Eşimin yalan söyleme alışkanlığı

Babam sirf söylenip dırdır etmesin diye o kadar basit seylerde bile yalan soylerdim ki.

Baskici olmaniza dair yapilan yorumlara cevabiniz esinizi sosyal anlamda ne kadar rahat biraktiginiz yonunde olmus ama baski sadece kisitlama seklinde olmuyor.

Misal ben sabah 4te bardan gelirdim ve babama yalan soylemezdim, bilirdi barda oldugumu.
Ama verdigi eti pisirip pisirmedigimi sordugunda yalan soylerdim. Cunku daha yapmadim desem soylenmeye baslayacakti biliyordum. Hic cekesim gelmiyordu.

Bu adam beni 19 yasimda yabanci ülkeye tek basima yollayan, on kusur tane dovmem oldugunu goren, gece disariya eglenmeye gittigimi bilen, karsilikli baba kiz raki ictigimiz adam. Diger yandan tek ayak ustunde kac tane yalan soyledigim adam, cunku o kadar basit seylerde o kadar yoruyor ki, hic ugrasasim gelmiyor acikcasi.

Uzun uzun yazdim cunku esinizle iliskinizde babam gibi olan sizsiniz.
Sosyal anlamda kisitlamiyorsunuz ama diger yandan o kadar kontrolcu ve baskicisiniz ki esiniz bir yigin laf duymamak icin siyrilmak istiyor olaydan.

Esinizin yaptığı dogru demiyorum, ozellikle para yollama konusunda. Ama gayet anlasilir bir sey bence.
 
Ben kendimde arıyorum suçu zaten hep, benim düzelmem gereken noktalar var da, eşim annesine babasına, arkadaşlarına, ohoo benden başka çok kişiye yalan söyleyip duruyor.
Herkese yalan söylüyorsa bu alışkanlık haline gelmiş bence, sizin eşinize karşı tutumunuzu bilemem mecbur kaldığı için mi size yalan söylüyor desem anne babaya neden yalan söylüyor kısmına bir yorum getiremiyorum.
Sizlerin de eşlerinizle aranızda "beyaz" yalanlar oluyor mu?

Bu sorunuza cevabımsa hayır, ne olursa olsun aramızda yalan olmaz.
 
Sevgili arkadaşlar, bu son pandemi döneminde biraz sarsılmış olsak da eşimle gerçekten güzel giden bir evliliğimiz var. Birbirimizi çok seviyoruz. Bana karşı ilgisi sevgisi ve sefkati gerçekten çok güçlü. Tartışsak bile hemen anında özür diler (ben haksız olsam bile), birbirimize çok düşkün ve bağlıyız ancak eşim yalan söylüyor.
İrili ufaklı yalanlar.
Sadece bana değil annesine babasına, ablasına, bazı arkadaşlarına vb. Sebebi de "üzülürler, babam kafasına takar" vb. Bana söylediği yalanlar içinse "sen çok pimpiriklisin, kafana takardın, üzülürdün, tartışma çıkardı keyfimiz kaçardı" vb
Mecburen yalan söylüyormuş keyfinden değilmiş.
Tamam kendimi de sorguladım acaba ben çok mu tepki veriyorum bazı şeylere? adam rahat edemiyor mu? diye ve bu konuyu da defalarca konuştuk. İnanın çok anlayışlı bir insanın hatta pek çok kadının kabul etmeyeceği ya da sorun çıkartacağı konuları kabul ettim, sorun çıkarmadım vs onunla empati yaptım hep. Ama yine de yalan söylemek onda alışkanlık olmuş adeta.
Bu durum benim ona karşı olan güvenimi oldukça zedeliyor artık. Ben çok sevdiğim için herşeyi affedebilirim ama yalanı affedemem. Bu durum beni çok rahatsız ediyor. Ben ona hiç yalan söylemem mesela, olduğu gibi herşeyi anlatırım, sorunca neyse onu söylerim, bazen tartışırız ama neticede anlaşırız. O niye yalan söylüyor?
Yalanları "Beyaz" yalan niteliğinde şeyler kötü bir niyeti yok ama benim yalanın beyazına da siyahına da moruna da pembesine de tehamülüm yok. Sizlerin de eşlerinizle aranızda "beyaz" yalanlar oluyor mu? normal bir şey mi bu? ben mi abartıyorum? Yoksa haklı mıyım? Haklıysam ne yapayım? ne kadar konuştuk bu konuyu ama değişmedi.

