• Merhaba, Kadınlar Kulübü'ne ÜCRETSİZ üye olarak yorumlar ile katkıda bulunabilir veya aklınıza takılan soruları sorabilirsiniz.

Evlendikten sonra her şeyin tersine gitmesi..

Ohooooo sen bu adam bozuntusu ile niye evlisin Yeswomen Yeswomen ??? Kız su detayları baştan versenize yahu
Anlamıyor insan işte işin içindeyken göremiyor bazı durumları. Kızın acısını, hissettiklerini biz buradan hissettik. Ama bencil pislik adam cenazeye bile gelmemiş. Kızı orada yapayalnız bırakmış. Nerede evlilik bağı? iyi günde kötü günde verilen sözler? Bu çöp adamla bırak hap alarak sevişmeyi, iki tokat sallamak gerek. Şu an karşımda olsa pata küte sen insan mısın diyerek girişesim geldi. Acısı az hafiflesin daha net görecek bu arkadaşta.
 
Erkek olarak analizlememistir, o yetenek onlarda nerdeeee. Kaynanan fitlemistir bana sarilmadi diye. Şimdi söyle bisey var hani diyosun ya beni ankaraya çağırdı keşke gitmeseydim diye. Bak bu olay sana hayir demeyi ogretio aslinda. Sen kendini yirtsan da karsi taraf icin, her turlu zora soksan da aslinda karşındakinin anladigi kadarsin. Kimse cikip tebrikler etmiyor yaptigimiz fedakarliklar için. Aksine 50 defa yapip 1 kere yapmadigimda adin yapmıyor olur, yaptiklarinin kiymeti bilinmez. Ve günün sonunda boyle biri icin ben niye kendimden ödün verdim diye kendine kizarsin. Insani yaslandikca nemrutlastiran, hayata ofkeli kildiran şeyler işte bu kendine kizmalarinin kumulatif birikimi. Ne kadar kendine az kizarsan o kadar naif bir insan olarak yaş alirsin. Kendine saygiyi kaybetmemek cok muhim bisey. O yuzden sen kendin istiyorsan yap biseyleri. Baskasi icin değil asla. Ne için cagirdi seni Ankara baban yogun bakimdayken merak ediyorum. Ucundan yakindan cinsellikle ilgisi varsa insani cok kullanilmis da hissettirir. Bu tarz birikmis ofkeler insani ayrilmaya iter o yuzden icinde bu tarz ofkeleri biriktirme istemiyorsan yapma en basta. Kadinlar bu hataya cok düşme egilimindeler hep, oysa ki erkekler burnundan kil aldirmio. Daha yeni evlenmissiniz 1 yıl bi gecsin anca oturur evlilik henuz cok basindasin. Bu surecte bir karar almak dogru olmaz da zaten. Mümkün mertebe kendine odakli yasa. Amaan bosver gecti gitti hala ne üzülüyorsun modundalarsa, bi durun siz karar veremezsiniz buna seklindeki tavrini koy, acını yaşa. Onlar sana uysun.
Evet ne kadar fedakarlık yapmışta olsam adı yapmasaydın sonuçta burada yaşayacağını biliyordun gelmeyebilirdin oluyor. Şimdi düşünüyorum neden bu kadar çok şeyi göze aldım neden bu kadar fedakarlık yaptım diye ama şuan bundan çok üzüleceğim canım babam var o kadar öngörülüydü ki ailesi ve onunla ilgili durumlarda sırf gönlüm olsun kırılmayayım diye sen bilirsin olsun durum keşke ben hiç bilmeseydim bana hiç kalmasaydı karar. Evet Ankara'ya çağırdığında cinsellikte yaşandı yok desem olmuyordu ama kendimi müthiş kötü hissettim. Üzücü olan tarafı babam vefat etmiş insan şu kız acısını yaşasın diyip şeyininde derdine düşmezdi bilmiyorum nereden tutsam olmuyor. Yaklaşık bir yıl beklicem ama ayrılmak için o kadar çok sebebim varki bunlar ona ailesine ya da başıma gelen bu tahliksizliklere olan öfkem mi bilmiyorum ama kendimi bir yere ait hissedememek duygusu içimi yıpratıyor.
Keşke diyorum keşke canım babam şuan hayatta olsa ona biraz üzülmiyeceği şekilde yaşadıklarımı anlatsam iznin olursa diyebilsem.
 
Anlamıyor insan işte işin içindeyken göremiyor bazı durumları. Kızın acısını, hissettiklerini biz buradan hissettik. Ama bencil pislik adam cenazeye bile gelmemiş. Kızı orada yapayalnız bırakmış. Nerede evlilik bağı? iyi günde kötü günde verilen sözler? Bu çöp adamla bırak hap alarak sevişmeyi, iki tokat sallamak gerek. Şu an karşımda olsa pata küte sen insan mısın diyerek girişesim geldi. Acısı az hafiflesin daha net görecek bu arkadaşta.
Şuan bile görebiliyorum ama her şey o kadar üst üsteki bir karar alabilmeye daha inanın gücüm yok acının her türlüsünü üst üste yaşadım. Mutlu olmam gereken zamanlarda en üzüldüğüm zamanlara evrildi olaylar. Babası yoğun bakımda olduğu için balayına gitmedik dış çekim yaptırmadık keşke diyorum nikahıda ben diretebilseydim yapmayalım diye. Belki bunlar başıma gelmezdi.
 
