- 1 Temmuz 2012
- 3.172
- 338
- 148
- Konu Sahibi sekerparee
-
- #21
Atlantisim yasadigin hic birsey yalan degildi. Herkesin sevme sekli farkli oluyor. Onun sevgisi de oyle birseymis iste. Heves gibiymis, once deli gibi istemis zamanla oyuncagindan skilan bi oglan gibi skilmis. Ama bastaki o oyuncagina sevgisi, ve ilgisi gercekti.. Herkes saglam sevmiyor ki. Herkes sen gibi sevmiyor. Kimse hayatimiza bos yere girmiyor iste, birseyler ogretip gidiyorlar. Onu baskalariyla kiyaslamani anliyorum, sana yasattigi duygulari baskalarinda bulamiyorsun, buldugun belki "tekrar" geliyor, ben bu senaryoyu biliyorum diyorsun, kim bilir ((= Black swana da dedigim gibi gecmisi oylece birakip gitmeli artik. ne kadar cevapsiz soru kalmis olursa olsun.. Ustunu ortup, yepyeni bi sayfa acmak lazim. Evet biliyorum, soylemesi kolay ama aslinda istedikten sonra bunu yapmasi da kolay. O sorulara cevap aradigin surece, suan icinde oldugun durumdan kurtulamayacaksin. Ne zaman ne sorulari, ne de cevaplari onemseyeceksin, o zaman hayatin senin istedigin sekilde gitmeye baslayacak. Buna inaniyorum =)
atlantis ben bunu duymamış olayım!!! ona dönmek gibi bişeyin söz konusu olamaz. pişmanlıktan öldüğünü aşkından kavrulduğunu da söylese kapında da yatsa senin ona dönüşün olamaz. biz neden pişmanlıklarını görmek istiyoruz? yaşadıklarımızın boşa yaşanmadığını görmek için. onlara geri dönmek için değil
döneceğim bençok özledim, hatta olmadı ben arayıp özür dileyeceğim nasılsa hatalı olan benmişim:44: hem ne var bir kaç kadınla yazışsa bana kendisi söyledi başkalarına yazıyorsam anlayışla karşılayabilirdim sonuçta Allah için yazıyorum sen kızarsan ben de böyle gizlerim yalan söylememi aslında sen istedin dedi ki bence sonuna dek de haklı.
bir gün şu geçen günlerimize çok yanacağız, tek derdimiz bu acıyla kavrulduğumuz günler olacak, neden ayrıldık sorusunun yerini neden başladık alacak ve yaşadığımız ( ikimiz özelinde söylüyorum) sığ ilişkilerden de elimize hiçbir şey geçmediğini, o ilişkilerin bize hiçbir şey katmadığını göreceğiz. bence bunu düşünelim şimdiden
jerryim bu adamla ilk tanıştığımızda ben kimseyi sevemiyorum demişti sonra da ağlayıp bir seni sevdim. 8 yıldır ilk kız arkadaşı ben sanıyordum, Allah buldurdu seni gibi cümleler kuruyordu. sonra öğreniyorum ki adam internet sapığı yazmadığı görüşmediği kadın yok. seven bir insan bu kadar yalan üzerine ilişki inşa edebilir mi elbette başta da sevmedi, zaten adam sen gibi biri bana bakmaz diyordu herhalde onu denedi acaba bakar mı diye. yani baştan sona yalandı benimki tabi bu sizin ilişkileriniz için geçerli değil benim yaşadığım fazla fantastik bir olaydı. bu arada bana kurulan her cümlenin başka kadınlara da noktası virgülüne kurulduğuna şahit oldum yıllar sonra herkesi de böyle sevdiyse zaten sevgi hiç yoktur içinde. beni yaralayan bunlar zaten. ben ilişki yaşamamışım, kendi kendime seviliyorum sanmışım. düşün ki bu adam bir şiir buluyor ve 10 tane kadına aynı anda gönderiyor ya da aynı gün 5 kadına aşk dolu cümleler kuruyor hangisi gerçek? işte ben sonunda dedim ki ben gerçektim aylar geçti ve gelmedi gerçek olsaydım gelirdi ama ona rağmen o iki kere yazıştığı kadınlara dönmeyi tercih etti. o kadınların arkasından da öyle utandırıcı cümleler kuruyordu ki peşlerinden koşarken ondaki yerimin ne olduğunu düşünmeye bile korkuyorum doğrusu...
