evlenmek hayatimdaki en buyuk aptallik üzgünüm mutsuzum..

Yeni evliliğe alışma sürecindeki olağan sıkıntılar desem,yeni evli bir erkek nasıl bu kadar isteksiz olabilir?Evlilik öncesi yaşanan 2 yılda bütün heyecanlar bitti mi?
Yani 1 aylık evli bir kadının bulutların üstünde olması belki az rastlanır bir şans ama bu derece bıkkınlıkta hayret verici.
Sorun elbette ilk andan itibaren olur yani kapıyı açtınız eve girdiniz sorunlarda başlar ama sizin birbirinize karşı ilk günlerde çok yoğun arzu ve özleminiz olmalı ki ,giderek azalsa da ileriki yıllarada birşeyler kalsın.
İlşkide ki sorunların çözümü aranızda güçlü bir bağ kurulabilirse mümkün.
Siz en azından eşinize karşı yeni evli bir kadının heyecanı ve mutluluğu ile yaklaşın belki o da havaya girer.
 
Bende de aynı sorun olmustu... Eşim gelir yemek yer yerlesir koltuga ve kalkmaz hep int ile ilgilenir... cinsellik ise hep ben adım atıyorum .10 günde bir belki .hatta inanilmaz bir sey ama adım atıyorum ama sonuc yine de olmuyor.... (bu arada severek evlendik cinsel sorunum da yok güzel bir kadinim) hatta artik ben de adim atmiyorum nereye kadar devam edecekse etsin... ben bosanamayacagimi dusunuyorum bu yuzden de esime bakis acimi degistirdim... o yuzden simdi daha rahatim... esimi ev arkadasi olarak goruyorum... is paylasimi yapiyorum... bekarken nasil yasiyorsam aynen devam
 


Canım... sakın böyle düşünem daha çok yenisiniz.. hiç tanımadıgın bir adamla (diyeceğim çünkü aynı eve girmeden tanımak mümkündeğil,imkansız...) aynı ewe girmişsin alışma süreciniz var,yeni yeni huylar çıkıyor...
sakın sakın derim geri adım atma pes ettiğin an yeildiğin andır canım, eski günlerdeki gibi dawran süslen püslen gezin tozun oohh misss, ne güzel gezip tozuyosun yine annen babam neredsin ... ? demiyor, biraz bu iyi yönlerden bak ve içini ferahlat....
 
Kocası diyecek
Yemek nerde ?
Çorabım nerde ?
Pantolonum ütüsüz ?
Nerdesin ?
Kimlesin?
Bıd bıdı
 
kesinlikle katiliyorum. biz de cok yogun calisiyoruz ve evin icinde ben bi tarafa o bi tarafa kivriliyorduk. baktim olacak gibi degil. haftada 1 gun bilgisayarlardan uzak telefonlardan uzak los bir isikta elimizde kahvelerimizle sohbet etme ortami ayarladim. simdi geleneksellesti bu. ne zaman firsat bulursak yapmaya calisiyoruz.bu bizi daha da yakinlastirdi kesinlikle. siz de boyle vakitler yaratabilirsiniz. aile icindeki iletisim ne kadar kuvvetli olursa o evlilik daha saglam oluyor.
 

Sana bir yazı göndereceğim.Ünlü bir psikolog ve sosyolog yazarın yazısı.....Muhakkak oku , sonra yorumunu bekliyorum
 


Allah bağışlasın canım
Bizim de 3 yıllık bir ilişkimiz ar evlendiğimiz de tahminen 5. yılımız falan olucak sık kavga ederiz ama çabuk barışırız.
İlgisizliğimiz uzun sürmez ve yapıcıdır.
Allah yardım etsin bu gönül ilişkilerin de
 
Anlam kargaşası ve kavramların yanlış anlaşılmasından kaynaklanıyor herşey. nasıl mi?

İlk önce '' sabır'' kelimesini irdelemek lazım.Sabır,size sıkıntının ve diğer olumsuz şeylerin geldiği andaki tutumunuzdur.Ve evliliğin ilk yılları genelde 0-1 yıl arası alışma dönemidir.O dönemde fikir ayrışmazlığının olması gayet doğaldır.Ki canınızın parçası olan çocuğunuz bile rahme düştüğü andan itibaren vücut savaşmaya başlar.Ta ki vücut alışana kadar.İşte evliliğinin de ilk yılları böyle geçer.

ikinci olarak ise ''balayı'' kavramını irdelemek lazım.Eski de kalmış bir deyimdir.Çünkü görücü usulü evliliklerde yaşanmışlıkları olmayan çiftlerin o yaşanmamışlıkları-yani balları yedikleri - yaşamasından ötürü böyle söylenmiş.Lakin zamanımızda ne yazık ki evlenmeden önce birçok şey tüketildiğinden buna '' balayı '' diyemiyoruz.

