Evlilik dışı

Evlilik dısı iliski her iki taraf bekarsa
Gercekten ask, sevgi varsa
Karşındaki insanı iyi tanıyip, güveniyorsan
Ayrıldığın zaman iliskinin arkasında durabilecek kadar güçlüysen( diktirmeler vb. Yoluna gitmeyeceksen)
Sevişmek dunyanın en özel şeyi, ama unutma en yakının en uzağın olabilir.

Hayatın net çizgileri yok maalesef, evlendiğin adama saklarsın kendini bir odaya girince iki yabancı olarak kalırsın o zaman o seni dışlayan ayiplayan toplumda olmaz yanında. Kendini sakladığın adam mazosist bir adam da çıkabilir, iktidarsiz olup sucu sana da atabilir.

Diğer bir çizgi de yasin cok genctir. Sevdim sanıp geçici bir heves olduğunu düşünebilirsin. Ve yaşadığına pişman olabilirsin. Herkesle yasanamiyacak kadar özel olduğunu bilmelisin. Seni yariyolda bırakabilir. Dedikodu yapabilir. Sana göre sevisme ona göre iliski olabilir. Yas cok önemli, olgunluk cok önemli.

Herkesle yaşanamaz, hevesse sonraki iliskilerinde bocalarsin. Ondan sonrakiyle de mı olacak, ya ondan sonrakiyle de mı? Sınırın ne olacak ?o yüzden cok önemli. Kendini tuketir, psikolojik bunalıma girersin.
Erkekler kıyaslanmak istemez. O yüzden dokunulmamislik önemlidir demiştir birçok uzman.
Cevren cok önemli. Dini duyguların önemli
Kısacası hayatının sorumluluğunu alabilecek durumda degilsen düşünme bile.
Erkeklerden korkma, ama once flört etmenin güzelliği naifligini yasa. Ve yaşayacağın herseyin arkasında durabileceksen yasa.
 
Dini boyutunu konusmaya gerek bile yok cunku o herkesin malumu..

Benim gorusum evlilikten once cinsellik olmamasi gerektigi yonunde.. ( Tabii bu severek. bilerek ve isteyerek manasinda.. yoksa insanlarin basina ne isler de gelebiliyor.)

Bazi seyleri evlilige saklamanin, esinle ilk heyecanini yasamanin ( heleki karsilikli olursa tadindan yenmez) cok farkli bir kiymette oldugunu dusunuyorum..

Keske eski asklar gibi olsa hersey.. masumca.. uzaktan.. boyle olursa genellikle evlendikten sonra hemen heyecanin tukenecegini dusunmuyorum.. hersey evlenmeden once yasanirsa, evlilige ozel birtakim seylere yazik edilmis olmaz mi ??

Bence evliligin en buyuk heyecanlarindan biri ve en onemlisi cinsel yasamdir ( karsilikli olarak).. oyle de kalsa guzel olmaz mi ?
 
O değil de sadece iki kişiyi ilgilendiren bir konu hakkında anket yapmak çok anormal bana göre. Bana göre normaldir başkasına göre değildir, ama yaşadığınız bir deneyim hakkında tanımadığınız insanların ne düşündüğü ne sizin yaşadıklarınızı değiştirir ne de değerinizi düşürür.
 
Bu konu kisiden kisiye degisir islami kisisel ve toplumsal yonu birbirleriyle zit tabanda kesisebilirler . Bundan dolayi herkezin hayat gorusu ve dini inancina gore degisir demek yanlis olmaz dolayisiyla durumu kendi icinizde mukayese etmeniz daha saglikli olur diye dusunuyorum .
 
Dine bakacak olursan günah zina yapıyorsun.
Bana kalırsa degil. Beden senin bedenin istediğinle istediğin zaman ne istiyorsan yapabilirsin.
Günümüzde hala kızlıgı önemseyen insanlar war malesef. Hersey bir zar degil..
 
din açısından herkes biliyo günah olduğunu zina olduğunu amaa
elele tutuşmakta günah nikah olmayan adamla en küçük şeyler bile günah..

