Evlenirken en çok neye dikkat ettiniz?

çok aşıkmıyım
bundan baba olur mu
taşı sıksa suyunu çıkarır mı
ana kuzusu mu
beni gerçekten seviyor mu
fikirlerim onun için ne kadar önemli
onunlayken huzurlumuyum
müşterek hayat kurmaya uygun biri mi herşeyi birlikte yapabilecekmiyiz
iyi kötü bi birikimi var mı yoksa serseri gibi parayı orda burda mı yemiş
yakın çevresi onun hakkında ne düşünüyor
mesleği varmı
arkadaş çevresiyle sık sık takılır mı
alkol sigarası var mı
sadık mı
sırtımı güvenle yaslayıp onunla her yola her taşın altına girebilirmiyim
bunların hepsini kendime sordum akrabalarına gidip geldim ortak arkadaşlarımıza danıştım onu gözlemledim sinirliyken nasıl mutluyken nasıl bana bakarken gözleri nasıl ben bunları kendime sorduğumda 22 yaşındaydım eşimi 9 ayda tanıdım nişanlandım 15 ay nişanlı kaldıktan sonra evlendim. Evlenmek kolay verilecek karar değildi o yaşta benim için ama ben hep yaşımdan önde düşündüm. Bu soruların cevabını artıları eksiler ile bi tartıya koydum artılar ağır bastı ve evlendim. Aşk dersen evleneli 4 buçuk yıl oldu bana ne zaman dokunsa hala tüylerim diken diken olur beni ilk günkü gibi etkiler. tutku aşk sadakat güven bunlar zamanla daha da bağlıyor insanı. Şimdi olsa yine onunla evlenirim. çok şükür beni hiç yanıltmadı
ne yalnızca aşk yeter evlenmek için ne yalnızca para mal mülk. anlaşabilmek sevmek kıymet vermek görmek güvenmek saygı duymak . bunu gibi pek çok şey sayabilirim ama bu senin verebileceğin bi karar. Sadece aşık olup evlenip çok mutsuz olan da var çok zengin diye evlenip mutlu olan da var. bu tamemn senin evlilikten ne beklediğinle alakalı
 
Ya haklısınız ama acaba kaygılarımdan dolayı mı böyleyim diye düşündüm? Çünkü korktuğum için kendimi bırakamıyorum. Böyle olunca arzulamam istemem imkansız gibi. Mesela şuanki durumda hastalığını düşünüp korkutuyorum kendimi. Bağlanırsam sonra yapamazsam ne yaparım diyip uzak duruyorum. Bu kafayla birine bağlanabilir miyim ki?
hayır.
zaten bağlanmaya gerek yok ki. deli divane aşık olup kendinizi kaybedin demiyorum. ama biraz akışına bırakmak lazım. çok sevdiğiniz sevgiliniz sonradan da hastalanabilir. siz de hastalanabilirsiniz. kaygılarla hayat yürümüyor. kaygı konusunda profesyonel destek alabilirsiniz.
kaygılar yüzünden insan mal sahibi bile olamıyor borca girme korkusu yüzünden. hayat biraz risk almaya değer. hayatta inişler çıkışlar vardır. her zaman yüksekten uçamayız ya da stabil gidemeyiz. arada bi bizim de düştüğümüz zamanlar olur. hiçbir şey dört dörtlük değil. o yüzden sevmediğiniz biriyle bir dk bile harcamayın, ne kendinizin ne de onun hakkına girin. hiç gerek yok. yaş 27 ya, bence özellikle 29-30 sonrası hatta 30-35 arası bir kadının hakikaten ne istediğini bildiği bir dönem. işin gücün de varsa yaşa gitsin. bakın sizin yaşınızda hala iş konusunu oturtamamış yığınla kadın var çok şanslısınız.
 
tabii ben konu sahibine başka bir konuda fikir söylerken asıl konudan uzaklaştım :) evlilik demeyelim de hayatımda olabilecek erkeğin özelliklerini söyleyeyim adet yerini bulsun :)

bi defa gözüme güzel gelmeli. yakışıklı olsun herkes bayılsın modunda değilim. bana yakışıklı olsun yeter. yani her sabah uyandığımda hoşuma giden bir tip görmek isterim. ben beğeneyim yeter.
iş güç maddiyat gibi şeylerde ilerleme katetmiş olmalı. düzgün, geleceği olan bir iş, uğraştığına değecek bir kazanç olsun.
çalışkan olsun, hem işinde hem de hayatta, üşengeç olmasın. markete gitmeye üşenen adamla olmaz.
ben erkeğin iş bitirici, söz geçirici olanını seviyorum. söz geçirmeyi maço olmak anlamında demiyorum. dışarıya karşı en azından dediğini yaptırabilen biri olsun. iş bitirici olsun. sözü dinlenmeyen, sayılmayan, adam yerine konmayan birine saygı duymam imkansız.
hani nasıl desem gözüm arkada kalmasın. bir iş varsa mesela ortada, o halleder diyebileyim, güvenebileyim.
verdiği sözü tutması ve tutarlı olması çok önemli. o dediyse tamamdır, diyebilmeliyim.
yine başka bir husus, bana 'o bunu yapmaz' değil de 'o bunu yaptıysa mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır' dedirtebilmeli.
kafa olarak yobaz, geri kafalı olmamalı. kadınlara karşı kibar ve saygılı olmalı.
kültürsüz olmasın, ortak noktalarımız olsun ki bunlar yoksa zaten arkadaş bile olamayız.
bir de bundan baba olur diyebilmeliyim. kendi babamda gördüğüm eksiklikler, saçmalıklar onda olmamalı.

