Evlilik ve çocuk fikrine karşı uzaklık

Mehlika68

Üye
Kayıtlı Üye
13 Temmuz 2025
74
128
8
29
Direkt konuya gireceğim. 29 yaşındayım ve 2 senelik güzel giden bir ilişkim var. Evliliği 1 sene daha istemiyorum çünkü 1, 1 buçuk sene sonra atanma durumum var ve 1 sene daha erkek arkadaşımla vakit geçirip onu tanımak istiyorum, çünkü çok uzun süre uzak mesafedeydik. Erkek arkadaşımla evlilik hakkında konuştuğumuzda kesinlikle çocuk istemediğimden bahsediyorum ve o da onaylıyor ama sanki o benim gibi değil gibi, daha çekimser bu konuda. Acaba daha geleneksel bir kadınla daha mı mutlu olur diye zaman zaman düşünüp üzülüyorum onun için.

Ama asıl sorun ben kendimi topluma ait normal bir insan gibi hissetmiyorum bunun yüzünden. Çünkü ben ne zaman çevreme çocuk istemediğimden bahsetsem(çocukluğumdan beri aynı şeyi söylüyorum) bana çok farklı hissettirdiler, çevremde 23-24 yaşında çocuk derdine düşen kadınları görünce hep şok oldum ve neden bu kadar erken istediklerini idrak edemedim, bana o kadar uzak ki bu duygular.

İşin üzücü tarafı ben evliliği de bu yüzden ertelediğimi fark ettim, yani bu bende çocuk istemeyen duygular her neyse, evlilikten kaçan tarafın kaynağı da aynı. Evlilik fikrinden de zaman zaman midem bulanıyor çünkü. Biriyle her gün aynı yatakta kalkmak, eş ailesinin akrabalarıyla uğraşmak, sorumluluklarımın iki katına çıkması falan. Durduk yere sorumluluklarım neden iki katına çıksın, dertsiz başıma dert alayım diyorum çünkü aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.

Ben neden toplumun bir parçası olamıyorum ve uyumsuz hissediyorum. Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değilse neden bunları yapmayan sadece arada tek tük çıkıyor. Bir aile dostu beni ve kız kardeşimi her gördüğünde Allah karşınıza hayırlı bir kısmet çıkarsın diyor iyi de dilber ay'ın da dediği gibi zorunda mıyız. Yani bu bir zorunluluk mu.

Sormak istediğim; herkes robot gibi evlenip zamanı gelince muhakkak üremek zorunda mı yahu? Bunun herkesçe özellikle de kadınlar tarafından sorgulanmadan yapılma sebebi içgüdüler mi? Öyleyse benim içgüdü ve hormonlarımda bir sıkıntı olabilir mi? Çünkü son zamanlarda bunu da düşünmeye başladım. Şimdiden teşekkürler
 
Hayır zorunluluk değil ama bence sizin durumunuz çocukluğunuzdan kalma bir travma. Psikologa başvurabilirsiniz ben sizin kendi kararınız olduğunu değil kendi çocukluğunuza duyduğunuz öfke ve üzüntünün sebebi olduğunu hissettim nedense. Yoksa anormal bir durum değil
 
Hayır zorunluluk değil ama bence sizin durumunuz çocukluğunuzdan kalma bir travma. Psikologa başvurabilirsiniz ben sizin kendi kararınız olduğunu değil kendi çocukluğunuza duyduğunuz öfke ve üzüntünün sebebi olduğunu hissettim nedense. Yoksa anormal bir durum değil

Bunu ben de sürekli düşünüyorum ama aileyle ilgili o tarz bir travma bulamıyorum. Sadece erkek kardeşimle pek anlaşamayız ama anne babadan yana bir travma vs gelmemiştir çünkü biz küçükken tartıştıklarını bile hatırlamıyorum. Hâlâ daha aşıklar birbirilerine. Sevgi dolu, sıcak bir ailede büyüdüm kısaca. Ergenlikte hem anne hem babayla fena takıştım dik başlılığımdan dolayı ama çoğu kişi yaşamıştır bunu da bilemiyorum
 
Zorunda değil tabii ki de. Dediğiniz gibi bunun adı içgüdü. İnsanoğlu soyunun devamını buna borçlu. İstememek de normal bir durum. Korteksi gelişmiş canlılarız, hayvanlar gibi içgüdülerimizin esiri olmak zorunda değiliz. Ben de çocuk konusunda çok değişken düşünüyorum, belki biraz daha yaş alınca fikrim daha net olur.
 
