eşimin ailesi sebebiyle açtığımız anlaşmalı boşanma davası düştü

bakın "hemen" hakarete başvurmadım. 3 yılı aşkındır evliyim.. bana çok yapıldı haksızlık.. eşimi hep uyardım.. doluyorum, şeklimi bozmuyorum ama dayanamıyorum lütfen dikkat et dedim. kırılma noktasındayım dedim. gitmeyelim bu kadar yüz göz olmayalım dedim.
eşimin kuzeninin bebeği oldu, altınımla çiçeğimle çikolatamla gittim. beni bir kez bile aramadılar. bırakın hastaneye gelmeyi..
eşimi aramışlar hayırlı olsun demişler.. hep dışlandım..



eşim benim içerlediğim konuları saçma gördü. kuzeninin oğlunun sünnetine gitti.. senin çocuğunu bir kez bile görmeye gelmediler dediğimde sen aileme hakaret ettiğin için dedi..

yüzüstü bırakıldım.. bunlar bana göre kafaya takılacak şeylerdi..

onlar bizim hakkımızı yerken, görgüsüzlük üzerine görgüsüzlük yaparken terbiyesizlik olmuyor da.. ben bunları dile getirirken bunun adı adil..tir şere..liktir dediğim için mi kötü bir davranış oluyor?
Seni çok iyi anlıyorum...benim eşimin ailesi de çok terbiyesiz,sinsi,iki yüzlülerdi...sustum olmadı ,uzak olmak istedim huzurum olsun istedim olmadı,en son eşimde onlarla bir oldu resmen, boşanıyorum , sende hayatına bak barışma bence...
 
Seni çok iyi anlıyorum...benim eşimin ailesi de çok terbiyesiz,sinsi,iki yüzlülerdi...sustum olmadı ,uzak olmak istedim huzurum olsun istedim olmadı,en son eşimde onlarla bir oldu resmen, boşanıyorum , sende hayatına bak barışma bence...
S
Size de çok geçmiş olsun.
Hakkınızda hayırlısı olsun..
 
Ben ne olursa olsun bir bayanın küfür etmemesi görüşündeyim. Hele ki konu nr olursa olsun babama küfür edecek gelinin asla yüzüne de bakmam ben de kb ne yaparsa yapsın öyle bir msj atamam. Olayların özünde siz haklısınız ama yöntem olarak çok yanlışsınız.
 
Konu sahibi öncelikle nasılsınız?
Hamileliğiniz nasıl gidiyor?
Eşinizle durumunuz ne oldu?
Sizi merak ettim açıkçası
teşekkür ederim iyiyim..
eşim eve döndü, şuan boşanma işini askıya aldık.
yapamadığını söyledi.. özellikle çocuklar varken ayrılamayacağını, bu sebebin bizim dışımızdaki faktörlerden geliştiğini, kontrol altına alınabileceğini ama başlarda asıl hatanın kendinde olduğunu, ailesiyle beni idare etme çabasında çok yanlışlar yaptığını, söyledi..

keşke araya girmeseydim düzeltmeye çalıştıkça batırdım dedi.. bana çok konuda hak verdiğini ama tepkimin ailesi tarafından uzatıldığını.. onlara da hak verdiğini söyledi. halen maddi konuda fedakarlık yapmadığını, kimsenin hakkımızı yemediğini düşünüyor.

şimdiye kadar yediler, halen de yiyorlar.. benim bu konuda içim rahat, ben hakkım olduğunu düşünüyorum.. o yüzden eşimin yanında da yine aynı beddua yı ettim.. ( eşimin ortak olarak aldığı evin kirasını abisi ve babası alıyor)

sadaka yapmıyorum hakkımı, haram zıkkım olsun diyorum dedim. asla da yapmıycam. çocuklarımı biz evli kaldığımız sürece asla göremezler.. eğer birgün arayı düzeltmek için konuşmak isterlerse sen müdehale etme arasınlar, sıkıysa karşıma çıksınlar dedim. ( eşimin bu konuda müdahale edeceğine inanıyorum, çünkü karşı tarafta bana benim kadar öfkeli, oğullarını ellerinden aldığımı, torunlarından uzak tuttuğumu düşündükleri ve çirkin bir güç yarışına girildiği için)


ve bana bir konuda söz verdi.. ailesinin adına konuşmayacak.. ailesinden hiç birnin adı evimde geçmeyecek.. çocuklarımı ailesine göstermeyecek.. bayramlarda- özel günlerde gidelim gelelim lafı açılmayacak.. kendisi benim haberim olmadan işten vakit bulduğunda gidip görecek.

