Evlat sahibi olmak isteyenler=birlikte dua edelim mi

sabah dr.gittim oyüzden işede geç geldim henüz bakabildim canım nasılsın ağrın mı oldu dikkat et canım belki bebek yerleşiyordur

hemde çok oldu..çok dıkkat ettim kendime ama dun dolmusa bındım o beni çok sartı zıplattı o anda agrım oldu
ve sabah namazını kılamadım agrımdan sımdı biraz bel ağrım var..
sağolsun eşim gelme dinlen dedi..
kıyamam aryo nasıl oldun dıye adet oldunmu dıyo..hayr dedim dikkat et yorma kendini diyor
allah razı olsun..

simdi sen anlat bakalım ne yaptın drda nasıl gecti ne dedi
 
merhaba herkese ayşe inşallah iyi haberlerini duyarız ben bile heyecanlandım ya umut etmek güzel bir şey ama lütfen strese girme bu da etkiliyor .
 
merhaba herkese ayşe inşallah iyi haberlerini duyarız ben bile heyecanlandım ya umut etmek güzel bir şey ama lütfen strese girme bu da etkiliyor .

ya canım gayet rahattım dune kadar ama bel agrısı ve kasık sancısı başlayınca olumsuz dusunmeye başladım..adet olacakmısımm gıbıydım
 
benden daha iyi biliyorsundur ama belirtiler arasında vardır adet olacakmış gibi olmak yinede sen dikkatli ol.adet günün geçtimi peki
 
benden daha iyi biliyorsundur ama belirtiler arasında vardır adet olacakmış gibi olmak yinede sen dikkatli ol.adet günün geçtimi peki

canım daha adet gunume çok var..ben aşılama yaptırdım test gunum için adet gecikmesı beklenılmeyıp 2 ocakta ıns..hayırlısı rabbimden
 
Allahımk güzel haberler bekliyoruz inşallah çok teşekkür edrim bu arada bu konuyu açtığın için sayende dua ediyoruz
 
Çocuğu olmayan bir kadın, yedi gün oruç tutup iftar vaktinde "Yâ Musavvir, Ya Bari, Ya Halık" isimlerini su üzerine 21 kere okuyup üfürse ve o sudan iftar eylese Cenab-ı hak bu isimlerin hürmetine makbul bir çocuk ihsan eder." (7)
 

canım ben tedavi için değilde 15gündür dudağımda aft gibi bişey çıkmıştı bi türlü geçmedi meğer alınması gerekiyormuş operasyon dedi yani başka türlü geçmezmiş patalojiye gitcekmiş ama korkulcak bişey değil dedi dr.
 
ya canım gayet rahattım dune kadar ama bel agrısı ve kasık sancısı başlayınca olumsuz dusunmeye başladım..adet olacakmısımm gıbıydım

benimde adet ağrısı gibi ağrılarım olmuştu sanki bıçak saplanıyor kasıklarına dikkat et canım ve bu bihafta önce başlıyor genelde çünkü bebek rahme yerleşiyor ayaklarını sıcak tut mutlaka
 
Allahımk güzel haberler bekliyoruz inşallah çok teşekkür edrim bu arada bu konuyu açtığın için sayende dua ediyoruz

rica ederim canım benim .burdakı tum arkadaşlar özenle secilmiş sankı..
herkes birbirine çıkarsızca dua ediyor ve birbirlerinin iyiliğini istiyor ..
allaha sukurler olsun kı bızı tanıştıırdı ve bırbırımıze duacı olduk..
 

soğukta oturuyourm desem kızarmısın bana..
evi havalandırıyorum
 

hadı ya nasıl bı operasyon oluyo kı bılgın var mı canım
 
nasip işte her şeyde bir hayır vardır hayırlı evlatlarımız olur inşallah
 

Canım devamlı yat gerekmedikçe kalkma inşallahhhh inşallahhh bebiştendir dualarım seninleee
Rabbim dualarımızı kabul etsinnnn
Birde evde salep varsa iç düşük riskini azaltırmış salep canımmmm
 
