Ben de tam olarak bunu düşünüyordum.
Bir ailede veya evlilikte karı ve koca neden çalışır? Birlikte daha iyi ve daha rahat bir hayat sürdürebilmek, ileriye dönük yatırımları daha gönlü ferah bir şekilde yapabilmek için. Iki kisinin kazandigi da ortaktir harcadığı da. Seninkisi fazla benimkisi az hesabı yapılmaz. Sen çalışmıyorsun o yüzden az yiyeceksin, az alışveriş yapacaksın denmez. Zaten ortada bir gecim sıkıntısı varsa, eşler kendi aralarında bunu konuşurlar ve tutumlu olmaları gerektigi konusunda bir karara vararak ekonomi yapma yoluna giderler. Ekonomi yapilacaksa bunu her iki tarafta yapar. Elinden salata, domates almakla ekonomi yapilamayacagi gibi benim param, ben kazanıyorum, benim hakkım istedigim gibi harcarım istedigim gibi yer icerim diyerek de o evlilik iliskisi yurutulmez.
Bu devirde calismayan kadina semer vuruluyor, hor goruluyor, calismayan kadinin ekonomik ozgurlugu olmuyor. Erkek kadina bakmak zorunda bakmazsa bosanma sebebidir. Ben parami kocamin eline saymak zorunda degilim, benim param, istedigim gibi yer harcarım, ozgurum...Tarzi seyler yazmissiniz. Şahsen ben sizi anlıyorum. Sizi bu şekilde düşündürmeye ve hissettirmeye sevk eden kişi eşiniz. Eşiniz normal bir koca (cimri olmayan) olsaydi, yani bogazinizdan kesen, her şeyin hesabini kitabini yapan, hesap soran tarzda bir insan olmasaydı bu şekilde düşünmezdiniz bence. Ama tabi ki bu, sizin bu düşünce tarzinizin dogru oldugunu gostermiyor. Bana göre ikiniz de yanlışsınız. Aynı ev icerisinde iki kucuk cocuk gibi bir birinize küsmek yerine iki yetiskin, olgun insan gibi "bir evlilik nasil olmalidir" "saglikli ve mutlu bir iliski nssil yurutulur, yurutulmelidir" konularinda muhakemeler yapın. Siz ortak bir hayat paylaşıyorsunuz ama ayrı gayrınız var. Burdaki bu tezatlık dikkatinizi cekmeli bence.
Icerisinde "benim" "senin" zamirlerinin yerine "bizim"in gectigi diyaloglari kurabileceginiz bir evlilik inşa etmeye çalışın. Bu da ancak karşılıklı iletisim ve anlayışla olabilelecek bir şey.