ama bence normal baana göre.. ama herşey yeri ve zamanında güzel..
bunun tek kişiyle yaşanmasından yanayım bide
masum bi AŞK kısaca
 
insanları boşver,kalbini dinle ama yalnızca kendı kalbını degıl.erkegının de dınle.senı sevdıgınden ve işin ciddiyetinden emin olmalısın.filmlerdeki gibi aşktan başımız döndü olmuyor malesef keşke o denli çılgın olabmemize izin verseler:)Türkiye de bu tarz bir deneyim, bir çeşit kumardır kuzucum hemde kendi hayatın üzerine bahis açılmıştır.kendini tanımalısın.bu sabah uyandım bekaretim yok de bakalım, seni nasıl etkileyecek? ahlak ve toplum kurallarını biz uydurduk doğru,hiçe sayabilirsin.ama kendi bedenini ruhunu ve aşkını korumalısın.test et kendını aılene karsı ne hıssedeceksin?Allah ın huzuruna çıkabılecek mısın toplum senı ne kadar etkılıyor?işte bir çeşit değerlendirme yap bakalım.samimi söyledim bunları darılma bana da kuzucum.
 
Bence olmamali. Dini yonunden dolayi boyle dusunmuyorum. Sadece o insanin dogru insan olup olmadigini bilmiyosun. O insanin seni gercekten sevip sevmedigini anlayamazsin cunku gunumuzdeki cogu erkek evlilik degil gun gecirmek, eglenmek, bazilari sadece cinsellik pesinde. Hoslandigin erkek sana karsi senin ona hissettigin duygulari hissetmeyebilir ve bunu anladiginda coktan onun yatagindan cikmis ve bir ayrilik daha yasamis olabilirsin. Kendine sayginligini kaybedebilirsin. Cevrendekilerin diline dusup daha sonradan uzulebilirsin. Bi kere hata yapmissin (sen oyle dusunuyosun) bence daha yapma ve kendini sakla evlencegin erkege kadar. Ozel olsun bazi seyler ve emin ol daha cok kiymetini bilir evlendigin erkek..
 
Normaldir ya da değildir gibi bir şey olamaz. Bu bir tercih meselesidir.

Soru şunun gibi: "Saçını sarıya boyatmak normal midir değil midir?" Bu sorunun cevabı da tercihtir.

Ne istediğini bilmen lazım öncelikle. Bana göre birini enine boyuna tanımak için haftada 2 gün buluşup yemek yemek, sinemaya gitmek değil hayatı paylaşmak gerekir. Sana göre ise haftada 2 gün yemek yiyip sinemaya gitmek kafidir, fazlasını aramazsın.

Burada bazı insanların "Ten Uyumu" denilen nosyonun bir hurafeden farksız olduğundan bahsettiklerini duydum. Ben ise tam aksini düşünüyorum mesela. Bunu söyleyen biri maalesef hiç aşık olmamıştır. Aşkı başlatan kimyasal salgı feromondur bu da en basit haliyle ten uyumu demek oluyor. Ten uyumu tabii ki sadece sevişerek algılanmaz ama şayet var olan bir ten uyumundan bahsediyorsak bir süre sonra kendini sınırlandıramazsın.

P.S. - Ben genel olarak orta-üst sınıf metropol erkeklerini temel olarak yorum yaptım bu arada.

Ayrıca konuyla ilgili olarak şunu okumanızı tavsiye ederim: 7 ad1mda erkei nikah masas1na oturtma rehberi - ek_i sözlük
 
Son düzenleme:
Normal yurtdışında belirli bir yaşta hala ilişki yaşamamış kişilere psikolojik sorunlu kişi olarak bakıyorlar. Yurtdışıyla Türkiye yi kıyaslamıyorum sadece bir kıstas verdim sana. Öte yandan insanların 20 li yaşlara gelmeden evlendiği devirden 30 lu yaşlarda ancak evlendiği devire geldik eğitim, kariyer vs yüzünden hal böyleyken insan en arzulu cinsel açıdan en verim alabileceği zaman diliminde, yok öyle derler yok böyle derler diye ederse kendine eder. Bakire kalır evleneceği umuduyla o güzel anları düşler durur ama 30 lu yaşlarında hala evlenememişse ve cinselliği hala tatmamışsa ben bu tip kadınlar için cidden üzülüyorum. 30 küsür yaşında kimse senin bakire olup olmamana bakmaz zaten, sadece belirli bir yaş aralığında bir olgu bekaret kavramı. Öte yandan şu da var sen ne kadar bakireyim desen de hiç kimse inanmaz belirli bir yaşa gelipte hiç bir erkekle hiçbirşey yaşamadığına, aklı başında bir erkek ön görür bunu. Bakire olsanda bir yakınlaşma yaşamış olabileceğini tahmin eder. Şu düşünceyede çok karşıyım yüzeysel ya da normal dışı ilişki yöntemleri deneyip her haltı yiyip sonrada ben bakireyim diye etrafta gezen ve de buna rağmen yeri geldiğinde de bekareti savunan kişilerden cidden tiksiniyorum. Bakire kalmak tercihtir kalırsın senin seçimin saygı duyulur, kalmazsın yine senin seçimin yine saygı duyulur, ama herşeyi yaşayıpta ben bakireyim hala diyebilmek sadece zarı baz alıp çok itici birşey.
 
