Merhaba

Benim de evlilikte ilk aylarım tam bir hayal kırıklığıydı.
Bunun bir sebebi de şu cicim ayları diye adlandırdıkları şey

Evliliğin ilk dönemi olsa olsa
alışma ayları olmalı.
Bizde bu adaptasyon sorununu benden çok eşim yaşadı.
Ben yaşadığım yeri bırakıp onun yaşadığı şehre geldim. O da bir sokak öteye taşındı. Zannedersiniz ki gurbete giden, ailesinden çevresinden uzaklaşan o

Böyle durumlarda bir tarafın daha soğuk kanlı olup mücadele etmesi gerekiyor. O zamanlar çok çabaladım. Gider başka odalarda yatardı. Yatağımıza bile alışamamıştı. Sürekli anne babasının evine gitmek istiyordu. (inanın hergün götürdüm).



şimdi anlatırken çok komik geliyor, şaka gibi. Yavrucak sanırsın ki 18 yaşında (halbuki 26 yaşındaydı).
Zaman geçti. Ben çabaladım. Arada yoruldum. Bir dostum dedi ki, evliliğin ilk zamanlarında olur böyle şeyler, ben etrafımda çok gördüm. İçime su serpti. Sürekli küsüyordu. Konuşmuyordu.
Üzerine bir vajinismus vakası yaşadık

Doktor buldum, gittik, tedavi oldum. Bu süreçte yanımdaydı ama yine ona destek olan bendim

Kendi de sorunlar yaşadı, cinsellikten uzaklaştı. Müsaade etmedim. Wuff neler çektim ben Allah'ım.
Bir de ailem bunların hiçbirini bilmiyor, iyi ki uzaktalar, yoksa beni üzüntülü görüp anlamalarını istemezdim.
Bizi dışardan gören herkes ay ne kadar mutlular, çok şöyleler böyleler zannediyordu

Gördüklerinize aldanmayın, o insanlar evde bir başına kalınca ne yaşadığını bir Allah biliyor. Nice imrendiğiniz çiftler belki evde kanlı bıçaklı
Uzun oldu ama daha anlatsam burdan köye yol olur. Diyeceğim o ki, ben de depresyona girip hayata küsebilirdim. Eşimle cinsel hayatımız olmayabilirdi. birbirimizden gün gün uzaklaşabilirdik. Bunların olup olmaması hep kendi elimizde. Güçlü olmak da olmayıp mutsuz olmak da kendi elimizde. Buarada 1 yıl 1 aylık evliyiz. Geçen sene bu zamanlar bu anlattıklarımı yaşıyorduk. Hiçbir şey yazıldığı kadar kolay olmadı. Daha kayınvalide-görümce faktörüne de değinmiyorum.



amaan mutlu olun, sevdiğinize kavuşmuşsunuz, salla gitsin. Her şeyi çok düşünmeye gerek yok.
hayatla barış

bak bekarken ben de çok özgürdüm, Türkiye'nin doğusunu batısını gezdim, Hakkari'ye kadar. Yurt dışında okudum 1 dönem. Eşimle tanıştığımızda adamın gözü korktu. Duruldun mu şimdi dedi? Yoo dedim, bundan sonra beraber gezeriz. Gezebildik mi? Eskisi kadar değil tabi ki.
Her şey zamanında güzel. Bunu unutmayın.
O zaman öğrencilik, özgürlük çok güzeldi. Şimdi 25 yaşındayım, evli olmak güzel. (tabi bunu her şey güllük gülistanlık anlamında demiyorum.) Ama bu hislerin geçecek, çok kendini dinleme. Çık gez yapacak şeyler bul kendine. Evdeysen evin tadını çıkar, tv izle. yemek yap. tembellik yap evde. Sonra spora git. Hayatın tadını çıkar, ne olursa olsun, bu güzel gençlik günlerimiz bir daha gelmeyecek... Geleceğimizi güzelleştirmek kendi elimizde...