Örnek isteyenleriniz olacaktır. en son örneği vereyim. Evelsi gün evden çıkarken yanına para almaya unuttuğunu fark ettim. Aradım telefonla "Sen para almaya unutmuşun" dedim "Yok ben aldım merak etme" dedi. Almamış, almadığını söyleseymiş ben telaşlanacakmışım. Telaşlanmayacaktım, ya dön eve al diyecektim ya da yanındaki arkadaştan bir 20lira iste sonra veririz, diyecektim. Arkadaşından da isteyememiş çünkü biz pandemi nedeniyle hala dikkat ediyoruz, dışarıda maske takıyoruz, mecbur kalmadıkça paraya vb dokunmuyoruz (ya kredi kartı kullanıyoruz ya da para üstünü vs poşetle alıyoruz elle dokunmamak için ya da ellerimizi dezenfekte ediyoruz ). Bu yüzden söylememiş arkadaşından da istememiş benden korkusuna. Başka yalanlar da var örneğin eski eşine para göndermiş benden gizli, ben eşimin telinden whatsapla kendime göndermek için foto çekerken, whatsap yazışmalarını gördüm tesadüfen. eski eşi bundan para istemiş (büyük bir para değil) bu da göndermiş. Bana söylememiş çünkü eski eşine çok kızmış, bir kereliğine göndermiş, bana söyleseymiş keyfimiz kaçacakmış falan. Eski bir çekme karavanımız var, onun dolaplarını yeniletmiş marangoza benden gizli, bana söyleseymiş ben "hayır" diyecekmişim vs. bunun gibi şeyler.
Daha bu akşam konuştuk eşimle bu mevzuyu. Eşimde önceden asla kizsamda kussemde doğruyu söyler cekinmezdi. Son günlerde bana bazı (fazla görüşmesini istemediğim arkadaşlarıyla) kişilerle görüştüğünu gizledigini farkettim. Daha doğrusu tesadüf eseri öğrendim. Cem yılmaz hesabı erkekler yalan söyleyemiyor ki çünkü yakalanıyor yalanliktan çıkıyor falan😬 bende bunu yüzledim sen önceden böyle değildim kizacagimi bilsende saklamazdin doğruyu söyle canımı ye yani neden yalanı tercih ediyorsun dedim haklan fln dedi. Ama öyle her konuda da bişey uydurdugunu görmedim sizinki daha bir garip sanki
 
Babam sirf söylenip dırdır etmesin diye o kadar basit seylerde bile yalan soylerdim ki.

Baskici olmaniza dair yapilan yorumlara cevabiniz esinizi sosyal anlamda ne kadar rahat biraktiginiz yonunde olmus ama baski sadece kisitlama seklinde olmuyor.

Misal ben sabah 4te bardan gelirdim ve babama yalan soylemezdim, bilirdi barda oldugumu.
Ama verdigi eti pisirip pisirmedigimi sordugunda yalan soylerdim. Cunku daha yapmadim desem soylenmeye baslayacakti biliyordum. Hic cekesim gelmiyordu.

Bu adam beni 19 yasimda yabanci ülkeye tek basima yollayan, on kusur tane dovmem oldugunu goren, gece disariya eglenmeye gittigimi bilen, karsilikli baba kiz raki ictigimiz adam. Diger yandan tek ayak ustunde kac tane yalan soyledigim adam, cunku o kadar basit seylerde o kadar yoruyor ki, hic ugrasasim gelmiyor acikcasi.

Uzun uzun yazdim cunku esinizle iliskinizde babam gibi olan sizsiniz.
Sosyal anlamda kisitlamiyorsunuz ama diger yandan o kadar kontrolcu ve baskicisiniz ki esiniz bir yigin laf duymamak icin siyrilmak istiyor olaydan.

Esinizin yaptığı dogru demiyorum, ozellikle para yollama konusunda. Ama gayet anlasilir bir sey bence.
 
Babam sirf söylenip dırdır etmesin diye o kadar basit seylerde bile yalan soylerdim ki.

Baskici olmaniza dair yapilan yorumlara cevabiniz esinizi sosyal anlamda ne kadar rahat biraktiginiz yonunde olmus ama baski sadece kisitlama seklinde olmuyor.

Misal ben sabah 4te bardan gelirdim ve babama yalan soylemezdim, bilirdi barda oldugumu.
Ama verdigi eti pisirip pisirmedigimi sordugunda yalan soylerdim. Cunku daha yapmadim desem soylenmeye baslayacakti biliyordum. Hic cekesim gelmiyordu.

Bu adam beni 19 yasimda yabanci ülkeye tek basima yollayan, on kusur tane dovmem oldugunu goren, gece disariya eglenmeye gittigimi bilen, karsilikli baba kiz raki ictigimiz adam. Diger yandan tek ayak ustunde kac tane yalan soyledigim adam, cunku o kadar basit seylerde o kadar yoruyor ki, hic ugrasasim gelmiyor acikcasi.