35 yasindayim. 15 yasindayken de cocuk istemezdim, 25 yasindayken de, simdi de.

Cocuk istemek, yapmak zorunda degilsiniz. Artik kendi istegiyle çocuksuz olan cok fazla insan var. Ust nesil hala bunu kabullenmedi ama 35 alti icin cok normal bir sey oldu.

Cocuk istemek kadar istememek de normal. Kendinizi elalemin lafiyla hirpalamayin.
 
Niye acaip olasın ki, gayet normalsin. Evlilikte sorumluluğun çoğu kadına düşüyor, bunun içine atlamak can atmak falan da akıl karı değil zaten. Tonla emek koyuyorsun, karşılığında ilgisiz telefonla oynayan bir erkek alıp evine koyuyorsun :) Kadınlar uyandı artık, Amerikan kadın dergilerinde sık sık çıkan bir başlık var evlilik dolandırıcılık mı diye Googlelayıp bakmanı tavsiye ederim. Bizim topluma gelince, gerçekten acaip bir toplumuz varsa yoksa çocuk. Hayatın tek odağı çocuk evlen çocuk yap, evlendin çocuk yap varsa yoksa çocuk çocuk çocuk :KK51:Ben de bakıyorum etrafa çoğu kadın ne varoluşunun ne benliğinin farkında değil, hayattaki tek varoluş amacı çocuk:KK51:Böyle bir kafa hiçbir demokratik, adamakıllı ülkede yok emin ol. Adama niye aciyorsun anlamadim, o da yetiskin bir insan seninle zorla olmuyor ya istemese baskasini bulur.
 
35 yasindayim. 15 yasindayken de cocuk istemezdim, 25 yasindayken de, simdi de.

Cocuk istemek, yapmak zorunda degilsiniz. Artik kendi istegiyle çocuksuz olan cok fazla insan var. Ust nesil hala bunu kabullenmedi ama 35 alti icin cok normal bir sey oldu.

Cocuk istemek kadar istememek de normal. Kendinizi elalemin lafiyla hirpalamayin.

Kendimi hırpalamak değil de uyumsuz hissettiriyorlar. Sanki evlenip çocuk yapmadığım sürece hayatım beklemedeymiş gibi. Oysa benim de hayatım akıp gidiyor 29 yaşındayım, en güzel çağlarımdayım ve hayatım beklemede falan değil
 
Belli bir kesim dışında artik kimse mecburiyetten evlenmiyor ki artik. O kadar iğrenç bir sey olsa kimse zaten evlenmez. Evlenmek hapis hayati degil ki anlamadım yazdığınız şeyleri. Aile evinde rahatım falan, yani evlenince de rahatım ben, yine paramı kendime harcıyorum, istediğimi yapıyor istemediğimi yapmıyorum. Çocuk konusu da ayni şekilde, istemedim şimdiye kadar yapmadım ki 10 senedir birlikteyiz eşimle. 32 yaşından sonra fikrim değişmeye başladı ve muhtemelen 35 gibi yaparim çocuk. Kayinaile derdi de herkes çekmiyor. Çok aşırı gereksiz genellemeleri dert ediyorsunuz. İnsan kendisini bilir karşıdakini tanırsa böyle sorunları zaten yaşamaz.
 
Belli bir kesim dışında artik kimse mecburiyetten evlenmiyor ki artik. O kadar iğrenç bir sey olsa kimse zaten evlenmez. Evlenmek hapis hayati degil ki anlamadım yazdığınız şeyleri. Aile evinde rahatım falan, yani evlenince de rahatım ben, yine paramı kendime harcıyorum, istediğimi yapıyor istemediğimi yapmıyorum. Çocuk konusu da ayni şekilde, istemedim şimdiye kadar yapmadım ki 10 senedir birlikteyiz eşimle. 32 yaşından sonra fikrim değişmeye başladı ve muhtemelen 35 gibi yaparim çocuk. Kayinaile derdi de herkes çekmiyor. Çok aşırı gereksiz genellemeleri dert ediyorsunuz. İnsan kendisini bilir karşıdakini tanırsa böyle sorunları zaten yaşamaz.

