. bu sana haksızlık değil mi? senin yaşıtlarının en büyük derdi “sınavı nasıl geçicem, acaba mehmetle gezip tozsam sınavı yetiştirebilir miyim?” iken sen bambaşka bir hayat yaşıyorsun.

benim elimde değil deyip çekilmesine kenara. benim anam kaç yaşından sonra 3 çocukla okudu, meslek edindi, işe başladı. hiç gezip tozduğunu görmediğim insan işten edindiği arkadaşlarıyla kahvaltılara iftarlara gidiyor :)

böyle binlerce örnek varken sen gencecik yaşında mı başaramayacaksın?
burda yine konu aç ama “eşim benimle yeterince ilgilenmiyor” yerine “kendime nasıl yatırım yapabilirim” diye aç. olur mu?

hatam varsa affet ama tamamen seni düşündüğümden böyle yazdım
Biliyor musun yazın çok hoşuma gitti .
Ve abla lafı için pardon :) ben kk da herkezi benden büyük sanıyorum da :)
Evet doğru olanı yazdın her kelimene katılıyorum. Ama bir şeye katılamıyorum üzülerek . Ben okumak için çok mücadele ettim . Ta ilk okulda ilerde olumayacağımı biliyordum. Ve bile bile SBS sınavımı büyük bir puanla bitirdim . Hayalim de ingiliZce öğretmenliğiydi . Hala aksanım yakındır ağzım döner yani:)
Hadi şimdi okudum çalışamam canım . Sadece eşim değil ki ailem de izin vermez . Ben bunu aklımdan çıkardım . Ha ne olur du ? Çocuk olmasaydı şimdiye çoktan kadın aktivite merkezinde elime belgemi alırdım . Yine yapardım bişeyler . Yapmam lazım biliyorum. Çevrem YÖK arkadaşım YÖK. Kaldı ki şu anda buna zamanımda YÖK. Evet bütün hayatımı eşime endeksledim . Çünkü aslında bu kadar vaktim yokken kafam hep onda . Ha o beni bu kadar seviyor mudur düşünüyor mudur sanmam . Laf ta seni beni solda bırakır . Aslında o kaçar. Bunu da anlarım . Nasıl ilgilenir eder yarım saat sonra hop kendini bir çeker . Tabi ben sazan hemen atlarım bir tripler bir isyanlar . Sanki arabesk rap yapıyorum.
Kurtulmam lazım biliyorum. Bu yüzden burdayım
 
Ah Elmas Ah !

Daha 21 yaşındasın be yavrum.
Sorunlu ailenden kurtulmanın yolunu evlilikte değil eğitimde arasaydın şu an çok baska şeylere kafa yoruyor olurdun.
Yanlış anlama ama senin mizacin bu. Hatırlıyorum asker yolu gözlediğin günleri...
Ev kızı modundan ev hanimi moduna öyle hızla ve uyumla geçtin ki peşinden annelik...

Kilo sorunun yanlis hatirlamiyorsam tiroidin var ondan kaynaklidir ve doktor tedavisine mecbursun. Baska türlü olmaz o iş,versen de geri alırsın .

Daha çok küçüksün açıktan bir okul okuman lazım.
Ben eşinin çok da iyi biri olduğuna nedensw inanamiyorum içgüdü diyelim.

Ayrıca biraz katılaşaman lazim artık .Sürekli kedi gibi mırmır olmaz öyle. Erkekler güçlü kadinlara hayran olurlar sürekli zayif görünürsen bir süre sonra ihanete uğraman kacinilmaz son olacaktir.

Yazdiklarim seni kırmasın, inan iyi olmani cok isterim ama bunun icin cabalaman lazim ablacim.
 