Uzun uzun yazdim cunku esinizle iliskinizde babam gibi olan sizsiniz.
Sosyal anlamda kisitlamiyorsunuz ama diger yandan o kadar kontrolcu ve baskicisiniz ki esiniz bir yigin laf duymamak icin siyrilmak istiyor olaydan.

Esinizin yaptığı dogru demiyorum, ozellikle para yollama konusunda. Ama gayet anlasilir bir sey bence.
Benim için en aydınlatıcı yorumu siz yaptınız aslında; hani nokta atışı denir ya. Ben eşimi hiç kısıtlamam AMA evde eşim bulaşık makinesine bir tabak koymaya çekinir mesela çünkü bu konuda takıntılıyım, eğer koyarsa söylenmem, hiçbir şey demem de ben arkasından gider düzeltirim. Bunun gibi örnekler çok. Kayınpederimse baskıcı biriymiş. Eşim gençliğinde küpe takarmış, kp'in tayini nedeniyle bunu kaldırmayacak bir doğu ilinde yaşıyorlarmış ama yine kp "gençtir takar" demiş karışmamış. Erkek çocuk olduğu için sosyal yönden eşimi fazla kısıtlamamış ama görümceme çok baskı yapmış, bir yerden 5 dakika geç gelse kıyamet koparırmış, bir kere düşük belli kot pantalon giydi diye canını burnundan getirmiş. Eşimse bir gün komşudan bir çekiç istemiş, aynı günün akşamı kp eve gelince bunu görmüş ve eşim işi biter bitmez iade etmedi diye onu bir güzel dövmüş. Kayınvalidemi ise çok kıskanırmış ve çok kısıtlarmış. Şimdi ise eve pazardan alışveriş yapıldığında pazar alişverişine evde kimse dokunamaz çünkü kp herşeyi titizlikle kendi yıkar kaldırır. (pandemi öncesinden sözediyorum, pandemi ile ilgisi yok). Ben kp'in evinde buzdolabından bir maydanoz almaya çekinirim çünkü onları mesela 3 parti halinde boy boy ayırmış, neye göre ayırdı? hangisinden alsam? düzenini bozar mıyım? diye çekinirim, öyle takıntılı bir adam ve pandemi döneminde de ben aynısını yaptım hiçbir alışverişe dokundurtmadım eşimi hep ben yıkadım. Normalde hijyen takıntım yoktur ama pandemi de yaptıklarıma bakıyorum da demek ki KP gibi benim de içimde bir yerlerde varmış bir OKB eğilimi. Kp ayrıca çok pimpirikli bir insan. Bir yıl öncesine kadar eşimin sigortasının yatıp yatmadığını her ay kp takip etti. Muhasebe, vergi, hukuki ve resmi işlemlerde aşırı pımpırıklı ve "başınız derde girer, şu şöyle mi böyle mi? araştırdınız mı, şunu şöyle yapın böyle yapın" diye ta 1000km öteden kafasına takar gece yarısı arar; ve sonrasında sonucu rapor etmemizi bekler. Verdiği öğütler bazen yararlı şeyler ama hal böyle olunca eşim babasından bir çok şeyi gizler. Ben yeni tanışmıştım kayınailemle, devamlı bir ağızlarında baban şunu duymasın, bunu duymasın lafları ve bu bana çok anlamsız gelirdi. Bir gün kayınvalidemi denize götürdüm, denizden çıkarken biraz kaydı düştü, hiçbir şey de olmadı. Kv bana "Düştüğümü sakın babana söylemiyelim yoksa benim bir daha buraya gelmeme izin vermez" dedi. Kv çok iyi yüzme bilen bir insan ama Kp "dikkat edin, sakın boyunuzu geçen yerlerde yüzmeyin" dedi bana da tembih etti "dikkat et annene boyunu geçen yerlere açılmasın" Oysa denize girdiğimiz yerde iskeleden iner inmez zaten deniz insan boyunu geçiyor. Biz bunu KP'e söylemedik mesela.
Yani eşimin yalan söyleme alışkanlığı biraz da ailesel geçmişten kaynaklanıyor. Ayrıca eşimin bu ailesel geçmişi ile benimki birbirine çok zıt. Annem bana hep doğruyu söylemeyi öğütlemiştir. Annem de çok otoriter bir kadındı, biraz da sinirli bir yapısı vardı ama kural şuydu "ne olursa olsun doğruyu söylersen sana kızmayacağım" ve kızmazdı. arkadaşlarım annelerinin izin vermeyeceklerini ve kızacağını düşündükleri konularda annelerine yalan söylerken ben hiç söylemedim. Su içsem söylerdim anneme. İzin vermeyeceği bir şeyse yine söylerdim ve oturur konuşurduk, benimle empati yapardı, kendi endişelerini söylerdi ve bir şekilde bir orta yol bulurduk anlaşırdık. Gizlim saklım olmazdı.
Şimdi eşimin ve benim ailesel geçmişlerimiz ve yalana bakış açımız böyle farklı. Ne o değişir kolay kolay ne de ben. Ve evet ben eşimi hiç kısıtlamıyorum AMA basit şeyler, aslında son derece önemsiz sandığım şeylerde, ufak tefek sayacağım takıntılarım var ve pimpirikliyim evet. Eşime babasını andırıyorumdur zaman zaman.
 