üçüncü olarak '' eşim beni sevmiyor algısı''.bu çok yanlış bir düşüncedir.Çünkü sevmeseydiniz evlenmezdiniz ya da evlenene kadar beklemezdiniz.Ancak ilk yıllardaki bunalım bunu söyletiyor insana.Ama bunu aşmanın da yolu son paragrafta saklı

dördüncü olarak '' eşlerin aşırı beklentisi ''.Böyle beklenti hem kişilerin özel hayatında hemde sosyal ve iş hayatında hayal kırıklıklarına sebep olur.unutulmamalıdır ki ! karşımızdaki de insan ve o kişide evliliğe alışmaya çalışıyor.Ve o da aynı soruları soruyor.Ve ne yazık ki efsane anlatımlar ve diziler evlilikten beklentiyi en yüksek seviyeye çekiyor.Bu da kişilerde memnuniyetsizlik ve şükürsüzlüğe sebep oluyor.Ve tabiiki geri dönüşü olmayan ve kapanmayan yaralar açıyor.UNUTMAYIN !!! EŞİNİZDE SİZİN GİBİ BİR İNSAN.

beşinci olarak ''mükemmel evliliği ve sonsuz mutluluğu hemen yakalama sevdası''.Ne yazık ki emeksiz rahmet olmayacağı gibi çabalamadan ve bir takım sıkıntıları yaşayıp onlardan kurtulmadan bunu yakalamak imkansız.bunu kabullenmek gerekir.

altıncı olarak '' diğer çifler.... '' olgusu.Unutmayın ki herkes evliliğinde yani o kapalı kapılar arkasında sıkıntılar yaşamakta.Ancak bazıları dışarı vuruyor bazıları ise kendi aralarında çözüyor.

yedinci olarak '' ama beni anlamıyor'' emin olun sizde onu anlamıyorsunuz.Ve bunun sonucu da ya anlayışsızlık ya da şiddetli geçimsizlik oluyor.O yüzden empati kavramını en üst seviyeye çıkarmalısınız.

sekizinci olarak '' hep kavga ...''' bu da gayet normal.Ancak önemli olan kavga etmemek değil o andaki tutumunuzdur.Her zaman çözümün parçası olun problemin değil.O zaman aşılır sorunlar.

dokuzuncu olarak '' evliliğe pişmanlık''.bu da zihninizin size oynadığı bir oyundur.Bu oyuna/tuzağa asla düşmeyin.Asla kötü şeyler olacağını düşünmeyin.İyi düşünün ki iyi olsun.Aksinde kötü birşey olmasa dahi kötüye sebebiyet verirsiniz.

onuncu olarak '' zamana bırakamamak'' ki bu da sabırla ilgili aslında.Zamana bırakın ve o anın tadını yaşayın.Bırakın da zamanda görevini yapsın.

sonuç olarak

Mutlu bir evlilik SABIR-ÇABA-EMPATİ-SAYGI dörtlüsünden geçer

Herşeyin gönlünüzce olması dileği ile
 
Ben kendi düşüncemi yazmak istiyorum.Cinselliğin olmadığı bir evlilik,evlilik değildir.Acil tedavi edilmesi ve yardım alınması gerekir.Çünkü evliliğin asıl nedeni cinselliktir aslında.Ama bu evlenmek için tek neden cinsellik anlamına asla gelmiyor.
 
O halde sizlerin dünyaya gelmesi hepten hata..sonuçta var olmanız bir kadın ve erkek vasıtasıyla..
 
Yeni düzen,yeni bir hayat..Nasıl bir ayda teşhis koyabiliyorsunuz..Bekleyin biraz yerine oturur her şey..
 
Evliliğin ilk başları hep böyledir cümlesinden nefret eder hale geldim. Nasıl normallerimiz oluştu anlamıyorum. Hani evliliğin ilk ayları cicim ayları idi. Tamam iki insanın aynı evde yaşamaya alışmasından çıkan bir takım aksaklıklar olur. İşte tuvaletin kapağını niye indirmedin, diş macununu neden ortadan sıktın falan. Ama bir insanın erkek ya da kadın evliliğin ilk ayından sevilmiyor hissetmesi bence her evlilikte olur değil. Olmaz yani. En azından genellenebilir bir şey değil bence. Peri masalı ya da sonsuza dek mutlu yaşadılar değil derdim. Asgari olarak en azından seviliyor hissetmek.
 
daha çok yeni evlisin senin şimdi ayaklarının yere basmaması lazım mutluluktan. .ama garip sen bu adamı sevdiğine emin misin ..duygularında aldanmış olmayasın sakın
Böyle düşünceler sebebiyle insanların evlilikten beklentisi fazla oluyor sonuç büyük hayal kırıklığı.
2 ayrı huydaki insanın pat diye bir evde yaşaması hiç de mutluluktan uçulacak bir şey değil. Yatağın hangi tarafında yatacağın bile problem olabiliyor.
İlk zamanlar alışma dönemidir, problemler gayet normal hatta ilk 3 sene bir şeylerin oturmaması normal.
Düzen, alışkanlık zamanla oturan şeyler...
 
Kadınların evlenmesi için geçer şartlar mı bunlar?

arkadasımm kadında kadınlıgına bilecek şart olmayabilir ama oldu ne güzel yemek yok iş yok eee napacan yatacanmı hep ! sonra erkegin gözü nie dısarda olur tabi evinle barkınla ilgilenmezsennn !!
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…