Hayır gelmediler, istanbul'a da gelmediler sadece eşim abimi arayıp baş sağlığı diledi. Annesi iki apartman ileride oturuyo Ankara'da yaşadığım yere bile gelmedi ben evlerine gittiğimde başın sağolsun üzülme dedi sadece.
Asıl bunu yazsaydın ya konunun basinda. Isyerinden arkadaslarin bile yeri gelio taziyesine baska sehre gidiyoruz. Eşin nasil gelmez yanina??? Nasil bi bahaneyle seni yalniz birakir. Gelenler sorar eş ailesinden kimse yok diye demezler mi en kotu ihtimalle. Hayret dogrusu umarim yeni bir is bulmuşsundur ankarada. Istifa edip guvenip gitmissin keske guvenmeseydin bu kadar.
 
Evet ne kadar fedakarlık yapmışta olsam adı yapmasaydın sonuçta burada yaşayacağını biliyordun gelmeyebilirdin oluyor. Şimdi düşünüyorum neden bu kadar çok şeyi göze aldım neden bu kadar fedakarlık yaptım diye ama şuan bundan çok üzüleceğim canım babam var o kadar öngörülüydü ki ailesi ve onunla ilgili durumlarda sırf gönlüm olsun kırılmayayım diye sen bilirsin olsun durum keşke ben hiç bilmeseydim bana hiç kalmasaydı karar. Evet Ankara'ya çağırdığında cinsellikte yaşandı yok desem olmuyordu ama kendimi müthiş kötü hissettim. Üzücü olan tarafı babam vefat etmiş insan şu kız acısını yaşasın diyip şeyininde derdine düşmezdi bilmiyorum nereden tutsam olmuyor. Yaklaşık bir yıl beklicem ama ayrılmak için o kadar çok sebebim varki bunlar ona ailesine ya da başıma gelen bu tahliksizliklere olan öfkem mi bilmiyorum ama kendimi bir yere ait hissedememek duygusu içimi yıpratıyor.
Keşke diyorum keşke canım babam şuan hayatta olsa
:'((( keşke... Fark etmişsin de sanırım babanin ta en basindan cok da istemedigini ama sen üzülme diye müdahale etmedigini. Naif birisisin babacigin gibi belli ki. Yalniz hissettikce ayni konuya yazmaya devam et. Bi arkadasin esin dostun var mi ankarada hic? Olmadi bi sure annenin yanina gidersin belki ikinize de iyi gelir? Evlendim mecbur burda durmaliyim diye düşünme annem iyi hissetmiomus der gidersin en kotu olmaz mi?
 
Asıl bunu yazsaydın ya konunun basinda. Isyerinden arkadaslarin bile yeri gelio taziyesine baska sehre gidiyoruz. Eşin nasil gelmez yanina??? Nasil bi bahaneyle seni yalniz birakir. Gelenler sorar eş ailesinden kimse yok diye demezler mi en kotu ihtimalle. Hayret dogrusu umarim yeni bir is bulmuşsundur ankarada. Istifa edip guvenip gitmissin keske guvenmeseydin bu kadar.
Fazla güvenmişim gerçekten.. 7 yıldır çalıştığım bi hastaneydi çok yoğun stresli bi işim vardı şubeleri Ankara'da da mevcut farklı bi hastanede iş bulurum ama psikolojim şuan pek iyi değil. Kpss ye hazırlanmayı düşünüyorum en azından memuriyet olursa benim için daha iyi olur.
 
:'((( keşke... Fark etmişsin de sanırım babanin ta en basindan cok da istemedigini ama sen üzülme diye müdahale etmedigini. Naif birisisin babacigin gibi belli ki. Yalniz hissettikce ayni konuya yazmaya devam et. Bi arkadasin esin dostun var mi ankarada hic? Olmadi bi sure annenin yanina gidersin belki ikinize de iyi gelir? Evlendim mecbur burda durmaliyim diye düşünme annem iyi hissetmiomus der gidersin en kotu olmaz mi?
Tıpkı yazdığınız gibi eksik olmayın Allah razı olsun.Canım babamı çok severdim babam da beni severdi kıyamazdı.. Ankarada kimsem yok. Şuan istanbuldayım babamın 40ı nedeniyle bir hafta ailemleyim tekrar çok sağolun iyi ki varsınız
 