Sevgili arkadaşlar, hepinize çok teşekkür ederim. Bazılarınızın yorumu takdire şayan derecede kibar ve hassas, bazılarınızınki de dan dan küte pata olmuş ama hepsi benim için değerli çünkü değerli vaktinizi ayırdınız benim için. Bazı yorumlarınız da çok aydınlatıcı oldu benim için. Psikoterapi gibi oldu bu. Söylediklerinizi değerlendireceğim, düşüneceğim, ve en önemlisi de bundan sonra biraz rahatlayacağım, çünkü bir iç görü kazandırdınız bana. Teşekkür ederim ve sevgilerimi sunarım. :KK200:
 
Şimdi eşimin ve benim ailesel geçmişlerimiz ve yalana bakış açımız böyle farklı. Ne o değişir kolay kolay ne de ben. Ve evet ben eşimi hiç kısıtlamıyorum AMA basit şeyler, aslında son derece önemsiz sandığım şeylerde, ufak tefek sayacağım takıntılarım var ve pimpirikliyim evet. Eşime babasını andırıyorumdur zaman zaman.

bu yetişilen ortam çok önemli, herkeste araz kalıyor

bak ben sana değişik bir olay anlatayım, eşimin gözlerinden alev çıktığı

yıllar önce bir evde oturuyoruz, sular kesildi neyse kesilmiş herhalde dedik geçtik, ertesi akşam işten geldik sular yine yok

mahallede kazı vs de yok, işyerinde aynı yerde oturan arkadaşlara sordum yooo dediler sular kesilmedi

ben de akşam eşime dedim ki aşağıdaki komşu vanayı kapatmış olabilir mi

adam delirdi, ama ne delirmek

ağzına gelen bir çok şeyi saydı, paranoyaksın dedi, söyledi de söyledi

gitti vanaya baktı ve vana kapatılmıştı

ettiği laflar ve vanayı açınca akan su, günlerdir susuz bir yaşam

ertesi sabah lavaboda tıraş olurken birden su tekrar kesilmiş gidip baktığında alt komşu kadın vananın başında

(gider akıtıyormuş ama ev sahibimizle kavgalılarmış bunu söylemek yerine vanamızı kapatmışlar)

sonra eşimle oturduk konuştuk, birbirimizi, ailelerimizi daha net tanıdık

kv dem takıntılı hatta özellikle sosyal fobi tarzı bir teşhisi de var

hep dışarıdaki kişilerin ona zarar vereceği, komşuların onun kötülüğü için hareket ettiği ve benzeri hezeyanları var

bunlarla büyüyüp onun paranoyalarına muhatap olmuşlar

ve benden de benzer bir cümle duyunca tüm hayatı yıkılmış, yani aynı annem ile olan yaşamın bir benzeri ile mi birlikteyim hissi

hala bazı öngörülerimin abartılı olduğunu düşünür ama ben ondan daha geniş perspektifle bakarım olaya

eşin de bu sıkıntılı ortamda yetişmiş, senden de benzer tepkiler aldığı için seninle de paylaşmamayı tercih ediyor

zaten bu tarz bir yaşam alışkanlığı da var, bu nedenle onun için sorun değil

her attığı adımı irdeleme, aslında bu yaşam tarzını çocukken ediniyoruz

sıyrılmak kolay değil ama tepkilerinin az olursa bu sıkıntı yaşanmaz

yani eşin para almayı unuttuğumu fark ettim de idare ederim diye düşünmüştüm dediğinde susacak kıvama gelirsen sorun olmaz

dönüp ama parasız olmaz, ille geri gel al diyeceğini ben tahmin edebiliyorum, olmaz çok uzaklaştım gelemem dediğinde de gün içinde durup durup bir sıkıntı var mı diye arayıp kontrol edecektin