çocuklarımın üzerine yemin etti.. ne düğünde ne bir özel günde hiç birşekilde takı ve para hediyesi olmayacak. adamlar bunu benim problem etme olayıma şaşırmışlardı ya.. görgüsüzlüklerine, çingeneliklerine ne var ki demişlerdi.. dayılarının yeğenlerine hiç birşey takmaması da problem olmamalı o zaman. kredi kartı ve banka hesap numaralarını da aldım. babasının telefon faturasını da artık ödemediğini ispat etti bana. ( şimdiye kadar bir de babasının telinin faturasını ödüyorduk) (adam torununa eski kıyafetleri reva görüp, borç olunca zırt bırt arardı. gelirken eve alışveriş yapın demesini biliyordu utanmaz)
babasının telefon no su eşimin adına onu devredeceğine dair söz verdi.. ödemezse babası, fatura tutarı birikir bize patlar ki bunlardan ben her türlü inliği- zararı beklerim.. tecrübeyle sabit..

bunun gibi bir çok konuda artık ailemin içinde bu lanetler yüzünden hiç bir şekilde tartışma yaşanmayacağına dair söz verdi.
eşim köyünü özlediğinde birlikte köyüne gidilecek ama aileyle görüşülmeyecek piknik yapılıp gelinecek..annesinin mezarı ziyaret edilecek. dediğim gibi o benden habersiz işten fırsat bulup 1-2 saat görüşecekse görüşecek.. öldüler mi yettiler mi benim haberim olmayacak..

çocuklarımın da resmini paylaşmayacak..

daha öncede belirtmiştim terapistin de önerisi, eşimin ailesiyle görüşmesine sınır koymam ve onu ailesinden uzak tutmam kendi yuvam için tehlike oluşturuyor. çünkü eşim bu duruma içerlenip farklı bir olaydan patlak verir ve evlilik yine yolunda gitmez.. bunları da konuştum. bu gerçeğe çok inandığımı söyledim.

bekleyip göreceğim.. verebildiğim bu kadar.. çizebildiğim sınır bu kadar..
 
Çocukları sakınmayın bu da eşiniz tarafından patlak verir bence ayrıca elşiniz bu kadar aileci ise bu şartları neden kabul etti
 
Çocukları sakınmayın bu da eşiniz tarafından patlak verir bence ayrıca elşiniz bu kadar aileci ise bu şartları neden kabul etti
eşimin aileciliği, ablalarıyla saatlerce telefon görüşmesi yapması ve ablalarının bizim iç işimize çok karışması, ayrıca rşimin maddi açıdan bizi suistimal etmelerine izin vermesi, ailesinin menfaatini bizimkinden üstün tutması yönünde zaten çok görüşme gibi bir durum potansiyel olarak çok mümkün değil olsa her dk görüşmek isteyecklerinden şüphem yok. (ablalarının biri almanyada, bdiğeri de başka bir yerde yani mesafe var, sadece biri ankarada ama semt olarak uzak yerde. babasının da ikinci eşi var, eşim o kadını sevmiyor, muhattap olmak istemiyor, zaten babasının evine giderken çekinerek gidiyordu o kadın olduğundan dolayı, kadın gerçekten çok fena.. biz gittiğimizde sürekli para pul muhabbeti açıyor, eşimin babasına da kötü davranıyor eşimde kızıyor bu duruma ama hiç ses etmiyor., babam annemin kıymetini bilmedi, anneme neler etti ama bu kadına gıkını çıkaramıyor diyor ablaları da bunu gaza getiriyor. ben eşimi durduruyordum. sen birşey deme, sen erkeksin ablaların zaten kadının hakkından geliyor, onlar alışmışlar sen çizgini bozma diyordum.. bir de ablalarıyla o kadın da sürekli ağız dalaşına, birbirlerine laf sokma yarışına giriyorlardı..)
beni maddi anlamda çok suistimal ettiler.. düğün zamanında filan soyup soğana çevirdiler, bu kızın elinde var yolabildiğimizi yolalım dediler.. eşimin abisi özellikle..

eşim de hakkından feragat edince ve dolandırılma olayı olunca ben patlak verdim.

