Evlenmediğime pişmanım

Bence beklentilerinizi düşürmelisiniz. Biraz da gerçekçi olmak lazım. Bu zamana kadar sizin beğendikleriniz size karşılık vermemişse kendinizin çok üstündeki kişilere bakıyor olabilirsiniz.

Evet herkes evlenmek zorunda değil, yalnızlık kötü değil, bekarlık sultanlık vs vs. Ama siz evlenmek istiyorsunuz. Bekarlıktan memnun değilseniz ona göre adımlar atmalısınız. Sevildiğiniz, hoşlandığınız kişilere şans verin. İlla ki şimşeklerin çakmasını kör kütük aşık olmayı beklemeyin.
 
Ne bileyim çevrenizde hiç mi mutlu evlilikler görmüyorsunuz ;nasıl bu kadar emin ,olumsuz düşünebiliyorsynuz.

Elbette her şey her zaman her gün dört başı mamur olmaz,hayat bu.Bazen iner ,bazen çıkarsın.Büyük resme baktığında anlaşılır mutluluk.Benim çevremde mutlu evlilikler çok.Bu iki insanın da her istediğinin olduğu anlamına gelmiyor; bazen sen bazen eş ayak uydurmayı, ortak noktada buluşmayı öğreniyorsun.Günün sonunda sımsıkı sarılıp uyuyorsun neticede.
 
Her arayan bulamaz ama bulanlar arayanlardir demişler
Gerçekten arıyor musunuz mesela ? Bu önemli . Ben bu erkek kalmadı mevzusuna inanmıyorum, erkekler de en az bizler kadar düzgün kadın kalmadığından şikayetçi düzgün erkekler hala var . Şekilci misiniz mesela biraz şekli kriterleri düşürün şans verin. Yüzde doksan olmasın da yüzde yetmiş beş olsun mesela .Ben kendim düzgün bir kadinsam bana uygun bir erkekte vardır. Deneye yanila bulacaksınız pes etmeyin . Kanada da yaşayan bir PT kadını takip ediyorum uzun süredir ilişki istiyordu son ilişkisi için 12. Randevumda kafama uyan erkeği buldum dedi bunlar ayıp değil gidin görüşün ama erkek kalmadı umutsuzluğu ile değil . Elbet size uygun biri var. Birde spor ve yoga tavsiye ediyorum esnemek kadın bedenindeki enerji akışını inanılmaz değiştiriyor frekansiniz yukseliyor
 
Boşanma avukatıyım , çevremdeki sorunlu evliliklerin ayrıntıları bana geliyor o yüzden.
Ben mutlu evlilik yok demiyorum , ya da olumsuz konuşmuyorum. Ama matematiksel bir gerçek var. Boşanma oranları beklentileri ve sayıları var. Önümüzdeki 10 yıl içinde boşanma sayılarında büyük artış bekleniyor, modern ülkelerde evlenmelerin yarısının boşanma ile sonuçlanması öngürülüyor, bu benim olumsuz düşüncem değil. Bir de sizin mutlu evlilik dediklerinizin içi başka olabiliyor. Yaş aldıkça evlilik haberinden çok boşanma haberi alıyorsunuz, kadınların sosyal medyada kocalarının soyadını silmesini, fotoları kaldırmasını izliyorsunuz.
Konu sahibi evlilikten çok şey bekliyor gibi , evlilik iki olgun , sağlıklı insan evlenirse bile yürütmesi zor bir kurum. Konu sahibi ise olaya sadece birini bulmak, peri masalı, sadece evlensem yeter gibi bakıyor. Bu en tehlikeli bakış açısı, amaçı evlenmek olunca amaca ulaşmak için kadından çok şeyi görmezden gelebiliyor , sonra da evlilik sorunlu oluyor.
Türkiye istatistikleri de Avrupa devletleri kadar olmasa da , benzer bir tablo içinde, Türkiye’ de çiflerde boşanma oranı iyice artıyor.
Benim konu sahibine tavsiyem, öncelikle kendini geliştirip , kendi psikolojisini toparlaması , eski konularından ailevi sorunları olduğu ortaya çıkıyor. Evliliği bir sorumluluk yeni bir birliktelik değilde , bir kurtuluş , bir mutlu son olarak görmek , olaya aşırı romantik ve peri masalı olarak yaklaşmadan iyice tartarak düşünerek yaklaşmasını tavsiye ederim.
 
