Evliliğim beni boğuyor :( Artık gücüm kalmadı....

Rossella

♡^♡♧○
Kayıtlı Üye
22 Ocak 2016
1.079
831
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....
 
Hiçbirinizi tanımıyorum ama anlattığım her derdimi dinliyorsunuz. Kendimi böyle mutsuz hissettiğim zamanlarda yazdıklarımı okuyup bir kaç satır yazdığnızda birileriyle sohbet etmiş gibi hissediyorum kendimi... Yine böyle bi sohbete ihtiyaç duyduğum gündeyim ve derdimi anlatacağım kimsem yok bu şehirde.. Telefonun ucunda çok arkadaşım var ama hiç kimse kimsenin derdini dinlemek istemiyor bu devirde hep kendi dertlerini anlatırlar benim derdim olunca kısa kesip dinlemek istemezler.... O yüzden hiç biriyle konuşmak istemiyorum hepsi sahte dost çünkü.... iyi ki sizler varsınız...


Benim derdime gelince.. Derdim hep aynı... Daha önce ki açtığım konulardan çok bi farkı yok aslında..... EŞİM... Aslında eşim demek gelmiyor içimden çünkü eşim dedğin insan adı üstünde eşin olmalı benzer olmalı kafa dengi olmalısın ama bizde hiç uyum yok maalesef. Evlenmeden önce uyumlu biri gibiydi ki öyle olmasa insan 27 yaşına kadar bekleyip neden evlensin değil mi?? 27 yıldır geç evlenmemin sebebi seçici oluşumun bedeli bu adam mıymış?? Maalesef.... Evlenmeden önce arayıp soran her dakka üstüme titreyen adam şimdi vurdum duymaz biri olup çıktı... Aynı ev de 1 gün içinde konuştuğumuz cümleleri hesap etsek inanın bi A4 kağıdını doldurmaz... Ve bu adam çoğunlukla evde... öğretmen olduğu için yaz boyu evdeydi. Şimdi okullar açılıyor ve ev yakın diye öğlen yemeğe bile geliyor uzun teneffüslerde geliyor.. 3 te evde oluyor... Benim için mi eve koşuyor hayır tabi ki de... Tv için... TV ile evli sanki... sürekli maç siyaset izliyor akşamları dizi sonra gece siyaset bültenleri ve gece 3 ten sonra uyuyor. sabah seminere gidiyordu 9 da gidip 12 de evde oluyordu gelince bi yatıyor akşam 4-5 e kadar... kalkınca annemlere gitmek istiyor orada yemek yiyip geliyoruz bi orada muhabbet ediyor başbaşa kendi evinde muhabbeti yok çünkü benle nedense sevmiyor muhabbeti. Oysa evlenmeden önce beni arayıp konuşmak için evde telefon çekmiyor diye dışarı bahçeye çıkıp arardı beni.... Hepsi koca bi yalanmış..... Evlenmeden önce gezmelerimiz konuşmalarımız hepsi yalanmış.... Benim bu şehirde anne babam ve eşimden başka kimsem yok.. Hiçbir arkadaşım yok şöyle bunalınca dışarı çıkabileceğim.. Eşim desen hiç dışarı çıkıp gezmeyi sevmez.... Onun derdi tv.... İnanın Ağustosta 1 yıl oldu evleneli ve 1 yıldır buradayım hiç hususi gezelim diye bi yere sırf hava almak için çıkmadım. hep annemler ile çıktık ya da işimiz vardır alışveriş falan... Hiç başbaşa çıkmadık. İnsan bunalıyor. Evlenmeden önce çalışıyordum buraya gelince evlenip gelince çıktım ve tekrar iş bakamadım ve kaza ile hamile kaldım eşimin erken boşalma rahatsızlığı var o yüzden daha doğrusu ona kaç kez tedavi ol dedim. hiç umrunda değil.... Ben zaten ilişkiye girmenin ne olduğunu bile tam bilmiyorum yani tam birleşme olmadan hamile kaldım... Üstelik adetimin bittiği gündü. Yumurtlama günelrimde de değildi... Hamile kaldım diye de iş bakmadım. Yani ne bi muhhabbet var evliliğimde ne gezip hava alma var ne mutlu bi cinsellik.... Ot gibi bi hayatım var.... Mutsuzluğun dibinde yaşıyorum.... Yine de iyi