biz ikimizde çalışıyoruz ve çok boş zamanımız olmuyor. önceden oturduğumuz yer, eşimin akrabalarına yakın idi. ablaları zırt bırt şuraya gidin bizim yerimize de gidin, şu düğüne, şu mevlüde gidin biz gidemeyeceğiz bizi siz temsil edin size yakın diyorlardı. bu benim canımı sıkıyordu. almanyadaki ablası 7/24 face time istiyordu.. bi geliyordu 3 ay burada ve 2 ayı hemen hemen benim evimde kalıyordu.. sanki ben misafirim o ev sahibi.. çok yüz verdim, sınır koymadım iyi niyetli olmaya çalıştım. eşimin üzerinde çok hakları var dedim. ama ben verdikçe onlar o kadar rahat o kadar pişkin davrandılar ki.. ben de sınırımı çizemediğim için zaten kendime kızıyorum. neden bu kadar gözüme batan şeyleri dile getirmedim. neden rahatsızlıklarımı gerektiği zaman ve yerinde dile getirip ayar verdiremedim.

bir bayramda yatıya kalmadık diye sokmadıkları laf kalmadı ( eşimde mi diğerleri gibi hanım köylü mü olmuş yoksa, yoksa diğerleri gibi eşimi de mi kaybediyorlarmış ki bu arada diğerleri dedikleri eşimin kuzenleri ve abisi, onlar hanımlarının sözlerinden çıkmıyorlar diye sürekli giydiriyorlar)

yani bu tarz şeyler ve eşim benimle çocuklar yokken tatile gitmek varken ailesinin yanına gitmeyi, amcasının kuzeninin yanına gitmeyi tercih ederdi.. aldığımız terapi de bu durumu düzeltti.. yeni evli insanların ilk aylarda hatta ilk 3 yıl sürekli birbirlerine zaman ayırmaları gerektiğinin altını terapist çok güzel çizmişti. eşim bu huylarını değiştirdi baya..

eşimin kuzeni mesela ablasını whatsapptan engelliyormuş, eve gidince yazacak bana eşimle aram açılacak ne çok konuşuyorsunuz siz diyecek diye.. bunun için çoccukla dalga geçiyorlardı..

yani aile çok gizli alttan gaz veriyor..
 
Bence eşine dönme.. inan ki düzelmez eşine bunları yaptıran adamdan asla hayır bekleme zaten koca yerinede koyma
eşime çok öfkeliyim zaten, neden pamuklara sarmadın bizi.. neden ağlattın, en güzel, en özel anlarımı kabusa çevirdin diye, benden özürdilemesini istemiyorum artık.. bizim üzerimize titremesini, bize kimsenin zarar vermesine müsade etmemesini istiyorum, ona güvenmek istiyorum.
hadi bana kızdın, beni ezdin geçtin.. karnımdaki çocuğa ve sadece baba diyen küçük meleğime de mi acımadın..

oğlum var 15 ayını bitirdi, babasına öyle sarılıyor ki, bana bakıyor affet der gibi, ağlıyor dudaklarını titretiyor.. babası kapıya gidiyor deli gibi ağlıyor oğlum.. kıyamadım ona.. çocuğum olmasa inan dönüp bakmazdım.. atamadım kırgınlıklarımı zaten..

kendimi geçtim zaten, ailesinin bana yaptığı terbiyesizliklere ses çıkarmamasını bile kabullenmiştim ama çocuk olunca bana birşeyler oldu, onlara zarar vermelerinden çok korktum.. evet hediyenin önemi yok belki ama ben o kullanılmış kıyafetleri görünce kan beynime sıçradı inanın.. ben onun ailesine takımla, çikolatamla giderken adamların beni bir kez bile aramamasını eşim makul karşılayınca gözlerim yuvalarından çıktı..
ben böyle görmedim, kalabalık bir aileden gelmiyorum belki de makul karşılama seviyem bu sebepten ötürü zayıf ama ben sadece eşimin arkamda durmasını bekledim..
gelinliğimle ben bu kredi kartı borçlarını nasıl öderim diye ağladım,
bebeğim oldu anneliğime sevinemedim eşim evden gitti 40'ım çıkmamıştı..
ikinci hamileliğimde hemen hemen 4 ay yine gitti.. bu sefer ben kilo alamama, stres yüzünden bebeğime zarar verdim, çok az hareket ediyor, doğduğunda benim bütün stresimi çekmiş olarak nasıl tepki verecek acaba.. elimde değil mücadele ediyorum ama çocuklar zarar görüyor..