Peygamberimizin (a.s.m.) son sözü, "namaz" oldu

Resul-i Ekrem’in (a.s.m.) vefat edeceği gün sabah vakti, kendisinde bir hafiflik görüldü. Yanındakiler sevinerek, iyidir diye ayrılıp işlerine gittiler. Yanında yalnız kadınlar kaldı. Böyle ümitle ferahlık arasında iken Resul-i Ekrem (a.s.m.):
– Kadınlar çıksın, bu melek yanıma girmek istiyor, dedi.

Herkes çıktı, yalnız Hz. Aişe kalmıştı. Resul-i Ekrem’in (a.s.m.) başı onun kucağındaydı. Meleği karşılamak üzere Efen*dimiz (a.s.m.) oturdu. O da evin bir köşesine çekilmişti.

Bir müddet melekle konuştuktan sonra tekrar Âişe Valide*mizi çağırdı ve başını onun kucağına koydu. Kadınlara da içeri girmelerini söyledi. Hz. Aişe, Resul-i Ekrem’e (a.s.m.):

– Bu melek, Hz. Cebrail’e (a.s.) benzemiyordu, dedi.

Resul-i Ekrem (a.s.m.) şöyle buyurdu:

– Evet, ya Aişe, bu, ölüm meleği idi. Bana geldi ve “Allahu Teâlâ beni sana gönderdi ve iznin olmadan yanına girmememi emretti. İzin vermezsen geri dönerim, izin verirsen girerim. Ve yine sen müsaade etmeden ruhunu almamamı bana emretti. Emrin nedir?” diye sordu. Ben de kendisine “Ceb*rail gelinceye kadar benden uzaklaş” dedim. İşte şimdi Cebrail’in gelme saatidir.

Hz. Aişe bunun üzerine, “Ne bir fikir yürütecek ne de bir cevaba muktedir olacak durumda idik. Büyük bir felâketle karşılaşmış olarak dehşet içinde kaldık. İşin önemine binaen kimsenin ağzından ses çıkmıyor, ehl-i beyt dehşet içinde bekliyordu. Tam bu sırada Hz. Cebrail’in (a.s.) kapıya geldiğini anladım. Selâm verdi, kadınlar çıktı. Hz. Cebrail (a.s.) girdi ve Resul-i Ekrem’e:

– Allah Teâlâ’nın sana selâmı vardır, kendini nasıl bulduğunu sana soruyor. Şüphesiz O, senin nasıl olduğunu daha iyi bilir, ancak senin kerem ve şerefini artırmayı ve ümmetin arasında örnek olmayı kast etmiştir, dedi.

Resul-i Ekrem (a.s.m.):

– Kendimi sancılar içinde buluyorum, dedi. Hz. Cebrail de (a.s.):

– Sana müjde olsun! Allah Teâlâ seni vaat ettiği mevkilere yükseltmek için bu acı ve sancıları sana vermiştir, dedi. Resul-i Ekrem (a.s.m.):

– Ey Cebrail, ölüm meleği yanıma girmek için izin istedi, dedi ve olayı anlattı. Hz. Cebrail (a.s.):

– Ya Resulallah, Rabbin sana müştaktır, senden başka hiç kimseden böyle bir müsaade istememiş ve istemeyecektir. Allah Teâlâ böylece senin şerefini tamamlamak istiyor, dedi. Resul-i Ekrem:

– O hâlde Azrail gelinceye kadar ayrılma, dedi. Kadınların içeri girmesine izin verildi. Resul-i Ekrem, Hz. Fâtıma’ya:

— Yaklaş, diye buyurdu. Hz. Fatıma Resul-ü Ekrem’e doğru eğildi. Efendimiz (a.s.m.) ona gizlice bir şeyler söyledi ve gözleri yaşlı olarak başını kaldırdı. Resul-i Ekrem tekrar Hz. Fatıma’ya:

– Yaklaş, diye buyurdu. Bu defa da kulağına bir şeyler fısıldadı ve Hz. Fatıma gülümseyerek başını kaldırdı.

