- 3 Mart 2014
- 2.293
- 3.533
- 358
Konum çok uzun hakkınızı helal edin...
Eşim ve ben işimiz gereği çok sık iş seyahati yaparız. Hele eşim minimum haftada 1-2 yurtiçi ya da yurtdışında bulunur. Aynı iş yerinde çalışıyoruz zaten, yabancı şirket olduğumuz için çoğumuz böyleyiz...
Anlatacaklarımı 1 haftadır yaşıyoruz ancak yazmak için önce sakinleşmeyi bekledim...
Eşim en son seyahatinden sonra birden rahatsızlandı... Başta doktorlar farklı teşhisler koysa da sonradan eşimin zatürre olduğu ortaya çıktı ve geçtiğimiz pazartesi doktoru acilen bizi hastaneye yatırdı, üstelik eşimin ciğerlerinde su da var...
Bu hastalık ya vücudun üşütme terleme gibi yüksek ısı değişikliklerinden ya da birinden geçebiliyor... Yani ya bulaşıcı ya da değil... Ancak bu hastalık 3 gün içinde ortaya çıkıyor yani diyelim ki pazar hastalık ortaya çıktı Salı gününe kadar bulaşıcı olabilir. Zaten eşime yapılan tetkiklerde eşiminkinin sadece vücudunun ürettiği yani bulaşıcı olmadığı ortaya çıktı. En son hastalanmadan önceki salı günü çok sıcak bir yere uçakla gitmişti, uçağa çok terli binmiş ve klimalar kökleyince zaten bir anormallik olduğunu hissetmiş. Cuma hastalandı, pazartesi teşhisle hastaneye yattık...
Arefe gününe kadar çok çok yoğun bir tedaviye aldılar eşimi... Aksi gibi işlerimin de en yoğun olduğu dönemde... iş yerinden izinde alamadım pek, zaten özel hastanede yatıyoruz ve çok sık toplantılarım vardı... Günlük tempomu özetleyeyim size:
- sahuru hastanede yapıyorum
- eşim terlemiş oluyor üzerini değiştiyorum
-3 saat daha uyuyor doktor viziteye gelene kadar eşimin odasını kirlilerini toparlıyorum
-doktor gidiyor ben direk eve
-çamaşırları yıkıyorum asıyorum (sabah akşam toplam 2 makine)
-direk işe
-öğle tatilinde eşime yemek yedirmek ve üzerini değiştirmek için tekrar hastaneye
-sonra tekrar işe ki işlerim cidden bu dönem çok yoğun
-eşimin iyi beslenmesi lazım bu süreçte, işten çıkıp eve geliyorum akşam, hastane yemekleriyle olacak gibi değil yemek yapıyorum , çamaşır yıkıyorum asıyorum her şeyi ütülenmeli ütülüyorum, bir önceki günden gelen bulaşıkları yıkıyorum
- iftara 10-15 dakika kala tekrar hastaneye gidebiliyorum ki hala oruçluyum
- eşimle yemek yiyoruz sonra gece boyu sahura kadar tavşan uykusundayım yine çünkü çok terliyor her gece en az 3-4 kere üzeri değişmeli...
Eşimin ailesi bize 1 saat kız kardeşi 45 dakikalık mesafede... onlar nerede bu hikayede diyeceksiniz değil mi? Onlar bu hikayenin hiç bir yerinde değiller çünkü hastalık bulaşıcı diye kendilerini ikna etmişler ve 6 gün hastanede yattık telefon harici biri de gelip bize bakmadı, telefonda sormadı bir şeye ihtiyacını var mı diye...
Şu an bayram diye doktorumuz hastaneden çıkardı ama Çarşamba tekrar yatacağız, ciğerlerindeki su çekilecek... ben insanlıktan çıktım bu süreçte, ne kadar yorgun olduğumu anlatamam ama eşim dünya iyisi ona değer...
Ancak ailesi sürekli arayıp telefonda ona ağlıyor duygu sömürüsü yapıyor ya deli oluyorum...
Eşime sundukları gerekçeler çok komik, onlar eşime mikrop taşımak istemiyorlarmış... tamam bu iyi niyetli desem, ki kv ilk gün bize bulaşmasın diye ağzından kaçırmıştı ama oruçluyum diye hala eşime söylemedim, o zaman evde de bir dünya iş var ben koşuşturuyorken en azından çamaşır bulaşık işlerime yardım edebilirlerdi... ya da maddi olarak bir yardıma ihtiyacımız var mı sorabilirlerdi, hem ev hem araba kredisi ödüyoruz çünkü... sormadılar...
