Yahu neyine inanmadınız pardon? Türkiyede istemediği ve sevmediği bir adamla evlendirilen ya da evlenmek zorundan kalan ilk ve tek vaka olarak bu kadıncağızımı gördünüz de “bence konun doğru değil cnmsss” diyebiliyorsunuz? Gayette toy denilebilecek bir yaşta sevmediği, istemediği bir adamla evlendirilmiş küçük bir kadın var karşımıZda. Hadi tamam eleştiriyorsunuz yine eleştirin ama yapıcı eleştiriler yapıp en azından bu kadıncağıza bir nebze de olsa yol göstermeye çalışsanız daha faydalı bir şey yapmış olmaz mısınız?
Başlık sahibi senin için de, kocan için de üzüldüm. Sen ne kadar sevmediğin bir adamla birlikteysen, kocan da kendisini sevmeyen ondan tiksinen bir kadınla birlikte. Ama en çokta o bebek için üzülüyorum çünkü hiçte sağlıklı olmayacak bir aile ortamının içinde büyüyecek yavrucak. Eminim onu çok seveceksindir ama çocuğu üzgünüm can simidi olarak görmüşsün gibi geliyor bana biraz.
Hele hele ailenin “ çocuk olsun arkanda dururuz” demesine de nasıl inandın bilmiyorum ama toyluğuna veriyorum artık. durmazlar arkanda canım benim durmayacaklar da üzgünüm. Muhtemelen çocuk olunca belki her şey düzelir, sana da meşkale çıkar böylece ses etmezsin diye düşünüp seni kandırmışlar. Ağzına bir parmak bal çalalım hesabı..
Neyse artık olan olmuş. Benden sana samimi bir tavsiye. Daha yaşın çok genç. Bir şekilde evden bile yapabileceğin bir iş olsa dahi para kazanmaya çalış. Gerekiyorsa ev temizliğine git. Tabii şimdi hamilesin ama illa ki kendine uygun bir iş bul. Çalış, çalış, çalış. Kendi ayaklarının üzerinde dur. Annem ne der, babam ne söyler, kolu komşu ne düşünür diye düşünme. Bu hayat senin hayatın. Mücadele etmen gerekiyorsa mücadele edeceksin. Ve kendi hayatına başkalarının sazı, sözüyle değil kendi iraden ve çabalarınla yön vereceksin. Senin arkanda durmayan bir aile için daha ne kadar acı çekmek, mutsuz olmak zorundasın? Kendini düşün ve çabala. Ağlayarak değil mücadele ederek..