o gün hem sana hem eşine zehir olacaktı

belki olmayacaktı ama ben iki satır yazıdan bu hisse kapılıyorum, eşin de kapılıyor olabilir

hani yazıyoruz ya konulara bir de karşıdan dinlemek lazım diye aslında aile terapisi o işte bir de karşıdan dinlemek

eşine neden param var dedin dediğinde yapacağı açıklama, aslında sorunun çözümü
 
Evet doğru benim kişiliğimden kaynaklanıyor, hiç salmıyorum adamı. Eski bir öğrencisi var, kızla arkadaş gibi olduk bir kaç kez kahve içtik vs. Bu kız erkek arkadaşıyla sürekli kavga ediyordu, ağıza alınmayacak hakaretler ediyordu adama sonra da barışıyordu, en tasvip etmediğim şey, bir de üstelik adam evliydi. Neyse ben bir akşam yazlıktayım. Bu kız yine aramış eşimi erkek arkadaşıyla kavga etmiş ayrılmış morali bozukmuş. Eşim benim yazlıkta olduğumu söylemiş ama yine de kızı teselli etmek için gecenin 10unda gitmiş buluşmuş. Tamam buraya kadar bir sorun yok. Bana söyledi böyle böyle dedi. Ben de dedim ki "iyi etmişsin ama evine gitme" dedim. Yani kız yalnız yaşıyor, evine gitmesi uygun olmaz, şimdi kızın psikolojisi biraz bozuk, sevgiliden ayrılmış falan, ne olacağını bilemeyiz, en azından eşim zor durumda kalabilir, diye evine gitme dedim. Neyse gece saat 1.30da eve geldim diye beni aradı. Ben hiçbir şey sormadım "kafede oturduk, evine kadar geçirdim, apartmanın kapısında bıraktım" dedi. Aradan bir yıl mı ne geçti ortak bir arkadaşımızla muhabbet ediyoruz bizim evde. O arkadaşımız da o kızı tanıyor okuldan. Eşim muhabbet esnasında "evine gittim o akşam kahve içtik" vs dedi. Ben şok. Sonra yalnızken eşime sordum. "Sen evine mi gittin? niye bana söylemedin? yalan söyledin gitmedim dedin" dedim. Kız kafeden dönüşte eve davet etmiş, bu da kırmak istememiş, hiç bir şey olmamış sadece kız kahve yapmış o da içmiş. bana söyleseymiş kızarmışım o yüzden söylememiş. Yani evet benim tepkim yüzünden bana yalan söylüyor. Her şey benim suçum. Haklı, bana yalan söylemeseydi doğruyu söyleseydi tepki verirdim muhtemelen, vereceğim tepki de nasihat etmek olurdu ama yemin ederim ki memleketteki kadınların ve hatta buradaki kadınların büyük çoğunluğunun böyle bir olaya vereceği tepkinin yanında benimki devede kulak kalırdı. Şimdi bu konuda yalan söyleyince insanın güveni kırılıp da acaba kahveden fazlası mı oldu? diye düşünmez mi? Eşimin kişiliğini bildiğim için düşünmedim ama yalan söylemesine kızdım. Oturdum kendimi sorguladım. Kıskanç biri miyim? şupheci veya baskıcı biri miyim? eşim neden bana yalan söyleme gereğini hissetti diye. Bir evine gitme dedim o kadar, baskı mı oluyor şimdi bu?
Şimdi bunu buraya konu olarak açsaydım ne aldatılmışlığım kalırdı ne eşimin yalancılığı ne pisliği, billahi boşatırdınız beni.
Mesela bu anlattığınız büyük bir sorun gül, ilişkiniz belki sevgilisinden ayrılan kızı teselli etme olayını kaldırır ama gidip evde omzunda ağlama tribi dünyanın neresine giderseniz gidin hoş karşılanmaz bence, nitekim siz de onaylamamışsınız. Eşler birbirlerinin bu konudaki hassasiyetine saygı göstermeli, bu anlattığınız durumda siz haklısınız. Zaten günlük hayattaki beyaz yalanlardan rahatsız olmanızın altında bu tür yalanlar yatıyor olabilir. Böyle ciddi konularda güveniniz kırılmamış olsaydı dolap yaptırmış yaptırmamış çok takılmazdınız gibi.
 