jerryim bu adamla ilk tanıştığımızda ben kimseyi sevemiyorum demişti sonra da ağlayıp bir seni sevdim. 8 yıldır ilk kız arkadaşı ben sanıyordum, Allah buldurdu seni gibi cümleler kuruyordu. sonra öğreniyorum ki adam internet sapığı yazmadığı görüşmediği kadın yok. seven bir insan bu kadar yalan üzerine ilişki inşa edebilir mi elbette başta da sevmedi, zaten adam sen gibi biri bana bakmaz diyordu herhalde onu denedi acaba bakar mı diye. yani baştan sona yalandı benimki tabi bu sizin ilişkileriniz için geçerli değil benim yaşadığım fazla fantastik bir olaydı. bu arada bana kurulan her cümlenin başka kadınlara da noktası virgülüne kurulduğuna şahit oldum yıllar sonra herkesi de böyle sevdiyse zaten sevgi hiç yoktur içinde. beni yaralayan bunlar zaten. ben ilişki yaşamamışım, kendi kendime seviliyorum sanmışım. düşün ki bu adam bir şiir buluyor ve 10 tane kadına aynı anda gönderiyor ya da aynı gün 5 kadına aşk dolu cümleler kuruyor hangisi gerçek? işte ben sonunda dedim ki ben gerçektim aylar geçti ve gelmedi gerçek olsaydım gelirdi ama ona rağmen o iki kere yazıştığı kadınlara dönmeyi tercih etti. o kadınların arkasından da öyle utandırıcı cümleler kuruyordu ki peşlerinden koşarken ondaki yerimin ne olduğunu düşünmeye bile korkuyorum doğrusu...
topiğimiz hayırlı olsun o zaman
ben eskiye duyulan özlemin bugüne yaşayamayışımızdan ileri geldiğine inanıyorum. elbette bitiş şekli de çok önemli, belki de ilişkinin yaşanışından bile daha hayati öneme sahip olabiliyor.
7 ay geçti üzerinden kafamda hala aynı sorular ama o soruların bir cevabı yok, sorabileceğim bir muhatabı yok. nedenler ve niçinler yok. ne var peki... yalanlar, büyük haksızlıklar, dengesizlik... o kişiden ziyade bizden götürdükleri aslında yaşam enerjimizi çalan. çok saf duygularla başladığın ilişki yalanlarla sekteye uğrarsa ve bir bağ varsa arada kopman da mümkün olmuyorsa kendini kandırmaya belki de günü kurtarmaya çalışıyorsun oysa yaptığın tek şey acıyı ertelemek. bir bombayla yaşamak gibi aslında ve o bomba elbet birgün patlıyor, bir de dönüp bakıyorsun ki ardına koca bir yalanın içinde yaşamış, iki kişilik sandığın o dünyayı tek başına kurmuş, korumuş kollamışsın. o yanılgı hissi işte insanı tüketen. elde de yeni yaşanmışlıklar yoksa ve kalbin kırık, güvenin ise sarsılmışsa yeni başlangıçlar da yapamıyorsun.
çoğu insan için aşk acısı basittir genelde hep daha büyük yıkımlar örnek gösterilir ve haline şükretmen gerektiğinden dem vurulur. yaşayana kadar maalesef ben de bu tezi savunurdum. bir insan hayatından çıktıysa çıkmıştır, seni sevmiyorsa sen de onu sevmemelisindir, hayırlısı olsaydı zaten olurdu demek ki hayırsızmış vs. öyle olmuyormuş... ölüm acısına eşdeğermiş çünkü birgün önce hayatında olan ve geleceğini onunla şekillendirdiğine inandığın insan ansızın bambaşka bir surette karşına çıkıyorsa ya da sen onun gerçeğiyle bir anda yüzleşiyorsan acısı da bir o kadar büyük oluyormuş.
iki gunluk konustugu kisiye donmus olmasi o kisiye daha cok onem vedigi veya daha cok sevdigi anlamina gelmez. Basini daha az agritacak ve diledigi gibi dalga gecebilecek biri oldugu icindir.. Seninle isler ciddiye bindiginde ayrildi. Ve sana donmemesi de bu yuzden. Adam ne sorumluluk almak istiyor, ne de yalniz kalmak. Asiri derecede capkin, ve belli ki henuz tek eslilige gecebilecek bi durumda degil. Boyle bi kisinin sana bugun - yarin donmesi ve seninde onu geri kabul etmen cok buyuk bi hata olurdu. Ne ki bu adam yani? O kadar mukemmel olmus olsaydi, iliski boyunca mutsuz olmazdin. Mutsuz gunlerini mi ozledin? Mutsuz, huzursuz gunler mi aklini celiyor? hayir.. Bence yapilan haksizlik, ve daha iyisini hak ettigini dusunmen sende hirs haline gelmis, bunu askla, ozlemle karistiriyormussun gibi geliyor bana. Ve pek yanildigimi da zannetmiyorum. Sanki onu adam etmeyi kendine hirs edinmissin gibi.. Oyle biriyle mutlu olamayacagini sen de en az benim kadar biliyorsun.