Bir kere kaçan kovalanir. Adamı kovalamayi bırak. O kadar mükemmel olmaya çalışma, gerek yok. Sürekli arama gün içinde. Karakter meselesi sanırım ama istisnalar hariç, bir sebep yoksa eşim beni beni eşimi hiç aramayiz gün icinde. Ki düşünüyorum, biri beni sık sık arasa fenalık basar.
Sağlık için kilo ver istersen ama inan o söylediklerinin kiloyla pek alakası yok. 94 kiloyum ( gurur duymuyorum, verecegim inş.) ama eşim beni ciddi ciddi minik kuşum diye sever ve kıskanır ki şu halime ben olsam dönüp bakmam.
Adamin kıyafetlerine de karisma, tut kendini. Ne kadar yakışıklı olabilir. Kadınlar kapıda sıra mi oluyor?
Kısaca kendine odaklan, adamın yakasini bırak. Eminim kısa sürede durum daha iyiye gidecektir.
 
bir de elmas, ben şu an bu yorumu tuzum kuru bir şekilde yazıyorum belki. okumak, eğitim görmek için hiç çabalamam gerekmedi. ailem bu konuda hep arkamdaydı.

o yüzden belki diyeceksin ki “sen rahat yetişmişsin, okumak için mücadele vermek ne demek bilemezsin, bu kadar baskıcı bir ailede büyümemişsin anlamazsın”. haklısın da. o aileye sahip olan sensin. biz sana hep “evlenmek için verdiğin mücadeleyi okumak için verirsen aileni ikna edersin” dedik, öyle yapmadın. belki haklıydın, ailen bu yapıdaydı. evlenince zaten okurum diye düşündün. belki elinden gelen bir şey yoktu, geçti bitti.

ama sen sonrasında da elinden geleni yapmadın ki. evlendikten sonra buraya açman gereken konular “össye nasıl çalışırım”, “sizce hangi bölümü tercih etsem?”, “üniversitedeki arkadaşlarımla ettiğim kavga” olması gerekirken senin bütün konuların, yorumların eş üzerineydi. “eşimi kıskanıyorum”, “eşim beni kıskanmıyor”, “eşimi nasıl etkileyebilirim, cinsel hayatımızda nasıl onu mutlu ederim”, “hamileyim” diye diye gitti konuların.

artık bir yerlerde hata yaptığını kabul etmen lazım. yani iş işten geçti çocuk çoktan doğdu ama, senin mesela önceliği kendini geliştirmeye vermen ve korunman lazımdı. korunarak olduysa da çift korunman lazımdı. anlatabiliyor muyum?

bunlar değiştiremeyeceğimiz şeyler. geçti gitti bitti. ama niye yazıyorum? bi bilinç oluşturmak için. artık bi silkelen. sende hata olduğunu fark et. bu zamana kadar mücadele vermedin ama bundan sonrası için mücadele ver. bu zamana kadar yaptığın hatalar için pişmanlık çekme ama ilerisi için daha fazla hata yapma.

çocuğunla zor olsa da oku. meslek en güzel altın bileziktir. altın bileziğini al koluna tak. çalışmana izin vermiyormuş, mücadele et. ikna et. belki kavga ederek belki huyuna giderek belki düzgünce ifade ederek anlat ama kendini güvence altına almak senin en doğal hakkın. bu hakkı sana vermiyorsa söke söke al.

allah korusun aranız şimdikinden de kötü olsa, boşanma durumuna gelseniz napacaksın? ailene güvenip boşanamazsın ki. senin ailen seni boşatmaz. senin sadece kendine güvenmen lazım. şu an elinde hiçbir şey yok. eşine kayıtsız şartsız güvenmekten başka hiçbir seçeneğin yok şu an senin. o yüzden bu kadar kafana takıyosun. o yüzden o senin dünyanın merkezi. ama böyle olmaz ki.

mehmet aslantuğ çok çok güzel bir cümle kurmuştu “kadın evinde üretimden çekilip bütün istikbalini bir adamın vicdanına, aşkına, samimiyetine, günün sonunda bir gün aklının karışmasına, yanılgılarına bırakmamalı”

sen de bırakma. bırakmamalısın.