Son düzenleme:
Başkalarının ne düşündüğünden çok senin ne hissettiğin ne düşündüğün önemli
Sen kendini kötü hissediyor ve yaşamamış olmayı isterdim dediğine göre pişman olmuşsun ve yanlış olduğunu düşünüyorsun

o halde bundan sonrasında pişman olacağın birşey yaşamamaya dikkat edersin
 

neden kendi hayatınızı yasadıklarınızı hata olarak goruyorsunuz... yapmayın allah askına ya
 
Herkes yasadigi hayattan kendisi sorumludur ve kimsenin kimseyi yargilamaya suclamaya gunah kecisi yapmaya hakki yokdur fikirler tartisilabilir fakat asalamak ayiplamak ve dislamak bence asil bu bir gunahdir. Hayatta hic kimse kusursuz ve hatasiz degildir cogu insan karsisindakini dusuncesizce yargiliyor evli olupda eslerini aldatanlarida cok gorduk duyduk okuduk onun icin bence kimin ne dedigi ne dusundugu hic umrunuzda olmasin evlilik disi birlikdelikler ahlaksizlik degildir asil ahlaksizlik onyargidir.
 
anladığım kadarı ile ikinizde bekarsınız ve yargılamakta kimsenin haddine değildir siz ve vicdanınız ile ilgili durum ki zaten pişmanlığını yaşıyorsunuz ben sizin samimiyetinize inanıyorum ilk olması guvenmeniz çok normal.ama kendinizi geçmiş için yıpratmayın üzmeyin derim.

Bu ülkede birçok sanatçı bu tarz ilişki yaşar ve alkışlanır ,evli insanlar yapar mazaret hazırdır bile ilgisiz eş.kendinizi yıpratmayın derim
 

İş ile arkadaşlığı karıştırmamak diye bir tabir vardır ya, her şeyi islama-dine bağlayıp insani dürtüleri de es geçmemek lazım.. İnsanın içinden gelen en ilkel duyguyu dine bağlayıp kısıtlayamaz kimse.. İki kişi istiyorsa gerisini düşünmemeli.. Bakire olmak övünülecek bir şey değil..

Bakireyim deyip, sonra mahalledeki kadın hakkında dedikodu yapıyorsan ve hâlâ günah işlemediğini düşünüyorsan yazık sana.. (genel konuşuyorum konu sahibi üstüne alınma)

Günah bacak arasında değil beyinde işlenir..

Konu sahibi sana gelirsek; söylediğin kadarıyla kendin de istemişsin ilişkiyi.. Bunda pişman olacak bir şey yok.. Kendi omuzlarına pişmanlıklar yükleyerek boş yere hayatı kendine zindan etme..

İyi ya da kötü ne yaparsan arkasında dur. Önce sen arkasında dur ki, kimse sana dokunamasın, laf edemesin.. Ama önce sen pişmanım dersen herkes üstüne gelir.. Kimseye bu fırsatı verme.. Gerekirse hatalarınla da övün.. Çünkü doğruyui, hata yaparak öğrenir insan..
 
Damsel sana katiliyorum aynen boyle dusunuyorum ama malesef bunu hemen Islama dine baglayip karsisindakini yargilayan o kadar cahil varki yazikkk
 

eğer pişman olmicanı düşündüğün kişiyle beraberlik yaşamışsan hata olduğunu sanmıyorum sonuçta yaşanmışlıkla alakalı bir durum yani bekareti sadece bacak arasında arayan zihniyetler gibi düşünmeni istemem gerçekten çok sinir bozucu .. hele ki bir kadın olarak kendini sakın diğerlerinden küçük görme hata olduğunu düşünüyorsanda bırak öyle kalsın.
 
benim ne yaptığımdan kimene?
kimin ne yaptığından banane?


2-3 örümcek beyinliye açıklama yapmak zorunda değilim/değiliz.
bu kişiye saygısızlıktır.
 