taraflarından bakmaya çalışıyorum kötü yanalırnı görmezden gelip iyi taraflarını düşünüyorum hep... Mesela 13 Ağustos evlilik yıl dönümümüzdü sadece ağzı ile kutladı ve hiç özel bir şey yapmadık o günde. Tamam ağzı ile kutlama da yeter ama insan ilk olunca biraz farklı olsun istiyor ve o istese durumumuz kötü dese ben evde güzel bi sofra da kurarım öyle güzel bi sofra kurarım ki müzik eşliğinde de kutlarız ama inanın öyle bir şey hiç istemez çünkü hazırladığım sofraya mana bulur neden böyle gereksiz şeyleri yaptın neden gereksiz bulaşık çıkardın der. Müziği zaten hiç sevmez kapat der.. Bunları hep evlendikten sonra farkettim.... işte böyle biri olduğunu evlenince görüp tanıdım tabi iş işten geçti.... işte zaten tüm gün tüm ay tüm yıl evdeyim bu duvarı cm cm ezberledim yeterince sıkıldım artık ama o istese evdede bi ortam yaparım ama hoşlanmaz ki.... Böyle günleri bahane edip bari hiç olmazsa böyle günlerde dışarı çıksak başbaşa ama çıkmıyor çıkarmıyor... Bunaldım artık.. Bundan 3 ay önce kriz geçirdim evde durmaktan üsütünü parçaladım eşimin fenalık geçirdim nasıl yaptım aklım almıyor normalde saldırgan biri değilim ama sanırım sürekli evde durmaktan kafayı yedim. Yine öyle kafayı yeme derecesine geldim sanırım üstelik bebeğm var onun etkilenmesini istemiyorum... Bir kaç kez boşanmak istediğimi söyledim hemen değişmeye çalışıyor isteğim şeyleri yapmaya çalışıyor boşanmaktan ödü kopuyor... Geçenlerde yine boşanma konusunu gündeme getirdim. Ben bu şekilde mutlu değilim dedim hemen tv yi kapatıp benle ilgilenmeye çalışıyor üstüme titrer gibi oluyor tıpkı evlenmeden önce ki haline geri dönüyor. Bu cumartesi istanbula gidelim (İstanbul bize çok yakın) evlilik yıl dönümümüzü kutlayalım geçti ama olsun kutlarız gene dedi.. Bende sen şimdi böyle konuşuyorsun ama ben biliyorum bi terslik çıkar yine gitmeyiz dedim yok söz dedi... İşte bu sözü bana çarşamba günü vermişti ve cumartesi oldu. Bende bi heyecan dışarı çıkacağız diye nasıl seviniyorum sanki kafeste ki kuş gibi. Gece bile ilk kez huzurlu uyudum. sabah uyandım karnımda sancı kramp var iyileşsin diye dua ediyorum Allah a... Sancılı halimle kalktım ne kadar iş varsa yaptım. camaşırları katladım kahvaltıya hazırladım yaptık. sonra dedim kaç gibi çıkacağız diye... Bana demesin mi acaba yarın mi gitsek hem babanda bizimle gelir dedi... yarın kurbanlık alacak babamlar bizimle istanbula niye gelsin ki hem gelecek olsalar bile başbaşa niye gitmiyoruz çok kötü oldum öyle deyince ses etmedim gittim kapandım yatak odasına ağladım halime zavallı oluşuma ağladım. Nasıl böyle biriyle evlendiğime.... Kapıyı çaldı açmadım hala tv izliyor. Bende size yazıyorum hem ağlıyorum hem yazıyorum.....
Boşan.
 
Agliyacagina yine yirt kocanin ustunu basini bak bu dilden anliyor. Gerekirse sesini yukseltip istekletini belirt ya. Canli canli mezar dibinde yasiyosun. Edepsiz kadinlar hep baş üstü.
Bazen diyorum zorla mı yaptırcam. Zaten geçmişte hep mutsuz şeyler yaşadım evliliğimde mutsuz gidiyor kime ne yaptım da bu hayatı hak ettim acaba
 
Kocanız bildiğiniz öküz yaşayamadığınız cinsellik bile başlı başına boşanma sebebi size tavsiyem şudur ;
Kocanızın gözünü korkutma amaçlı baba evine geçin ya bu sorunları düzelt yada açıyorum de boşanma davasını .
 
