- 27 Haziran 2007
- 3.061
- 5.224
- 773
- Konu Sahibi bendekidurumlar
-
- #181
Ben inanmıyorum o arkadaşın psikoloji eğitimi aldığına dair. Ama ispatlanmış da olabilir ben görmediğim için öyle yazdım . ( dogru da olabilir) ya da kişisel seçimi değildir gördük zaten yapamıycak. Bizler bilemeyiz aslına bakarsanız herkesin ne eğitim aldığını burda ne söylerlerse doğru biliyoruz .Zaten bu ruh haliyle mesleğini yapmak istese de yapamayacağı, hastalar tarafından tercih ve tavsiye edilmeyeceği için sorun yok bence.
Çok şükürNeyse ki yanında kimseyi sürükleyemedi bu kez
Öğrendik tarzını kaçıyoruz artıkÇok şükürkonuya girince kendini banlı gördüm eyvah dedim yanında kim uçtu ama tek gitmiş şükür
hayır 6-7 yıl sevgiliydikGörücü usulü mü tanıştınız?
yazık olsaydı 6-7 yıllık sevgililik sürecinde olurdu adama yazık olmamış ki evlenmiş benimle, ayrıca beni de gayet eğlenceli bulurİşte istemiyor bunu konu sahibi. Diyor ki ben sadece gocamlan olmak istiyorum. Başka insanlarla bir arada olmak istemiyorum, sevmiyorum. Okuduğunu anlama dersi veriyoruz. Bu ne demek? Ben sosyalleşmeyi sevmiyorum demek. Sosyalleşmeyi sevmeyen bir kadın sosyalleşmeyi seven bir adamla evliyse o adama yazık deriz.
Sosyalleşme kavramını da biz anlatıyoruz sana iki saattir.
yalnız olma halimden memnunum gerçekten sevmiyorum çoğu ilişkiler samimiyetsiz hem de ben tek başıma yaptığım şeylerle mutlu oluyorum.. memnun olmadığım nokta ortamlarda sessiz kalmam yine de böyle olsun istemezdimBen böyle mutluyum, insan sevmiyorum, kimseyle yakınlık kurmak istemiyorum diyorsunuz lakin bunlar çok samimi düşünceleriniz mi yoksa savunma mekanizması mi?
Bana kalırsa bu halinizden hiç memnun değilsiniz sadece kendinizi avutmaya ve durumu normallestirmeye çalışıyorsunuz. Kasıtlı ve bilinçli olarak sosyalleşmeyi reddedip yalnızlığı tercih eden biri 2 saatlik bir yemek için bu kadar gerilmez, sadece günü bitirir evine döner.. Bence insana insan gerek. Dış dünya bir şekilde iç dünyamızı besliyor. Her insanin hikayesi var ve ben dinlemeyi çok severim. Ne zaman yeni bir insanla tanışsam heyecanlanırım. Her insandan öğreneceğim bir şey olduğunu düşünürüm. Burayi da gömenler olmuş ama burda da bir şekilde sosyalleşiyoruz aslinda. Birbirimizin hikayelerini dinleyip kendi hikayelerimizi anlatıyoruz. Bence bu yemegi bir firsata dönüştürüp korkunuzun üzerine gidin. Ben boyle mutluyum demeyin bence içten içe bu durumdan rahatsız oluyorsunuz. Bu sorunu aşınca kuş gibi hafifleyeceksiniz...
buraya çok güldüm Allah affetsinbu yaşta hala asosyal olmaktan vazgeçmedim ve kendi halimde olmaktan rahatsızlık duymuyorum, diğer insanlar gibi yalnızım diye arayış içinde değilim. ama söz konusu insan topluluğu olunca rahatsızlığım var bunun da normal olmadığını biliyorum.
eşimin iş arkadaşı bizi dışarda yemeğe çağırıyor, kendi eşi de gelecekmiş, bizden de bir 10 yaş kadar büyükler. zaten insan gördüğümde laf bulamayan ben yine sessiz damgası yiyeceğim niye konuşmuyorsun, sessizsin diyecekler diye korkuyorum. Çünkü zamanında bu laflardan çok bıktım.
Resmen kendi kendimin arkadaşıyım, o kadar iyi anlaşıyorum ki felsefe yapıyorum espri yapıyorum,cümlelerim gayet düzgün.ama başka insanlarda bu söz konusu değil. bir de bir tek eşimin yanında rahatım.
