Yıl 1994-5 olmalı. Biz daha ilkokul bebesiyiz. Öğretmenim de inanılmaz sert mizaçlı birisi. Sınıftan bir öğrencinin parası çalındı. Öğretmenimiz bütün sınıfı kapının önüne çıkardı. Dedi ki o para bulunacak. Ama kalabalık olup arayınca karmaşa oluyor. Tek tek sınıfa girip herkes tek başına her yere baksın. Muhtemelen parayı alan ilkokul bebesi utandı ve sınıfa tek girdiğinde parayı yerine koydu sonra hep birlikte girip parayı bulduk.
O sert mizaçlı öğretmenimiz hem arkadaşları anlamasın hem de öğrenci mahçup olmasın diye (kimin aldığını muhtemelen biliyordu) bu yolu seçti.
Sizin arkadaşınıza çıtlatmanız çok doğru ancak telefonla arayıp sen aldıysan söyle bak demeniz çok yanlış. Zan altında bırakmışınız. Almadıysa günahına girdiniz, aldıysa da bu saatten sonra o altın gelmez.
Yatak odasındaki çekmecenizi arkadaşınız niye ellemiş olabilir ki? Keşke öğretmenim gibi onu evde yalnız bırakma gibi bir yolu seçip altın gelirse arkadaşlığınızı siz koparsaydınız. Haklı da haksız da olsanız haksız duruma düşmüşsünüz. Umarım yerine gelir.