Teşekkür ederim anladığınız için öncelikle. Lohusalıklarımda yaşattıkları yüzünden iki yıl görüşmedim ama bir noktadan sonra yine görüşmeye başladık. Sanki biraz kendilerine çeki düzen vermiş gibiydiler, şu son bir yıldır yine eski tavırlarına geri dönüş yaptılar. En son geçen hafta son bir defa gideyim (torunları getir diye çok söyleniyorlar) dedim, gelene kadar saçma sapan konuşmalar dinledim. hani şu eski yılların kırsal kesim kadın tanımları vardı ya ki hala var mı bilmiyorum. İşte kadın güçlü kuvvetli olmalıdır, en ağır işleri yapabilmelidir, varlığına olan saygı ancak vücut gücüyle yapılan işlerle olur falan gibi, yani kısaca kadını sadece mal ve ırgat gibi tanımlayan mantık... Bir sürü bu muhabbetleri dinledim başkalarının gelinleri üzerinden. Çok tuhaf muhabbetler içinde kaldım açıkçası "bilmem kimin gelini çok harika bir kadınmış, beş dakika içinde kesilen koyunun derisini tek başına yüzmüş, güçlü kuvvetliymiş, her işe koşuyormuş, sırtında odun falan taşıyormuş, her eve öyle bir gelin lazımmış, fizik gücüyle çalışmayan insanlara kendileri saygı duymuyormuş, şımarıklıkmış bu vs gibi". Ki aslında bana söylüyorlar bunu. Kolumda bir şişlik oluştu sağ kolumu kullanamıyorum, antibiyotik kullanıyorum, aylardır oraya gitmemişim sürekli bir şunu yap yok bunu yap muhabetleri, çocuklar diğer odada oyun oynuyorlar, gidip gidip ışığı kapatmış kayınvalide, çocuklar şaşkın yanıma koşuyorlar, elektrik çok gidiyormuş, kendisi artık süpürge bile açmıyormuş, el süpürgesiyle süpürüyormuş bana da akıl veriyor aklı sıra sen de öyle yap diye. Hiç dünyaya bakışımış uyuşmuyor, ona rağmen ben yaşlı insanlar diye tolere etmeye çalışıyorum ama onların gram saygısı olduğunu düşünmüyorum ne bana ne aileme açıkçası. Ve eşim en son dedi, bu son götürüşümdü seni ve çocukları bir daha kendim gidip gelirim artık diye. Zaten ayaklarım geri geri gidiyor. Hiç gitmek istemiyorum doğrusu. sanırım denenmişi denemek hata biraz. Benden bu kadar artık.