Evet doğru benim kişiliğimden kaynaklanıyor, hiç salmıyorum adamı. Eski bir öğrencisi var, kızla arkadaş gibi olduk bir kaç kez kahve içtik vs. Bu kız erkek arkadaşıyla sürekli kavga ediyordu, ağıza alınmayacak hakaretler ediyordu adama sonra da barışıyordu, en tasvip etmediğim şey, bir de üstelik adam evliydi. Neyse ben bir akşam yazlıktayım. Bu kız yine aramış eşimi erkek arkadaşıyla kavga etmiş ayrılmış morali bozukmuş. Eşim benim yazlıkta olduğumu söylemiş ama yine de kızı teselli etmek için gecenin 10unda gitmiş buluşmuş. Tamam buraya kadar bir sorun yok. Bana söyledi böyle böyle dedi. Ben de dedim ki "iyi etmişsin ama evine gitme" dedim. Yani kız yalnız yaşıyor, evine gitmesi uygun olmaz, şimdi kızın psikolojisi biraz bozuk, sevgiliden ayrılmış falan, ne olacağını bilemeyiz, en azından eşim zor durumda kalabilir, diye evine gitme dedim. Neyse gece saat 1.30da eve geldim diye beni aradı. Ben hiçbir şey sormadım "kafede oturduk, evine kadar geçirdim, apartmanın kapısında bıraktım" dedi. Aradan bir yıl mı ne geçti ortak bir arkadaşımızla muhabbet ediyoruz bizim evde. O arkadaşımız da o kızı tanıyor okuldan. Eşim muhabbet esnasında "evine gittim o akşam kahve içtik" vs dedi. Ben şok. Sonra yalnızken eşime sordum. "Sen evine mi gittin? niye bana söylemedin? yalan söyledin gitmedim dedin" dedim. Kız kafeden dönüşte eve davet etmiş, bu da kırmak istememiş, hiç bir şey olmamış sadece kız kahve yapmış o da içmiş. bana söyleseymiş kızarmışım o yüzden söylememiş. Yani evet benim tepkim yüzünden bana yalan söylüyor. Her şey benim suçum. Haklı, bana yalan söylemeseydi doğruyu söyleseydi tepki verirdim muhtemelen, vereceğim tepki de nasihat etmek olurdu ama yemin ederim ki memleketteki kadınların ve hatta buradaki kadınların büyük çoğunluğunun böyle bir olaya vereceği tepkinin yanında benimki devede kulak kalırdı. Şimdi bu konuda yalan söyleyince insanın güveni kırılıp da acaba kahveden fazlası mı oldu? diye düşünmez mi? Eşimin kişiliğini bildiğim için düşünmedim ama yalan söylemesine kızdım. Oturdum kendimi sorguladım. Kıskanç biri miyim? şupheci veya baskıcı biri miyim? eşim neden bana yalan söyleme gereğini hissetti diye. Bir evine gitme dedim o kadar, baskı mı oluyor şimdi bu?
Şimdi bunu buraya konu olarak açsaydım ne aldatılmışlığım kalırdı ne eşimin yalancılığı ne pisliği, billahi boşatırdınız beni.

oha!
diyorum
siz de şey diyin ben de seni aldattım X beyle yattım ama çok sorun çıkaracağını bildiğim için yalan söyledim :KK70:
ilk mesajımda da dedim gerçekten ikinizin de kendi başına bir yardım alıp düzelmesi gerekiyor
inanın eşiniz de hiç normal değil. bana zaten yalanları da normal gelmemişti ama bütün üyeler önceki konularınızdan sizi tanıdığı için normal sandım bir an eşinizin yalanlarını. Dedim gerçekten çok bunalttı adamı herhalde ben yanlış düşündüm.
Peki bunu ana konuya neden yazmadınız?
yani 20tl lik olayı yazana kadar bunu yazsaydınız yorumlar %90 daha farklı olurdu...
 
Konu başlığını görüp aa yalan asla kabul edilemez falan diyecektim ki kocaman bir adama yanına para almayı unutmuşsun, arkadaşından bi 20 lira borç al vs dediklerinizi görüp şoka girdim. Kocam böyle olsa büyük küçük beyaz pembe fark etmez her türlü yalanı söylerim. Kusura bakmayın ama eş de olsa duracağı yeri bilmeli. İkinci eş diyorsunuz bu adam nerden baksak 35 yaşında, herhalde parası yoksa nasıl idare edeceğini de bilir.
Ayrıca nerde yaşıyorsunuz merak ettim, kim attı maskeyi? Burda sokakta hiç maskesiz gezen insan yok, en fazla kimsenin olmadığı yerde burnumu açıyorum ben de, dezenfektanı da çevremdeki herkes kullanıyor. Siz biraz farklı bakıyorsunuz olaylara sanki.
 
