Eşimle Hiç Konuşamıyorum.

Aslında kabul etmedim . Gönlüm hiç razı olmadı ama ne yapae eder ikna ederim , kpss ile atanırsam ona da cazip gelir diye düşündüm.
Size tek önerim bundan sonraki yasaminizi kendi kararlarinizla devam ettirmeniz.
Anne, baba, es, dost.... Herkes bir yere kadar fikir belirtebilir. Direksiyonu istediğiniz yöne çevirin, arada bir fren yapin ki gereksizler uçsun..
 
Merhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.

Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.

Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Öncelikle üzgünüm bu şartlar altında yaşamayı seçtiğiniz için. Ben sizin kolunuzdaki alınıp ona verilmişken hala sizin kolunuzu boş bırakıp başkasına verilmesine anlam verebilmiş değilim. Asla kabullenilecek bir durumda değil. Burda hiçbir kadın bunu kabul etmez. Ne demek karısı dururken önce başkasına takmak. Bir videoda hoca efendi anlatıyordu. Kardeşim herkesi dolandır karını dolandırma, karının malı karınındır senin değildir diye. Sizinki sizi dolandırmış sizin söylediğiniz şeylere uygun olan söz ayranı yok içmeye tahterevalli ile gider sıçmaya durumu. İnşallah en kısa sürede eliniz bollaşır bu günleri atlatırsınuz
 
Eş istiyor diye hayatinizin geri kalanini etkileyecek kadar köklü degisiklikler yapilmaz. Calismanizi istemeyen adam 10 yil sonra vefat etse siz 40inizdan sonra hangi işi yapip, para kazanacaksiniz bunun cevabini verebiliyor mu? Ölür kalirsa hayatinizin geri kalanini nasil idame ettireceksiniz? Esiniz hasta. Onun istediklerini yapmadiginiz surece kotu olacaksiniz.
 
Altinlari verirken sesiniz cikacakti ve verdirmeyecektiniz sonucta kardesi evleniyor kardesi evlenen herkes bilezik takar durumu varsa bu cok normal siz neden buna bukadar taktiniz anlamadim? Ortada baska sorunlar var onlara odaklanin
 
O zamanlar sevdin hoşlandın belkide. Bu sözlere inanmayı seçtin. Ben seni maddiyatçı olarak nitelendirmiyorum. Herkes ister belli bir yaşam standardım olsun. Biraz keyif yapacak param olsun. Ama kazın ayagı öyle değil tabi. Direkmen kandırmış sindirmiş adam seni
Sende kavga etmekten vazgeç hiçbir zaman kabul etmeyecek dediğin şeyleri. Kariyerine odaklan
 
Yarıd bırakmadım.diplomam var. Sadece son sınıfta kpss çalışıyordum , kpss ye gerekli önemi vermedim. Şuan çocuğum olduğu için özel sektör beni zorlar , o yüzden kpss çalışıp kamuda çalışmak istiyorum
Özel sektörde çalışan kadınlar zorlanmıyor mu? Devlet memurluğu garantisi olmazsa yine çalışmam diyorsunuz yani. Millet sabah karanlığında çocuklarını bırakıp işe gidiyor. Sizin ne üstünlüğünüz var bu kadınlardan? Elalemin barzosunu koca diye almışsınız. Demediniz mi ben boşuna mı okudum, tabi ki mesleğimi yapacağım ne demek çalışan kadın istemiyorum diye. Babasından düğün için para isteyen, sonra da size takılanları babasına geri veren adam nasıl sizi yüksek standartlarda yaşatacaktı pek anlayamadım?
 
Bir videoda hoca efendi anlatıyordu. Kardeşim herkesi dolandır karını dolandırma, karının malı karınındır senin değildir diye.
O muhterem hocanıza kul hakkını hatırlatın. Ne ahlaksız insanlar bunlar, herkesi dolandır mış. Hoca canı sıkılıp siyaha beyaz dese siz de beyaz olduğunu doğrular mısınız?
 