Herkes sizin gibi değil ki, evlenip de yıpranmayan arkadaş sayım çok az. Evlenince sorumluluk illa ki 2 katına çıkacak bundan kaçış yok ki
 
Çocuk istememek istemek kadar normal bunda bir anormallik yok. Bende kendimi bildim bileli istememişimdir. Ama bir şekilde oldu iyikide oldu diyorum. Zormu evet çok zor geliyor bazen ama iyiki doğurmuşum diyorum. Kesin ve net istemiyorsanız erkek arkadaşınızla en başından konuşun. Evlenince problem olmasın bu konu.
 
Herkes sizin gibi değil ki, evlenip de yıpranmayan arkadaş sayım çok az
Evlenip de yıpranan kendi hatasından yaşar öyle şeyleri. Enayi olunca semer vuran çok olur. Benim çevremde hic yok öyle insanlar. Siz de kimseye hizmetçi olacak gibi durmuyorsunuz su an buradan. Kendinizi niye o kesimin yaninda konumlandiriyorsunuz anlamadım bile. Ona bakarsanız Müge anlıya çıkanlara da bakarsak kimse anasına babasına da güvenmesin, evlenmesin de ama insan kendisini bilmez mi yahu? O kesimden değilim demez mi?
 
Kendimi hırpalamak değil de uyumsuz hissettiriyorlar. Sanki evlenip çocuk yapmadığım sürece hayatım beklemedeymiş gibi. Oysa benim de hayatım akıp gidiyor 29 yaşındayım, en güzel çağlarımdayım ve hayatım beklemede falan değil
Hic oyle uyumsuz hissetmeyin. Cevrenizin yasam sekli bu diye sizinki de oyle olmak zorunda degil.
Benim cevremde 24 yasinda evli olan yok/yoktu mesela. Cocuksuz cok arkadasim var, evlenip cocuk yapmamayi tercih eden de cok var.

Sizin cevreniz bu sekilde oldugu icin yogun olarak hissediyorsunuz ama inanin oyle degil.

Kendi hayatinizi bildiginiz gibi yasayin. Insanlar illa elestirecek, laf edecek bir sey bulur cunku.

Cocuk istemiyorsaniz istemiyorsunuzdur. Kendinizce sebepleriniz olabilir. Hicbir sebebiniz de olmayabilir. Kime ne?
 
Çocuk istememek istemek kadar normal bunda bir anormallik yok. Bende kendimi bildim bileli istememişimdir. Ama bir şekilde oldu iyikide oldu diyorum. Zormu evet çok zor geliyor bazen ama iyiki doğurmuşum diyorum. Kesin ve net istemiyorsanız erkek arkadaşınızla en başından konuşun. Evlenince problem olmasın bu konu.
Ben de istemiyordum çocuklara zaten tahammül edemiyorum da işte sorumluluk istemezdim kocam istese de ben istemiyordum o da ara ara çocuk yapalım bebemiz olsun derdi ben de istiyorsan ayrılalım belki hiç istemicem sen de çocuksuz kalma derdim ne oldu bilmiyorum birden bire bana çocuk isteği geldi rüyamda doğurduğumu görür oldum sonra boşluk oluyordu üzülüyordum kocam büyü yapmış olabilir mi bilmiyorum ama öyle istek geldi gittim ilaç bıraktım sigara bıraktım çocuğu yaptım onun öncesinde asla düşüncem yoktu çocuk için
 
Kesinlikle katılıyorum en vurdumduymazı bile çekiyor. Bir arkadaşım yurtdışında mesela en azından uzaksın dedim. Yok öyle olmuyor yine mecburen gidiyorsun yazları diyor. Hele bizim kültürde bu işler çok gıcık ben de birebir sizin gibiyim bu arada bu konularda. Bir sevgilim vardı bir annesi vardı annesiyle bile iletişim hali boğdu beni daha sevgiliyken.
Herkes sizin gibi değil ki, evlenip de yıpranmayan arkadaş sayım çok az. Evlenince sorumluluk illa ki 2 katına çıkacak bundan kaçış yok ki
 
Evlenip de yıpranan kendi hatasından yaşar öyle şeyleri. Enayi olunca semer vuran çok olur. Benim çevremde hic yok öyle insanlar. Siz de kimseye hizmetçi olacak gibi durmuyorsunuz su an buradan. Kendinizi niye o kesimin yaninda konumlandiriyorsunuz anlamadım bile. Ona bakarsanız Müge anlıya çıkanlara da bakarsak kimse anasına babasına da güvenmesin, evlenmesin de ama insan kendisini bilmez mi yahu? O kesimden değilim demez mi?