bütün bunları düşündükçe en özel günlerim en mutlu anlarım zehir oldu diyorum.
sevdiğim adamla evlendim, bir güzel bebeğim var, kimseye muhtaç değilim, iyi bir işim var, annem babam kardeşim hep yardımcı yapıcı olmaya çalışıyorlar.. annemle babam çocuğuma el bebek gül bebek bakıyorlar.. siz paranızı biriktirin eviniz barkınız olsun diye ellerinden gelen her yardımı gösteriyorlar.. kocan sıkıntı çıkarıyorsa bizi görmesin yeter ki siz mutlu olun diyorlar..
kimse ailesini atamaz bunun farkındayım..
benim kızdığım nokta, eşimin ailesinin beni kullanması..
bir kere kuzeni herkesin içinde bana sordu, sen daha çok kazanıyorsun, evin idaresi senden mi sorulur dedi.. ben dondum kaldım. yeni evliydim.. bi benim bordromu istemedikleri kaldı. en küçük görümcem durumu düzeltmeye çalıştı ( bir tek aralarında mantıklı davranan bana göre o) araya espiri soktu ben olayın şokunu atlatamadım. eve geldik eşimle kavga ettim. eşim de abim öyledir, ona herkez patavatsız der. sizin kiler de şöyle dedi filan dedi. bizimkilerin söylediğiyle abisinin yaptığının hiç bir alakası yokken.( babam parti hakkında konuşmuş, diğer partilere saygsızca davranmış eşim hiç cevap vermemiş ki ben eşime diyordum ben babama kızıyorum konuşma politika diyorum ne yapayım haberlerde görüyor tutamıyor kendini eşimin yanında bile babama, baba politika konuşmak yok diyorum ki eşim idare etmeye çalıştığımı ona hak verdiğimi anlasın diye).
4 ay'lık bir ayrılık hamile ve çocuklu eşini bırakan bir adam.. tabiki onunla konuşunca farklı bir penceren bakıyorsun.. ailesini özlemişti, ablaları toplanıp buna gel diye baskı yapıyordu, ailesini benim gördüğüm gibi değerlendiremez bunu beklemiyorum ondan beklentim bize verdiği zararları görmeleri ve artık bize zarar vermelerini önlemesi..
 
eşime çok öfkeliyim zaten, neden pamuklara sarmadın bizi.. neden ağlattın, en güzel, en özel anlarımı kabusa çevirdin diye, benden özürdilemesini istemiyorum artık.. bizim üzerimize titremesini, bize kimsenin zarar vermesine müsade etmemesini istiyorum, ona güvenmek istiyorum.
hadi bana kızdın, beni ezdin geçtin.. karnımdaki çocuğa ve sadece baba diyen küçük meleğime de mi acımadın..

oğlum var 15 ayını bitirdi, babasına öyle sarılıyor ki, bana bakıyor affet der gibi, ağlıyor dudaklarını titretiyor.. babası kapıya gidiyor deli gibi ağlıyor oğlum.. kıyamadım ona.. çocuğum olmasa inan dönüp bakmazdım.. atamadım kırgınlıklarımı zaten..

kendimi geçtim zaten, ailesinin bana yaptığı terbiyesizliklere ses çıkarmamasını bile kabullenmiştim ama çocuk olunca bana birşeyler oldu, onlara zarar vermelerinden çok korktum.. evet hediyenin önemi yok belki ama ben o kullanılmış kıyafetleri görünce kan beynime sıçradı inanın.. ben onun ailesine takımla, çikolatamla giderken adamların beni bir kez bile aramamasını eşim makul karşılayınca gözlerim yuvalarından çıktı..
ben böyle görmedim, kalabalık bir aileden gelmiyorum belki de makul karşılama seviyem bu sebepten ötürü zayıf ama ben sadece eşimin arkamda durmasını bekledim..
gelinliğimle ben bu kredi kartı borçlarını nasıl öderim diye ağladım,
bebeğim oldu anneliğime sevinemedim eşim evden gitti 40'ım çıkmamıştı..
ikinci hamileliğimde hemen hemen 4 ay yine gitti.. bu sefer ben kilo alamama, stres yüzünden bebeğime zarar verdim, çok az hareket ediyor, doğduğunda benim bütün stresimi çekmiş olarak nasıl tepki verecek acaba.. elimde değil mücadele ediyorum ama çocuklar zarar görüyor..