Merhabalar; nasıl bir başlık yazarım diye düşündüm fakat bulamadım. Kısaca anlatmam gerekirse her şey ben evlendikten sonra hayatımın hızlıca alt üst olmasıyla başladı. Konuyu biraz baştan anlatmak istiyorum sizlere, 15 haziran nikah tarihimizde eşimin babası 8 haziran'da yoğun bakıma girdi aslında nikahı ertelesek mi uygun olmaz desemde davetiyeler basıldı geciktirmeyelim diyip nikahı o tarihte yaptık. Ben ailemle istanbul'da oturuyorum onlar da ankarada. Ailemi alıp hızlı trenle birgün öncesi gittik dini nikah resmi nikah derken ailemi yolculadım. Beş gün sonra 7 yıldır çalıştığım kurumdan evlilikle ayrılmak için istifamı vermem gerekiyordu istanbul'a ailemin yanına geldim. Sonrasında annemin elden ameliyatı oldu hiç olmayacak şey. Babamı tedbir amacli hastaneye götürdüm yatış verdiler sonrasında sağlığı daha kötü olmaya başladı taburcu olduktan bonrasında babam banyoda düştü omurga dolayısıyla ameliyat oldu üzerine koah hastası olduğu için nefes darlığı arttı yoğun bakıma girdi ve çok üzülerek babamı kaybettim.Ve ben ne zaman ankara'ya dönsem babam ya serviste fenalaştı ya da düştü bir olumsuzluk olup duruyordu istisnasız her gidişimde ertesi gün böyle oldu. Tüm bu olaylar o kadar hızlıca nikah sonrası oldu ki şuan ruh gibiyim babamı 9 ağustos'ta kaybettim yaklaşık bir ay oldu ve babamı çok severdim o da beni. Şuan yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum. Eşimin babası babamdan büyük olmasına rağmen yoğun bakımdan çıktı sağlıklı ve eşim bu konuda beni anlamıyor yapacak bir şey yok olan oldu kendini yıpratma diyip duruyor. Ailesi de empatiden yoksun insanlar. Benim babam sağlıklıyken onun babası yoğun bakımdaydı ve kayınvalidem çok üzülüyordu bu saatte gelirdi arardı sorardı diye, babam vefat edince de üzülme yapacak bir şey yok diyor durdum derin nefes alıp sizin de eşiniz yoğun bakımdayken çok üzülüp kendinizi yıpratıyordunuz o zaman da deseydiniz kızım takdiri ilahi yapacak bir şey yok diye öyle söyleyince sustu. Eşimin kız kardeşi ben ankarada yapayalnızım bi arkadaşım yok üzerine hayatımda en çok sevdiğim insanı canım babamı kaybetmişim beni arayıp müsaitseniz baş sağlığına bi fatiha okumaya gelelim demek yerine, geldiğim haftanin haftasonu eşinin kuzenin düğününe gidiyor abisine yani eşime düğünden videolar atıyor iki gün sonra da beni aradı açmadım. Annesi sen kızımın telefonunu açmamışsın dedi ben de kendisine kırgınım bi baş sağlığına gelmesi düğüne gitmesinden daha kolay bir arayıp sorabilirdi ben yine iyi niyetimle kız hamile o yüzden gelmemiştir dedim ama beni aramayıp düğüne gitmesi kırdı bana değer vermemesini geçtim abisinin eşi olarak sormalıydı onun babası yoğun bakımdan çıkamasa ölse ben hep yanında destek olurdum dedim. Annesi de cahilline ver dedi. Ailesinin empati yapmaması canımı çok sıkıyor. Benim babamı serviste yatarken eşim baban iyi taburcu olur dedi nazar mıdır bilmiyorum ertesi gün yoğun bakıma girdi babam. Kendi babasının durumunu görseniz babamdan büyük yemek yiyor gayet iyi konuşuyor keyfi yerinde hızlıda yürüyor sürekli babası için iştahı yok keyifsiz yürüyemiyor diyor. Dedim babanı daha yeni gördüm gayet sağlıklı, babam kötüyken iyi diyosun, kendi babanın da sağlığı iyi nazar değmesin diye sürekli kötü diyor kendim görmesem hakverirdim. Daha yaşadığım çok şey varda, kısaca durum böyle. Sizlerle paylaşmak istedim inanın çok zor durumdayim babamın yokluğu, yaşadıklarımın hepsi beni çok üzüyor. Sizlerden birer yorum teselli bekliyorum sadece..
Canımm babamı kaybettim dediğinde içimde bişey koptu. Bak seni tanımıyorum ama acını hissedebiliyorum ama her insanın acıyı yaşayış yada acıya verdiği tepki aynı olmayabilir. Eşinde olsa. Sitem etmişsin aslında anlıyorum kendi kendine insan ya ondan kötü insanlar varken neden babam diyor bu hastalık olarak kötü demiyorum insani açıdan. İstemsiz ve içten gelir engelleyemediğin bir duygu bu. Aynı acıyla sınanmayan hiç kimse senin acını bilemez. Yapacak bişey yok haklı duadan başka. Sen acının vermiş olduğu hırsla üzüntünü biraz farklı aksettiriyorsun ama kötü niyetli olmadığını babasını gerçekten kaybetmekten korkan bir kız çocuğu olarak çok iyi anlıyorum. Kalbini ferahlat. Bu dünyada yaşamıyoruz bu dünyadan geçiyoruz.
 
