- 9 Nisan 2014
- 3.505
- 2.170
- 178
- Konu Sahibi melek-2014
- #41
Ben 6 senelik evliyim.evlendiğimden bu yana sürekli tartışıyoruz en ufak konudan bile.tartışma yaşadığımızda normal evli çiftler gibi konuşamıyoruz.bağırmama rağmen bile değişmiyor kriz geçiriyorum ağlıyorum yine aynı.o kadar alıştı ki bunlara umrumda olmuyor günlerce küs kalıyoruz severek evlendik ama saygı azaldı bazen boşanmayı düşünüyorum küçük kızım beni hep sinirli görüyor hep düşünüyorum moralim çok bozuk.
Hiç arkadaşım yok evden işe işten eveyim
Ailesiyle görüşmüyorum
Maddi anlamda çok sıkıntı çektik yıprandık.
Özgüvenim yok
Düşünüyorum neden olabilir diye gerçekten evde huzurum olmayınca kendimi çok çaresiz hissediyorum.eşi birşeye üzülünce gözünün içine bakan eşlere çok özeniyorum.eşime karşı nasıl özgüvenli olucam.sessizmi kalayım,bağırıp çağırayım mı,yemeğini mi yapmıyayım ne yapayım lütfen bana akıl verin kafayı yemek üzereyim
Aslında siz sıkıntıların kaynağını tespit etmişsiniz..
yani:
-bi insana bağırmak (özellikle, eş, anne- babaya asla)
-küslüğü uzatmak (bana göre en fazla 3 gün, dahası sıkıntı)
-saygı duymamak (herkes saygıyı hak ediyor)
-sürekli yaşanılanları düşünüp kendini çıkmaza sürüklemek (sinirli olmaya kendinizi itityosunuz bi anlamda)
-ailesine küsmek (erkeğin en hassas damarlarından biri)
-boşluk ve sıradanlaşmış bi hayat (iş- ev arası mekik dokumak ve aile dışında kimseyle görüşmemek yapar bunu)
-veee en önemlisi özgüveni yitirmek....
şimdi bunları yazıyor olmam benim bu konularda kendimi aşmış olduğum anlamına gelmesin arkadaşım..
henüz bi buçuk yıllık evliyim ve cicim ayı bilmem..
evlendiğimden beri yukarda yazılanların benzerini çok yaşadım..
yani 2 güne bir kavga, ailesi yüzünden huzursuzluk, yalnızlık ve arkadaşsızlık, özgüvenimi zaman zaman kaybetme.....vs vs...tek farkımız çocuğum yok henüz..ki olmama sebebi de tamamen bu yazdıklarım..istemedim hiç bu sıkıntılardan ötürü...hayırlısı...
neyse gelelim yapman gerekene...
sorun ne olursa olsun insan tamire kendinden başlamalı..
madde madde cevap vericem yine:
- kavga her ailede sık yada seyrek olur ama size tavsiyem ne olursa olsun bağırma yoluna girmeyin..bağırarak bi erkeğe karşı ASLA başarılı olamazsın...yani ya bağırır o da, ya da duvar örer, sen çıldırdığınla kalırsın..(mantıklı bi şekilce sakince anlat derdini, baktın olmuyo, incitmeden ve çok kafa ütülemeden kısaca bi mektup yaz ama asla suçlayıcı olma mektubunda..ya da sinirin geçene kadar eşinden uzaklaşmak için müsade iste ama tekrar ediyorum ASLA bağırıp çağırma bu sadece sevgi ve saygıyı azaltır başka işe yaramaz..
-küslük konusuu...benim eşim çok küser mesela..karı gibi, anasına çekmiş malesef..
ama uzatınca gidip yılışırım..ya da ben uzatınca o gelir sırnaşır..yoksa küsmekte haklı olsa bile en çok kadın yıpranır..erkek bizim gibi o sürede oturup içi içini yemez..gider kafa dağıtıtr..senin sağlığının bozulması yanına kar kalır...
-ailesi mevzuu..
eşinin ailesini seven nadirdir zaten..
kaynanam mesela bana çok şirinlik yapar ama sinsi olduğunu düşündüğüm için kıl olurum kendisine..
çünkü alttan alta oğullarını doldururlar bilirim..yine de prim vermem ama küsmem de..arada bi görüşüp, onun silahıyla onu vururum..özellikle eşimin yanında çok iyi davranırım ailesine..sonra canımı sıkarlarsa ailesini suçlamadan sadece kırıldığımı belli ederim..ozaman da eşim "bu kadın bunları sevmiyo, düşman" diye düşünmez..
ama sevmiyom ve eşim bilmiyo o ayrı..
- diğer sorun asosyallik..yani eşini ve evini hayatının merkezine oturtup başka hiç bir uğraşının olmaması..bence erkekler için en büyük kozlardan biri bu..yani sen ona "ben bu kadının herşeyiyim" imajı çizmiş oluyosun farkında olmadan..biraz çevre edinsen, kursa mursa gitsen, yada evde kendine hobiler bulsan ve eşine "hayatımın sadece bir kısmını işgal ediyosun, sen olmasan da ben kendi kendime mutluyum" imajı çizsen bu adam bukadar şımarmaz..maksadım "onu sallama, görmezden gel" değil.."KENDİ KENDİNE MUTLU OLMAYI ÖĞREN"....
- işte tüm bunları yerine getirince aradığın özgüven kendiliğinden gelecek..
tecrübeyle sabit..lütfen en önce kendine değer ver...sevdiğin şeyler yap, mutlu ol, gülümsemeyi oturt (başta zorlayarak da olsa sonra yerleşir) ve kendinle başbaşa kalma...
Allah yardımcın olsun arkadaşım..