Evlilik ve çocuk fikrine karşı uzaklık

Belli bir kesim dışında artik kimse mecburiyetten evlenmiyor ki artik. O kadar iğrenç bir sey olsa kimse zaten evlenmez. Evlenmek hapis hayati degil ki anlamadım yazdığınız şeyleri. Aile evinde rahatım falan, yani evlenince de rahatım ben, yine paramı kendime harcıyorum, istediğimi yapıyor istemediğimi yapmıyorum. Çocuk konusu da ayni şekilde, istemedim şimdiye kadar yapmadım ki 10 senedir birlikteyiz eşimle. 32 yaşından sonra fikrim değişmeye başladı ve muhtemelen 35 gibi yaparim çocuk. Kayinaile derdi de herkes çekmiyor. Çok aşırı gereksiz genellemeleri dert ediyorsunuz. İnsan kendisini bilir karşıdakini tanırsa böyle sorunları zaten yaşamaz.
+1
Tamamen karşındaki insana, ilişkinize bağlı evliliğin cennet mi cehennem mi olacağı. Eşimle ikimizin de ikinci evliliği. İlkinde ikimiz de cehennemi gördük, şimdi ise şükürler olsun, çok mutluyuz. Ben önceden evlilik kelimesini duyunca irkilirdim, bir de aile evinde maddi manevi rahat ve mutlu biriydim, özgürlüğüme de çok düşkünüm, sevgiliyken de nişanlıyken de ve şimdi evlilik içinde de özgürlüğüm, huzurum devam ediyor, sorumluluk arttı mı, evet ama bana yük değil, aksine hayatı paylaşmak olarak geliyor. Eski kayın aile şeytanın yeryüzü şubesi iken şimdiki kayın ailem sanki melek. Yani, böyle genellemeler ve bu kadar korku normal değil, üstelik mutlu bir aileden geliyorum demişsiniz. Evlenilir veya evlenilmez, tercih meselesi ama bu ruh hâli sağlıksız ve çok yorucu. Destek almanızı tavsiye ederim.
 
Aynı bu şekilde düşünen bir erkekle görüşmeye başladım yakın zamanda. Dün bunun tartışmasını yaşadım. Bana sonucunda evlilik olmayacak, çocuklardan nefret ediyorum dedi. Bir kaç sefer görüşmüştük. Duygularından bahsetti. İyi ki tanıdım seni, sevdim seni diyor. Asker kendisi. Hatta önümüzdeki ay 6 aylığına ülke dışı göreve gidecek. Bana en başta oraya giderken kafamda ilişkiyle gitmek istemiyorum diyordu. Ama mesele genel olarak isteksizliği imiş. 37 yaşındayım.

Kariyerimde belirli bir seviyeye gelmiş bir insanım. Ben de yanımda artık elini tutup sevip sevildiğim aşık olduğum adamı yanımda taşımak, aynı evi hatta hayatımı paylaşmak istiyorum. Sorumluluksa yalnız da zaten sorumluluk var. Ki yaşadığımız sürece de sorumluluklarımız olacak. Ben ona dün rest çektim. Takılmalık aradıktan sonra dışarıda çok insan var dedim. Ben sana değer veriyorum ve sonunda herşey yolunda giderse hayatımı paylaşmak istiyorum dedim. Sen düşün kararını ver dedim. Kimseye zararımız yok, neden olmasın ki evlilik. Henüz dönmedi:) Ghostlanırsam yazarım:D
Güvenemezsiniz ki 🥹🥲
 
+1
Tamamen karşındaki insana, ilişkinize bağlı evliliğin cennet mi cehennem mi olacağı. Eşimle ikimizin de ikinci evliliği. İlkinde ikimiz de cehennemi gördük, şimdi ise şükürler olsun, çok mutluyuz. Ben önceden evlilik kelimesini duyunca irkilirdim, bir de aile evinde maddi manevi rahat ve mutlu biriydim, özgürlüğüme de çok düşkünüm, sevgiliyken de nişanlıyken de ve şimdi evlilik içinde de özgürlüğüm, huzurum devam ediyor, sorumluluk arttı mı, evet ama bana yük değil, aksine hayatı paylaşmak olarak geliyor. Eski kayın aile şeytanın yeryüzü şubesi iken şimdiki kayın ailem sanki melek. Yani, böyle genellemeler ve bu kadar korku normal değil, üstelik mutlu bir aileden geliyorum demişsiniz. Evlenilir veya evlenilmez, tercih meselesi ama bu ruh hâli sağlıksız ve çok yorucu. Destek almanızı tavsiye ederim.

Böyle erkeklerin Türkiye'de topluma oranı çok yüksek değil, bana denk gelenler hemen üzerimden hakimiyet kurmaya çalıştılar, mesela 3 senelik erkek arkadaşım vardı, daha evlenmeden annesini sık aramamı istiyordu. Özel olmayacaksa eşinizle nerede tanıştınız?
 