daha sayılır ama şimdilik böyle. yani şu herifi kim kaybetmiş de ben bulayım o ayrı konu.
 
Ben hep feminist bir kadındım.
O yüzden eşimle tanıştığımda önce buna baktım.
Şuan bile giyimime karışmaz, makyajıma karışmaz, arkadaşlarımla gider görüşürüm, istediğim şeyi alırım bunların bana hesabını sormaz.
Bir de çalışmama karışmaz.
Yıllarca babamdan yeterince baskı gördüğüm için bu konular da rahat olmak istedim.
Çok şükür de öyle.
Sevdim tabi aşk olmazsa zaten olmaz.
Ve birlikte neler yapabildiğimize baktım.
Aynı şeylerden zevk alıyor muyuz, birlikte gezmek istediğimiz yerler bir mi, evde kalınca bana yardım eder mi, ben olmasam benim yerimi idare eder mi gibisinden.
Çok şükür eşim bu konuda da bana uyumlu.
Tip olarak zaten istediğim insan.
Bu kadar artı şeyine evlendim.
Eksi yönleri var mı vaaar ama insan zamanla birbirine karşı törpüleniyor.
Ben mutluyum çok şükür.
Aynı evin içine girince bile ölmedi ilişkimiz.
Arada monotonlaşıyor ama birbirimize vakit ayırmaktan, romantik takılmaktan, gün içerisinde birbirimizi arar, özledim diye mesaj da atarız.
Yani bir nevi her şey kendi elinizde.

Evlenince aşk ölmüyor aslında, insanlar onu öldürüyor.
 
Merhaba hanımlar . 27yaşındayım iyi sayılabilecek bir işim var . Hiçbir zaman erken evlenme taraftarı olmadım . Çevremdeki mutsuz evliliklerde buna sebep olmuş olabilir çünkü korkuyorum yanlış tercihler vermekten .. aklıma hep kötü şeyler geliyor ve evlilikten uzaklaşıyorum . Ama böyle devam edersem de iyi olanları da görmezden gelmiş olurum diye düşünüyorum. Tecrübeli hanımlar sorum sizlere, evlenirken nelere dikkat ettiniz ağırlıklı olarak ve daha sonra fikirleriniz değişti mi? Keşke şuna değil de buna dikkat etseydim dedikleriniz neler mesela? Nerelerde yanıldınız nerelerde iyiki böyle yapmışız dediniz ? Şimdi başa dönecek olsanız neye dikkst ederdiniz ?
Bu arada daha rvvel de konularımda açmıştım. Çok güvendiğim eski bir arkadaşımın vasıtasıyla biriyle tanıştım 5 ay kadar oldu tanımaya çalışıyorum. Şuan evlenmeyi dişünmüyorum tanıma sürecini uzun tutmak istiyorum çünkü korkularımı yenemiyorum :KK43: tanıştığım kişi mantıken mutlu olscağım biri gibi , fikirlerimiz benzer. Hayata aynı pencereden bakıyor gibiyiz şimdilşk. Ailesi vs bana uyabilecek insanlar . Kariyeri işi iyi. Çocuğun davramışları vs de iyi hoş. Yani 5 aylık süreçte kötü diye nitelendirebileceğim bir davranışı olmadı. O çok istiyor beni çok heyecanlı her konuda. Ben aşırı temkinli yaklaştığım için tamamen kendimi bu ilişkiye bırakamıyorum. Daha evvelde konularımda açmıştım tip1 diyabet hastası kendisi 18 yaşından beri.
evet ben normalde de evlilik konusunda korkardım küçük şeyleri bile gözümde büyütür ya şöyle olursa diyip kötü şeyler düşünürdüm. Kaygı bozukluğum da var . Şimdi de bu hastalık olayını gözümde büyütüyorum ve sürekli ya evlendikten sonra şöyle olursa böyle olursa diyip kendimi tamamen bırakamıyorum . ( evet yarın ne olacağımız belli değil kimsenin garantisi yok bunu da biliyorum.yakın zamanda annem kötü bir hastalığı atlattığı için daha iyi anladım sağlığın koymetini) . Ama bilmiyorum dediğim gibi zaten korkan biriydim kaygılı biriydim. Fikirlerinize ihtiyacım var gerçekten . Umarım anlaşılırım.. bu hastalığı çevresinde yaşayanlar varsa onlardan da yorum bekliyorum.
Nelere dikkat edersen et sorun çıkıcaksa illa çıkıyor aynı evde yaşamadan bazı huylarına tanık olamıyorsun malesef
 