Merhabalar; nasıl bir başlık yazarım diye düşündüm fakat bulamadım. Kısaca anlatmam gerekirse her şey ben evlendikten sonra hayatımın hızlıca alt üst olmasıyla başladı. Konuyu biraz baştan anlatmak istiyorum sizlere, 15 haziran nikah tarihimizde eşimin babası 8 haziran'da yoğun bakıma girdi aslında nikahı ertelesek mi uygun olmaz desemde davetiyeler basıldı geciktirmeyelim diyip nikahı o tarihte yaptık. Ben ailemle istanbul'da oturuyorum onlar da ankarada. Ailemi alıp hızlı trenle birgün öncesi gittik dini nikah resmi nikah derken ailemi yolculadım. Beş gün sonra 7 yıldır çalıştığım kurumdan evlilikle ayrılmak için istifamı vermem gerekiyordu istanbul'a ailemin yanına geldim. Sonrasında annemin elden ameliyatı oldu hiç olmayacak şey. Babamı tedbir amacli hastaneye götürdüm yatış verdiler sonrasında sağlığı daha kötü olmaya başladı taburcu olduktan bonrasında babam banyoda düştü omurga dolayısıyla ameliyat oldu üzerine koah hastası olduğu için nefes darlığı arttı yoğun bakıma girdi ve çok üzülerek babamı kaybettim.Ve ben ne zaman ankara'ya dönsem babam ya serviste fenalaştı ya da düştü bir olumsuzluk olup duruyordu istisnasız her gidişimde ertesi gün böyle oldu. Tüm bu olaylar o kadar hızlıca nikah sonrası oldu ki şuan ruh gibiyim babamı 9 ağustos'ta kaybettim yaklaşık bir ay oldu ve babamı çok severdim o da beni. Şuan yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum. Eşimin babası babamdan büyük olmasına rağmen yoğun bakımdan çıktı sağlıklı ve eşim bu konuda beni anlamıyor yapacak bir şey yok olan oldu kendini yıpratma diyip duruyor. Ailesi de empatiden yoksun insanlar. Benim babam sağlıklıyken onun babası yoğun bakımdaydı ve kayınvalidem çok üzülüyordu bu saatte gelirdi arardı sorardı diye, babam vefat edince de üzülme yapacak bir şey yok diyor durdum derin nefes alıp sizin de eşiniz yoğun bakımdayken çok üzülüp kendinizi yıpratıyordunuz o zaman da deseydiniz kızım takdiri ilahi yapacak bir şey yok diye öyle söyleyince sustu. Eşimin kız kardeşi ben ankarada yapayalnızım bi arkadaşım yok üzerine hayatımda en çok sevdiğim insanı canım babamı kaybetmişim beni arayıp müsaitseniz baş sağlığına bi fatiha okumaya gelelim demek yerine, geldiğim haftanin haftasonu eşinin kuzenin düğününe gidiyor abisine yani eşime düğünden videolar atıyor iki gün sonra da beni aradı açmadım. Annesi sen kızımın telefonunu açmamışsın dedi ben de kendisine kırgınım bi baş sağlığına gelmesi düğüne gitmesinden daha kolay bir arayıp sorabilirdi ben yine iyi niyetimle kız hamile o yüzden gelmemiştir dedim ama beni aramayıp düğüne gitmesi kırdı bana değer vermemesini geçtim abisinin eşi olarak sormalıydı onun babası yoğun bakımdan çıkamasa ölse ben hep yanında destek olurdum dedim. Annesi de cahilline ver dedi. Ailesinin empati yapmaması canımı çok sıkıyor. Benim babamı serviste yatarken eşim baban iyi taburcu olur dedi nazar mıdır bilmiyorum ertesi gün yoğun bakıma girdi babam. Kendi babasının durumunu görseniz babamdan büyük yemek yiyor gayet iyi konuşuyor keyfi yerinde hızlıda yürüyor sürekli babası için iştahı yok keyifsiz yürüyemiyor diyor. Dedim babanı daha yeni gördüm gayet sağlıklı, babam kötüyken iyi diyosun, kendi babanın da sağlığı iyi nazar değmesin diye sürekli kötü diyor kendim görmesem hakverirdim. Daha yaşadığım çok şey varda, kısaca durum böyle. Sizlerle paylaşmak istedim inanın çok zor durumdayim babamın yokluğu, yaşadıklarımın hepsi beni çok üzüyor. Sizlerden birer yorum teselli bekliyorum sadece..
Böyle benzer bir süreçten geçtik hala geçiyoruz eşimle, eşimin babasınu kaybettik 6 ay oldu.

Toparlanması zor durum, herşey allahtandır bunu kabul etmek gerekir, hayattaki en doğal şey ölümdür. Doğarken yazılır alnımıza biz bunu hep ama sürekli heeep unutuyoruz bu şekilde yaşıyoruz. Bu doğanın kanunu. Evet hastalık ve ani ölümler derinden üzer insanı ama insanız hastalık gelmez kaza gelir birinden kaçarız diğerine tutuluruz. Bunu hiç kimse bilmez bu yüzden ölümün saati tarihi yok ensemizde gezdiriyoruz aslında.

Görümcene gelirsek hatta diğer insanlar eşler dostlar diyelim.

Herkes hayatını yaşayacak buna sende dahilsin ve bu duruma engel olamayız düğüne de gidilir , yeri gelir beraber de ağlanır yeri gelir kahka da atılır. Ama herşey yerine göre herkes beraber seninle yas tutamaz bu imkansız. Çok acı çok kötü bir tecrübe o acıyı hissedebiliyorum benim kaynbabam hastanede yatıyordu kanserdi onun çektiği acıları hepsini beraber yaşadık gördük. Yanımızda kalbi durdu serviste yatıyordu.