Tabii ki çok haklısınız ancak en medeni kesim bile, bakın hakim olan arkadaşım bile kaynana derdinden çekti. Bunlar yüzük atıp boşanacak diye kayınvalidesi tamam sizi rahat bırakıyorum deyip hayatlarından çıktı ama sonra da kadının eşi öldü, eşi ölünce kadının psikolojik sorunları başladı ve tekrardan İstanbul'a çağırmak zorunda kaldılar burada ruh ve sinir hastalıklarında tedavi olması için. Bu arkadaşım Çanakkale'li ve aşırı rahat bir ailede büyümüş, yetiştirmiş kendini hakim olmuş, ama bu dertlerle uğraşmak zorunda kaldı. Çünkü evliliğin getirdiği sorumluluklar var, arkasını dönüp de banane senin annenden diyemez kocasına. Mecburen dişini sıkıyor. Asil bir insan olduğundan da bunun için kavga çıkartacak biri değil. Bu örneği vermek istedim sadece size. Çevremdeki en equal evliliklerden biriydi bu. Eşiyle eşit şekilde ev işi yapar, misal bulaşık bir gün ondadır bir gün eşinde. Ama yine de eşinden çok yıpranan arkadaşım oldu
 
İnsanın kendi varlığını ispatı farklı şekillerde oluyor. Kimisi bunu düğünle yapıyor hatta defalarca düğününü izleyenler var asla anlam veremediğim şey. Hayatında her şeyin merkezinde olabildiği tek an onlar çünkü. Her şey gelin merkezinde kurgulanmış yapay bir Barbie dünyası gibi.
Bunun devamında da kimisi gebelikle doğan çocukla merkezde kalma ihtiyacını gideriyor. Sünnet düğünleri, doğun günleri, half birthdayler, bebek kınaları, cinsiyet partileri vs…
Bazı sosyal medya uygulamalarını da kendi merkezini herkese gösterme ihtiyacı doğrultusunda kullanılıyor.
Ne yaptığının gayet farkında görünen bir Truman show gibi.

Her neyse kimisi de bu merkez fikrinden hoşlanmaz, zaten kendisi kendi dünyasının merkezindedir, farkındadır. Ne istediğini ya da istemediğini bilir bunu da kimseye göstermekten hoşlanmaz. Evlenmek isteniyorsan istemiyorsundur. Çocuk istemiyorsan istemiyorsundur. Zaten bunlar büyük sorumluluk gerektiren istemedikçe de yapılmaması gereken şeyler.
Evleneceğin kişiyle ikiniz dışında bu konular hakkında kimse söz sahibi bile olamaz.
Evlendin, diyelim ki karşı taraf istemeye başladı o zaman yolları ayırırsınız. Belki de sen fikir değiştirirsin. Bunlar yıllar içinde yeniden şekillenebilir şekillenmeye de bilir.

muhteşem olan, İstediğini ya da istemediğini bilip o doğrultuda hareket etmek.
 
İnsanın kendi varlığını ispatı farklı şekillerde oluyor. Kimisi bunu düğünle yapıyor hatta defalarca düğününü izleyenler var asla anlam veremediğim şey. Hayatında her şeyin merkezinde olabildiği tek an onlar çünkü. Her şey gelin merkezinde kurgulanmış yapay bir Barbie dünyası gibi.
Bunun devamında da kimisi gebelikle doğan çocukla merkezde kalma ihtiyacını gideriyor. Sünnet düğünleri, doğun günleri, half birthdayler, bebek kınaları, cinsiyet partileri vs…
Bazı sosyal medya uygulamalarını da kendi merkezini herkese gösterme ihtiyacı doğrultusunda kullanılıyor.
Ne yaptığının gayet farkında görünen bir Truman show gibi.