Anca ablası ve annesi telefonu açıp gelemedik diye ağladılar eşime...
Ben mi? Beni iki kere kv aradı biri pazartesi hastaneye yattığımız gün, biri Perşembe çıkmaya yakın ikisinde de oğluna ulaşamadığı için... aramızda bir sorun asla olmamıştı bu zamana kadar ama kv hep laf sokar bana benim 2.evliliğim diye ya da ben balıketliyim diye... yani bu süreçte biri de Allah razı olsun oğluma baktın diye bile aramadı...
En son delirdiğim noktaysa arefe günü hastaneden çıkacağımızda eşimi annesi ve sonradan ablası aradığında söyledikleri oldu... annesi eşime diyor ki sana üzüntüden yazlığa gidemedik bu sene... çok yoruldular tabii kolay değil...
Sonra ablası aradı tam eve dönerken, başka bir hastaneye gidin nasıl çıkardı seni söyle eşine eve gitmeden hastane adı veriyor ben aradım orayı bayramda da orada uzman olacakmış hemen gidip oraya yatın...
Allahım deli olmamam için aklımı koru diyorum, eşimi çok seviyorum ama bu sorumsuzlukları beni deli etti. Şimdi bayram... ne biz bir yere gidebildik ne de gelen var... malum hastalık onlara göre bulaşıcı. hastanede doktorlara hemşirelere bayram çikolatası yaptırırken kendi evimize de bayram çikolatası almamış olsam bayram geldiği belli değil...
Çok kırgınım eşimin ailesine... Bundan sonra nasıl davranayım bilemiyorum... Anneme kalsa çok resmî olayım ama asla bir imada dahi bulunmayayım çünkü dediğim gibi benim 2. Evliliğim ve zaten benim kusurumu arıyorlar, eşinin dili papuç gibi ondan boşamış eski eşi demelerini istemiyorum...
Biraz içimi dökmem biraz da bundan sonrası için fikrinizi almak istedim... Bu arada eşim ailesine çok tepkili, sürekli tersliyor onları, o sebeple benim bir şey söylememe gerek bile yok... üzülmesini istemiyorum, hemen iyileşsin istiyorum sadece...
Eşim ve ben işimiz gereği çok sık iş seyahati yaparız. Hele eşim minimum haftada 1-2 yurtiçi ya da yurtdışında bulunur. Aynı iş yerinde çalışıyoruz zaten, yabancı şirket olduğumuz için çoğumuz böyleyiz...
Anlatacaklarımı 1 haftadır yaşıyoruz ancak yazmak için önce sakinleşmeyi bekledim...
Eşim en son seyahatinden sonra birden rahatsızlandı... Başta doktorlar farklı teşhisler koysa da sonradan eşimin zatürre olduğu ortaya çıktı ve geçtiğimiz pazartesi doktoru acilen bizi hastaneye yatırdı, üstelik eşimin ciğerlerinde su da var...
Bu hastalık ya vücudun üşütme terleme gibi yüksek ısı değişikliklerinden ya da birinden geçebiliyor... Yani ya bulaşıcı ya da değil... Ancak bu hastalık 3 gün içinde ortaya çıkıyor yani diyelim ki pazar hastalık ortaya çıktı Salı gününe kadar bulaşıcı olabilir. Zaten eşime yapılan tetkiklerde eşiminkinin sadece vücudunun ürettiği yani bulaşıcı olmadığı ortaya çıktı. En son hastalanmadan önceki salı günü çok sıcak bir yere uçakla gitmişti, uçağa çok terli binmiş ve klimalar kökleyince zaten bir anormallik olduğunu hissetmiş. Cuma hastalandı, pazartesi teşhisle hastaneye yattık...