Sen şuanda acıdan eşinin babasına takmışsın yahu allah sağlıklı ömürler versin oda birinin babası oda eşinin babası birinin eşi. Hatta kaynvalidenin hayat arkadaşı. Biri gitti biri hayatta bari onu varlığına şükretmek kötü bişey değilki sen resmen eşinin babası neden ölmedi hayatta yiyor içiyor keyfi yerinde diye sitem ediyosun. Allah der ki ben can verince verince sevinirsin de alınca niye üzülürsün. Bizler insanız. Sen bu gidişle evliliğini zedelersin hatta bitirirsin. Benim eşim aylarca erkek olmasına rağmen ağlama krizlerinden gece uyuyamamalarından agresifliğinden pişmanlık ve öfkesinden kendisini yedi bitirdi ama beni de tüketti. Evlilik sorumluluk ister. Bunun sonucu ben eşimi çok kötü salladım 6 -"ay -1 sene yas normal sonrası normal değil çünkü artık toparlanma vakti. Mesela düğün var gidicez eşimi götürcem oynamasa da olur ama kendisini kapatmasına izin vermicem. Çünkü hasta babasına erkek olarak çok güzel baktı tabiri caizse altındakini bile aldı yeri gelince. Elinden geleni yapan herkesin vicdanı rahat olması lazım.

Baban hayatta olsaydı senin böyle biri olmanı ve böyle yaşamanı istemezdi. Bir ölünün arkasından ağlamak günahtır. Ona diğer dünya da acı çektirmektir artık kendi yolunda gitmiş birini arafta bırakır ne gelebilir ne gidebilir. Ruhunu rahatsız ediyorsunuz. Bol bol dua et küçük çocuk sevindir hayır yap. Rununa değsin. Ama böyle içine nefret kötü hisler koyma kalbine. Bir insan sadece etten ve kemikten değildir... ışıklar içinde uyusun mekanı cennet olsun🙏🏼 acın hafflicek ama kabuk bağlayan bir yara olcak sadece kaşıdıkca kanayacak bir yara..

Görümce konusuna tekrar deyinmek istiyırum herkes birgün gidicek kimse kalıcı değil ama onunda babası vefat ettiğinde sende ilgisiz olursun hepsi bukadar olur. Önemli olan eşin sana nekadar destek verdiği önemli. Gerisi hiç ama hiç önemli değil insanlardan beklentini az tutarsan okadar mutlu olursun..


Ten fanidir can ölmez, gidenler geri gelmez,
Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil.