Ben en çok bir ortamda tanıyıp evlenmek isterdim ama nasip olmadı öyle.
Bence karşındakini en iyi toplumda tanıyabilirsin.okul olur işyeri olur vsvs.
Öyle olmayınca şansa kalıyor.
Ailesi önemli aşırı önemli ben hiç aileye bakmadım en büyük hatam.
Adam sadece önemli dedim ama olmuyor öyle.
Birde insanı tam anlamıyla tanınan için çok vakit gecirmen lazım .
Arkadaş yada görücü usulü ileyse sözlerine güvenmek zorunda kalıyorsun bu da ne kadar doğru tartisilir.
Herşeyi ile uyumlu olmak lazim.
O aile kültürü çok önemli.
Senin hassasiyetine onun hassasiyeti ayni olmalı.
Biri dandun biri çok düşünerek konusuyorsa sıkıntı başlıyor.
Evlilik nasip bazı şeyler de gözün bağlanıyor.
Bir de seni adam elde etmeye kafaya koyduysa çok da güzel rol oynayabiliyor
Biz kadınlar daha duygusaliz.
Elektrik alınca hemen yelkenler iniyor
Çünkü hem elektrik almak hem mantığına uyması bir çok şarttin gelmesi ayni anda çok zor.
Hislenince daha çabuk uyum sağlıyoruz.
Birde ah o biyolojik saat anne olma duygusu daha bizde öne çıkıyor diye düşünüyorum.
 
tabii ben konu sahibine başka bir konuda fikir söylerken asıl konudan uzaklaştım :) evlilik demeyelim de hayatımda olabilecek erkeğin özelliklerini söyleyeyim adet yerini bulsun :)

bi defa gözüme güzel gelmeli. yakışıklı olsun herkes bayılsın modunda değilim. bana yakışıklı olsun yeter. yani her sabah uyandığımda hoşuma giden bir tip görmek isterim. ben beğeneyim yeter.
iş güç maddiyat gibi şeylerde ilerleme katetmiş olmalı. düzgün, geleceği olan bir iş, uğraştığına değecek bir kazanç olsun.
çalışkan olsun, hem işinde hem de hayatta, üşengeç olmasın. markete gitmeye üşenen adamla olmaz.
ben erkeğin iş bitirici, söz geçirici olanını seviyorum. söz geçirmeyi maço olmak anlamında demiyorum. dışarıya karşı en azından dediğini yaptırabilen biri olsun. iş bitirici olsun. sözü dinlenmeyen, sayılmayan, adam yerine konmayan birine saygı duymam imkansız.
hani nasıl desem gözüm arkada kalmasın. bir iş varsa mesela ortada, o halleder diyebileyim, güvenebileyim.
verdiği sözü tutması ve tutarlı olması çok önemli. o dediyse tamamdır, diyebilmeliyim.
yine başka bir husus, bana 'o bunu yapmaz' değil de 'o bunu yaptıysa mutlaka mantıklı bir açıklaması vardır' dedirtebilmeli.
kafa olarak yobaz, geri kafalı olmamalı. kadınlara karşı kibar ve saygılı olmalı.
kültürsüz olmasın, ortak noktalarımız olsun ki bunlar yoksa zaten arkadaş bile olamayız.
bir de bundan baba olur diyebilmeliyim. kendi babamda gördüğüm eksiklikler, saçmalıklar onda olmamalı.

daha sayılır ama şimdilik böyle. yani şu herifi kim kaybetmiş de ben bulayım o ayrı konu.
Bence makul beklentiler.
Keşke herkes böyle bilinçli olsa saçma sapan evlikler yapmazsa.
Çünkü evlenmezsem ölürüm sendromuna yakalananların sonu pek parlak olmuyor.
 