Böyle erkeklerin Türkiye'de topluma oranı çok yüksek değil, bana denk gelenler hemen üzerimden hakimiyet kurmaya çalıştılar, mesela 3 senelik erkek arkadaşım vardı, daha evlenmeden annesini sık aramamı istiyordu. Özel olmayacaksa eşinizle nerede tanıştınız?
Benim eski eş kabus gibi biriydi; aileci, aşağılık kompleksli, sinirli, saygısız, görgüsüz vs vs. Ne yazık ki bu tiplerin sayısı hayli fazla toplumda, haklısınız. Yürüyüşüm bile değişmişti o ilişkinin içindeyken. Şükürler olsun en kısa sürede, kurtulabileceğim en iyi koşullarla kurtuldum. Yaklaşık bir sene evli kaldık, çocuk yoktu.
Eşimle aynı üniversitede okuduk fakat öyle bir arkadaşlık, muhabbet yoktu. Uzaktan saygı duyduğum, efendi biriydi, bu kadar. Yıllar sonra karşılaştık biz hiç hesapta yokken, öyle gelişti.
 
Benim eski eş kabus gibi biriydi; aileci, aşağılık kompleksli, sinirli, saygısız, görgüsüz vs vs. Ne yazık ki bu tiplerin sayısı hayli fazla toplumda, haklısınız. Yürüyüşüm bile değişmişti o ilişkinin içindeyken. Şükürler olsun en kısa sürede, kurtulabileceğim en iyi koşullarla kurtuldum.
Eşimle aynı üniversitede okuduk fakat öyle bir arkadaşlık, muhabbet yoktu. Uzaktan saygı duyduğum, efendi biriydi, bu kadar. Yıllar sonra karşılaştık biz hiç hesapta yokken, öyle gelişti.

Çok hoşuma gitti tanışmanız. Tamamen doğal olmuş ve kader sizi birleştirmiş. Yuvanızda mutlu huzurlu yıllarınız daim olsun dilerim. Çok acı çekmişsiniz, acıyı çektiren Rabb'im sonunda mutluluğu da tattırıyor
 
Çok hoşuma gitti tanışmanız. Tamamen doğal olmuş ve kader sizi birleştirmiş. Yuvanızda mutlu huzurlu yıllarınız daim olsun dilerim. Çok acı çekmişsiniz, acıyı çektiren Rabb'im sonunda mutluluğu da tattırıyor
Çok çok teşekkür ederim, amin 🥰 Dilerim siz de gönlünüzce yaşarsınız hayal ettiğiniz mutluluğu; en yakın ve doğru zamanda ve en kolay haliyle ❤️
 
Çocuk istemeyebilirsin ama diğer yazdıkların normal değil, " her gün biriyle aynı yatakta uyanmak" gibi.

23-24 yaşında çocuk derdine düşenler zaten yeni evlenenler oluyor. Bana göre çocuğun çocuğu olmuş oluyor. O yaşta çocuk sahibi olmanın ne gereği var ki? Bence bu, o yaşta evli olmaktan çok daha büyük sorumluluk.

Seninle aynı yaştayız. Geçen sene bile evlilik bana korkutucu gelirdi. Ben de senin gibi
" aman ne büyük sorumluluk, ne gerek var" derdim ama bu sene bu konudaki fikrim artık değişti. Şu an şöyle düşünüyorum; " ev işleri bekarken de yapılıyor, eşim her işi bana yıkmazsa el ele yapılır, atla deve değil. Bekar hayatından farklı olarak aile ziyaretleri eklenecek, bunun dışında herkes olgun olursa veya en azından ben ve eşim sınırlarımızı çizersek gelme gitme ve benzeri konularda sorun çıkmaz. Eşimin annesi, babası bir ameliyat olsa veya hasta olsa bakmaz mıyım? Tabii ki bakarım. Kendi anne ve babama nasıl bakıyorsam onlara da öyle bakarım. Ha ama bu bakma konusunda eşimin kardeşleri/ kardeşi bir parmak bile oynatmıyorsa tepkimi gösteririm ama kesinlikle kavga çıkarmam, çünkü tarzım değil. :)

Bu arada dünyanın bin türlü hali var, mesela o yüzden çekirdek ailemizden birine bir şey olsa kendimizi birden binlerce sorumluluğun altında bulabiliriz. Yani bazen sorumluluklar gelip bizi buluyor, tercih hakkımız olmuyor.
 
aile ziyaretleri eklenecek, bunun dışında herkes olgun olursa veya en azından ben ve eşim sınırlarımızı çizersek gelme gitme ve benzeri konularda sorun çıkmaz. Eşimin annesi, babası bir ameliyat olsa veya hasta olsa bakmaz mıyım? Tabii ki bakarım. Kendi anne ve babama nasıl bakıyorsam onlara da öyle bakarım. Ha ama bu bakma konusunda eşimin kardeşleri/ kardeşi bir parmak bile oynatmıyorsa tepkimi gösteririm ama kesinlikle kavga çıkarmam, çünkü tarzım değil. :)

İşte yıpranma süreci tam da burada oluyor. Söylerken çok kolay ama pratikte aileye sınır çizmek falan bir erkek için istisnalar hariç hiç kolay değil, erkekler bu işi bizim gibi beceremiyor, benim çevremde gözlemlediğim kadın sesini umursamaz erkeğe duyuracağım diye yaşlanıyor, yıpranıyor. İstatistiklere göre bekar kadınların daha fazla yaşaması tesadüf değil.

