Size çok açık ve net konuşacağım. Siz benden kat ve kat zor şeyler yaşamışsınız, ve inanın sizin ailenizin yaptıkları benim ailemin yaşattıklarının yanında çok daha ağır. Şöyle ki; benim ailem diyorum ya size ben anne olana kadar hep mükemmel bildim ailemi de aile ilişkilerimi de. Üniversite hayatım boyunca ve daha öncesinde de hem maddi hem manevi olarak aşırı rahat bir hayat yaşattılar, her ihtiyacımda verdiler gerçekten ortalamanın oldukça üstü hali vakti yerinde bir hayat yaşadım. Çok sosyal, çalışkan , neşeli , evin maskotu ve eline attığı her işi beceren kızıydım hep. Ablam da bir o kadar içe dönük, narin, kırılgan, her şeyi annesine danışan çocuğuydu. Benim için hep “onun kimseye ihtiyacı yok aslan gibi becerir, yolunu da bulur” derlerdi. Bugünlerde terapide ortaya çıktı ki ben bu laflardan çok etkilenmişim ve o yardım almayan kimliğimle sevildiğimi hissedip o gömleği bir güzel giymişim. Sanki insan değil de bir robotmuşçasına, her şeyi her şekilde kendim halledermişçesine. Ben anne olduktan sonra fiziksel olarak “orada” olmalarına ihtiyaç duydum. Pandemi dönemiydi, hastalıklar geldi (eşimin ciddi sağlık sorunu) , e çalışan kadınım bakıcı bulamadık bir şekilde gelmedi hep aksi gitti, ablam çalışmayan olan olmasına rağmen şaka gibi onun çocuğuna bakıldı. Ama kızım ablan çok beceremiyor evliliğinde de sorunlar var dendi bana. Boşanmadan yıllar önce bu. Ben ama benim kocamın yanında olmam lazım lütfen gelin benim yanımda olun kahroluyorum eşim hastane kontrollerine tek başına gidince dedim “ablan iyi değil onun yanında olmalıyız” dendi bir başıma küçücük çocuğumla yalnız bırakıldım. Yani en büyük acım travmam en beklemediğim hamle buydu sanırım hiç unutamıyorum o dönemi bakın üzerinden yıllar geçti ama bende kaldı o. Neyse bir şekilde üzerinden geçildi bunların, sizin durumunuza bakıyorum sizin çıktığınız yer çok daha karanlık. Neden biliyor musunuz benim annem gerçekten öyle ya da böyle benim çocuğumla bebekken de sonrasında da ilgilendi kurduğu bir bağ var şimdi yukarıda Allah var hakkını yiyemem, yalan konuşamam. Keza babam da aynı şekilde. Ve ben el bebek gül bebek büyütüldüm ailem tarafından, maddi imkanlar olsun, yaptıkları olsun , haklarını yiyemem, bugün o hakların karşılığını veriyorum belki de ondan kestirip atamıyorum hiçbir şeyi. Benim şokum son 5 sene, bu aile benim mi? Nasıl olabilir, nasıl ben ve oğlum bu kadar son planda olabiliriz diyorum. Çünkü varken gerçekten var gibiler ama yokken el gibi. Sanki biz hiç yokmuşuz gibi. Zaten ifade ettim hepsini ama siz kendinizi çok güzel açtığınız için anlatıyorum yine. Şöyle ki sizin yaşadıklarınızı yaşasaydım bırakın arayıp sormayı muhtemelen aradıklarında da görüşmezdim. Gerçekten nasıl dayandınız nasıl katlandınız bilmiyorum. Ne demek atanınca evini sormamak , bilmemek , gelmemek. Ben bu zorlukların hiçbirini yaşamadım. Size bakınca kendi derdimden utandım. Herkesin derdi kendine ağır geliyor biliyorum ama size yapılanlar gerçekten çok çok ağır ve hazmetmesi çok zor şeyler. Siz buradan öyle bir karakter olarak çıkmışsınız ki, ben şu anda çok daha büyük saygı duyuyorum size. Bunları yaşayıp bu kadar metanetli olmak, kendini sevmek gibi yaşamda ulaşmamız gereken en önemli pozisyona ulaşabilmek her babayiğidin harcı değil. Ama siz de sıradan bir insan değilsiniz zaten. Herkes cesaret edemez o döngüden çıkmaya, o zinciri kırmaya. Size telefonda annenizin söylediği o laf var ya, işte benim annem bu kadar keskin ve net bir şekilde yapsaydı ben de daha kolay kestirip atardım . Konuşurken annemin de babamın da ağzı o kadar güzel laf yapıyor ki o zaman evet ya bunlar beni seven beni büyüten annem babam ben abartıyorum herhalde . Sonra bir gün çok hasta oluyorum mesela annem bilmesine rağmen doğru dürüst aramıyor sormuyor bir çorba yapayım mı demiyor, diyorum ki yok ya hayır ya bu değil. Siz dediniz ya hasta oldum iyileştim bilmez. Bende de durum hep bu şekilde. Ben hallederim. Böyle bilinir. E eyvallah o zaman madem öyle siz de halledin ya, siz de benden bir şey istemeyin artık. Benimki çocuk değil mi, torun değil mi. Bir toruna elin adamının yaşattığı mağduriyetin on katını sen kendi öz torununa öz evladına yaşatıyorsun. E nerede senin adaletinin terazisi diyorum ben. Maddi hiçbir beklentim yok. Ben de eşim de çalışıyoruz iyi paralar kazanıyoruz. Ama ilgi, sevgi , şefkat, yardım, aile olmak bu demek değil mi? İşine gelince arayıp isteyip beğenmeyince yok sayılmak. Bu bizim son yıllarımızın özeti sanki. Ama ben ablamda eskiden hiç kusur aramazdım, o kadar iyi manipüle edilmişim ki onunla ilgili benim için de o hep hassas aman annem onun yanında olsun canım ablamdı. Hayır ya, artık fark ediyorum, ablam bu ilgiyi hep alarak hiç vermeden yaşamayı çok seviyor. Kurban gömleği ve mağdur kişiliği sanki tanımlıyor onu aile içinde. Günün sonunda bakıyorum, aslında en rahat hayatı o yaşıyor. Kafası da çok rahat. Çocuğa sadece annem bakıyor, o arkadaşlarıyla gezmede keyifte. Ben de oturup neden dışlanıyorum çetelesi tutuyorum saçma sapan. Nedense neden. Evet, arsız olmak lazım belki de. Yardım isteyebilmek üzerine çalışıyorum terapide mesela. Trajikomik di mi? Sizin çıktığınız buhran çok ağır, bana güçlü demişsiniz (ki çok sağ olun öyle durmaya çalıştım hep ama içimdeki en güçsüz tarafı burada sizlere açtım işte doldukça, başkaca da lafını bile etmedim) Siz güçlü bir karakter görmek istiyorsanız lütfen aynaya bakın, gerçekten canım kardeşim çok büyük bir takdiri hak ediyorsunuz. Çok!