Anlaşma yapmak çok doğru gelmiyor bana o motor alınınca da bir süre sonra anlaşma falan kalmaz diye düşünüyorum, öyle olursa şu andan daha kötü olur benim için, baştan almaması en güzeliYani bence 600 cc ve üzeri tarzındaki yarış motorları İstanbul trafiğinde büyük tehlike.150-250 cc ideal
En baştan kural koyamaz mısınız?haftanın belli günleri sürmesi için anlaşabilirsiniz belki ama dediğiniz doğru havalarda ısınıyor her yere motorla gidecektir.
Daha önce bir arkadaşı motor kazasında vefat etti ve o arkadaşının da 2 çocuğu vardı arada ziyarete gidiyoruz onları eşim çok üzülür her seferinde, o çocuklar gibi mahzun kalsinlar istiyorsun kendi çocuklarında dedim, ben öyle deyince kapandı dün konu. Tekrar açacaktır eşim ki konuyu ama kesinlikle istemiyorum almasını.çocuklarınızdan demogoji yapın bence. kötü kaza geçirdi diyorsunuz bir gün onları babasız bırakmayacağı ne malum? eninde sonunda hepimiz ölcez ama istanbul gilbi bir yerde bir de bunun telaşını her gün size yaşatmaya ne hakkı var? başka bir şeye yönlendirmeye çalışın derim
Komşum aldı. Trafiğe çıktığı gün bizim siteye 100-150 mt mesafedeki kavşakta bir gencin motosikletiyle kamyon altında kaldığını görünce çok etkilendi. O anı atlatamadığı için sattı.Merhaba Hanımlar
Başlıktan da anlaşılacağı üzere eşimin bitmek tükenmek bilmeyen bir motorsiklet sevdası var. 20 yaşından beri kullanıyor, iki yıl önce ciddi bir kaza yaptı. Hastane ve evde devam eden tedaviyle 4 ayda normal hayatına dönebildi. Bu kaza öncesinde de ufak tefek kazalar yaşamıştı. Son kazadan sonra ben bir daha kullanmaması yönünde çok tepki gösterdim. Motorda kazada perte çıktığı için yeniden almadı bu süreçte.
Ara ara arkadaşlarının motorlarını kullandığını biliyorum, Motorsiklet guruplari vardı onlarla yapılan faaliyetleri özlediğini söylüyordu ama ben çok üzerinde durmadım, her seferinde aynı korkuyu tekrar yaşamak istemiyorum diye kapattım konuyu. Bu akşam eşim yeniden motorsiklet almak istediğini söyledi, çok özlemiş kullanmayı arkadaşlarınınkini kullanmak yetmiyormuş, yeni bir model çıkmış onu gösteriyor bana ne kadar güzel değil mi diye. Bende benimle dalga mı geçiyorsun diye çok tepki gösterdim, bu konuyu konuştuk almayacaktın, kullanmayacaktın diye söylendim durdum. Eşimde dikkatli kullanacağını belli saatlerde, zamanlarda motorla trafiğe çıkacağını söyledi, zaman içinde böyle olmayacağını biliyorum.
İstanbul'da yaşıyoruz, maalesef motorlar trafikte taşıt olarak görülmüyor çoğu araç kullananlar tarafından. Daha önce bu kadar ciddiye bir kaza yaşamışken şimdi tekrar motor almak istemesi sorumsuzluk olarak geliyor bana. Ona göre de ben abartıyorum, yıllardır var olan tutkusuna engel oluyorum.
İki küçük çocuğumuz var ve şuan hamileyim eşim her motorla evden çıktığında yaşayacağım stresi biliyorum. İlla almasına karşı çıkarsam almaz biliyorum, motor kullanmayı da çok seviyor bugün almak istediği motoru gösterirken ki hevesini, mutluluğunu gördüm keşke başka birşey için olsaydı bu hevesi de müdahale etmeseydim alsaydı dedim kendi kendime.
Karşı çıkmak da haksız mıyım? Bence değilim ama yine de fikirlerinizi almak istedim, insan eşinin karşısında bu kadar hevesle birşey istediğini görünce de tereddüt ediyor, ona haksızlık mı ediyorum diye.
Eşim kendi yaşadığı kazadan bile etkilenmemiş ki hala isteyebiliyor, yakın bir arkadaşını da motor kazasında kaybetti. Şimdi onlar olmamış gibi tekrar motor alıp kullanmak istemesini bile kabul edemiyorum, bu gece kabus gördüm sürekliKomşum aldı. Trafiğe çıktığı gün bizim siteye 100-150 mt mesafedeki kavşakta bir gencin motosikletiyle kamyon altında kaldığını görünce çok etkilendi. O anı atlatamadığı için sattı.
Asla izin vermeyin. Ben olsam ben de izin vermem.