Merhabalar; nasıl bir başlık yazarım diye düşündüm fakat bulamadım. Kısaca anlatmam gerekirse her şey ben evlendikten sonra hayatımın hızlıca alt üst olmasıyla başladı. Konuyu biraz baştan anlatmak istiyorum sizlere, 15 haziran nikah tarihimizde eşimin babası 8 haziran'da yoğun bakıma girdi aslında nikahı ertelesek mi uygun olmaz desemde davetiyeler basıldı geciktirmeyelim diyip nikahı o tarihte yaptık. Ben ailemle istanbul'da oturuyorum onlar da ankarada. Ailemi alıp hızlı trenle birgün öncesi gittik dini nikah resmi nikah derken ailemi yolculadım. Beş gün sonra 7 yıldır çalıştığım kurumdan evlilikle ayrılmak için istifamı vermem gerekiyordu istanbul'a ailemin yanına geldim. Sonrasında annemin elden ameliyatı oldu hiç olmayacak şey. Babamı tedbir amacli hastaneye götürdüm yatış verdiler sonrasında sağlığı daha kötü olmaya başladı taburcu olduktan bonrasında babam banyoda düştü omurga dolayısıyla ameliyat oldu üzerine koah hastası olduğu için nefes darlığı arttı yoğun bakıma girdi ve çok üzülerek babamı kaybettim.Ve ben ne zaman ankara'ya dönsem babam ya serviste fenalaştı ya da düştü bir olumsuzluk olup duruyordu istisnasız her gidişimde ertesi gün böyle oldu. Tüm bu olaylar o kadar hızlıca nikah sonrası oldu ki şuan ruh gibiyim babamı 9 ağustos'ta kaybettim yaklaşık bir ay oldu ve babamı çok severdim o da beni. Şuan yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum. Eşimin babası babamdan büyük olmasına rağmen yoğun bakımdan çıktı sağlıklı ve eşim bu konuda beni anlamıyor yapacak bir şey yok olan oldu kendini yıpratma diyip duruyor. Ailesi de empatiden yoksun insanlar. Benim babam sağlıklıyken onun babası yoğun bakımdaydı ve kayınvalidem çok üzülüyordu bu saatte gelirdi arardı sorardı diye, babam vefat edince de üzülme yapacak bir şey yok diyor durdum derin nefes alıp sizin de eşiniz yoğun bakımdayken çok üzülüp kendinizi yıpratıyordunuz o zaman da deseydiniz kızım takdiri ilahi yapacak bir şey yok diye öyle söyleyince sustu. Eşimin kız kardeşi ben ankarada yapayalnızım bi arkadaşım yok üzerine hayatımda en çok sevdiğim insanı canım babamı kaybetmişim beni arayıp müsaitseniz baş sağlığına bi fatiha okumaya gelelim demek yerine, geldiğim haftanin haftasonu eşinin kuzenin düğününe gidiyor abisine yani eşime düğünden videolar atıyor iki gün sonra da beni aradı açmadım. Annesi sen kızımın telefonunu açmamışsın dedi ben de kendisine kırgınım bi baş sağlığına gelmesi düğüne gitmesinden daha kolay bir arayıp sorabilirdi ben yine iyi niyetimle kız hamile o yüzden gelmemiştir dedim ama beni aramayıp düğüne gitmesi kırdı bana değer vermemesini geçtim abisinin eşi olarak sormalıydı onun babası yoğun bakımdan çıkamasa ölse ben hep yanında destek olurdum dedim. Annesi de cahilline ver dedi. Ailesinin empati yapmaması canımı çok sıkıyor. Benim babamı serviste yatarken eşim baban iyi taburcu olur dedi nazar mıdır bilmiyorum ertesi gün yoğun bakıma girdi babam. Kendi babasının durumunu görseniz babamdan büyük yemek yiyor gayet iyi konuşuyor keyfi yerinde hızlıda yürüyor sürekli babası için iştahı yok keyifsiz yürüyemiyor diyor. Dedim babanı daha yeni gördüm gayet sağlıklı, babam kötüyken iyi diyosun, kendi babanın da sağlığı iyi nazar değmesin diye sürekli kötü diyor kendim görmesem hakverirdim. Daha yaşadığım çok şey varda, kısaca durum böyle. Sizlerle paylaşmak istedim inanın çok zor durumdayim babamın yokluğu, yaşadıklarımın hepsi beni çok üzüyor. Sizlerden birer yorum teselli bekliyorum sadece..
Merhabalar; nasıl bir başlık yazarım diye düşündüm fakat bulamadım. Kısaca anlatmam gerekirse her şey ben evlendikten sonra hayatımın hızlıca alt üst olmasıyla başladı. Konuyu biraz baştan anlatmak istiyorum sizlere, 15 haziran nikah tarihimizde eşimin babası 8 haziran'da yoğun bakıma girdi aslında nikahı ertelesek mi uygun olmaz desemde davetiyeler basıldı geciktirmeyelim diyip nikahı o tarihte yaptık. Ben ailemle istanbul'da oturuyorum onlar da ankarada. Ailemi alıp hızlı trenle birgün öncesi gittik dini nikah resmi nikah derken ailemi yolculadım. Beş gün sonra 7 yıldır çalıştığım kurumdan evlilikle ayrılmak için istifamı vermem gerekiyordu istanbul'a ailemin yanına geldim. Sonrasında annemin elden ameliyatı oldu hiç olmayacak şey. Babamı tedbir amacli hastaneye götürdüm yatış verdiler sonrasında sağlığı daha kötü olmaya başladı taburcu olduktan bonrasında babam banyoda düştü omurga dolayısıyla ameliyat oldu üzerine koah hastası olduğu için nefes darlığı arttı yoğun bakıma girdi ve çok üzülerek babamı kaybettim.Ve ben ne zaman ankara'ya dönsem babam ya serviste fenalaştı ya da düştü bir olumsuzluk olup duruyordu istisnasız her gidişimde ertesi gün böyle oldu. Tüm bu olaylar o kadar hızlıca nikah sonrası oldu ki şuan ruh gibiyim babamı 9 ağustos'ta kaybettim yaklaşık bir ay oldu ve babamı çok severdim o da beni. Şuan yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum. Eşimin babası babamdan büyük olmasına rağmen yoğun bakımdan çıktı sağlıklı ve eşim bu konuda beni anlamıyor yapacak bir şey yok olan oldu kendini yıpratma diyip duruyor. Ailesi de empatiden yoksun insanlar. Benim babam sağlıklıyken onun babası yoğun bakımdaydı ve kayınvalidem çok üzülüyordu bu saatte gelirdi arardı sorardı diye, babam vefat edince de üzülme yapacak bir şey yok diyor durdum derin nefes alıp sizin de eşiniz yoğun bakımdayken çok üzülüp kendinizi yıpratıyordunuz o zaman da deseydiniz kızım takdiri ilahi yapacak bir şey yok diye öyle söyleyince sustu. Eşimin kız kardeşi ben ankarada yapayalnızım bi arkadaşım yok üzerine hayatımda en çok sevdiğim insanı canım babamı kaybetmişim beni arayıp müsaitseniz baş sağlığına bi fatiha okumaya gelelim demek yerine, geldiğim haftanin haftasonu eşinin kuzenin düğününe gidiyor abisine yani eşime düğünden videolar atıyor iki gün sonra da beni aradı açmadım. Annesi sen kızımın telefonunu açmamışsın dedi ben de kendisine kırgınım bi baş sağlığına gelmesi düğüne gitmesinden daha kolay bir arayıp sorabilirdi ben yine iyi niyetimle kız hamile o yüzden gelmemiştir dedim ama beni aramayıp düğüne gitmesi kırdı bana değer vermemesini geçtim abisinin eşi olarak sormalıydı onun babası yoğun bakımdan çıkamasa ölse ben hep yanında destek olurdum dedim. Annesi de cahilline ver dedi. Ailesinin empati yapmaması canımı çok sıkıyor. Benim babamı serviste yatarken eşim baban iyi taburcu olur dedi nazar mıdır bilmiyorum ertesi gün yoğun bakıma girdi babam. Kendi babasının durumunu görseniz babamdan büyük yemek yiyor gayet iyi konuşuyor keyfi yerinde hızlıda yürüyor sürekli babası için iştahı yok keyifsiz yürüyemiyor diyor. Dedim babanı daha yeni gördüm gayet sağlıklı, babam kötüyken iyi diyosun, kendi babanın da sağlığı iyi nazar değmesin diye sürekli kötü diyor kendim görmesem hakverirdim. Daha yaşadığım çok şey varda, kısaca durum böyle. Sizlerle paylaşmak istedim inanın çok zor durumdayim babamın yokluğu, yaşadıklarımın hepsi beni çok üzüyor. Sizlerden birer yorum teselli bekliyorum sadece..
Eşimle benzer bir süreçten geçtik, hâlâ da etkilerini yaşıyoruz. Kayınbabamızı altı ay önce kaybettik. Böyle bir kaybın ardından toparlanmak gerçekten kolay olmuyor. Ama bilmeliyiz ki her şey Allah’tandır. Ölüm, hayatın en doğal gerçeğidir. Doğarken alnımıza yazılır, fakat biz bunu hep unutur, günlük hayatın telaşında yaşarız. Oysa ölüm doğanın kanunudur. Hastalık gelir, kaza gelir; hiçbirimiz bunun zamanını bilemeyiz. Ölümün saati ve tarihi gizlidir, adeta enselerimizde taşırız.