zaten kendine sosyal bir çevre oluşturduğun zaman eşinden ilgi alaka beklentin de azalacaktır. şu an sen bütün ilgini ona vermiş durumdasın, o yüzden yoğun bir sevgi bekliyorsun. ama başka şeylere vakit ayırsan, bir şeylere yoğunlaşsan, gezsen tozsan bu kadar bağımlı olmazsın ona. bu kadar yoğun ilgi istemezsin. hayatının merkezine onu değil kendini koyarsın.

yaşın o kadar genç ki ben çok üzülüyorum. az önce bir yorumunda bana abla diye hitap etmişsin ama ben senin ablan yaşında değilim ki. akranız.

ve benim böyle dertlerim yok. eve kapanmadım. gün sonunda bir erkek gelsin de beni sevsin diye beklemiyorum. kendime yatırım yapıyorum. bu sana haksızlık değil mi? senin yaşıtlarının en büyük derdi “sınavı nasıl geçicem, acaba mehmetle gezip tozsam sınavı yetiştirebilir miyim?” iken sen bambaşka bir hayat yaşıyorsun.

benim elimde değil deyip çekilmesine kenara. benim anam kaç yaşından sonra 3 çocukla okudu, meslek edindi, işe başladı. hiç gezip tozduğunu görmediğim insan işten edindiği arkadaşlarıyla kahvaltılara iftarlara gidiyor :)

böyle binlerce örnek varken sen gencecik yaşında mı başaramayacaksın?
burda yine konu aç ama “eşim benimle yeterince ilgilenmiyor” yerine “kendime nasıl yatırım yapabilirim” diye aç. olur mu?

hatam varsa affet ama tamamen seni düşündüğümden böyle yazdım
çok güzel yazmışsınız elinize sağlık
ancak konu sahibinin verdiği cevaplara dayanarak maalesef hiç ışık göremiyorum
söylenenleri ya anlamıyor ya da anlamak istemiyor
daha önceki tavsiyelere kulaklarını tikamis ama umarım bu kez dikkate alir
 
arkadaşlar merhaba .
Uzun zamandır derdim bu .
Şu yalan dünya da eşimi çok seviyorum. Nasıl olsa bir gün öleceğiz diye sadece kırılırım oda sadece kırar .
Bir bebeğim var . Artı elime harçlık olacak bir iş le uğraşıyorum evde . Geri kalan aynı ev hanımıyım .

Bakın sıkıntım şu ki ; eşime verdiğim değerin aşkın karşılığını bulamıyorum a dostlar .
1 buçuk yıllık evliyim tamam belki çok erken ama giyim bakım makyaj konusunda kendimi hiç bozmadım . Hatta evde neler giymem ki .

Tabi bu kilo beni mahvetti. 80 kiloyum. Gelin görün ki adam beni hiç kıskanmamaya başladı ya şaka gibi. E haliyle benimde özgüvenim öyle bir düşüş yaşadı ki sittin sene toplamam gibi geliyor.
Ha bu adamın hiç mi iyi huyu yok ? Var . İyi de var kötü de .
İyisi dünya iyisi ; kötüsü kapı pencere indiren türden . Ama derdim bunlar değil ki .


Bakın farkediyorum:
1. Ben bu adamı aradıkça gün içinde daha bir rahat olmaya başladı .
2. Giydiği kıyafete karışınca ( tamamen özgüvensizlik ve kıskançlık) daha bir gıcığıma giymeye ısrar ediyor.
3. Ya ne istiyorsa yapıyorum gönlünü hoş ediyorum ama adam beni eskisi kadar düşünmemeye başladı.
4. Bir şeye kızıyorum veya kırılıyorum ya; gönül almayı şuraya koy -ne bu surat diye çıkışıyor bir de .

Kendimi çok değersiz hissediyorum be . Öyle böyle değil .
Ha çok mu kediyim ?
Kafam bir atarsa terliği kafasına onikiden atarım. Evi inletirim . Ama nadir olur genel de kedi gibi minnak minnak boynumu büker okşanmak isterim ( salaklığımı af buyurun )
Kadın ruhu onu da istiyor .
Misal bir tanığım var inanın tabiri caiz se kocasının ağzına tükürür ama gel gör ki karım karım diye dolanır ya.