Buna ben de inanıyorum. Çok sosyalleştiğim, güleryüzlü ve pozitif olduğum, giyimime özen gösterdiğim ve makyajsız çıkmadığım bir dönemdi. Beğenmediğim ve beğenilmediğim tanışmalar yaşamıştım ama özgüvenim hep tavandı. Hayatıma biri girmese de olur modundaydım, acaba burada biriyle karşılaşır mıyım merakı asla içimde yoktu.
 
Evlenmeden birlikte olmama fikri çok saçma geliyor zamanında bende böyle düşünüyorum ama insan evleneceği insanı her hali ile bilmeli ömrün onla geçiyor.Simdi yanlzilik hissediyorsun evlendikten sonrada bu duyguyu yasdiyorsun evliliğin ilk 3 senesi iyi sonra çocuk olunca zaten pekde birşey beklememek gerekiyor.Guzel insanlar tanı mutlu ol inan evlilikligin yüzde 20 si güzel diğer tarafları sorumluluk kaynana eşinin istekleri toplumun baskısı
 
Esas olan şu ki "düzgün erkek kalmadı" değil,"evlenmeye değer erkek kalmadı" diyoruz."Evlenmeye değer erkek" ne demek? Aile olmanın sorumluluğunu taşıyabilen, kadınına "iyiki seninle evlenmişim,seni tanımışım"dedirten, kök ailesine dahi ezdirmeyen, kadınının mutluluğu amaç edinen,olursa çocuklarına zaman ayırıp sevgisi hudutsuz baba olabilen vs... Uzar gider. Karşılık olarak kadın zaten boş durmaz, kadın aldığının fazlasını vermeyi zaten benimsemiştir. Günümüz şartlarında maalesef erkeklerin çoğunluğu da zaten kendilerini yeterli görmüyor,"evlilik" işin içine girince topuklayanlarmı dersiniz,panikleyip başka kadının yanında soluklayıp ciddiye giden ilişkisinin rotasını değiştiren mi dersiniz... Kısaca" mutlu evlilikler"neredeyse müzede sergilenip koruma altına alınacak kadar az. Üzgünüm Umut aşılamayı kendim ve konu sahibi için çok isterdim,ama kime elini atsan kuruyan,hangi duvara yaslansan altında kalınan dönemdeyiz...
 
Böyle erkekler var emin olun . Bu umut aşılama değil . Sadece biraz mesai yapmak ve olmayacağını anlayınca hızlı bir u turn lazım .
 
Eskiden de her evlenilen erkek evlenilecek erkek değilmiş ki.yaşı daha büyük olan ninelerimizden, halalarımızdan, teyzelerimizden falan neler neler dinleyerek büyüdük.eee eskiden kadınların kıymeti mi vardı? Ver birine doğurup dursun.dışaridan bakan vayy be 50, 60 yıllık evlilik, 8, 9 çocuk maşallah falan der yani.şimdi olsa o adamların hiçbirini evlenmez mesela, kadınlar da onlarla evlenmeyi kabul etmez.erkek ayrılacak olsa babası höt deyip oturtuyordu, kadinin ailesi kefenle çıkarsın diyordu.20, 30 yıl kadar önce kaç tane sağlıklı ilişkiyle evlenen insan duydunuz? adam içkici de olsa, dayakçı da olsa, sapık da olsa, dolandırıcı da olsa evliydi ve bir sürü çocuğu vardı.bu tarz dönem karşılaştırmaları yapmak çok da isabetli olmuyor bu yüzden.ne zaman çok vardı ki kalmamış olsun?
 
Son düzenleme:
Bulunduğunuz durumun tadını çıkarın bence. Nasipte varsa zaten gelir sizi bulur. Gezin tozun, arkadaşlarınızlave ailenizle vakit geçirin. Onlarla kaldığınız zamanların değerini bilin. Evlenmek için evlenilmez inanın. Sorumluluğu çok. Evlenmek için illa bir çaba göstermek isterseniz de aktif olmalısınız. Kalabalık kurslara katılın. Dil kursu gibi ama sınıf kalabalık olsun. Gençlerin ağırlıkta olduğu turlara katılın. Yurt dışı turları olabilir. Birileriyle tanışabileceğiniz ortamlarda bulunun
 
Bence daha cok tanismalisin sevgili Berry uyesi, madem istiyorsun evlenmek daha azimli olmalisin. Biraz yeni ortamlara gir, biraz gez tatile cik, etrafa haber ver, talip olanlari hemen kesip atma gorus ... insan tani yani, kim olursa olsun kestirip atma bir bak begenmezsen de almazsin zaten.
 