Tabii bu durum, Hz. Aişe başta olmak üzere odadaki kadın*ları meraklandırdı. Hz. Aişe sonra bir fırsatında Hz. Fa*tı*ma’*ya bu durumu sordu. O da:

– Birinci seferinde Resul-i Ekrem (a.s.m.) bana, “Ben bugün ölüyorum” diye buyurdu ve ona ağladım. İkinci seferinde, “Ben Allah’a dua ettim; ehl-i beytimden ilk olarak seni bana ulaştırmasını ve seni benimle bir arada bulundurmasını is*tedim” şeklinde buyurdu, buna da güldüm, dedi ve oğulları*nı kendisine çekerek başlarını kokladı.

Tam bu sırada ölüm meleği geldi, selâm verdi ve içeri gir*mek için izin istedi. İzin verildi, içeri girdi ve:

– Ya Muhammed, ne emrediyorsun, diye sordu. Resul-i Ek*rem (a.s.m.):

– Şu anda beni Rabbime ulaştır, buyurdu. Hz. Azrail de (a.s.):

– Olur, seni bugün Rabbine ulaştırırım, çünkü Rabbin sana müştaktır. Senin dışında hiç kimse hakkında böyle bir tereddüde meydan vermedi. Senden başka kimseden izin almamı emretmedi. Fakat senin saatin yakındır, dedi ve ayrıldı. Bu sırada Hz. Cebrail (a.s.) gelerek selâm verdi ve:

– Vahiy dürüldüğü gibi dünya da benim için dürülmüş oldu. Artık ne dünyanın bende bir ihtiyacı ve ne de benim dünyada bir ihtiyacım kaldı. Bu, benim yeryüzüne son inişimdir, dedi.

Kimsenin ses çıkaracak durumu yoktu. Hz. Aişe, Efendimi*zin (a.s.m.) mübarek başını göğsü arasına aldı ve Efendimi*zin (a.s.m.) göğsünü tuttu. Bu sırada Efendimiz kısa bir bay*gınlık geçirdi. Sonra alnından inci tanesi gibi terler akma*ya başladı. Hz. Aişe terini sildi ve şöyle dedi:

– Böyle güzel koku hiç almış değilim. Sonra ayılınca:

– Anam babam sana feda olsun, bu terler ne idi, dedi. Resul-i Ekrem (a.s.m.):

– Mü’minin ruhu ter ile, kâfirin ruhu ise merkebin canı gibi ağız ve burun deliklerinden çıkar, buyurdu. İşte ancak o zaman Hz. Aişe ve yanındaki kadınların aklı başına gelmişti, korku dolu bir halde hemen erkekleri çağırdılar.

İlk gelen erkek, Hz. Aişe’nin babasının ona gönderdiği, kar*deşi Abdurrahman’dı. Ne yazık ki o bile Resul-i Ekrem’in ha*yatına yetişememişti. Allah Teâlâ, Cebrail ve Mikail’i görev*lendirdiği için vazifeyi onlar üzerlerine almışlardı da hiçbir erkek ölümü ânında yanında bulunamamıştı. Resul-i Ekrem (a.s.m.) kendinden geçip baygınlık geçirdiği sırada da, sanki “Hangisini tercih ediyorsun?” diye bir muhayyerlik içinde, “Hayır, Refik-i Â’lâ’yı istiyorum” buyurmuştu. Dili açıldığı ve baygınlığı geçtiği vakit kadınlara döndü:

– Namaz, namaz; zira siz namaza devam ettiğiniz müddetçe dine bağlısınız. Onun için hepiniz namaza devam ediniz, buyurdu ve “namaz, namaz” diye diye ruhunu teslim etti.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…