bütün bunları düşündükçe en özel günlerim en mutlu anlarım zehir oldu diyorum.
sevdiğim adamla evlendim, bir güzel bebeğim var, kimseye muhtaç değilim, iyi bir işim var, annem babam kardeşim hep yardımcı yapıcı olmaya çalışıyorlar.. annemle babam çocuğuma el bebek gül bebek bakıyorlar.. siz paranızı biriktirin eviniz barkınız olsun diye ellerinden gelen her yardımı gösteriyorlar.. kocan sıkıntı çıkarıyorsa bizi görmesin yeter ki siz mutlu olun diyorlar..
kimse ailesini atamaz bunun farkındayım..
benim kızdığım nokta, eşimin ailesinin beni kullanması..
bir kere kuzeni herkesin içinde bana sordu, sen daha çok kazanıyorsun, evin idaresi senden mi sorulur dedi.. ben dondum kaldım. yeni evliydim.. bi benim bordromu istemedikleri kaldı. en küçük görümcem durumu düzeltmeye çalıştı ( bir tek aralarında mantıklı davranan bana göre o) araya espiri soktu ben olayın şokunu atlatamadım. eve geldik eşimle kavga ettim. eşim de abim öyledir, ona herkez patavatsız der. sizin kiler de şöyle dedi filan dedi. bizimkilerin söylediğiyle abisinin yaptığının hiç bir alakası yokken.( babam parti hakkında konuşmuş, diğer partilere saygsızca davranmış eşim hiç cevap vermemiş ki ben eşime diyordum ben babama kızıyorum konuşma politika diyorum ne yapayım haberlerde görüyor tutamıyor kendini eşimin yanında bile babama, baba politika konuşmak yok diyorum ki eşim idare etmeye çalıştığımı ona hak verdiğimi anlasın diye).
4 ay'lık bir ayrılık hamile ve çocuklu eşini bırakan bir adam.. tabiki onunla konuşunca farklı bir penceren bakıyorsun.. ailesini özlemişti, ablaları toplanıp buna gel diye baskı yapıyordu, ailesini benim gördüğüm gibi değerlendiremez bunu beklemiyorum ondan beklentim bize verdiği zararları görmeleri ve artık bize zarar vermelerini önlemesi..
Umarım bundan sonrası için çok mutlu olursun 🥺🙏🏻
 
Öfken çok büyük..
Ama bu en çok sana ve sonra çocuklarına zarar verecek.
nasıl olur,nasıl yaparsınız bilmiyorum.
bu öfkeyi,kini geride bırakmak sizin için en önemlisi.
eşinizle barışmanız zaman zaman daha da aklınıza gelecektir.
umarım ki,bu kötü duyguları içinizden atabilirsiniz.
hamilelikte bunları yaşamanız çok ağır olmuştur eminim. o kadar biriktir biriktir..böyle olması kaçınılmaz.

bebeğinizi sağlıkla,huzurla dünyaya getirin inşallah.

benim ilk bebeğimde hamilelik sürecim sakindi diyebilirim. 1.900 gr gelmişti dünyaya.
o zor durum haricinde sakin bir bebekti.
2. bebeğime hamileyken çok zor günler yaşadım ailemle alakalı.
hep öfke,hep stres.
bebeğim hep hırçın,hep ağlayan,hep huzursuz bir bebek oldu.
anne karnında geçirdikleri süreç o kadar etkili ki.
yazık etmişim.
değer miydi onca üzüntüye,strese.

Buda benden size Nacizane tavsiye..
 
teşekkür ederim iyiyim..
eşim eve döndü, şuan boşanma işini askıya aldık.
yapamadığını söyledi.. özellikle çocuklar varken ayrılamayacağını, bu sebebin bizim dışımızdaki faktörlerden geliştiğini, kontrol altına alınabileceğini ama başlarda asıl hatanın kendinde olduğunu, ailesiyle beni idare etme çabasında çok yanlışlar yaptığını, söyledi..

keşke araya girmeseydim düzeltmeye çalıştıkça batırdım dedi.. bana çok konuda hak verdiğini ama tepkimin ailesi tarafından uzatıldığını.. onlara da hak verdiğini söyledi. halen maddi konuda fedakarlık yapmadığını, kimsenin hakkımızı yemediğini düşünüyor.