Kırmızı çizgilerini belirle,mesela nefret ettiğin şeyler bunlar karşı tarafta var mı yok mu,onun dışında iyi bir insanda olması gereken özellikler olmalı,mesela merhametli olması,cimri olmaması güvenilir ve çalışkan olması,kin tutar mı mesela sevgiliyken sana küsüp günlerce trip attığı oluyor mu ufak olaylarda bile ,bu emin ol evlenince sana haftalarca ve aylarca küsebileceğini gösterir,tembel mi ona bak aşkından ölsen bile tembel bir erkek çekilmez,afedersin dişini fırçalamaya bile üşenen erkek tanıyorum,temiz olması önemli,bir de mükemmeliyetçi olmaması önemli yani her şeyin kusursuz olmasını isteyen erkek sizi yorar,aklıma gelenler bunlar,şu da var bence bu çok önemli her iki tarafında geçinmeye gönlü olmalı evlenmeye gönlü olmalı,eğer siz geçimsiz biriyseniz karşı taraf çok iyi olsa bile yemek yeme şekline oturup kalkmasına bile bir kulp bulursunuz,evlilik hep düz yollardan ibaret değil yeri geldiğinde yokuşları vardır.O yokuşlarda sabretmeyi bilmelisiniz en azından güzel günlerin hatrına.Sen daha şimdiden hastalığını düşünüyorsun bence hiç bu yola girme çünkü hep bir keşke olur içinde ,evlendikten sonra hastalık olması ayrı kader dersin ama bile bile evlendin mi kendini suçlarsın hep,benim için hasta olması sorun olmazdı ,umarım doğru kararı verirsin
 
ben evlilik kurumuna karşıyım, evlilik dinlerin ve devletlerin bizi paraya muhtaç edip köleleştirmek için oluşturduğu sistemdir. Heleki islamda evlilik en tehlikelisidir çünkü "kızı verdim" derler bu zeki bir insan için büyük bir işarettir. Unutmayın sadece eşyalar verilir alınır. fakat sistem biz kadınların eşya olarak görülüp ev işi yapacak aileye hizmet edecek soyunu üretecek bir yumurtlama makinesi olarak kullanılmasını ister. Ne diyor yönetici kadın annedir.

Anne demek bir insan yavrusuna köleliktir. Tamam eskiden üreme insanlık tükenmesin diye gerekliydi insan nesli için fakat şuan insan fazlalığı mevcut o yüzden üremeye hiç gerek yok.

aynı şekilde evlenirken sevdiğin adamla değil ne çıkacağı belli olmayan akrabalarla evlenmiş oluyorsun.

evine misafiliğe geleceğiz derler harmalde yolda selam vermeyeceğin tipte birisi eltin olabilir

evlilik, kapitalist ve dini sistemin en beşta devletin işine gelir borçlanırsanız düşünmeye vaktinuz olmaz ne iş olsa yaparsınız, borçlanırsanız maaşı sorgulamaya çalışma hakkını sorgulamaya vaktiniz olmaz.

mesela dünya en çok çalıştırılan ülke çinden sonra biziz çünkü aile kurma adı altına kölelik yapıyoruz

ha birde sünnet törenleriyle, kelimelerle ilahlaştırılan erkeklerden ayrılmaya çalışırken öldürülebilirsiniz o yüzden bunu önceden asla kestiremezsiniz

uzaklaştırma çıkardığınız adam sizi öldürürse ilk bşata yüksek hapis alır sonra zaten 3 senede bir kere af çıkıyor onunla beraber hayat4na devam eder

ilişkiye başlamadan önce bile evinizi işinizi değiştirecek güçtemiyim diye sorgulamalısınız

adam birden psikopat çıkabilir bunu üyrılık tetikleyebilir

o yüzden değil evlilik değil ortak bir çocuk değil nişan

artık bu hukuk sistemine göre sevgili olmadan önce işinizi herşehirde icra edebilmeyi göz önüne almalı, evinizi taşımayı göz önüne almalı

eğer ailenizme tehdit edilmeyi göz önüne almalısınız


bunları neden mi anlattım 8 senedir aralıklı olarak korkunç şekillerde tehdit edildik 14 yakın ev taşıdık

neden biliyormusunuz annem fakat biraz saf 4 kere talibi çıktı annem onlarla görüşüp ayrılmak istediğinde hiç şaşmadı 3 tanesi tehdit etti senelerce gitmedi kinleri

o yüzden evlenmeniz yerine akdeniz yada egeye yerleşip eğitimli modern düşünce yapılı biriyle farhat göçerle ömür gedik gibi yıllarca sevgili kalmanızı taviye ederim
Islamda değil, islamın ortadan kaldırmaya çalıştığı orta doğu kültüründe kadın alınır verilir. Kavramları birbirine karıştırmayalım. Bilmediğimiz konular hakkında, özellikle inanç gibi insanların hassas olduğu konularda, ağzımıza geleni söyleyip komik durumlara düşmeyelim.
Yaşadığınız tramvaların acısını az ötede çıkarırsanız iyi olur.
Şiddet kültürü ortamındasınız ki karşınıza hep psikopat tipler çıkıyor. Insan seçme konusunda kendinizi geliştirirseniz riskiniz azalır. Yanlış seçimlerinizin neticelerini kapitalizme (ki kendisine ben de çok karşıyım) yada bir inanç sistemine bağlamanız, içinizi rahatlatıyorsa öyle yapın ama sorun yaşamaya devam edersiniz.
Eşim de ben de egeliyiz, dindarız, evliyiz, mutluyuz. Istemeye geldiklerinde de 'müslüman' babam "kız alıp vermek yok, bir karar verirler biz de arkalarında dururuz' dedi. Yani gerçek hayat sizin sandığınız gibi değil.
Yazdığınız ıvır zıvır içinde en mantıklı olanı ürememeye karar vermeniz :)
 
