- Konu Sahibi kahvecicegi
-
- #21
ha bu arada sanırım bu durum genlerle alakalı çünkü kızım da babasının kopyası oldu , ek gıdaya başladığımızdan beri o da tavrını koyuyor , eğer kendi haline bıraksam o da pek çok yiyeceğin tadını bilmeyecek....mesela kayısı suyunu içiyor ama meyvesini mümkün değil yediremedim, reçelini de .....karışık meyve suyunun içinde portakalı hisseder içmez ama portakalı meyve olarak yer......3 yaşında ama şeftalinin tadını bilmez , buna rağmen muşmulayı yer :))) cinsler işte babalı kızlı
allah onu açlıkla sınamamış...
umarım sınamaz da...
yemezse yemesin
babamda böyleydi ne pişşirsek bahane buluyordu
pişirip koyuyoruz mutfağa,mecburen yiyor
beğenmese de yumurta kırıyor
hiç üzülmeyin,yüz vermeyin
canım sen kendin sevmediğin halde pişirmiş yemişsin ben illede yesin demiyorum ama bir kere olsun denen bilir tadılabilir sonunda ölüm yok misafirliktede tabağı geri itebiliyor musun hepsi nimet sonuçta güzel bir tarifle her besin mükemmel bir hal alabiliyorbiz de durum tam tersi, ben de birçok yemeği seçerim. (seçerdim) evlendikten sonra yıllardır yemediğim bir çok şeyi yemeğe başladım. çünkü kendim pişiriyordum ve pişirdiğim şeyin tadına bakmak istiyordum. baktım güzel devamlı olarak menülerimize giriyordu. örneğin evlenmeden önce
denemeden sevmediklerim; bamya, patlıcan, mantar, taze bezelye
denediğim halde sevmediklerim; et, balık, tavuk
şu an bamya ve mantar kızartma olarak en sevdiğim yemeklerden. et ve tavuğu da severek yiyorum.
ancaak; hala inek eti dışında kırmızı et sevmem. yemem. inek veya tavuk kesinlikle kemiksiz pişmeli kemikle piştiyse yemem. kıymalı yemekleri sevmem. kıyma sadece köfte, musakka ya da mantı olarak karşıma gelmeli. balığı yemem de pişirmem de. yumurta da keyfim isterse yerim istemezse katiyyen yiyemem.
sonuç olarak lütfen bizi anlamaya çalışın istemiyoruz yemiyoruz. kendimize bırakın üzerimize gelmeyin. misafirliklerde çok zorlanıyorum
size tavsiyem eşinize tarifi verin ve sevmediiği ama denemediği şeyi pişirmesini isteyin. belki yer
canım sen kendin sevmediğin halde pişirmiş yemişsin ben illede yesin demiyorum ama bir kere olsun denen bilir tadılabilir sonunda ölüm yok misafirliktede tabağı geri itebiliyor musun hepsi nimet sonuçta güzel bir tarifle her besin mükemmel bir hal alabiliyor
ya daha yeni evlisiniz onun seni el üstünde tutması gerekiyor sen bildiğin gibi yemeklerini yap onada bir daha sorma
bir gün yemez iki gün yemez sonunda mecbur kalacak annesi balla böreklemi besliyormuş hergünde seni azarlıyor
birde erkeklerin küsme huyu beni delirtiyor üstüne düşme sakın yoksa ilerde önüne geçemezsin
şimdi ben eşime akşam abinlere gelmiyorum sen git istersen desem ortalık daha mı çok gerilir
yapmam inşallah ama moralim çok bozuk ağlayacağım neredeyse birşey yemediğimi de biliyor aç aç oruç tutuyorum bir gelip iki lokma ye bari demedi sahura kalkacak mısın dedi cık dedim gittigidin bence
ailesine onun yanında surat yapmayın
benım eşimde
makarna pılav bulgur bamya
asla yemez..
bende napıyorum bılıyomusun madem sen yemk seçıyorsun hergun bana ne ıstediğini söyleyeceksın dedım
şimdi eşim hergun benı arar ve akşamın menusunu verır.
böylece yaptığım yemekler yenıyor
gerçi bizde ben bı yemeği çok kötüde yapsam eşim eline sağlık çok guzel olmuş demeden sofradan kalkmaz..
sevmediği şeylerı bağırarak değil guzelce yıyemıyorum der.
İlk evlendiğimiz yıllarda eşim de böyleydi.
Sebzeyi yemekten saymazdı. İlla et isterdi.Çünkü sevgili kayınvalidem sebze yemedikleri zaman hemen köfteyi kızartıvermiş.
Genelde alttan alır, sevmiyor zorlayamam ya derdim.
Ben çalışıyorum. Birgün okulda işler uzadı eve geldiğimde sinirim tepemdeydi.
Zaten canım ayaklarımı uzatmaktan başka bir şey yapmak istemiyordu.
Makarna yaptım yanına yoğurt koyum.Bir önceki günden yenmediği için kalan ıspanağı da ısıttım.
Kurdum sofrayı.
Beyfendi geldiler.
Sofraya baktılar ve "Yemek yok mu?"dediler. Yemekten kastı et.
Gayet sakin bir şekilde kalktım. Yemekleri birer birer lavaboya boca ettim ve dönüp "Artık yok." dedim.
Şaşkınlıktan konuşamadı.
"Bütün gün çalışıyorum..."diye başlayacak oldu, o zamana kadar alttan alan ben lafını kesip yine sakin bir şekilde
"Burası loknta değil ev, ben de aşçı değilim hele annen hiç değilim işine gelirse."dedim.
Bir hafta konuşmadı benimle. Ben hiçbir şey olmamış gibi davrandım.
Sonra bir daha açılmadı bu konu.
Şimdi enginar hariç ne pişirsem yiyor. Patlıcan bile...Annesi de şaşkın şaşkın bakıyor.
Bu iş "Onu sevmezsen ne yapayım? Ne istersin canım?"la çözülmüyor haberiniz olsun. Ben o yöntemi çok denedim hiçbir işe yaramadı...
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?