oha!
diyorum
siz de şey diyin ben de seni aldattım X beyle yattım ama çok sorun çıkaracağını bildiğim için yalan söyledim :KK70:
ilk mesajımda da dedim gerçekten ikinizin de kendi başına bir yardım alıp düzelmesi gerekiyor
inanın eşiniz de hiç normal değil. bana zaten yalanları da normal gelmemişti ama bütün üyeler önceki konularınızdan sizi tanıdığı için normal sandım bir an eşinizin yalanlarını. Dedim gerçekten çok bunalttı adamı herhalde ben yanlış düşündüm.
Peki bunu ana konuya neden yazmadınız?
yani 20tl lik olayı yazana kadar bunu yazsaydınız yorumlar %90 daha farklı olurdu...
Teşekkür ederim, beni güldürdünüz. Dediğiniz gibi bunu ve buna benzer bir örnek versem yorumlar %90 farklı olurdu ve ben bunu istemedim. O zaman yorumlar bu duruma odaklı olacaktı. Oysa benim sıkıntım büyük küçük, beyaz pembe yalan söylemesi ile ilgili duyduğum rahatsızlıktı. Gerçi bu rahatsızlığım da aslında geçmişte bu örnekteki gibi bir nevi güven kırıcı yalanlardan kaynaklanıyor. Bunların birikimi ile en ufak beyaz yalanını da yakalasam rahatsız oluyorum. Oysa gülüp geçilecek şeyler. Arkadaşların yorumları benim eşimi biraz daha iyi anlamamı sağladı.
Eski eşi ile ilgili bir örnek var onu anlatsam iyice anlaşılacak benim eşimin beyaz yalanlarını bile güven kırıcı bulmamla ilgili sorunum ama şimdi gerek yok onu anlatmaya. Benim de kendimle ilgili keşfetmem ve düzeltmem gereken bazı şeyler var ve bunları görmem gerekiyordu.
 
Bence bu karakter meselesi ya benim babam da böyle ve baskıcı falan değiliz. Yalan değil ama sürekli olayları farklı aksettirir. Dün de bu yüzden tartıştık hatta.çünkü söylediği hiçbir şeye tam anlamıyla inanamıyorum. Bir olayı doğru düzgün anlatmıyor yani tam yalan da diyemeyeceğim ama ya mesela olayı kırpıp farklı anlatıyor en basit örneği vereyim mesela, birini arayacaktır ama aramaması gereken biridir bırak arama ya deriz. Sonra o adamla konuştuğu ortaya çıkar yok o beni aradı yaaa der.ama gerçekte adamı 5 defa aramıştır. Ya da mesela bir rakam söyleyecek ve miktar bizim için önemli 30 lira diyelim mesela 60 der ona. Artık tahammülümüz kalmadı bizim olayların peşine düşmeye.
Yani burada bir kaç yorum okudum sizin baskıcılığınızla alakalı ama karakteri böyle olma ihtimali de var.
 
Ben de aynı sizin gibiyim. En ufak Bi yalandan bile kusasım geliyor. Saat 22:54 ise sorduğum kişi 2254 diyecek. 11 dese o yalana bile deliriyorum.
Eşim de rahat. Sizin anlattıgınuza benzer. Mesela hasta oluyorum 3 güne gecer diyor. 10 güne iyi olunca da. Bastan on gün desem tajatin düşerdi diyor. Aklınca iyilik yapıyor.
Böcek Fobim var. Neler gördüm söylemedim diyor korkarsın diye.
Değişmedi benimki. Değişmez...
Bende boyleyım şu 22:54 mevzusu gibi mesela:KK14:
 
işte o biraz da yalan algısı ile ilgili

örneğin kimseye hayatımı anlatmam, bir arkadaşım demişti ben düdüklü tencere alıyorum tüm ofis biliyor sen ev alıyorsun kimse duymuyor

ev almış söylememiş ayrı sordum yalan söyledi ayrı diyebilirsin ama birileri o ev alınması aşamasın da sorsa idi de düşünmüyorum derdim

sonra işten çıkarıldım annem bir sene sonra öğrendi, yahut eğer o an hoş olmayan bir şey varsa kimseye anlatmam hele aileden birilerine asla

evet yalan mı belki dibine kadar yalan ama km ler ötedeki annem neden endişe etsin

mesela işten çıkarıldım deseydim zırt pırt iş buldun mu para göndereyim mi vs diyecekti ne gerek var

bir yıl sonra düzenim oturunca anlattım oldu bitti

yahut ev satın alırken bir sorun olmuştu her şey günlük gülistanlık gibi anlatmıştım

bir kaç yıl sonra olanları anlattım o zaman anlatmamıştın dedi evet dedim o zaman sinirliydim, anlatsam senin de canın sıkılırdı ama şimdi komik diye anlatıyorum

yalan kavramı benim için sizin kadar mutlak değildir

örneğin eşim sigara içerdi yıllarca ama annesi benim oğlum asla sigara içmez derdi