Görümceye ya da diğer insanlara gelince… Hayat herkes için devam eder. Evet, acılar yaşanır, gözyaşı dökülür, bazen de gülünür. Ama herkesin sürekli aynı acıyı yaşamasını bekleyemeyiz. Bu mümkün değildir. Ben kayınpederimin hastalığında onun acılarına şahit oldum; yanında kalbi durdu, zor anları beraber yaşadık. Çok ağır bir tecrübeydi.

Senin yaşadığın acıyı da anlıyorum. Ama hayatta olan birine “neden yaşıyor” diye sitem etmek doğru değil. Allah canı verdiğinde seviniriz, aldığında üzülürüz. Oysa biz insanız; sınavımız da budur. Kendimizi sürekli acının içine hapsetmek, evliliğimizi bile zedeleyebilir.

Benim eşim de kaybın ardından aylarca uykusuzluk, öfke, pişmanlık ve ağlama krizleri yaşadı. Onun yanında olmak bana da çok ağır geldi. Ama evlilik sorumluluk ister. Yas tutmak normaldir ama bir süre sonra toparlanmak gerekir. Çünkü elinden geleni yapan, sevdiklerine bakan bir insanın vicdanı rahattır.

Baban hayatta olsaydı, senin bu şekilde sürünmeni istemezdi. Sürekli ağlamak, gidenin ruhuna da yük olur. Onu rahatsız etmek yerine bol bol dua etmek, hayır yapmak, çocukları sevindirmek en güzel destektir. Acı zamanla hafifler; yara kabuk bağlar ama kaşırsak kanar. Bu yüzden kalbine nefret ve kötü duygular yerleştirme. Mekânı cennet olsun, ışıklar içinde uyusun.

Görümce konusuna da şunu eklemek isterim: Hepimiz bir gün gideceğiz, kimse kalıcı değil. Onun da babası vefat ettiğinde sen ilgisiz kalırsın, olur biter. Asıl önemli olan eşinin sana ne kadar destek verdiğidir. İnsanlardan beklentiyi azalttığında daha huzurlu olursun.


Ten fanidir, can ölmez. Gidenler geri gelmez; ölen sadece bedendir, canlar ölmez.
 