Ya bu nedir böyle. Seni geçtim hadi kendi nasıl mutluki bu şekilde. Gerçekten dayanılır gibi değil yaşadıkların ve üstüne çocuk eklenmesi resmen facia.

Boşan diyemem bu durum için ama bişeyler yapman gerek. Evlenmeden önce çok çok başkaymış, bu resmen adam kandırmak. 1 sene iyi dayanmışsın gerçekten. Bunu bi terk etsen bi tek başınamı kalsa acaba?
 
Of of
Ne zor bu evlilikler.
En iyisi bi daha evlenmemek.
Hepsinde ayrı bir arıza var.
Boşan da diyemiyorum boşanma da.
İkisi de zor.
Bebeğin de var. Terapiste gitseniz bir de öyle deneyin.
 
Gerekirse hep zorla yaptir. Hemen boşan diyenler olacaktir ama evladinda varmis ha diyince bosanilmiyor. Mesela kalk hemen su an gdelim de. Babam gelemez yarin zaten de. Alismis hep kendi kafasina gore planlamaya.
 
Bazen diyorum zorla mı yaptırcam. Zaten geçmişte hep mutsuz şeyler yaşadım evliliğimde mutsuz gidiyor kime ne yaptım da bu hayatı hak ettim acaba
O dilden anliyorsa zorla yaptır. Böyle devam etmesinden iyidir. Daha bir yıl olmuş. Böyle böyle daha ne kadar idare edebilirsin ki. Tamam seneler sonra bu hale gelseniz Neyse de daha çok yeni
 
Sevse istese benden şöyle masalar hazırlarım ama sevmez diyorsunuz. Yani sormanıza gerek yok bence bir gün yapın deneyin. Tepkisi ne olacak bakalım. Bunu denemen için söyledim

Ben olsam sinir krizi geçirirdim. En sonunda düzelse de yıpranırdım ve boşanırdım.
 
Ne kadar kötü ya.Ne kadar vurdumduymaz bir eş.Üstelik öğretmen cahil cüheylan da değil.Hanımefendi siz bir şey yapamazsınız.Eşiniz bir psikologa gitsin veya tv yi atacaksınız hayatınızdan bir süre
 
Neden isteklerinizi belirtmiyorsunuz? Dışarı çıkmak istiyorum, yemeğe gitmek istiyorum, şuraya rezervasyon yaptırdım bu hafta sonunu orda geçiriyoruz falan filan demiyorsunuz? Niye bütün hayatınızı eşinizin üzerine bıraktınız, neden her şeyi onun yapmasını ya da onun istediği gibi olmasını istiyorsunuz?

Belli ki birbirinizi tanımadan evlenmişsiniz. Farklı şehirlerde uzaktan uzağa ilişki yürütmüşsünüz, paldır küldür evlenmişsiniz. İki yabancı olarak aynı eve girmişsiniz ama birbirinizi tanımaya ortak noktalar bulmaya da hevesiniz yok.

27 yaşıma kadar bekledim diyorsunuz da 27 yaş evlilik için geç bir yaş değil ki. Tam kıvamında hatta belki erken bile denilebilir. Evde kaldım moduna girip yanlış bir tercih mi yaptınız acaba diye de düşündüm.

Ve aklınızda bulunsun, karşısında televizyondan daha keyifli bir insan yoksa genelde tv'ye yönelir insanlar. Ortak noktalar bulmaya çalışın. Siyaset seviyorsa siyaset programlarını izleyip bu tip konular hakkında sohbet edebilirsiniz.
 
Çok can sıkıcı gerçekten, ilgisizlik ve yetersizlik üzerine bir de plansız hamilelik. Yalnız benim anlamadığım boşanmaktan bahsediyordunuz ve Ada'm gezmeye gideriz mi dedi? Ve siz de gezmeye gitme sözü üzerine boşanmaktan vaz mı geçtiniz? Boşanma konusu bu kadar basite indirgenmemeli diye düşünüyorum. Bebekten sonraki hayat için ailenizi de dahil ettiğiniz bir planlama yapın bence, bu ruh hali bebeğe de yansıyacak bir depresyona dönüşmesin. Bir de eşiniz mutlaka tedavi olmalı, yaşadığınız sorun evlilik için ciddi bir sıkıntı.
 
X