Kendinizle de sorununuz yokmuş, gayet memnunsunuz bu halinizden gördüğüm kadarıyla. Bizim bu konudaki fonksiyonumuzu sorguluyorum ben şu an.yazık olsaydı 6-7 yıllık sevgililik sürecinde olurdu adama yazık olmamış ki evlenmiş benimle, ayrıca beni de gayet eğlenceli bulurbenim sorunum kendimle
alakasız olmuş. eşim dışarda sevilen bir insan gereği kadar da çevresi var ama dediğim gibi iş yerinde birinde samimi olması onunla sürekli görüştüğü anlamına gelmiyor. dışarıya da çıkar, zaman zaman erkek arkadaşlarıyla görüşüyor. ha çoğu bekar olduğundan belki şimdiye kadar gündeme gelmedi. iş arkadaşı da yemeğe çağırmış ama eşimin şimdiye kadar çevremiz olsun birilerine gidelim gelelim gibi bir talebi isteği olmadı birbirimize o bakımdan benziyoruz. sevgiliyken de bu böyleydi ikimiz görüşürdük hatta ilişkimizin bu kadar uzun sürme sebeplerinden birini de bu olarak görüyoruz, bir sorunumuz olsa kendimiz çözdük, mutlu olduysak ikimiz mutlu olduk.Bence bu yemeği düzenleyen zaten eşi..büyük olasılıkla konu sahibinin " bir cennet yaratalım sadece biz ikimiz olalım " temalı evliliklerine renk getirmek istedi.Yoksa çift bunlara alırdı bir kilo baklava "ev oturmasına gelmek istiyoruz" derlerdi ..çıkar gelirlerdi.Kendilerinden 10 yaş büyük bu çift hiç tanımadıkları konu sahibini ve onun "ben de insanlarla dışarda görüşmeyi sevmiyorum aşkım" söylemli kocasını ne diye restorana yemeğe davet etsinler
Tamam anladık eşiniz de siz de asosyalliğinizle mutlusunuz. Ancak çocuk yapma planınız var sanırım. Çocuğu nasıl yetiştirmeyi planlıyorsunuz? Onu da kendiniz gibi asosyal mi yapacaksınız? Okula başlayana kadar sadece aile bireylerini mi görecek çocuk? Hiç arkadaşı olmayacak mı? Okul yıllarında diğer aileler hafta sonu planlarıyla bir araya gelirken siz çocuğunuzu bundan mahrum mu bırakacaksınız? Okul etkinlikleri, geziler, piknikler olduğunda ailece asosyaliz biz insanlar hep sahte çocuğum o yüzden gidemeyiz mi diyeceksiniz? Nasıl olacak?alakasız olmuş. eşim dışarda sevilen bir insan gereği kadar da çevresi var ama dediğim gibi iş yerinde birinde samimi olması onunla sürekli görüştüğü anlamına gelmiyor. dışarıya da çıkar, zaman zaman erkek arkadaşlarıyla görüşüyor. ha çoğu bekar olduğundan belki şimdiye kadar gündeme gelmedi. iş arkadaşı da yemeğe çağırmış ama eşimin şimdiye kadar çevremiz olsun birilerine gidelim gelelim gibi bir talebi isteği olmadı birbirimize o bakımdan benziyoruz. sevgiliyken de bu böyleydi ikimiz görüşürdük hatta ilişkimizin bu kadar uzun sürme sebeplerinden birini de bu olarak görüyoruz, bir sorunumuz olsa kendimiz çözdük, mutlu olduysak ikimiz mutlu olduk.
Dışarıda yemek daveti en kolay reddedilebilecek davet şeklidir.Eşiniz "Kusura bakma arkadaşım hanım ders çalışıyor ..ben eve geldiğimde o zaten yemeğini yemiş dersine oturmuş oluyor ..ama senle biz çıkarız bir gün istersen" der geçerdi. "Benim hanım yemek konusunda biraz sıkıntılıdır " diyen ve zorunlu iş yemek davetini bu şekilde geri çeviren bile gördüm .Siz insanların beklentilerinin değişebileceğini/daha önce eşinizi mutlu edebilen yaşam şeklinin artık ona yetersiz ve yavan gelebileceğini hesaba katmıyorsunuz.alakasız olmuş. eşim dışarda sevilen bir insan gereği kadar da çevresi var ama dediğim gibi iş yerinde birinde samimi olması onunla sürekli görüştüğü anlamına gelmiyor. dışarıya da çıkar, zaman zaman erkek arkadaşlarıyla görüşüyor. ha çoğu bekar olduğundan belki şimdiye kadar gündeme gelmedi. iş arkadaşı da yemeğe çağırmış ama eşimin şimdiye kadar çevremiz olsun birilerine gidelim gelelim gibi bir talebi isteği olmadı birbirimize o bakımdan benziyoruz. sevgiliyken de bu böyleydi ikimiz görüşürdük hatta ilişkimizin bu kadar uzun sürme sebeplerinden birini de bu olarak görüyoruz, bir sorunumuz olsa kendimiz çözdük, mutlu olduysak ikimiz mutlu olduk.
sizin fonksiyonunuz eleştiri ve Allah kurtarsın demekse bilemeyeceğim. zaten bende bu tarz insanlardan dolayı kendi halimden tek başınalığımdan memnunum. benim sorunum dışarda bu insanlar yüzünden rahat edememek iki kelime konuşurken zorlanmak.Kendinizle de sorununuz yokmuş, gayet memnunsunuz bu halinizden gördüğüm kadarıyla. Bizim bu konudaki fonksiyonumuzu sorguluyorum ben şu an.