hayır anne ben sigara içiyorum demek ne kazandıracak ki bırak takmasın kafasına

ya da işte ameliyat olacaktı, "aman bir şeyim yok iyiyim" dedi herkese

oldu sonra ameliyatı, iyileşti

tüm sülaleye neden bunu anlatsın

ee konuşurken "iyi misin" diyene "evet iyiyim" demek de yalan ama tüm hayatımı kamuoyu önüne dökmem gerekmez ki

yahut telefon çaldı hiç seninle konuşasım yok, açmıyorum sonra da duymamışım deyip geçiyorum, yani açıp "seninle konuşasım yok, şimdi çekemeyeceğim" mi diyeyim
Sizin örneklerınız konu sahıbınınkılerden cok cok farklı ama... Sızınkıler pembe yalan. Karsıdaki uzulmesın diye. Amelıyat meselesi sigara meselesi vs.
Ama konu sahıbı eskı eşe gonderılen paradan bahsedıyor hıc hoş bır yalan degil bu mesela.
 
Çok başka bir ilişki dinamiğiniz var. Her ikinizin de haklı olduğu yerler var. Ama bireysel terapi ihtiyacınız var gibi geldi bana. Hastasınız anlamında demiyorum bunu hayatı kendinize zorlaştirmamak adına eşiniz de içinde bulunduğu davranış bozukluğunun farkında değil çünkü babası tarafından yalan söylemeye itilmiş annesi tarafından da desteklenmiş
 
Mesele pandemi, mikrop, dezenfektan değil. Bunu aşsanız mı artık. Ben az önce damacana yıkadım. Ben de paraya dokununca elimi yıkıyorum ya da dezenfekte ediyorum. Bunlar mesele değil.

Mesele sizin insanları istediğiniz kalıba sokmaya çalışmanız ve eşinize 6 yaşında çocuk muamelesi yapmanız.
Bu arada yazmadan edemiyeceğim. Ben damacana yıkamayı bırakalı çok oldu. Sadece kapak ve boyun kısmındaki jelatine kolonya sıkıyorum, mikrobu neyi varsa ölsün diye sonra normal açıp kullanıyorum, ellerimi de yıkama gereği görmüyorum. Artık evin içinde gayet rahat bir şekilde normal yaşantımıza döndük. Sadece dışarıda maske mesafe ve hijyen kurallarına uyuyoruz. Bir de toplu taşıma kullanmıyoruz, henüz restorana da gitmedik. Düğün, doğum günü partisi gibi toplu etkinliklere katılmıyoruz ama arkadaşlarımızla bireysel olarak açık havada görüşüyoruz. Bir arkadaşımızı geçtiğimiz hafta sonu evde ağırladık mesela ama bunun için de aşının antikor oluşma sürecini bekledik.
Ah ben bu pandemide ne büyük korku ve panik yaşadım biliyor musunuz? Ben geçmişte çok zor şeyler yaşadım, eşim de öyle, birbirimizde bulduk kendimizi. Ona bir şey olacak, daha doğrusu covide yakalanıp ölecek diye kırdım kafayı resmen, bir psikoza girdim. Hiç kolay değildi, eşim için felaketti, ben de göbek atmıyordum yani benim için de çok kötü bir dönemdi. Bir kaç kez eşime ciddi ciddi "boşanalım" dedim "Sen kurtar kendini". Bir yandan da boşanırsak o da covid olur ölürse diye bir çelişki yaşıyordum, korkunç dönemlerdi. Şimdi Di'li geçmiş zaman kullanıyorum bunları anlatırken, bu ne büyük bir nimet. Eşim hep"Ben seni bırakmam, beni bırakmana da izin vermem. Bu bir kriz dönemi geçecek" deyip durdu. Çok şükür bu sabah ikinci aşı randevumuzu aldık ikimiz de 9 temmuza. Siz beni hep pandemi konularımdan okuyarak tanıdınız, aslında o kadar da berbat, kontrolcü, baskıcı, despot biri değilim normalde. Ancak bu pandemi bende, tabi yine içimde olan, birçok olumsuz şeyi açığa çıkarttı. Örneğin tüm çocukluğum ve gençliğim annemin hastalığı ve her an ölecek olması korkusu ile geçti, geceleri nefesini dinlerdim öldü mü diye. Zor şeyler. Annem ben 1.5 yaşımdan beri hastaydı ve ben 20 yaşımda onu kaybettim. Bir şeyleri sürekli kontrol etmeye çalışıyorsun ama ölüm karşısında çaresizsin. Allah bir daha yaşatmasın bize böyle şeyler.
 
X