şimdiye kadar yediler, halen de yiyorlar.. benim bu konuda içim rahat, ben hakkım olduğunu düşünüyorum.. o yüzden eşimin yanında da yine aynı beddua yı ettim.. ( eşimin ortak olarak aldığı evin kirasını abisi ve babası alıyor)

sadaka yapmıyorum hakkımı, haram zıkkım olsun diyorum dedim. asla da yapmıycam. çocuklarımı biz evli kaldığımız sürece asla göremezler.. eğer birgün arayı düzeltmek için konuşmak isterlerse sen müdehale etme arasınlar, sıkıysa karşıma çıksınlar dedim. ( eşimin bu konuda müdahale edeceğine inanıyorum, çünkü karşı tarafta bana benim kadar öfkeli, oğullarını ellerinden aldığımı, torunlarından uzak tuttuğumu düşündükleri ve çirkin bir güç yarışına girildiği için)


ve bana bir konuda söz verdi.. ailesinin adına konuşmayacak.. ailesinden hiç birnin adı evimde geçmeyecek.. çocuklarımı ailesine göstermeyecek.. bayramlarda- özel günlerde gidelim gelelim lafı açılmayacak.. kendisi benim haberim olmadan işten vakit bulduğunda gidip görecek.

çocuklarımın üzerine yemin etti.. ne düğünde ne bir özel günde hiç birşekilde takı ve para hediyesi olmayacak. adamlar bunu benim problem etme olayıma şaşırmışlardı ya.. görgüsüzlüklerine, çingeneliklerine ne var ki demişlerdi.. dayılarının yeğenlerine hiç birşey takmaması da problem olmamalı o zaman. kredi kartı ve banka hesap numaralarını da aldım. babasının telefon faturasını da artık ödemediğini ispat etti bana. ( şimdiye kadar bir de babasının telinin faturasını ödüyorduk) (adam torununa eski kıyafetleri reva görüp, borç olunca zırt bırt arardı. gelirken eve alışveriş yapın demesini biliyordu utanmaz)
babasının telefon no su eşimin adına onu devredeceğine dair söz verdi.. ödemezse babası, fatura tutarı birikir bize patlar ki bunlardan ben her türlü inliği- zararı beklerim.. tecrübeyle sabit..

bunun gibi bir çok konuda artık ailemin içinde bu lanetler yüzünden hiç bir şekilde tartışma yaşanmayacağına dair söz verdi.
eşim köyünü özlediğinde birlikte köyüne gidilecek ama aileyle görüşülmeyecek piknik yapılıp gelinecek..annesinin mezarı ziyaret edilecek. dediğim gibi o benden habersiz işten fırsat bulup 1-2 saat görüşecekse görüşecek.. öldüler mi yettiler mi benim haberim olmayacak..

çocuklarımın da resmini paylaşmayacak..

daha öncede belirtmiştim terapistin de önerisi, eşimin ailesiyle görüşmesine sınır koymam ve onu ailesinden uzak tutmam kendi yuvam için tehlike oluşturuyor. çünkü eşim bu duruma içerlenip farklı bir olaydan patlak verir ve evlilik yine yolunda gitmez.. bunları da konuştum. bu gerçeğe çok inandığımı söyledim.

bekleyip göreceğim.. verebildiğim bu kadar.. çizebildiğim sınır bu kadar..
Insallah hepsi olur. Bundan sonra da olmazsa, bır daha asla sans vermeyin
 
1- Geliriniz eşinizden iyi diye adamı satın alamazsınız, istediğiniz gibi manipüle edemezsiniz. Baştan kabul ettiyseniz ima dahi etmemeniz gerekir.

2- Evlenmeden alınan ev eşinizindir, sizin üstünde söz söyleme hakkınız bulunmaz. Eşiniz ister abisine verir, gönlü ister alakasız bir yere hibe eder. Yani siz hakkınız olmayan bir şeye göz dikmiş oluyorsunuz. Bir de kalkıp beni dolandırmaya kalktılar diyorsunuz.

3- Edep diye bir şey var, ne olursa olsun kimseye küfür edemezsiniz. Daha geçen gün burada "eşim küfretti" diyen arkadaşa gerekirse aylarca surat yap, burnu sürtsün diye yazıldı.