Altın dışında çok daha önemli sorunlarınız var. Çalışmanız lazım. Mezun olalı 6 sene oldu diyorsunuz. Artık size işe almaları da sıkıntı olur. Sizin de zamanla özgüveniniz kaybolur. Milletin 22 yaşında başladığı işlere ilerleyen yaşlarda başlamak deneyimsiz insan muamelesi görmek te ayrı bir sorun. Bir kadın hiç bir zaman bir erkeğin eline bakmamalı. Ekonomik özgürlük çok güzel.
 
Özel sektörde çalışan kadınlar zorlanmıyor mu? Devlet memurluğu garantisi olmazsa yine çalışmam diyorsunuz yani. Millet sabah karanlığında çocuklarını bırakıp işe gidiyor. Sizin ne üstünlüğünüz var bu kadınlardan? Elalemin barzosunu koca diye almışsınız. Demediniz mi ben boşuna mı okudum, tabi ki mesleğimi yapacağım ne demek çalışan kadın istemiyorum diye. Babasından düğün için para isteyen, sonra da size takılanları babasına geri veren adam nasıl sizi yüksek standartlarda yaşatacaktı pek anlayamadım?
Özel sektörde çalışan kadınlar çalışmaya devam edebilir ama benim meslek alanımda özel sektörde iş imkanı daha az ve benim çocuğuma bakacak kimse yok. Siz de 4 yıl üniversite okuyup iş çalışmaya gelince elbette maaş ve iş seçeceksiniz. Bunun konumuzla hiç alakası yok.
 
Merhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.

Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.

Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Çok geç degil 28 de mezun oldum ben kpss iki yılda biter bölüm ne koca mevsuzuna girmiyorum ne köy olur ne kasaba her şeyi bırak kendini düşün kurtar kendini alsın şana kitap otur çalış kime ne yapıyorsa yapsın paran olunca eyvallahinda olmaz
 
Olayı çalışıp çalışmamaya bağlamak çok basite indirgemek oluyor bence
Kocanızın isteğiyle değilde iş bulamadığınız için yada bir sağlık sorunundan dolayı da çalışmayabilirdiniz veya çalışmak istemezdiniz
Siz dahil çoğu insan fedakarlık etmeyi yada doğrularından isteklerinden ödün vermeyi sevgilerinin bir gereği adeta ispatı kabul ediyor aynı şeyi karşısındaki için de düşünüyor aslında hiçbirşeyi ispatlamanıza gerek yok
Asıl sevgi saygı duymaktır kabullenmektir
Siz çalışmamayı kabul ederek aslında huzurunuzdan vazgeçtiniz
Altınların verilmesini kabul ederek anı kurtardınız
Çalışma isteğinizden altınlarınızdan fedakarlık ederek sadece anlık rahatladınız kavga gürültü çıkmadı peki uzun vadede ne kazandınız, huzursuzluk
Bir iki gün sürecek didişmeleri yaşamamak için huzurunuzdan isteklerinizden feda ettiniz
Şimdi ise rest çekmiyorsunuz çünkü çocuğunuz için fedakarlık ettiğinizi düşünüyorsunuz
Oturup yoğun bir şekilde düşünün, şu anki fedakarlığınız nelere mal olacak, artık sizin attığınız her adımdan çocuğunuz da etkilenecek, ona göre davranın
 
Özel sektörde çalışan kadınlar çalışmaya devam edebilir ama benim meslek alanımda özel sektörde iş imkanı daha az ve benim çocuğuma bakacak kimse yok. Siz de 4 yıl üniversite okuyup iş çalışmaya gelince elbette maaş ve iş seçeceksiniz. Bunun konumuzla hiç alakası yok.
Eğer maddi sıkıntı yaşıyorsanız veya çalışmayı isteseydiniz yapabileceğiniz ne iş kolu varsa arardınız ve çalışırdınız. Siz rahatınıza düşkünsünüz ki yanlış görüntü vermediyseniz eşiniz sizi iyi koşullarda yaşatacak diye evlenmişsiniz. Sizin çalışmanıza destek verse de çalışmazdınız herhangi bir işte - memuriyetlik hariç.