Ben normalde eşimin birçok şeyine müdahale etmem, sosyal bir insandır, istediğini yapar eder ama bu can sağlığı birde dediğiniz gibi motorlar araç olarak görülmüyor trafikte, eşimin yaşadığı kazada karşıdaki otomobil sürücüsü yüzde yüzü suçlu bulunmuştu o şoförleden o kadar çok var ki.. Bende dedim dün üç çocukla motor tutkunu falan yaşayamazsın.Valla haksızlık filan etmiyorsunuz. Trafikte herkesin saygılı olduğu, kurallara uyduğu muhteşem bir ülkede yaşasak, tamam da, şu şartlarda gereksiz bir macera. Bir de çoluk çocuğu olan insanlar, bu tip maceralarından biraz taviz vermeli bence. Çocuğumuz oldu, her şeyden elimizi ayağımızı çekelim, hep onlara göre yaşayalım kafasında da değilim aslında ama bu tip tehlikeli tutkular bana bencilce geliyor. Siz kurallara uysanız da bir şey değişmiyor, manyağın biri sizin sebebiniz olabiliyor ki malum o manyaklardan trafikte bolca var. Otursun evinde motosiklet simülasyonu oynasın artık. Onu 3 çocuk yapmadan düşünseymiş.
Motorsiklet illa alacaksa elektrikli alsın. Onlarla hız yapamaz.Eşim kendi yaşadığı kazadan bile etkilenmemiş ki hala isteyebiliyor, yakın bir arkadaşını da motor kazasında kaybetti. Şimdi onlar olmamış gibi tekrar motor alıp kullanmak istemesini bile kabul edemiyorum, bu gece kabus gördüm sürekli
Kazada kaç gün yoğun bakımda kaldı, aklıma geldikçe tekrar motor almak istemesine bile sinirleniyoum. Dediğiniz gibi İstanbul dışında bir yerde olsak yine birşey demem ki o kazaya kadar 6 yıl kullandı evlendikten sonra ama artık istememesi lazım.Eşim de motorsikleti çok sever. Ki şuan ben de alıştım her yere gidebiliyoruz. Güvenlik araçlarımız var onları kullanıyoruz takıyoruz. Ama haklısınız normal otomobillerden daha kazaya yatkın. Şimdi eşinizin kaza geçirip tedavi sürecinden sonra düzelmiş olduğunu ve istanbulda yaşadığınızı da hesaba kattığımda haklısınız. İstanbulda insanlar resmen bir oyunun içinde araç kullanır gibi kullanıyorlar. Sanki kaza olsa simülasyonda olacak gibi davranıyorlar ama insan canı sonuçta. Bu durum inanılmaz geriyor insanı.
Ah bir anlasam, motor kullananların çoğu böyle oluyor,kazada yasalar, risklerini bilselerde vazgecemiyorlar. Elektrikli almaz muhtemelen eşim, almasın hiçbir türlüsünü zaten onu da istemiyorum 15 yıl kullandı bundan sonra da kullanmasın.Motorsiklet illa alacaksa elektrikli alsın. Onlarla hız yapamaz.
Ayrıca bu bencilce bir hobi. Canını tehlikeye atan hobi mi olur?
Yoğun bakımda kalmış. Hem kalan için hem bekleyen için çok zordur yoğun bakım. Haklısınız bu yaşananları düşündükçe korkmanız çok normal. Umarım eşiniz başka hobiler edinir.Kazada kaç gün yoğun bakımda kaldı, aklıma geldikçe tekrar motor almak istemesine bile sinirleniyoum. Dediğiniz gibi İstanbul dışında bir yerde olsak yine birşey demem ki o kazaya kadar 6 yıl kullandı evlendikten sonra ama artık istememesi lazım.
Ben ikna olmadan almaz kafasına göre bu ikimizin de hassas olduğu bir konu, istedim aldım diyemez yani. Çok hevesli olduğunu görünce vicdan yaptım dün biraz ama kaza sonrası yoğun bakım sürecini falan düşününce vicdan yapacak bir durum kalmadı ortada.Sonuna kadar haklısınız.
Ben de olsam müsaade etmezdim.
Bu tutku evli,3 çocuklu bir adam için lükstür.
Hiç gerek yok maceraya.
Sonunda sizi dinleyip almayacak olması da güzel.
Hiç vicdan yapmayın.
Başka bir hobi edinsin, motor dışında birşeyi daha çok istesin ve siz ona itiraz etmeyin mesela :)
Kaza bela ölüm nerden ne zaman gelir o hiç belli olmaz elbette ama insan olarak tedbiri de almak lazım. Çok tehlikeli.
Anlıyorum sizi kesinlikle. Biz de öyle birbirimizin yaşamına müdahale etmeyiz ama söz konusu tehlikeli bir şeyse, engel olmaya çalışmak en doğal hakkımız diye düşünüyorum.Ben normalde eşimin birçok şeyine müdahale etmem, sosyal bir insandır, istediğini yapar eder ama bu can sağlığı birde dediğiniz gibi motorlar araç olarak görülmüyor trafikte, eşimin yaşadığı kazada karşıdaki otomobil sürücüsü yüzde yüzü suçlu bulunmuştu o şoförleden o kadar çok var ki.. Bende dedim dün üç çocukla motor tutkunu falan yaşayamazsın.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?