Ya harbiden eşit olalım iyi olalım derken sevdiğini bu kadar belli ederken görülen bu değersizlik kaderin oyunu mu ?

Gelin hep birlikte bana yardımcı olun .
Acılarınız la üzüldüm sizinle yıllardır siz de bana çıkar yol gösterin.
Nasıl değerli olurum .?

Hadi anlatın klasik bir türk erkeğine karşı nasıl değerli olunur ? Anlatın siz de rahatlayın bende .

Öptüm sevgiler kk
Erkekler neye değer verileceğini bilmezler.

Siz neye değer verirseniz o da ona değer verir.

Siz ona deger vermişsiniz. O da kendine değer veriyor.

Siz kendinize değer verseydiniz o da size verirdi..

Ne kadr fedakarlik yaparsanız o kadar vefasızlik ve kıymetsizlik görürsünüz.
 
Biliyor musun yazın çok hoşuma gitti .
Ve abla lafı için pardon :) ben kk da herkezi benden büyük sanıyorum da :)
Evet doğru olanı yazdın her kelimene katılıyorum. Ama bir şeye katılamıyorum üzülerek . Ben okumak için çok mücadele ettim . Ta ilk okulda ilerde olumayacağımı biliyordum. Ve bile bile SBS sınavımı büyük bir puanla bitirdim . Hayalim de ingiliZce öğretmenliğiydi . Hala aksanım yakındır ağzım döner yani:)
Hadi şimdi okudum çalışamam canım . Sadece eşim değil ki ailem de izin vermez . Ben bunu aklımdan çıkardım . Ha ne olur du ? Çocuk olmasaydı şimdiye çoktan kadın aktivite merkezinde elime belgemi alırdım . Yine yapardım bişeyler . Yapmam lazım biliyorum. Çevrem YÖK arkadaşım YÖK. Kaldı ki şu anda buna zamanımda YÖK. Evet bütün hayatımı eşime endeksledim . Çünkü aslında bu kadar vaktim yokken kafam hep onda . Ha o beni bu kadar seviyor mudur düşünüyor mudur sanmam . Laf ta seni beni solda bırakır . Aslında o kaçar. Bunu da anlarım . Nasıl ilgilenir eder yarım saat sonra hop kendini bir çeker . Tabi ben sazan hemen atlarım bir tripler bir isyanlar . Sanki arabesk rap yapıyorum.
Kurtulmam lazım biliyorum. Bu yüzden burdayım
sizinki sevgi değil bağımlılık
böyle giderseniz daha da soğuyacak üzgünüm
bu yüzden çalışmak çok önemli, bebek büyüyünce bırakabileceğiniz biri varmı
 
çalışamam canım . Sadece eşim değil ki ailem de izin vermez . Ben bunu aklımdan çıkardım .

çok güzel yazmışsınız elinize sağlık
ancak konu sahibinin verdiği cevaplara dayanarak maalesef hiç ışık göremiyorum
söylenenleri ya anlamıyor ya da anlamak istemiyor
daha önceki tavsiyelere kulaklarını tikamis ama umarım bu kez dikkate alir
açıkçası bu cevaptan sonra benim de umudum kalmadı :/
 
arkadaşlar merhaba .
Uzun zamandır derdim bu .
Şu yalan dünya da eşimi çok seviyorum. Nasıl olsa bir gün öleceğiz diye sadece kırılırım oda sadece kırar .
Bir bebeğim var . Artı elime harçlık olacak bir iş le uğraşıyorum evde . Geri kalan aynı ev hanımıyım .

Bakın sıkıntım şu ki ; eşime verdiğim değerin aşkın karşılığını bulamıyorum a dostlar .
1 buçuk yıllık evliyim tamam belki çok erken ama giyim bakım makyaj konusunda kendimi hiç bozmadım . Hatta evde neler giymem ki .