Arefe gününe kadar çok çok yoğun bir tedaviye aldılar eşimi... Aksi gibi işlerimin de en yoğun olduğu dönemde... iş yerinden izinde alamadım pek, zaten özel hastanede yatıyoruz ve çok sık toplantılarım vardı... Günlük tempomu özetleyeyim size:
- sahuru hastanede yapıyorum
- eşim terlemiş oluyor üzerini değiştiyorum
-3 saat daha uyuyor doktor viziteye gelene kadar eşimin odasını kirlilerini toparlıyorum
-doktor gidiyor ben direk eve
-çamaşırları yıkıyorum asıyorum (sabah akşam toplam 2 makine)
-direk işe
-öğle tatilinde eşime yemek yedirmek ve üzerini değiştirmek için tekrar hastaneye
-sonra tekrar işe ki işlerim cidden bu dönem çok yoğun
-eşimin iyi beslenmesi lazım bu süreçte, işten çıkıp eve geliyorum akşam, hastane yemekleriyle olacak gibi değil yemek yapıyorum , çamaşır yıkıyorum asıyorum her şeyi ütülenmeli ütülüyorum, bir önceki günden gelen bulaşıkları yıkıyorum
- iftara 10-15 dakika kala tekrar hastaneye gidebiliyorum ki hala oruçluyum
- eşimle yemek yiyoruz sonra gece boyu sahura kadar tavşan uykusundayım yine çünkü çok terliyor her gece en az 3-4 kere üzeri değişmeli...
Eşimin ailesi bize 1 saat kız kardeşi 45 dakikalık mesafede... onlar nerede bu hikayede diyeceksiniz değil mi? Onlar bu hikayenin hiç bir yerinde değiller çünkü hastalık bulaşıcı diye kendilerini ikna etmişler ve 6 gün hastanede yattık telefon harici biri de gelip bize bakmadı, telefonda sormadı bir şeye ihtiyacını var mı diye...
Şu an bayram diye doktorumuz hastaneden çıkardı ama Çarşamba tekrar yatacağız, ciğerlerindeki su çekilecek... ben insanlıktan çıktım bu süreçte, ne kadar yorgun olduğumu anlatamam ama eşim dünya iyisi ona değer...
Ancak ailesi sürekli arayıp telefonda ona ağlıyor duygu sömürüsü yapıyor ya deli oluyorum...
Eşime sundukları gerekçeler çok komik, onlar eşime mikrop taşımak istemiyorlarmış... tamam bu iyi niyetli desem, ki kv ilk gün bize bulaşmasın diye ağzından kaçırmıştı ama oruçluyum diye hala eşime söylemedim, o zaman evde de bir dünya iş var ben koşuşturuyorken en azından çamaşır bulaşık işlerime yardım edebilirlerdi... ya da maddi olarak bir yardıma ihtiyacımız var mı sorabilirlerdi, hem ev hem araba kredisi ödüyoruz çünkü... sormadılar...
Anca ablası ve annesi telefonu açıp gelemedik diye ağladılar eşime...
Ben mi? Beni iki kere kv aradı biri pazartesi hastaneye yattığımız gün, biri Perşembe çıkmaya yakın ikisinde de oğluna ulaşamadığı için... aramızda bir sorun asla olmamıştı bu zamana kadar ama kv hep laf sokar bana benim 2.evliliğim diye ya da ben balıketliyim diye... yani bu süreçte biri de Allah razı olsun oğluma baktın diye bile aramadı...
En son delirdiğim noktaysa arefe günü hastaneden çıkacağımızda eşimi annesi ve sonradan ablası aradığında söyledikleri oldu... annesi eşime diyor ki sana üzüntüden yazlığa gidemedik bu sene... çok yoruldular tabii kolay değil...
Sonra ablası aradı tam eve dönerken, başka bir hastaneye gidin nasıl çıkardı seni söyle eşine eve gitmeden hastane adı veriyor ben aradım orayı bayramda da orada uzman olacakmış hemen gidip oraya yatın...
Allahım deli olmamam için aklımı koru diyorum, eşimi çok seviyorum ama bu sorumsuzlukları beni deli etti. Şimdi bayram... ne biz bir yere gidebildik ne de gelen var... malum hastalık onlara göre bulaşıcı. hastanede doktorlara hemşirelere bayram çikolatası yaptırırken kendi evimize de bayram çikolatası almamış olsam bayram geldiği belli değil...
Çok kırgınım eşimin ailesine... Bundan sonra nasıl davranayım bilemiyorum... Anneme kalsa çok resmî olayım ama asla bir imada dahi bulunmayayım çünkü dediğim gibi benim 2. Evliliğim ve zaten benim kusurumu arıyorlar, eşinin dili papuç gibi ondan boşamış eski eşi demelerini istemiyorum...
Biraz içimi dökmem biraz da bundan sonrası için fikrinizi almak istedim... Bu arada eşim ailesine çok tepkili, sürekli tersliyor onları, o sebeple benim bir şey söylememe gerek bile yok... üzülmesini istemiyorum, hemen iyileşsin istiyorum sadece...