Eşim "Ablam seni arayacaktı ama ben duymadığınız küfürleri duyarsın" dedim dese o an kahrımdan ölürdüm.
2. Maddeye istinaden yaziyorum yorumlarin genelinde herkes sizin yazdiginiz minvalde yazmis. Gercekten boyle mi dusunuyorsunuz? Bu kadar anlayisli, -anlayisli- mi desem bilemedim o da ayri- insanlar var mi?
ben dugunumde esimin ailesinin taktigi bileziklerin borcunu odeyecegim, abisinin dugun icin esimin kredi kartindan cektirdigi doyasiya harcadigi 5bin liranin borcunu odeyecegim, ek mesai yapacagim kopek gibi calisacagim, buzdolabi nasil dolacak diye dusunecegim ama kocam benim boyle esek gibi calismama, kazandigim paraya sirtini dayayip elindeki geliri kosa kosa ailesine bagislayacak ve ben bunlara ses cikarmayacagim vay efendim bekarken aldigi malmis da istedigini yaparmis da bunlari dusunecegim. Gercekten herkes melek de ben mi seytanim?
 
elime bir poşet tutuşturdular ve gittiler. poşeti açtım ki kullanılmış kıyafetler.. sonra mesaj attım. bana düğün sırasında yaptığınız çirkinliği çocuğuma da yapıyorsunuz. haram zıkkım olsun hakkımız kursağınızdan geçiyor. karaktersiz.. şere..ler gibi hakaret mesajı attım. kayınpedere de hakaret ettim.
Bu ne böyle insan verilen çirkin bir şey için kayınpederine nasıl hakaret edip s... Der. En fazla atarsin çöpe yahu. Bu davranisinizi cok normal gibi anlatmışsınız ilk ve son değil belli ki
 
2. Maddeye istinaden yaziyorum yorumlarin genelinde herkes sizin yazdiginiz minvalde yazmis. Gercekten boyle mi dusunuyorsunuz? Bu kadar anlayisli, -anlayisli- mi desem bilemedim o da ayri- insanlar var mi?
ben dugunumde esimin ailesinin taktigi bileziklerin borcunu odeyecegim, abisinin dugun icin esimin kredi kartindan cektirdigi doyasiya harcadigi 5bin liranin borcunu odeyecegim, ek mesai yapacagim kopek gibi calisacagim, buzdolabi nasil dolacak diye dusunecegim ama kocam benim boyle esek gibi calismama, kazandigim paraya sirtini dayayip elindeki geliri kosa kosa ailesine bagislayacak ve ben bunlara ses cikarmayacagim vay efendim bekarken aldigi malmis da istedigini yaparmis da bunlari dusunecegim. Gercekten herkes melek de ben mi seytanim?
Bence bahsettiğin gibi bir durumda kadın millete küfredip kavgaya girmek yerine çalışıp kazandığı parayı biriktirme yoluna gidebilir sessizce. Adam gerçekten olgunlaşmamış bir ev sorumluluğu alacak kabiliyette biri değil. Madem kadının parasına güvenip böyle saçma işlere girdi, kadın parasını tamamen çekip birikim yapacak. Evi geçindirmek erkeğin görevi, şunu şöyle yap buna böyle davran demek yerine kendi haline bıraksın, adam kredi borçlarıyla bi ezilsin bakalım o zaman kendi ailesi için öyle har vurup harman savurabiliyor mu? Bu evin ihtiyaçlarını göreceksin diye çıkışsın adama mesela o zaman haklı olur kimse bişey diyemez. Ama olan olduktan sonra adamın babasına küfredersen haklıyorum haksız konumuna düşersin
 
Bence bahsettiğin gibi bir durumda kadın millete küfredip kavgaya girmek yerine çalışıp kazandığı parayı biriktirme yoluna gidebilir sessizce. Adam gerçekten olgunlaşmamış bir ev sorumluluğu alacak kabiliyette biri değil. Madem kadının parasına güvenip böyle saçma işlere girdi, kadın parasını tamamen çekip birikim yapacak. Evi geçindirmek erkeğin görevi, şunu şöyle yap buna böyle davran demek yerine kendi haline bıraksın, adam kredi borçlarıyla bi ezilsin bakalım o zaman kendi ailesi için öyle har vurup harman savurabiliyor mu? Bu evin ihtiyaçlarını göreceksin diye çıkışsın adama mesela o zaman haklı olur kimse bişey diyemez. Ama olan olduktan sonra adamın babasına küfredersen haklıyorum haksız konumuna düşersin
Ben yorumumu “evlenmeden alinan ev esinizindir sizin hicbir hakkiniz yok ister alir ister satar ister hibe eder” diyenler icin yaptim. Ben esek gibi calisip borc oducem adam elindeki parayi eve vermedigi gibi evi de hibe edecek. Ve herkes bunu normal karsilayacak. Kimse konu sahibine adam boyle yapamaz dememis sen niye calisiyorsun oduyorsun dememis adamin evini savunmaya gecmis. Evlenmeden alinan ev karisini alakadar etmiyorsa evlenmeden yapilan borc da alakadar etmez o zaman.
kufur konusunda zaten hemfikiriz ben o kisma yorum yapmadim
 