Aklıma şu anda o kadar fazla örnek geldi ki. Diplomasının verdiği yeterlilik dışında iş yapan çok kişi var ki lisansüstü eğitimini tamamlamış arkadaşlarım da dahil buna. Kimi yiyecek yapıp satıyor, kimi özel ders veriyor, kimi el emeği ürünler satıyor, kimi pazarlama, kimi çağrı merkezinde. Esas mesleklerini de seviyorlar ama iş bulamadıklarından ve maddi gelire ihtiyaç duyduklarından veya boşta kalmamak için çalışıyorlar. Aralarında öğretim üyesi olan da var. Forsu bozulmuyor da.

Ayrıca memur olunca istediğiniz saatte işe gidip gelmeyi ve izin almayı mı düşünüyorsunuz? Her yer öyle değil maalesef. Mesela öğretmenlik yapacaksanız rahat edersiniz.
 
Tabi ki haklısınız. Benim yaşadığım yerde aileler ve damat ortak yapar düğünü. Altınlar falan da gelin damada kalır. Bana cok ilginc geliyor o yüzden dugun takılarının aileye verilmesi.
Esinin kardesi size ne taktiysa siz de onu takın.
Ama sizin bu konulardan daha onemli bir sorununuz var: eşiniz. Esiniz her konuda boyleyse yandınız.
 
Sizin bir bileziginiz yokken kardeşine takması saçmalık bu devirde kardeşte olsa maddiyat sınırlıysa çeyrek takar geçersiniz.Yerinizde olsam o dügüne giderken sahte bir takı bile takmam sizin ayıbınız olmaz belki eşiniz utanır. İmsan önce kendi evinin eşinin ihtiyaçlarını düşünmeli
 
Ablacım,Acun Ilıcalı olsa evlendigin adam ; tamam derdim de sen neden inandın ki bu sözlere..
Rahat hayat,ev,araba..
Özetle, okumak bahane zengin koca şahane sendromu bu.
Başkasi için kendi hayatinizi silmeyin derim.
Sonuçları boyle olabiliyor.
 
Buradaki esas konu sizin altınınız yok diye kardeşe takılacak takıda. Bazı yerdeki adetlere göre kardeşe bilezik takılır. Aşağısı da kurtarmaz. Sizin yok diye elti adayında da olmasın demek bana kıskançlık gibi geldi. Dıdısının dıdısı değil, kardeşi bu.
Konu altın değil , altın üzerinden anlattım . Mevzu yaşam standardımın düşmesi. Benim manevi olarak yok sayılmam. Yani benim altınım yokken , elti adayıma alınması ki bunu eşimin alması beni kırar. Ama altınım olmadığı için değil. Eşimin gözünde kardeşi ve eşinin öncelikli olması beni kırar

Şimdi altını boşverin. Eşiniz düğünde para taksa veya evlenirken kardeşine maddi olarak destek çıksa bu kadar sorun yapar mısınız?
 
Merhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.

Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.

Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Okulu işi koca için bırakanların sonu

Acil iş bul çalış
Kocan adam olmazsa boşa
 
Merhaba , benim ilk konum olacak. Bu konuda dertleşecek kimsem olmadığı için ve fikirleri merak ettiğim için yazmak istedim.
Ben 28 yaşındayım , 5 yıllık evliyim. Eşimle ilk tanıştığımızda ben üniversite son sınıftaydım. Annemle babam ayrı ve babamla görüşmüyorum.( o başka bir aile kurdu ve bizden soyutladı kendini) babamla görüşmediğim için yoğun bir duygusal boşluktaydım . Eşim ailesine düşkün, sorumluluk sahibi , tabiri caizse sahiplenicidir. Bu özellikleri baskın gelse de hep bana ters gelen huyları da çok oldu. Ama ne yazık ki bunları çok hafife almışım zamanında.