Evlenirken çok sevmek ve çok saygı duymak öncelikli bence. Anlaşıyor olunca zaten evlilik su gibi akıp gidiyor. Ancak böyle düşünceniz kaygı bozukluğundan kaynaklanabilir ancak karşınızdaki bunu duyduğunda çok yıpranabilir. Çünkü evlilik bu, başınıza bir iş geldiğinde bana ne olacak değil, sen nasıl daha iyi olursun diye koşturan bir eş istiyor insan karşında.
 
Ben en çok bir ortamda tanıyıp evlenmek isterdim ama nasip olmadı öyle.
Bence karşındakini en iyi toplumda tanıyabilirsin.okul olur işyeri olur vsvs.
Öyle olmayınca şansa kalıyor.
Ailesi önemli aşırı önemli ben hiç aileye bakmadım en büyük hatam.
Adam sadece önemli dedim ama olmuyor öyle.
Birde insanı tam anlamıyla tanınan için çok vakit gecirmen lazım .
Arkadaş yada görücü usulü ileyse sözlerine güvenmek zorunda kalıyorsun bu da ne kadar doğru tartisilir.
Herşeyi ile uyumlu olmak lazim.
O aile kültürü çok önemli.
Senin hassasiyetine onun hassasiyeti ayni olmalı.
Biri dandun biri çok düşünerek konusuyorsa sıkıntı başlıyor.
Evlilik nasip bazı şeyler de gözün bağlanıyor.
Bir de seni adam elde etmeye kafaya koyduysa çok da güzel rol oynayabiliyor
Biz kadınlar daha duygusaliz.
Elektrik alınca hemen yelkenler iniyor
Çünkü hem elektrik almak hem mantığına uyması bir çok şarttin gelmesi ayni anda çok zor.
Hislenince daha çabuk uyum sağlıyoruz.
Birde ah o biyolojik saat anne olma duygusu daha bizde öne çıkıyor diye düşünüyorum.
Bütün cümlelere tek tek katılıyorum. O kadar doğru bir aciklama ki. 💯
 
İlk başta aşık olmak.. aşık olmadığın kişi dünya iyisi de olsa mutlu olunmaz bence evlilikte. Aşık olduktan sonra eşimde en çok dikkat ettiğim şey merhametli olmasıydı. Merhametli insandan zarar gelmez diye düşünürüm hep. Bunu nasıl anladım derseniz, bir gün yürürken yolda aç bir kedi gördük, hemen sevdi beni kedinin başında bekletti kaybolmasın diye ve kendisi ilk bulduğu yerden ona yiyecek alıp gelip onu doyurduktan sonra yolumuza devam ettik. Bu benim için yeterliydi. Şimdi bakıyorum hiç yanilmamisim halen bir karıncaya dahi kıyamaz merhametlidir. Yolda hala sever besler vb. Evimizde de bir kedi oğlumuz var ona karşı da üzerine titrer. Yani kısaca benim evlilik için en önemli kriterim merhametli olmak. Kadın erkek ikisinde de bulunmalı. Umarım gönlümüzdeki kişiyi bulursunuz :)
 