Tabi bu kilo beni mahvetti. 80 kiloyum. Gelin görün ki adam beni hiç kıskanmamaya başladı ya şaka gibi. E haliyle benimde özgüvenim öyle bir düşüş yaşadı ki sittin sene toplamam gibi geliyor.
Ha bu adamın hiç mi iyi huyu yok ? Var . İyi de var kötü de .
İyisi dünya iyisi ; kötüsü kapı pencere indiren türden . Ama derdim bunlar değil ki .


Bakın farkediyorum:
1. Ben bu adamı aradıkça gün içinde daha bir rahat olmaya başladı .
2. Giydiği kıyafete karışınca ( tamamen özgüvensizlik ve kıskançlık) daha bir gıcığıma giymeye ısrar ediyor.
3. Ya ne istiyorsa yapıyorum gönlünü hoş ediyorum ama adam beni eskisi kadar düşünmemeye başladı.
4. Bir şeye kızıyorum veya kırılıyorum ya; gönül almayı şuraya koy -ne bu surat diye çıkışıyor bir de .

Kendimi çok değersiz hissediyorum be . Öyle böyle değil .
Ha çok mu kediyim ?
Kafam bir atarsa terliği kafasına onikiden atarım. Evi inletirim . Ama nadir olur genel de kedi gibi minnak minnak boynumu büker okşanmak isterim ( salaklığımı af buyurun )
Kadın ruhu onu da istiyor .
Misal bir tanığım var inanın tabiri caiz se kocasının ağzına tükürür ama gel gör ki karım karım diye dolanır ya.

Ya harbiden eşit olalım iyi olalım derken sevdiğini bu kadar belli ederken görülen bu değersizlik kaderin oyunu mu ?

Gelin hep birlikte bana yardımcı olun .
Acılarınız la üzüldüm sizinle yıllardır siz de bana çıkar yol gösterin.
Nasıl değerli olurum .?

Hadi anlatın klasik bir türk erkeğine karşı nasıl değerli olunur ? Anlatın siz de rahatlayın bende .

Öptüm sevgiler kk
Esit olma mevzuu heryerde calismiyo bence:))) yada anladigim turden degil.
Kacan kovalanir genelde istisnai durumlar haric. Ben bazen bizi yani kendimi anlamyrm. Adamlar napsin diyorum. Beklentimiz yok deriz ama ohoooooo yani. Zaten kucuk bebeginz de varmis. Biraz adami rahat birakip kendimizn aktiviteler bulmasi lazim bence. Boyle hepp erkeklerden bisyler beklemek olmuyor.
***Ayrica once siz kendinize deger verip sevin. Deger gormedginizi dusundgnuz adamin ustune gitmeyin derim
** bir de bazi adamlar gercktn deger verir bazilariysa bilirsiniz deger kaybettirir( ama esiniz oyle degildir bence ins)
 
İse gir bi yandan bebek bi yandan iş kocanda kendi derdine düşsün eski zamanlarını özlesin.çok aşırı parası olmayan da bir is olabilir.yeter ki bu düşünceleri bi nebze kafandan uzaklastirsin.düşündükçe insan içinden çıkamıyor.sonuna kadar haklisindir.gel gor ki erkek kişisine anlat.onlar olaya düz bakıyor.kafalarindaki düşünce araba direksiyonu gibi çevirince virajı alamıyor.bodoslama bir yere dalıp canları yanınca düşünmeye basliyorlar.sizin şu cerceve de monotonluktan böyle olduğunuz icin az buçuk ozlesmeniz lazım.
 