Her neyse kimisi de bu merkez fikrinden hoşlanmaz, zaten kendisi kendi dünyasının merkezindedir, farkındadır. Ne istediğini ya da istemediğini bilir bunu da kimseye göstermekten hoşlanmaz. Evlenmek isteniyorsan istemiyorsundur. Çocuk istemiyorsan istemiyorsundur. Zaten bunlar büyük sorumluluk gerektiren istemedikçe de yapılmaması gereken şeyler.
Evleneceğin kişiyle ikiniz dışında bu konular hakkında kimse söz sahibi bile olamaz.
Evlendin, diyelim ki karşı taraf istemeye başladı o zaman yolları ayırırsınız. Belki de sen fikir değiştirirsin. Bunlar yıllar içinde yeniden şekillenebilir şekillenmeye de bilir.

muhteşem olan, İstediğini ya da istemediğini bilip o doğrultuda hareket etmek.
Half birthdayi ilk kez duydum. 6. ayda mi kutluyorlar?
 
Direkt konuya gireceğim. 29 yaşındayım ve 2 senelik güzel giden bir ilişkim var. Evliliği 1 sene daha istemiyorum çünkü 1, 1 buçuk sene sonra atanma durumum var ve 1 sene daha erkek arkadaşımla vakit geçirip onu tanımak istiyorum, çünkü çok uzun süre uzak mesafedeydik. Erkek arkadaşımla evlilik hakkında konuştuğumuzda kesinlikle çocuk istemediğimden bahsediyorum ve o da onaylıyor ama sanki o benim gibi değil gibi, daha çekimser bu konuda. Acaba daha geleneksel bir kadınla daha mı mutlu olur diye zaman zaman düşünüp üzülüyorum onun için.

Ama asıl sorun ben kendimi topluma ait normal bir insan gibi hissetmiyorum bunun yüzünden. Çünkü ben ne zaman çevreme çocuk istemediğimden bahsetsem(çocukluğumdan beri aynı şeyi söylüyorum) bana çok farklı hissettirdiler, çevremde 23-24 yaşında çocuk derdine düşen kadınları görünce hep şok oldum ve neden bu kadar erken istediklerini idrak edemedim, bana o kadar uzak ki bu duygular.

İşin üzücü tarafı ben evliliği de bu yüzden ertelediğimi fark ettim, yani bu bende çocuk istemeyen duygular her neyse, evlilikten kaçan tarafın kaynağı da aynı. Evlilik fikrinden de zaman zaman midem bulanıyor çünkü. Biriyle her gün aynı yatakta kalkmak, eş ailesinin akrabalarıyla uğraşmak, sorumluluklarımın iki katına çıkması falan. Durduk yere sorumluluklarım neden iki katına çıksın, dertsiz başıma dert alayım diyorum çünkü aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.

Ben neden toplumun bir parçası olamıyorum ve uyumsuz hissediyorum. Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değilse neden bunları yapmayan sadece arada tek tük çıkıyor. Bir aile dostu beni ve kız kardeşimi her gördüğünde Allah karşınıza hayırlı bir kısmet çıkarsın diyor iyi de dilber ay'ın da dediği gibi zorunda mıyız. Yani bu bir zorunluluk mu.

Sormak istediğim; herkes robot gibi evlenip zamanı gelince muhakkak üremek zorunda mı yahu? Bunun herkesçe özellikle de kadınlar tarafından sorgulanmadan yapılma sebebi içgüdüler mi? Öyleyse benim içgüdü ve hormonlarımda bir sıkıntı olabilir mi? Çünkü son zamanlarda bunu da düşünmeye başladım. Şimdiden teşekkürler
Herkesin hissettiği şeyler farklıdır ve maalesef toplum baskısı yüzünden insanlar kendi isteklerini değil aile büyüklerinin isteklerine göre yaşadığı için mutsuz evlilikler ve mutsuz anne babalar, sorumsuz ebeveyn ve maalesef sorunlu çocuklar çoğaldı. Bence hayır hepimiz aynı şeyleri yaşamak zorunda değiliz herkes evlenmek ya da anne baba olmak zorunda değil. Kimisi kadın sıfatının yanına eş ya da anne eklensin istemiyor. Belki çocukluktan gelen bi travma belki de hayata doyamama ve kendi özgürlüklerinden vazgeçememe sebep oluyor buna. Lütfen kendi hayatınızı o böyle yaşıyor bu evlendi diğeri anne oldu geç mi kaldım düşüncesiyle doldurmayın. Bence sağlıklı olan düşünce sizin ki gibi, insan kendini bilir ve ona göre yaşamını şekillendirir. Bu bilinçle hareket etseysi eğer bi çok insan şu an daha mutlu daha sağlıklı olacaktı toplulumumuz.
 
Back
X