Merhaba hanımlar . 27yaşındayım iyi sayılabilecek bir işim var . Hiçbir zaman erken evlenme taraftarı olmadım . Çevremdeki mutsuz evliliklerde buna sebep olmuş olabilir çünkü korkuyorum yanlış tercihler vermekten .. aklıma hep kötü şeyler geliyor ve evlilikten uzaklaşıyorum . Ama böyle devam edersem de iyi olanları da görmezden gelmiş olurum diye düşünüyorum. Tecrübeli hanımlar sorum sizlere, evlenirken nelere dikkat ettiniz ağırlıklı olarak ve daha sonra fikirleriniz değişti mi? Keşke şuna değil de buna dikkat etseydim dedikleriniz neler mesela? Nerelerde yanıldınız nerelerde iyiki böyle yapmışız dediniz ? Şimdi başa dönecek olsanız neye dikkst ederdiniz ?
Bu arada daha rvvel de konularımda açmıştım. Çok güvendiğim eski bir arkadaşımın vasıtasıyla biriyle tanıştım 5 ay kadar oldu tanımaya çalışıyorum. Şuan evlenmeyi dişünmüyorum tanıma sürecini uzun tutmak istiyorum çünkü korkularımı yenemiyorum :KK43: tanıştığım kişi mantıken mutlu olscağım biri gibi , fikirlerimiz benzer. Hayata aynı pencereden bakıyor gibiyiz şimdilşk. Ailesi vs bana uyabilecek insanlar . Kariyeri işi iyi. Çocuğun davramışları vs de iyi hoş. Yani 5 aylık süreçte kötü diye nitelendirebileceğim bir davranışı olmadı. O çok istiyor beni çok heyecanlı her konuda. Ben aşırı temkinli yaklaştığım için tamamen kendimi bu ilişkiye bırakamıyorum. Daha evvelde konularımda açmıştım tip1 diyabet hastası kendisi 18 yaşından beri.
evet ben normalde de evlilik konusunda korkardım küçük şeyleri bile gözümde büyütür ya şöyle olursa diyip kötü şeyler düşünürdüm. Kaygı bozukluğum da var . Şimdi de bu hastalık olayını gözümde büyütüyorum ve sürekli ya evlendikten sonra şöyle olursa böyle olursa diyip kendimi tamamen bırakamıyorum . ( evet yarın ne olacağımız belli değil kimsenin garantisi yok bunu da biliyorum.yakın zamanda annem kötü bir hastalığı atlattığı için daha iyi anladım sağlığın koymetini) . Ama bilmiyorum dediğim gibi zaten korkan biriydim kaygılı biriydim. Fikirlerinize ihtiyacım var gerçekten . Umarım anlaşılırım.. bu hastalığı çevresinde yaşayanlar varsa onlardan da yorum bekliyorum.
Burada ideal adamın portresini çizemem tabii. Ama aklıma gelen ilk şey: merhamet. Bir adamın merhameti sevilir bence. İnsanlara, hayvanlara, doğaya merhamet çok önemli.
 
Biz esimle aşık olarak evlendik.

Ama ikimizde mantıkli insanlar olduğumuz icin mantıklı insanlara aşık olduk. esimde öyle dusunuyor ask degil mantık evliliği yapsaydım yine seni seçerdim diyor.

Eşim bana gore sakin bir karakterdir. bana gore daha az konusur daha ağır kanlıdır. ben daha aceleci daha cok konusan bir insanım ama o benim konuşkanlığımı beğenir ben onun soğuk kanlı yönünü begenirim.

Eşim zorluklarla buyumus caliskan bir insan. onu tanıdığım gunden beri isteyipte başaramadığı bir sey olmadı. ailesinin durumu cok iyi degildi ama kendisi caliskandı ve azimliydi. zaten ailesinden hicbir beklentimiz olmadıği icin bu sorun olmadı. ayrica ailesini durumu cok iyi değildi dediysemde babası da annesi de hep calismış yani anne babasi da caliskan insanlar yıllarca ozel sektorde emekleri somurulmuş o yuzden durumlari cok cok iyi olamamış.

Eşimle hayata bakış açımız aynı. bence en önemli nokta bu. hayattan beklentilerimiz azimli olmamız hayatta istediğimiz şeyleri basarmamız. hatta cocuk yetistirme tarzımız bile aynı.

tabiki aşk ve fiziksel çekimde onemli benim icin. ilk gordugumde esimin gozlerinin yesil olmasindan etkilenmistim. o da benim yuzumu cok guzel bulur hala da dile getirir.

Hastalık benim icin onemli olmazdı acikcası. esimle daha sevgiliyken ben cok ciddi hayati tehlikesi olan sağlık sorunları yasadım esim hic tereddut etmedi tam tersi olsaydı ben de tereddut etmezdim. her şey dort dörtlük olmuyor.

Keske suna dikkat etseydim dediğim bir sey olmadı cok sukur. Aileme saygi duyup duymamasını bastan onemsememistim cok sukur esim aileme cok saygıli ailemde ona karsı tabiki. ailemle iyi gecinemeseydi uzulurdum açıkcası. Burada okuduğum konularda kendi ailesini esinin ailesinden ustun tutup kendisi saygisiz olan cok erkek varmiş bunu anladım. benim basima gelmedi ama onemliymis buna dikkat ederdim.
 
