Erkeklerin heyecan arayışında olmasını anlayabiliyorum, belki biz kadınlar da güdülerimizi bastırmasak monoton giden evlilikler söz konusu olduğunda yeni heyecanlar arayan canlılardan olabilirdik. Ya da çocuklarımıza, kurduğumuz yuvaya saygı ve sevgi beslemesek, sorumluluk duymasak... Verdiğimiz emek ölçülebilir olsaydı mesela... Belki de onlar gibi olabilirdik.. Başka türlü yapılamaz çünkü bu çirkin iş. Yanlış anlaşılma olmasın, anlayabiliyor olmam, haklılık verdiğim anlamına da gelmesin... Zira ciğerlerini biliyorum artık...
Kim okuyacak bilmiyorum belki de okunmaz ama burada dursun... Belki evli bir adama aşık olmuş olan birine denk gelir..
1. "Eşinden şikayet ediyor, hiç mutlu değilmiş, boşanmayı düşünüyor" - Aşık olduğunuz adam, zamanında aşık olup evliliğe kadar gittiği eşi ile evliliğin getirdiği yeni sorumlulukları üstlenmeyi reddediyor, adapte olamamış.. İlişki iki kişiyken pervasızca ve heyecanla yaşanan tüm o güzel anıların yerini, akşam oturmaları, ailelerin beklentileri, ailelerin erkek kişiyi kıskaca alması, anne baskısı, arada dengeyi bulamama, karısını bu mengenelerden birinde kıskaçta bırakıp sorunlardan kaçmalar almış. Bu esnada örselenen duyguları körükleyip kuvvetlendirmek yerine, çocuk da olduktan sonra sorumlulukların artmasıyla, sorumluluktan kaçıp, vaktini ve ilgisini çocuklarla beraber eşine de vermekten imtina ederek yeni arayışlara girmiş... Bahaneler lazım olduğu için eş ile eften püften, yorgandan ve döşekten kavgalar çıkarmaya başlamış ve evde ki huzursuzluğu arttırarak eşini duygusal yönden hapishaneye almıştır. Yeni birine yönelmek için veriler tam oturunca, ilgisine karşılık veren eli yüzü düzgün kişiye yönelinmiş, biriktirilip bastırılan ve aranan heyecanlara hızlıca geçiş yapılmış ve aranan heyecanlar karşılıklı tüketilmeye başlanmışken, evde ki hanımla bu ilişkinin verdiği kuvvetle tartışmalar da artmış... Bazen "Boşayacağım seni!", "Sen her şeyi hakediyorsun!" çıkışları dahi yapılır olmuştur kuvvetle muhtemel... Ve fakat erozyonun ve yaşanan duyguların şiddetine göre heyecanlar yerine durgun sulara bırakacaktır yeni ilişkide mutlaka.. o zaman eşin emek verdiği, örselendiği durumlardan ötürü suçluluk da duyulacaktır... Eş onu boşarsa, aynı teraneye sizinle girip bu kez içinde ki suçluluk duygusunu sizinle bastıracak merak etmeyin... Çok öyle süper bir evlilik beklemeyin.. Boşamazsa, uzun bir süre eskisinden iyi bir eş olacaktır şu an ki eşine... Bu cümlenin açılımı bu...
2. "Benimle çok mutlu.. Aşkı bende bulduğunu söylüyor" - Arayan herkes aşkı bulabilir, platonik ya da karşılıklı... Bu efsane bir şey değil.. Ve fakat bu tarz ikili ilişkilerde ne yazık ki yaşanan aşk değil.. Belki yüzde bir ihtimal olan vardır.. Ancak çok parametre lazım bunun için... İhtimal düşük o yüzden.. Bu tarz ilişkilerde "Aşkı yakalamaya çalışmak, aşkı yaşamaya çalışmak" kelimeleri daha doğru evli bir erkek için. Zira o kaybettiği bir şeyleri arıyor, heyecanı.. Heyecansız yapamaz bunlar... Dürtüleri belli.. Kendi ilgisine yönelecek kadın sayısı az... Pek çoğu da bu yalanları yemez.. Dolayısıyla elinde ki ile yetineceği için ne yazık ki aradığı Aşkı bulamasa da, hatırladığı kadarını yaşamaya çalışır... Bir tür simülasyon yani.. Çok emek verir o yüzden... Kimi zaman gizli saklı olmasının verdiği heyecanı buna yorar, kimi zaman suçluluk duygusunu bastırmak için abartır duygularını falan filan.. Döngünün gittiği yeri biliyor bu adam... Oralara fazla uğramayacak bu yüzden hiç evlilik yapmamış toy adamlara göre daha ayakları yerden kesici gelecek sizin için..
3. "Benimle evlenmek istiyor" - Olabilir.. Eşi belki de bıktı adamdan.. Mutlaka bir sıkıntı var bu adamda.. Kadın bunu bırakmak üzere olabilir. Hatta dava dahi açmış olabilir.. Bu tipte bir erkekse eğer melankolisi bol olur hemen anlarsınız.. İkinci tipte, evlilik aileler yüzünden hırpalanmış, kadın baskılanıp öz güvenini yitirmiş, bakımını aksatmış ve kendinden çıkıp başka birine dönüşmüş olabilir.. Adam ile yolları ayırıyor olabilirler.. Bu tarz adamlar "Aşk" tarzı yaklaşımlardan çok "Yönetici" eğiliminde olurlar bir ilişkide.. Zira aynı mengeneye gireceğine, alacağı yeni kadını şimdiden baskılayıp yeni bir düzen kurmaya çalışabilir... yok eğer kendinden baskın bir tipi seçecek ise o vakitte yönetici eğilimden çok "dert anlatıcı, fazla paylaşımcı" tipe dönüşür ki, sakladığı aile hikayelerine tepkinizi ölçsün.. bir daha o mengeneye kesinlikle giremez, dediğim gibi.. Yine öyle "Uçuşan aşk" yoktur... Üçüncü tip en sık rastlanan veba... Çok aşık.. en aşık.. nasıl aşık.. aşk.. aşk... Bu kişiyle ilgili yorumlar üstte var.. Bu evlenebilir karısı bunu bırakırsa... Çok tek kalamaz.. Belli de olmaz gerçi bunların işi.. Bunlara güvenilmez.. Sizi de aldatır...
Bu konuda daha çok şeyler yazılabilir ama.. Burası için bu yeterli bence.. Çok bile hatta.. Okuyan olursa ağrıyan gözlerine için şimdiden özür dilerim..
Evli adam her halükarda defoludur.. Kadın tecrübe kazanır evlilikte, olgunluğunu tamamlar.. Zamane erkekleri içinse büyümeye devam edecekleri zorlu bir sınavdır.. Yarıda keserse, defolu devam eder...