Karşımızda konuşmayan bir insan olunca nasıl bir tepki vermemizi bekliyorsunuz? Ben bir konu açarım iki açarım karşımdaki öyle bakıyor ya da sohbeti ilerletmiyorsa ya masadaki diğer insanlarla sohbet ederim ya telefonuma gömülürüm, bir daha da o insanla bir araya gelmem. Sessizliği asosyalliği beni ilgilendirmez, kendi seçimi. Ama ben buna niye katlanmak zorunda olayım? Katlanmayınca neden üstten bakan, kibirli, sahte insan olayım? Sorun bende değil ki, karşıdaki kişide. Bu kibirliler sahteler bilmem neler tamamen sizin kendinizi avutmanız için bulduğunuz şeyler. Hayır insanlar öyle değiller, siz insanlarla diyalog kuramıyor, bağ geliştiremiyorsunuz.sizin fonksiyonunuz eleştiri ve Allah kurtarsın demekse bilemeyeceğim. zaten bende bu tarz insanlardan dolayı kendi halimden tek başınalığımdan memnunum. benim sorunum dışarda bu insanlar yüzünden rahat edememek iki kelime konuşurken zorlanmak.
daha yıllar önce demiştim bir insanı sessizliğimle tanıyorum diye. hemen o insandaki kibiri, büyüklenmeyi görüyorum. uzaktan gelip tanışmaya can atanlar gelince de ya sen sessizmişsin, yok göründüğü gibi değilsin, niye böylesin diye bana alttan yaklaşıp gelenler birden üstünlük taslamaya, laf sokmaya çalışırlardı. İnsanlar böyle malesef. Kendilerini bir şekilde başkası üzerinden yüceltmeye çalışır.
tabi herkes böyle değil bana bu şekilde olmayan insanlar da var. bir elin parmağını geçmeyen. onlarla da aramıza yıllar ve şehirler girdi ama normal görüyorum herkesin evlenince, işe başlayınca farklı bir hayatı oluyor
neden reddetsin ki ben bu kadar katı değilim kimseyle görüşmeyeceğiz çıkmayacağız diye. ben yakınlık konusunda kendi halimden memnunum dedim yani kimseyle yakın oluyum gibi bir derdim yok, her an biriyle çıkalım görüşelim modum yok. eşim de böyle sürekli bize biri gelsin biz onlara gidelim tarzı bişey düşünmedikDışarıda yemek daveti en kolay reddedilebilecek davet şeklidir.Eşiniz "Kusura bakma arkadaşım hanım ders çalışıyor ..ben eve geldiğimde o zaten yemeğini yemiş dersine oturmuş oluyor ..ama senle biz çıkarız bir gün istersen" der geçerdi. "Benim hanım yemek konusunda biraz sıkıntılıdır " diyen ve zorunlu iş yemek davetini bu şekilde geri çeviren bile gördüm .Siz insanların beklentilerinin değişebileceğini/daha önce eşinizi mutlu edebilen yaşam şeklinin artık ona yetersiz ve yavan gelebileceğini hesaba katmıyorsunuz.
Siz de şu an başkaları üzerinden kendinizi yüceltiyorsunuzsizin fonksiyonunuz eleştiri ve Allah kurtarsın demekse bilemeyeceğim. zaten bende bu tarz insanlardan dolayı kendi halimden tek başınalığımdan memnunum. benim sorunum dışarda bu insanlar yüzünden rahat edememek iki kelime konuşurken zorlanmak.
daha yıllar önce demiştim bir insanı sessizliğimle tanıyorum diye. hemen o insandaki kibiri, büyüklenmeyi görüyorum. uzaktan gelip tanışmaya can atanlar gelince de ya sen sessizmişsin, yok göründüğü gibi değilsin, niye böylesin diye bana alttan yaklaşıp gelenler birden üstünlük taslamaya, laf sokmaya çalışırlardı. İnsanlar böyle malesef. Kendilerini bir şekilde başkası üzerinden yüceltmeye çalışır.
tabi herkes böyle değil bana bu şekilde olmayan insanlar da var. bir elin parmağını geçmeyen. onlarla da aramıza yıllar ve şehirler girdi ama normal görüyorum herkesin evlenince, işe başlayınca farklı bir hayatı oluyor
katlanmayınca değil bana yapacağı söylemlerinden bahsettim yoksa benimle anlaşmak oturmak zorunda değillerKarşımızda konuşmayan bir insan olunca nasıl bir tepki vermemizi bekliyorsunuz? Ben bir konu açarım iki açarım karşımdaki öyle bakıyor ya da sohbeti ilerletmiyorsa ya masadaki diğer insanlarla sohbet ederim ya telefonuma gömülürüm, bir daha da o insanla bir araya gelmem. Sessizliği asosyalliği beni ilgilendirmez, kendi seçimi. Ama ben buna niye katlanmak zorunda olayım? Katlanmayınca neden üstten bakan, kibirli, sahte insan olayım? Sorun bende değil ki, karşıdaki kişide. Bu kibirliler sahteler bilmem neler tamamen sizin kendinizi avutmanız için bulduğunuz şeyler. Hayır insanlar öyle değiller, siz insanlarla diyalog kuramıyor, bağ geliştiremiyorsunuz.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?