Ben hep kendimden ödün verdim. Üniversite okuyordum , çalışan eş istemiyormuş. O anda tepki göstersem ve dirensem de onun dediği oldu. Ama onun deyimiyle ben yıpranmayayım diyeydi sözde. Bana araba alacaktı , çok güzel evimiz olacaktı , ben rahat bir hayat yaşayacaktım. Kurslara gidip kendimi geliştirecektim. Bu yüzden o kadar yıllık emeğimi sildim ve okuldak sonra hiç iş aramadım , kpss ye girmedim. Şimdi ise yoksul denecek bir hayat yaşıyorum. Giyimim eskiye göre vasatlaştı , dışarda kahve bile içecek durumumuz yok. Evimiz kira ve rutin ihtyaçlarımızı bile zoraki karşılar durumdayız. Ama nasip diyorum yine bir şekilde şükrediyorum. Çalışıyor , çabalıyor , helaliyle kazanıyor ne yapsın diyorum. Kızgınlığımı bir tarafa bırakıyorum ama bugün aşırı kırıldığım bir olay oldu.
Şimdi asıl mevzu . Biz evlenirken babası bize bir miktar para verdi ama evimizin eşyasına bile yetmedi. Düğünün ertesi günü bizde altın bilezik ne var ne yok eşim babasına verdi.

Babası da o altınları eşimin kardeşleri için kullandı. Şimdiye kadar hep zoruma gitti içimde kaldı ama ses etmedim.
Şimdi eşimin küçük kardeşi nişanlanıyor ve eşim kardeşinin nişanlısına bilezik takmayı düşünüyormuş.
Adeta yıkıldım. Ben daha koluma bilezik takıp bir yere çıkamadım. Ya da bir altınım , ya da değerli aksesuarım , kendim için bir param olmadı. Benim altınlarım da kardeşine gitti. Şimdi benim altın küpem dahi yokken , onlara bilezik takılması sizce reva mı ?
Eşimle asla konuşulmaz , hep sinirlenir , bağırır çağırır , hep kendini haklı görür. Yine öyle oldu. Kardeşi olduğu için yapmaya mecbur olarak görüyor.
Benim altınım yok , ben şu ihtyaçlarımdan fedakarlık ediyorum sen kardeşine bilezik düşünüyorsun bu durumda diynce bu sefer nankör ben oldum . Yok aç mısın açıkta mısın. Senin için nelerden vazgeçtim mevzusuna gelince uzayıo gidiyor. Ama asla ve asla hatasını anlamıyor. Siz olsanız kabul eder miydiniz ? Yani sizce benim bu mevzuya kızmam kırılmam mı hata ?
( eşim için kendi geleceğimden fedakarlık ettğim için aşırı aşırı pişmanım zaten. O zaman görememişim. Ama mezun olalı 6yıl oldu. Aradaki farkı telafi etmek için elimden geleni yapıyorum. Kpss çalışmaya başladım.)
Senin altınlarını verdiği zaman nasıl kabul ettin ve hemen düşünün ertesi günü şuan ki hayat şartları malum durumumuza çok iyi deyil diyosun takacaksa çeyrek taksın ayrıca üniversite okumuşsun çalış sınavlara gir ne derse desin dinleme bak ben orta okul mezunuyum o zamanki kafama tüküreyim okumadım şuan çok pişmanım çocuklar küçük açık öğretime yazılamıyorum ilerde inş hem okuyup hem çalışmak istiyorum sende öyle yap oku iş gir bişey derse de önce sana verdiyi vaatleri hatırlat
 
X