Merhaba hanımlar . 27yaşındayım iyi sayılabilecek bir işim var . Hiçbir zaman erken evlenme taraftarı olmadım . Çevremdeki mutsuz evliliklerde buna sebep olmuş olabilir çünkü korkuyorum yanlış tercihler vermekten .. aklıma hep kötü şeyler geliyor ve evlilikten uzaklaşıyorum . Ama böyle devam edersem de iyi olanları da görmezden gelmiş olurum diye düşünüyorum. Tecrübeli hanımlar sorum sizlere, evlenirken nelere dikkat ettiniz ağırlıklı olarak ve daha sonra fikirleriniz değişti mi? Keşke şuna değil de buna dikkat etseydim dedikleriniz neler mesela? Nerelerde yanıldınız nerelerde iyiki böyle yapmışız dediniz ? Şimdi başa dönecek olsanız neye dikkst ederdiniz ?
Bu arada daha rvvel de konularımda açmıştım. Çok güvendiğim eski bir arkadaşımın vasıtasıyla biriyle tanıştım 5 ay kadar oldu tanımaya çalışıyorum. Şuan evlenmeyi dişünmüyorum tanıma sürecini uzun tutmak istiyorum çünkü korkularımı yenemiyorum :KK43: tanıştığım kişi mantıken mutlu olscağım biri gibi , fikirlerimiz benzer. Hayata aynı pencereden bakıyor gibiyiz şimdilşk. Ailesi vs bana uyabilecek insanlar . Kariyeri işi iyi. Çocuğun davramışları vs de iyi hoş. Yani 5 aylık süreçte kötü diye nitelendirebileceğim bir davranışı olmadı. O çok istiyor beni çok heyecanlı her konuda. Ben aşırı temkinli yaklaştığım için tamamen kendimi bu ilişkiye bırakamıyorum. Daha evvelde konularımda açmıştım tip1 diyabet hastası kendisi 18 yaşından beri.
evet ben normalde de evlilik konusunda korkardım küçük şeyleri bile gözümde büyütür ya şöyle olursa diyip kötü şeyler düşünürdüm. Kaygı bozukluğum da var . Şimdi de bu hastalık olayını gözümde büyütüyorum ve sürekli ya evlendikten sonra şöyle olursa böyle olursa diyip kendimi tamamen bırakamıyorum . ( evet yarın ne olacağımız belli değil kimsenin garantisi yok bunu da biliyorum.yakın zamanda annem kötü bir hastalığı atlattığı için daha iyi anladım sağlığın koymetini) . Ama bilmiyorum dediğim gibi zaten korkan biriydim kaygılı biriydim. Fikirlerinize ihtiyacım var gerçekten . Umarım anlaşılırım.. bu hastalığı çevresinde yaşayanlar varsa onlardan da yorum bekliyorum.
Vallahi dönüp bakınca pekte bir şeye dikkat etmemişim bodoslama dalmışım 😅😅😅😅 5 yıllık olacağız iyisiyle kötüsüyle geçirdik karşılıklı kırdık kırıldık iki evlat sahibi olduk. Şimdi yine başımız belada arada bizi böyle yoklamasa dert sıkıntı birbirimize sarıp kavga ediyoruz. Koronayi yenmeye çalışıyoruz sırada enkaz altında ölümü beklemek mı var bilmiyorum? Dönüp baktığımda ne çok şeyi geride bıraktık diyorum. İster çok didikle ister az gelecekler geliyor olacaklar oluyor.
 
ben evlilik kurumuna karşıyım, evlilik dinlerin ve devletlerin bizi paraya muhtaç edip köleleştirmek için oluşturduğu sistemdir. Heleki islamda evlilik en tehlikelisidir çünkü "kızı verdim" derler bu zeki bir insan için büyük bir işarettir. Unutmayın sadece eşyalar verilir alınır. fakat sistem biz kadınların eşya olarak görülüp ev işi yapacak aileye hizmet edecek soyunu üretecek bir yumurtlama makinesi olarak kullanılmasını ister. Ne diyor yönetici kadın annedir.

Anne demek bir insan yavrusuna köleliktir. Tamam eskiden üreme insanlık tükenmesin diye gerekliydi insan nesli için fakat şuan insan fazlalığı mevcut o yüzden üremeye hiç gerek yok.

aynı şekilde evlenirken sevdiğin adamla değil ne çıkacağı belli olmayan akrabalarla evlenmiş oluyorsun.

evine misafiliğe geleceğiz derler harmalde yolda selam vermeyeceğin tipte birisi eltin olabilir

evlilik, kapitalist ve dini sistemin en beşta devletin işine gelir borçlanırsanız düşünmeye vaktinuz olmaz ne iş olsa yaparsınız, borçlanırsanız maaşı sorgulamaya çalışma hakkını sorgulamaya vaktiniz olmaz.

mesela dünya en çok çalıştırılan ülke çinden sonra biziz çünkü aile kurma adı altına kölelik yapıyoruz

ha birde sünnet törenleriyle, kelimelerle ilahlaştırılan erkeklerden ayrılmaya çalışırken öldürülebilirsiniz o yüzden bunu önceden asla kestiremezsiniz

uzaklaştırma çıkardığınız adam sizi öldürürse ilk bşata yüksek hapis alır sonra zaten 3 senede bir kere af çıkıyor onunla beraber hayat4na devam eder

ilişkiye başlamadan önce bile evinizi işinizi değiştirecek güçtemiyim diye sorgulamalısınız