atlantis seninkiyle benimki aynı mı yoksa:))) Bak aynıysa evini taşlamaya gideriz tamam mı burdaki kızları toplayıp
Benimki de noktasına virgülüne aynı. Aynı şrfsizliği yaptı. O evlendi şimdi güyada nette ne haltlar ettiğinin haberi bana geliyordu o kıza gittikten sonra bile e yani bu adam böle işte. Amannn neyse Allahım hepimize eli yüzü düzgün dürüst ahlaklı kişiler nasip etsin hayırlısıyla. :))))))
hahah anormal insanlarin ortak yonleri birbirine benzediginden, herkeste ayni soru "len yoksa bu da mi benimkiyle cikmis?" hahahah
maviaşk bir emsali daha olabileceğini hiç düşünmemiştim, ama üzülsem mi şimdi sevinsem mi bilemedim ( hoş sevinilecek nesi varsa:44:)
Amin...
atlantis seninkiyle benimki aynı mı yoksa:))) Bak aynıysa evini taşlamaya gideriz tamam mı burdaki kızları toplayıp
onu ben ilk ayrıldığımızda yaptım jerry hani onu bile deneyimledim içimde kalmadı. bir arkadaşım geçen yıl demişti ki macera arıyorsun ama kendine yazık edeceksin. yalnız bu benim tercihim değildi kendisi gelip "onu adam etmemi" istemişti ve bensiz kalırsa eğer travma geçireceğini söylüyordu vicdanıma oynadı anlayacağın. ben de terapist, psikolog, kitaplar elimden ne gelirse yaptım. en kabul edilmeyecek şeyleri bile kabul ettim çünkü ilişkinin bu şekilde daha sağlam bağlarla oluşacağına inanıyordum en azından bir kalleşlik beklemiyordum. epey düzeldiğini de düşünmüştüm doğrusu. bu arada evlilik konusunda ısrar eden oydu, ben hep açık oldum iyi bir gözlemci olduğuma da inanırım ona sürekli isterse arkadaşları ile doyasıya vakit geçirebileceğini henüz evliliğe hazır olmadığını söylerdim o ise evlenmeyeceksek ayrılalım ben artık evimi kurmak istiyorum diye ağlardı. yani belirli bir doğrultuda adam üzerine tahminlerde bulunmak da mümkün değil çünkü biz hep örnekler üzerinden gidiyoruz ama örneği yok. hatta bir keresinde arkadaşımla eve çıkmak istediğimi söylemiştim ek iş bulacağını söyledi hemen evlenmemiz için. o iş bulunmadı tabi ama hem evlenmek için baskı hem evlilikten kaçmak benim akıl sınırlarımı zorluyor işte kısmı.
özlediğim değiştiğine dair inanç duyduğum günler, bir de biriyle bu kadar şey paylaşınca, gözyaşlarını, cinnet anlarını görünce sanki çocuğun gibi de hissetmeye başlıyorsun tuhaf bir şefkat oluşuyor arada tabi tek taraflı. sonra bir de kalleşlik görünce diyorsun ki ben hadi sevgiliyi de geçtim insan olarak ona destek oldum çünkü kendisi karanlıktan yalnızca seninle çıkabilirim demişti ve beni o karanlığa çekti şimdi bu kadar nankörlük fazla geliyor. ben ilişki yaşamadım hiç jerryim, vicdanım, duygularım ve iyi niyetim sömürüldü. sonra ne gördüm başladığı noktada olduğunu. yine feysbuk, yine ağza alınmayacak laflar ettiği kadınların peşinde. herşey bu yüzden yalandı işte. bana feysbuk nefsin tuzağı diyip küçücük çocuklar üzerine hesabının olmadığına dair yemin edecek bana hesap açtırmayacak gizli hesaptan ise kadınların derdinde olacak. sahiden insana reva görülecek zulüm değil bu.
