Korona öncesi olay: Erkek kuzenimin düğünü olacak , kız almaya gelecek misiniz diye sormuşlardı. Eşim ben kız almaya konvoya filan katılmam, ben salona gider gelirim. Ben kız peşinde koşamam diye yanıt verdi.
Mesela yakın şehirde akrabamın yani
Benim samimi görüştüğüm bizim düğünümüze gelen kişinin düğünü var , eşim; gitmem. Ne gerek var ben tanımıyorum. Ömrümde bir daha görmeyeceğim insanın düğününe ne gidicem. Benim babamın akrabalarına bile gitmiyorum.( arkadaşlarınınkine gayet süslenip gidiyor)
Biz nişanlıyken kuzenimin nişanına da gelmeyip beni yalnız bırakmıştı. İnsanlara bahane uydurmak zorunda kalmıştım.
Onun bir duruşu bir ağırlığı varmış paspas olamazmış.
zaten çekirdek bir sülaleyiz. Sadece kuzenlerimle görüşürüm. Ama eşimde hep bir mesafe hep bir ego.
Mesela annemlerin yazlığı var, kadın odamı iki kişilik yaptı eşimle gelip kalırım diye. Orada bir gün dahi olsa kalmak istemiyor. Annem babam varken...
Sevgim kaldı mı bilmiyorum eşime karşı, böyle bir insan nasıl sevilebilir bilmiyorum. Yanlış mı düşünüyorum. Buram buram ego...
Annesi ve ablasının onda oluşturduğu “ en çok sensin” dünyasında olan bir insan.
Ya benim için ne yapabilirsin dedim, benim için yapabileceği tek şey gelmiyor aklıma.
İstediği kadar alınıp kırılsın.
ooooooooooooof hanımlar.
Aileme her şeyi anlatmak onu şikayet etmek istiyorum zaten anneme anlatıyorum artık patlıyorum. O da çekip almak istiyor beni.
eşimle kavgamızda kafama tüküreyim evlendim bile dedik ikimiz de. Yoruldum ben ya.
Bu zihniyetinden bıktım tükendim
Ben ne yapıcam? Boşanmak gitmek vs pelesenk oldu dilime. Ona nasıl ders vericem?