Evlilik öncesi birlikte olanlara saygım var. Yargılamam. Beraberliğe karşı olan gruptan dahi olsam.. Adam istemiş yaşamış. Arkasında da duruyor. Fakat bişeyler yaşayıpta bakire olanlar varya.. Onlar hakkında hiç iyi şey düşünmedim düşünmeyeceğim de. Her türlü naneyi ye ama orayı korumayı hiç unutma? Nerde kaldı masumiyet. Konunun başında da buna benzer yorum okudum yazıların devamına bakma gereği bile hissetmedim. Siz masum değilsiniz pişman hiç değilsiniz. Sevdim yaptım diyorsunuz maşallah bekareti koruyacak kadar ayrılık ihtimalini düşünmüşsünüz.
 
Konu sahibesine tavsiyem;
bu tarz konuları gerçekten güvenebileceğiniz, ve hakkaniyet çerçevesinde size yol gösterebilecek ehil kişilerden danışabilirsiniz. Bizzat Kurani kerim ayetlerine ve Hadislere bakınız. Rabbimizin bağışlamasıyla ilgili, tevbe ve günahla ilgili bölümlere bakınız bakalım neler göreceksiniz.


Nacizane olarak hatırlatmak istediğim şu ki; Tevbe kapısı açıktır. Yüce Mevla böyle bir kimseyi ahirette dilerse affeder, şefaat olunmasına izin verir, dilerse günahı ölcüsünde cezalandırır.

Siz Allah'a sığının. Ve Ondan Özür dileyin. yalvarış ve Yakarış anında akıttığınız her damla göz yaşı sizi rahatlatır inşallah. İnşallah bunu fark edersiniz. Onun kapısı, kendinizi en güvende hissedebileceğiniz kapıdır. O ne güzel Vekildir...

Dikkat çekmek istediğim bir husus daha varki; günahının verdiği utançtan dolayı erimiş, pişman olmuş, herkesin uyuduğu vakitlerde o yasını çekmiş, tevbe kapısını çalmış, kalbinin acısını hissetmiş, kesin ve güzel bir dönüşle rabbine yönelmiş ve bundan sonraki hayatını istikamet üzre tutmaya niyet etmiş, bir insan düşünelim.
Bu İnsan belkide Allahın affına mazhar olmuş, Onun sevgisini kazanmış
bagışlanmış ve Allahin kendisini sevgili kulları arasına yazdığı bir insan olabilir.

Böyle insanlarla ilgili asrı saadet zamanında olsun tabiin zamanında olsun tebe-i tabiin zamanında olsun misaller vardır.

Bu sebepten pişmanlık hissi taşıyan ve yanlışlarının farkına varıp onlardan yüz çevirmiş ve hayatlarını istikamet üzre geçirmeye çalışan insanları bu suçlarıdan dolayı hala din adına yargılamak, ayıplamak, kınamak, dışlamak Allahın rızasına uygun olurmu?
Benim ve sanırım çoğumuzun vicdani -> 'uygun olmaz' diye seslenecektir.

Olayların nasıl geliştiğini bizler tam olarak bilemeyiz. Bizler ancak zan ederiz. Ama Allah işin aslını en iyi bilendir. Allah ile kulunun kalbi arasında olan bir meseleyi biz gerçekten bilemeyiz. Onun için İnsanlara yakışan olayı (hüsn-i zan) çerçevesi dahilinde değerlendirmeleridir.

Ayrıca psikolojik olarak bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum; Tevbe ettiğiniz, pişman olduğunuz, ve hatırladığınızda sizin dahi rahatsız olduğunuz, sizi yerle bir eden, travmalara, depresyonlara girmenize neden olan, bir konuyu seneler sonra tekrar gündeme getirmek sizin ruhsal ve manevi sağlığınız açısından ne kadar doğru? bunu da düşünmek lazım. Bu konuda dini hükümlerede bakmak gerek. Bununla ilgili çok bilgim olmadığı için yazamıyorum.

Rabbim bağışlasın inşallah, Siz O na sığının. Allahın emirlerini yasaklarını hassasiyetle yerine getirmeye çalışınız. Aslına bakılırsa buna dikkat edildiği zaman insan dünya ve ahirette mutlu olur.
Unutmayın O çok merhametli, onun rahmeti gerçekten çok geniş.
Hz. Allah tevbe edenleri sever. Ancak günahta israr etmemek ve o günaha dönmemek gereklidir.
Rabbimiz korusun cümle ümmeti muhammedi.
 
Son düzenleme:
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…