Merhabalar; nasıl bir başlık yazarım diye düşündüm fakat bulamadım. Kısaca anlatmam gerekirse her şey ben evlendikten sonra hayatımın hızlıca alt üst olmasıyla başladı. Konuyu biraz baştan anlatmak istiyorum sizlere, 15 haziran nikah tarihimizde eşimin babası 8 haziran'da yoğun bakıma girdi aslında nikahı ertelesek mi uygun olmaz desemde davetiyeler basıldı geciktirmeyelim diyip nikahı o tarihte yaptık. Ben ailemle istanbul'da oturuyorum onlar da ankarada. Ailemi alıp hızlı trenle birgün öncesi gittik dini nikah resmi nikah derken ailemi yolculadım. Beş gün sonra 7 yıldır çalıştığım kurumdan evlilikle ayrılmak için istifamı vermem gerekiyordu istanbul'a ailemin yanına geldim. Sonrasında annemin elden ameliyatı oldu hiç olmayacak şey. Babamı tedbir amacli hastaneye götürdüm yatış verdiler sonrasında sağlığı daha kötü olmaya başladı taburcu olduktan bonrasında babam banyoda düştü omurga dolayısıyla ameliyat oldu üzerine koah hastası olduğu için nefes darlığı arttı yoğun bakıma girdi ve çok üzülerek babamı kaybettim.Ve ben ne zaman ankara'ya dönsem babam ya serviste fenalaştı ya da düştü bir olumsuzluk olup duruyordu istisnasız her gidişimde ertesi gün böyle oldu. Tüm bu olaylar o kadar hızlıca nikah sonrası oldu ki şuan ruh gibiyim babamı 9 ağustos'ta kaybettim yaklaşık bir ay oldu ve babamı çok severdim o da beni. Şuan yaşadıklarıma bir anlam veremiyorum. Eşimin babası babamdan büyük olmasına rağmen yoğun bakımdan çıktı sağlıklı ve eşim bu konuda beni anlamıyor yapacak bir şey yok olan oldu kendini yıpratma diyip duruyor. Ailesi de empatiden yoksun insanlar. Benim babam sağlıklıyken onun babası yoğun bakımdaydı ve kayınvalidem çok üzülüyordu bu saatte gelirdi arardı sorardı diye, babam vefat edince de üzülme yapacak bir şey yok diyor durdum derin nefes alıp sizin de eşiniz yoğun bakımdayken çok üzülüp kendinizi yıpratıyordunuz o zaman da deseydiniz kızım takdiri ilahi yapacak bir şey yok diye öyle söyleyince sustu. Eşimin kız kardeşi ben ankarada yapayalnızım bi arkadaşım yok üzerine hayatımda en çok sevdiğim insanı canım babamı kaybetmişim beni arayıp müsaitseniz baş sağlığına bi fatiha okumaya gelelim demek yerine, geldiğim haftanin haftasonu eşinin kuzenin düğününe gidiyor abisine yani eşime düğünden videolar atıyor iki gün sonra da beni aradı açmadım. Annesi sen kızımın telefonunu açmamışsın dedi ben de kendisine kırgınım bi baş sağlığına gelmesi düğüne gitmesinden daha kolay bir arayıp sorabilirdi ben yine iyi niyetimle kız hamile o yüzden gelmemiştir dedim ama beni aramayıp düğüne gitmesi kırdı bana değer vermemesini geçtim abisinin eşi olarak sormalıydı onun babası yoğun bakımdan çıkamasa ölse ben hep yanında destek olurdum dedim. Annesi de cahilline ver dedi. Ailesinin empati yapmaması canımı çok sıkıyor. Benim babamı serviste yatarken eşim baban iyi taburcu olur dedi nazar mıdır bilmiyorum ertesi gün yoğun bakıma girdi babam. Kendi babasının durumunu görseniz babamdan büyük yemek yiyor gayet iyi konuşuyor keyfi yerinde hızlıda yürüyor sürekli babası için iştahı yok keyifsiz yürüyemiyor diyor. Dedim babanı daha yeni gördüm gayet sağlıklı, babam kötüyken iyi diyosun, kendi babanın da sağlığı iyi nazar değmesin diye sürekli kötü diyor kendim görmesem hakverirdim. Daha yaşadığım çok şey varda, kısaca durum böyle. Sizlerle paylaşmak istedim inanın çok zor durumdayim babamın yokluğu, yaşadıklarımın hepsi beni çok üzüyor. Sizlerden birer yorum teselli bekliyorum sadece..
Öncelikle başınız sağolsun.
Uzman desteği alsanız iyi olacak sanki. Karşınızdaki kim olursa olsun (hatta bazen öz kardeş, anne baba bile olabilir) siz kadar üzülmesi ya da sizin için üzülmesini, empatik davranmasını bekleyemezsiniz. Bu beklentiler sizi çok üzer. Kaybınız ve evliliğiniz yeni olduğu için destek beklemişsiniz anlıyorum ama onlarda kendilerince kendi zorluklarıyla uğraşmışlardır. Çok beklentiye girmeyin, kendinize dönün, kıyas yapmayın.
Allah sabır versin inşallah.
 
Ben size kızamadım. Yoğun bir yas dönemini yine başka bir stresli dönem olan evlilikle birlikte yaşıyorsunuz. Sizi doldurmak istemem ama eşiniz ve ailesi çok bencil insanlar gerçekten. Eşiniz niye cenazeye katılmadı anlayamadım. Görümceye gelene kadar eşiniz farklı bir alemde. Bizim kültürümüzde yakın olmayan arkadaş, komşu, uzak akrabaya bile gidilir. Babanızla bağ kuramamış olabilir ama çok tuhaf davranışları var. Taziye evine gidip sizin yanınızda durabilir, gereken şeylerde yardımcı olabilirdi çünkü cenaze evine gelen giden çok oluyor. Bir damat olarak çok kendini çekmiş, en alakasız yabancı kültürden insanı getirsen bakarak öğrenir. Allah yardımcınız olsun. Uygun bir psikolog ile görüşmenizi öneririm.
 
Öncelikle başınız sağolsun, Allah sabır versin. Anladığım kadarıyla eşiniz ve ailesi sizin seviyenizde insanlar değiller. Ya onları öyle cahil kabul edip beklentiye girmeden yaşayacaksınız ya da boşanacaksınız.
 
Çoğu üye mi yanlış anlamış konuyu, ben mi anlamadım.
Kp ölmedi diye hayıflanmıyor

Onlar da aynı süreçten, korkudan geçtiler hatta onların babası ölmedi benimkinden daha iyi durumdaydı ona rağmen yıkıldılar fakat benim babam öldüğü halde aynı hassasiyeti bana göstermediler diye üzülüyor.
Ki bence de haklısınız
Acınız çok tazeyken gelip karşınıza kader, kısmet derlerse bende sinir olurdum.
 
Her yeni sayfa okuyusumda konuya dair yorumum degisiyor.

Once acınız dolayisiyla cok sağlıklı dusunmediginizi dusundum ama once bosanma konusu, sonra esinizin cenazeye bile gelmemesiyle fikrim tamamen degisti.

Anamin babamin cenazesine bile gelmeyen eş sittir olup gidebilir.
 
Back
X