Bence bizlerin evlenme sürecinde yaptığı en büyük hata insanları dış görünüşüne göre elemek. Belki çok iyi anlaşabileceğiniz, zamanla 1 2 kere daha görsek sevebileceğimiz kişileri, atıyorum sırf fazla kilolu diye olmaz demek gibi. Sonra da böyle böyle derken yaş ilerliyor tabi taliplerinizle mutlaka bir kaç sefer görüşün.
 
Size katılıyorum. Benin anneannem ve dedem 65 yıl evli kaldılar, 5 çocuk , bir kaç doğum sonrası ölen, düşük sayısı bilinmiyor. Dedemin başka kadından 3 çocuğu var, dayak, şiddet, istismar hepsi dolu. Anneannemin boşanma gibi bir seneçeğin varlığı bile olmadı. Bi yazı vardı, boşanma neden artı değil, evlilikler neden hala devam ediyor onu inceleyen.
Zaten evlilik ile ilgili sorunlar , kadınlara seçme hakkı verildiğinde ortaya çıktı. Erkekler o kadar evlenilesi, muhteşem bir cins değilmiş, ortaya çıktı.
Konu sahibi zaten böyle adamlarla evlenmeyi kabul etseydi şimdiye 3 çocuğu olurdu ama işte o da hayatına dert getirecek adamları istemiyor.
Bence her yalnızlık , boşanmaktan iyidir. Ben düğününde oynadığım akrabalarımı , arkadaşlarımı boşadım . Her düğün giderken , umarım bunları da boşamam diyorum .
 
Kaçarak evlenenler vardı Öyle dolu dizgin aşklar vardı ki sevdiğimi başkasına verecekler diye ödü kopar canını hiçe sayardı sevenler(dedem anneannemi kacirirken bostanda bacağından vurmuşlar:)
Şimdilerde öyle mi,pamuk ipliğine bağlı ilişkilerde,evliliklerde. Eskiden anlattığınız gibi zorluklar vardı, mecburiyet vardı ama mücadele de vardı.Gunumuze nazaran has hakiki ipek kumaş erkekler vardı,simdilerde polyester Çağ atladık, modernleştik ama gerçeklerden uzaklaştık sahtelestik. Değil evlenilecek erkek, gerçek dostluk bile çölde Vaha...
 
dün arkadaşımla otururken hoşlandığı çocuğun ona 1 haftadır yazmadığından bahsetti. ben de çok şaşırdım. belki başka biriyle konuşuyordur boşver dedim. aradan birkaç saat geçti çocuğun konusu tekrar açıldı. iyi düşün, en son konuştuğunuzda değişik bir şey oldu mu? dedim.
meğersem arkadaşım çocuğa "saçların beyazlamış biraz, yaşlanmışsın" demiş. şok oldum.
kara kara düşünecek bi şey yok, senin hatan sana böyle dense yazar mısın dedim. ama o erkek biraz şaka kaldırsın diyor. yani bazen çuvaldızı kendimize de batırmak lazım.
çocuk yazmış tekrar. şimdi de diyor ki cevap vermeyeceğim, egosunu şişirmeyeceğim. öfff yani.
erkek kalmadı adam kalmadı diyenlerin biraz da problem kendinde bence. 20li yaşlarımın başında ben de "ego şişirmeyeceğim" diye gereksiz triplere giriyordum ordan biliyorum.
sizin konunuzda da onu beğenmem bunu beğenmem havası var. bi sakin olun önce muhabbet edin. karakter dış görünüşü bile etkiliyor. başta hiç beğenmediğim adamları tanıdıkça gözüme başka göründüğü oldu. çok beğenip başladığım ilişkide bir sene sonra soğuma geldi. şimdi karşıma çıksa suratına bakmam. peşin hükümlülüğü bırakmalısınız bence.
 
O değil de çocuk o kadar zor birşey ki.Sizin ilişkiniz bunu kaldırmaz.Cocukla başınızı taşlara vurursunuz.Sabiye yazık.Size yazık.
 
Duyanda 50 yaşındasınız falan zanneder sizi, 30 yaşındasınız ve artık günümüzde ortalama evlilik yaşı 30-35, sakin olun.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…