Kızlar benim esas sorunum 29 yaşındayım ama ben gerçekten kötü insanlar olduğundan habersiz gelmişim bu yaşa. size gerçek dışı gelebilir ama şöyle izah edeyim; bundan önce hep uzun süreli ilişkilerim oldu hatta bazıları başta hiç güven bile vermedi mesela jerry,black biliyor 4 yıllık vardı öncesinde, benden yaşça da küçüktü, sorumsuzdu, alkolle arası iyiydi başladık ama inanın en ufak bir müdahalem olmadan bambaşka birine dönüştü, askere gitti ve hayatını kurdu. ne kavga, ne yalan ne da başka bir sorun benim hatam yüzünden bitti ama hala arar sorar ve onu hatırladıkça gözlerim dolar. ondan öncekiyle de duygularımız azaldı zamanla, o da evlenme teklif etti ama yaşam tarzımız farklıydı uzlaşamadık ve ayrıldık kısacası ben hiç acı çekmedim ve diyorum ki şimdiye kadar Allah ne güzel insanlar çıkarmış karşıma. çevremde de genelde ya herkes ilk sevgilisi ile evlendi ya da aşk acısı çekmeden güzel ilişkiler yaşadılar. kk da uzun zamandır yazardım ama bu bölümlere göz ucuyla bile bakmamışım bana göre ilişkiler dümdüz ilerler sorunsuz, olaysız:)) ne olabilir ki derdim konuşulacak üzerine... terk edilmeyi duymadığım gibi anisiyle hele hiç karşılaşmadım. ilişkilerin bir ritmi olurdu bana göre bir ahengi aşkın doruk noktası iki tarafta da aynıdır, inişler aynı, hatta ortalarında kavgalar olur çatışmalar olur ama o süreci kazasız belasız atlattığında ya evliliğe gider ya da güzelce yollar ayrılır. hayata böyle bakan biri için yaşadıklarım çok ağır geldi. burada okudukça neler varmış demeye başladım. kirlendiğimi hissediyorum çünkü insanlara artık önyargıyla bakıyorum, birinin sevgi cümleleri samimi gelmiyor oysa sevgi ağır biz sözcüktür ve kişinin ağzından çıkıyorsa gerçektir, aksi düşünülemez. keşke zamanında evlenseydim de bunu hiç tanımasaydım( ilginç bağladım yalnız konuyu )
kelamihal, bir gün karşına seni sevgisiyle sarıp sarmalıycak kaybettiğin güveni yeniden bulmanı sağlayacak birinin çıkacağına inanıyorum. hepimiz için inanıyorum. sanırım bizim sınavımız zaman ve sabır.
Bosuna dememisler insan 7 sinde neyse 70 inde de odur diye. Hep bi degisebilme umudu, hep birseylerin iyi olacagina dair iyi niyet.. Aslinda onlarin yuzunden degil, kendi kendimizi birseylere inandirdigimizdan karsi tarafa cok baglaniyoruz. Evet sana cok yalanlar soylemis, ama o kisinin psikolojisinin normal oldugunu dusunmuyorum. Simdi ona sorsan yalan degildi der.. O an oyle hissetmis ve oyle soylemis, herneyse bilmiyorum.. Ama normal degil orasi kesin. Yine de butun olumsuzluklarina ragmen hep senin iyi niyetinden olmus olanlar. Anne gibi sefkat etmissin ama ne gerek varmis? Annesi degilken, annelik rolunu ustlenmek, psikolog degilken onu duzeltmeye calismak, hatalarina gozyummak, hep iyiyi duslemek sana karsiliginda kocaman bir hic ve kalp agrisi olarak geri dondu. Aslinda bu iliskinin sana hic birsey katmadigini soylemekte yaniliyorsun, bu iliskiden cikarilacak dunya kadar ders var, ben bile senin tecrubelerinle aydinlaniyorum. O kendi karanligina seni cekmis anca. Kendini acindirmis, ona sempati beslemeni saglamis, sonrada kendine yakisan hareketi yapip, basip gitmis iste. Onu iyilestirmekte kullandigin inceligini, simdide kendin icin kullansan ne iyi olur. Kendine merhamet et bence, birinin seni bu kadar cok uzmesine aylardir izin veriyorsun. Onun icin kendinden cok gecmissin, hala da onu ve yaptiklarini, ve karsiliksiz kalmis iyi niyetini dusunerek, kendini iyilestirmekte gecikiyorsun.. :/
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?