Konu sahibesine tavsiyem;
bu tarz konuları gerçekten güvenebileceğiniz, ve hakkaniyet çerçevesinde size yol gösterebilecek ehil kişilerden danışabilirsiniz. Bizzat Kurani kerim ayetlerine ve Hadislere bakınız. Rabbimizin bağışlamasıyla ilgili, tevbe ve günahla ilgili bölümlere bakınız bakalım neler göreceksiniz.
Nacizane olarak hatırlatmak istediğim şu ki; Tevbe kapısı açıktır. Yüce Mevla böyle bir kimseyi ahirette dilerse affeder, şefaat olunmasına izin verir, dilerse günahı ölcüsünde cezalandırır.
Siz Allah'a sığının. Ve Ondan Özür dileyin. yalvarış ve Yakarış anında akıttığınız her damla göz yaşı sizi rahatlatır inşallah. İnşallah bunu fark edersiniz. Onun kapısı, kendinizi en güvende hissedebileceğiniz kapıdır. O ne güzel Vekildir...
Dikkat çekmek istediğim bir husus daha varki; günahının verdiği utançtan dolayı erimiş, pişman olmuş, herkesin uyuduğu vakitlerde o yasını çekmiş, tevbe kapısını çalmış, kalbinin acısını hissetmiş, kesin ve güzel bir dönüşle rabbine yönelmiş ve bundan sonraki hayatını istikamet üzre tutmaya niyet etmiş, bir insan düşünelim.
Bu İnsan belkide Allahın affına mazhar olmuş, Onun sevgisini kazanmış
bagışlanmış ve Allahin kendisini sevgili kulları arasına yazdığı bir insan olabilir.
Böyle insanlarla ilgili asrı saadet zamanında olsun tabiin zamanında olsun tebe-i tabiin zamanında olsun misaller vardır.
Bu sebepten pişmanlık hissi taşıyan ve yanlışlarının farkına varıp onlardan yüz çevirmiş ve hayatlarını istikamet üzre geçirmeye çalışan insanları bu suçlarıdan dolayı hala din adına yargılamak, ayıplamak, kınamak, dışlamak Allahın rızasına uygun olurmu?
Benim ve sanırım çoğumuzun vicdani -> 'uygun olmaz' diye seslenecektir.
Olayların nasıl geliştiğini bizler tam olarak bilemeyiz. Bizler ancak zan ederiz. Ama Allah işin aslını en iyi bilendir. Allah ile kulunun kalbi arasında olan bir meseleyi biz gerçekten bilemeyiz. Onun için İnsanlara yakışan olayı (hüsn-i zan) çerçevesi dahilinde değerlendirmeleridir.
Ayrıca psikolojik olarak bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum; Tevbe ettiğiniz, pişman olduğunuz, ve hatırladığınızda sizin dahi rahatsız olduğunuz, sizi yerle bir eden, travmalara, depresyonlara girmenize neden olan, bir konuyu seneler sonra tekrar gündeme getirmek sizin ruhsal ve manevi sağlığınız açısından ne kadar doğru? bunu da düşünmek lazım. Bu konuda dini hükümlerede bakmak gerek. Bununla ilgili çok bilgim olmadığı için yazamıyorum.
Rabbim bağışlasın inşallah, Siz O na sığının. Allahın emirlerini yasaklarını hassasiyetle yerine getirmeye çalışınız. Aslına bakılırsa buna dikkat edildiği zaman insan dünya ve ahirette mutlu olur.
Unutmayın O çok merhametli, onun rahmeti gerçekten çok geniş.
Hz. Allah tevbe edenleri sever. Ancak günahta israr etmemek ve o günaha dönmemek gereklidir.
Rabbimiz korusun cümle ümmeti muhammedi.