adam birden psikopat çıkabilir bunu üyrılık tetikleyebilir

o yüzden değil evlilik değil ortak bir çocuk değil nişan

artık bu hukuk sistemine göre sevgili olmadan önce işinizi herşehirde icra edebilmeyi göz önüne almalı, evinizi taşımayı göz önüne almalı

eğer ailenizme tehdit edilmeyi göz önüne almalısınız


bunları neden mi anlattım 8 senedir aralıklı olarak korkunç şekillerde tehdit edildik 14 yakın ev taşıdık

neden biliyormusunuz annem fakat biraz saf 4 kere talibi çıktı annem onlarla görüşüp ayrılmak istediğinde hiç şaşmadı 3 tanesi tehdit etti senelerce gitmedi kinleri

o yüzden evlenmeniz yerine akdeniz yada egeye yerleşip eğitimli modern düşünce yapılı biriyle farhat göçerle ömür gedik gibi yıllarca sevgili kalmanızı taviye ederim
Siz veya anneniz iosiz sapsız psikopat tiplerle karşılaştıysanız sürekli taşınmak zorunda kaldıysanız bu sizin sorununuz. Daha dikkatli olmanı gerekiyor demek ki. Insanlari iyi gözlemlemeniz gerekiyor. Sizin böyle olmanız evlilik kurumunu kotulestirmiyor. Cevremde psikopat tipler yok akraba olsun eş olsun. Gayet sevgi dolu merhametli kişiler var. Anne olmak da kölelik değil. Bir insanın her yönüyle büyümesine şahitlik etmektir.
 
Merhaba hanımlar . 27yaşındayım iyi sayılabilecek bir işim var . Hiçbir zaman erken evlenme taraftarı olmadım . Çevremdeki mutsuz evliliklerde buna sebep olmuş olabilir çünkü korkuyorum yanlış tercihler vermekten .. aklıma hep kötü şeyler geliyor ve evlilikten uzaklaşıyorum . Ama böyle devam edersem de iyi olanları da görmezden gelmiş olurum diye düşünüyorum. Tecrübeli hanımlar sorum sizlere, evlenirken nelere dikkat ettiniz ağırlıklı olarak ve daha sonra fikirleriniz değişti mi? Keşke şuna değil de buna dikkat etseydim dedikleriniz neler mesela? Nerelerde yanıldınız nerelerde iyiki böyle yapmışız dediniz ? Şimdi başa dönecek olsanız neye dikkst ederdiniz ?
Bu arada daha rvvel de konularımda açmıştım. Çok güvendiğim eski bir arkadaşımın vasıtasıyla biriyle tanıştım 5 ay kadar oldu tanımaya çalışıyorum. Şuan evlenmeyi dişünmüyorum tanıma sürecini uzun tutmak istiyorum çünkü korkularımı yenemiyorum :KK43: tanıştığım kişi mantıken mutlu olscağım biri gibi , fikirlerimiz benzer. Hayata aynı pencereden bakıyor gibiyiz şimdilşk. Ailesi vs bana uyabilecek insanlar . Kariyeri işi iyi. Çocuğun davramışları vs de iyi hoş. Yani 5 aylık süreçte kötü diye nitelendirebileceğim bir davranışı olmadı. O çok istiyor beni çok heyecanlı her konuda. Ben aşırı temkinli yaklaştığım için tamamen kendimi bu ilişkiye bırakamıyorum. Daha evvelde konularımda açmıştım tip1 diyabet hastası kendisi 18 yaşından beri.
evet ben normalde de evlilik konusunda korkardım küçük şeyleri bile gözümde büyütür ya şöyle olursa diyip kötü şeyler düşünürdüm. Kaygı bozukluğum da var . Şimdi de bu hastalık olayını gözümde büyütüyorum ve sürekli ya evlendikten sonra şöyle olursa böyle olursa diyip kendimi tamamen bırakamıyorum . ( evet yarın ne olacağımız belli değil kimsenin garantisi yok bunu da biliyorum.yakın zamanda annem kötü bir hastalığı atlattığı için daha iyi anladım sağlığın koymetini) . Ama bilmiyorum dediğim gibi zaten korkan biriydim kaygılı biriydim. Fikirlerinize ihtiyacım var gerçekten . Umarım anlaşılırım.. bu hastalığı çevresinde yaşayanlar varsa onlardan da yorum bekliyorum.
İnsan gerçekten aşık olunca gözü ne hastalık görür ne kaygı bozukluğu.. Bu kadar detay düşünüyorsan duygularından emin olmadan çocuğa umut verme. Evlenmeden önce neye dikkat etmen gerekiyor sorusunun cevabı da öfke kontrolü olmalı.. Forumda ve haberler de artık çok sık rastladığımız çok üzücü olaylar oluyor. Öfke kontrol problemi olan erkek her defasında siddeti arttırıyor. Sonra çocuk oluyor sonra çocuğum var bosanamiyorum oluyor vs vs...
 
Back
X