Bence bahsettiğin gibi bir durumda kadın millete küfredip kavgaya girmek yerine çalışıp kazandığı parayı biriktirme yoluna gidebilir sessizce. Adam gerçekten olgunlaşmamış bir ev sorumluluğu alacak kabiliyette biri değil. Madem kadının parasına güvenip böyle saçma işlere girdi, kadın parasını tamamen çekip birikim yapacak. Evi geçindirmek erkeğin görevi, şunu şöyle yap buna böyle davran demek yerine kendi haline bıraksın, adam kredi borçlarıyla bi ezilsin bakalım o zaman kendi ailesi için öyle har vurup harman savurabiliyor mu? Bu evin ihtiyaçlarını göreceksin diye çıkışsın adama mesela o zaman haklı olur kimse bişey diyemez. Ama olan olduktan sonra adamın babasına küfredersen haklıyorum haksız konumuna düşersin

eşimin ailesinin bizi maddi anlamda suistimal ettiğinden şüphem zaten yok. bu net.
eşimin buna tepki göstermemesi sebebiyle tepkiyi gösteren de ben oldum.
tepkimin hakaret boyutunun hafif bile kaldığını, halen öfkemi almadığımı, elime bir fırsat verseler ( yani dünya küçük karşıma çıksalar mesela) bir kaşık suda boğacak kadar gözlerimin karardığını açıkladım., hamileliğim sebebiyle öfkemin bebeğe zarar verdiği aşikar.. elimde değil sıyrılamıyorum bu öfkeden.. şöyle yüzlerine tükürsem bi haykırsam tekrar ağzıma geleni .. belki bi nebze öfkem diner diyorum..
sadece maddiyat mı peki?
bir insan küfürle hakaretle mi incilir en çok? hani şu tatlı tatlı konuşup ince ince laf sokanlar, politika çevirenler.. kafalarındaki tilkilikleri bir bir hayata geçirenler.. asıl onlar incitir.. keşke herkes küfür ve hakaret ile incitebilecek kadar dürüst olabilse..
siz yaptıklarınıza utanmıyor musunuz, karaktersizler bun un adı adiliktir demek , yapılan şeyin ismini karşıya hatırlatmaktan öte bir anlam değil.. yine söylüyorum. benimki yaptıklarının tanımıydı.. yanlış ve yalansam niye düzeltmediler.. neden karşıma çıkmadılar ve bunun yerine oğulları ( eşim) üzerinden güç gösterisine giriştiler.. beni suçlayacak kadar cesaret ve onurları vardıysa, onlar neden bana sen bu şekilde nasıl konuşursun demediler.. çünkü çürütemiyorlar sözlerimi.. bir insanın parasına göz dikmek ve bir şekilde dalavere yapıp onu almak dolandırmak..
adamların getirdiği hediyenin hiç bir önemi yok.. bir tanesine bakıp çöpe atmam 1 sn sürdü.. sorun adamların bunu bilerek yaptığını bilmem.. nasıl bir çirkinlik yapalım da sinir olsun der gibi..
benim politik planlarım yok.. şimdiye kadar politik bir savaş güdecek kadar sinsi olamadım.

burada insanların paylaştığı problemlere çok farklı bakış açısıyla yaklaşan insanlar var.. herkes aynı renkte tabiki olamaz. ama şu çok ironik, ben hakaret ettim diye eleştirip bana hakaret eden insan var.. beni hiç tanımadığı ve bana ahlak dersi vermeye çalışan ve şirkefliğimden, kötülüğümden tutun da bir sürü şey giydiren..
şimdi sen bana bile bu kadar tepki gösterip çizgini bozuyorsan, benim yaşadığım şeylere sen benim mislim şeklinde cevap verirsin o zaman..
 
X