Biliyor musun yazın çok hoşuma gitti .
Ve abla lafı için pardon :) ben kk da herkezi benden büyük sanıyorum da :)
Evet doğru olanı yazdın her kelimene katılıyorum. Ama bir şeye katılamıyorum üzülerek . Ben okumak için çok mücadele ettim . Ta ilk okulda ilerde olumayacağımı biliyordum. Ve bile bile SBS sınavımı büyük bir puanla bitirdim . Hayalim de ingiliZce öğretmenliğiydi . Hala aksanım yakındır ağzım döner yani:)
Hadi şimdi okudum çalışamam canım . Sadece eşim değil ki ailem de izin vermez . Ben bunu aklımdan çıkardım . Ha ne olur du ? Çocuk olmasaydı şimdiye çoktan kadın aktivite merkezinde elime belgemi alırdım . Yine yapardım bişeyler . Yapmam lazım biliyorum. Çevrem YÖK arkadaşım YÖK. Kaldı ki şu anda buna zamanımda YÖK. Evet bütün hayatımı eşime endeksledim . Çünkü aslında bu kadar vaktim yokken kafam hep onda . Ha o beni bu kadar seviyor mudur düşünüyor mudur sanmam . Laf ta seni beni solda bırakır . Aslında o kaçar. Bunu da anlarım . Nasıl ilgilenir eder yarım saat sonra hop kendini bir çeker . Tabi ben sazan hemen atlarım bir tripler bir isyanlar . Sanki arabesk rap yapıyorum.
Kurtulmam lazım biliyorum. Bu yüzden burdayım
Eşin de ailen de karışamaz ki sana canım, reşit bir bireysin sen. Düşünüyorum da ben okuyup atanacağım ve bana izin verilmeyecek! Yakarım gemileri, basar giderim. Özgürlüğüm her şeyden değerlidir. Önce ben gelirim, sonra hayatımdaki diğer kişiler! Sen böyle olmadığın için eşin de sana bu şekilde davranıyor olabilir mi acaba?
 
Şu an bunları okuyor olmam bile üzücü . Aksine de çevremde ölümler çok arttı. Ve bu beni sevdiğim adama daha çok düşürdü kızlar
OKB hastası mısın, ne demek ölümler arttı diye kocama daha cok bağlanıyorum...

Kocandan evvel annen baban ölebilir, daha yaşlılar...( bu düşünceyi kafandan at)
 
Biliyor musun yazın çok hoşuma gitti .
Ve abla lafı için pardon :) ben kk da herkezi benden büyük sanıyorum da :)
Evet doğru olanı yazdın her kelimene katılıyorum. Ama bir şeye katılamıyorum üzülerek . Ben okumak için çok mücadele ettim . Ta ilk okulda ilerde olumayacağımı biliyordum. Ve bile bile SBS sınavımı büyük bir puanla bitirdim . Hayalim de ingiliZce öğretmenliğiydi . Hala aksanım yakındır ağzım döner yani:)
Hadi şimdi okudum çalışamam canım . Sadece eşim değil ki ailem de izin vermez . Ben bunu aklımdan çıkardım . Ha ne olur du ? Çocuk olmasaydı şimdiye çoktan kadın aktivite merkezinde elime belgemi alırdım . Yine yapardım bişeyler . Yapmam lazım biliyorum. Çevrem YÖK arkadaşım YÖK. Kaldı ki şu anda buna zamanımda YÖK. Evet bütün hayatımı eşime endeksledim . Çünkü aslında bu kadar vaktim yokken kafam hep onda . Ha o beni bu kadar seviyor mudur düşünüyor mudur sanmam . Laf ta seni beni solda bırakır . Aslında o kaçar. Bunu da anlarım . Nasıl ilgilenir eder yarım saat sonra hop kendini bir çeker . Tabi ben sazan hemen atlarım bir tripler bir isyanlar . Sanki arabesk rap yapıyorum.
Kurtulmam lazım biliyorum. Bu yüzden burdayım
Ne demek çalıştırmazlar? Zincire mi vuracaklar sen çalışmaya başlasan?
Bence sen de çalışmaya gönlün olmadığı için böyle kabulleniyorsun olan biteni
Senin hayatını sen hariç herkes yaşıyor
Bunu da aklına yaz, en geç birkaç yıl sonra çok pişman olacaksın keşke sizi dinleseydim diyeceksin.
 
yine kocasına aşkından darlayan birisi. verdiğimiz tavsiyeleri tutacak mısın?
ona göre yorum yapacağım
 
Back
X