Bu arada dünyanın bin türlü hali var, mesela o yüzden çekirdek ailemizden birine bir şey olsa kendimizi birden binlerce sorumluluğun altında bulabiliriz. Yani bazen sorumluluklar gelip bizi buluyor, tercih hakkımız olmuyor.

Çekirdek ailemden biri hastalanırsa yükü 3 kardeş bölüşürüz ama evliyken hem evlilik sorumluluğu hem hastalanan aile ferdine bakmak 2 katı zor. Adam evini ihmal ettiğinden yakınabilir ve bu süreçte eşin tepkisinden korktuğun için daha fazla yıpranabilirsin, bekarken anne babanın sorumluluğunu almak kolay ve kafa olarak rahatsın en azından, yaşadım ordan biliyorum.

Ben yaşlanırsam bana kim bakacak diye soracak olursanız tek bir cevap veremem ama. Tamamen yalnız kalacağım sanırım. Ama sırf yaşlanınca bana baksın diye de çocuk yapılmaz. Eğer bu yolda kararlı olursam kendi kendimi bir şekilde garantiye alacak bir yol bulurum diye düşünüyorum.

Çocuk istemeyebilirsin ama diğer yazdıkların normal değil, " her gün biriyle aynı yatakta uyanmak" gibi.

Bunun tuhaflığı konusunda da haklısınız. Kimsenin benim gibi düşünmediğinin farkındayım. Mesela yatağım bana özel olsun isterim, kimseyle yatamam ben küçüklüğümden beri, rahat edemem. Çözümü ne inanın bilmiyorum. Evliliğe uygun biri olduğumu iddia etmiyorum zaten, baştan yazmışım, hatta neden böyle olduğunu ben de merak ediyorum
 
İşte yıpranma süreci tam da burada oluyor. Söylerken çok kolay ama pratikte aileye sınır çizmek falan bir erkek için istisnalar hariç hiç kolay değil, erkekler bu işi bizim gibi beceremiyor, benim çevremde gözlemlediğim kadın sesini umursamaz erkeğe duyuracağım diye yaşlanıyor, yıpranıyor. İstatistiklere göre bekar kadınların daha fazla yaşaması tesadüf değil.



Çekirdek ailemden biri hastalanırsa yükü 3 kardeş bölüşürüz ama evliyken hem evlilik sorumluluğu hem hastalanan aile ferdine bakmak 2 katı zor. Adam evini ihmal ettiğinden yakınabilir ve bu süreçte eşin tepkisinden korktuğun için daha fazla yıpranabilirsin, bekarken anne babanın sorumluluğunu almak kolay ve kafa olarak rahatsın en azından, yaşadım ordan biliyorum.

Ben yaşlanırsam bana kim bakacak diye soracak olursanız tek bir cevap veremem ama. Tamamen yalnız kalacağım sanırım. Ama sırf yaşlanınca bana baksın diye de çocuk yapılmaz. Eğer bu yolda kararlı olursam kendi kendimi bir şekilde garantiye alacak bir yol bulurum diye düşünüyorum.



Bunun tuhaflığı konusunda da haklısınız. Kimsenin benim gibi düşünmediğinin farkındayım. Mesela yatağım bana özel olsun isterim, kimseyle yatamam ben küçüklüğümden beri, rahat edemem. Çözümü ne inanın bilmiyorum. Evliliğe uygun biri olduğumu iddia etmiyorum zaten, baştan yazmışım, hatta neden böyle olduğunu ben de merak ediyorum
Bence de sırf yaşlanınca baksın diye çocuk sahibi olunmaz, çünkü onun da bir hayatı var ve yaşlı annesine bakacağının garantisi yok.

Japon çiftler ayrı yataklarda yatıyormuş ama bu bizim kültürümüze uymaz tabii. Epey büyük çift kişilik bir yatak bu sorunu çözer diye düşünüyorum. Çözmez dersen hem bu konuda hem diğer konularda işinin uzmanı birinden destek almalısın.

Ama özellikle sorumluluk konusunu sevgilinle detaylı konuşup anlaşabilirsiniz diye düşünüyorum. Ayrıca sevgilinin bu konuda rahatlatması lazım ve senin de ona güvenmen lazım.
 
Direkt konuya gireceğim. 29 yaşındayım ve 2 senelik güzel giden bir ilişkim var. Evliliği 1 sene daha istemiyorum çünkü 1, 1 buçuk sene sonra atanma durumum var ve 1 sene daha erkek arkadaşımla vakit geçirip onu tanımak istiyorum, çünkü çok uzun süre uzak mesafedeydik. Erkek arkadaşımla evlilik hakkında konuştuğumuzda kesinlikle çocuk istemediğimden bahsediyorum ve o da onaylıyor ama sanki o benim gibi değil gibi, daha çekimser bu konuda. Acaba daha geleneksel bir kadınla daha mı mutlu olur diye zaman zaman düşünüp üzülüyorum onun için.

Ama asıl sorun ben kendimi topluma ait normal bir insan gibi hissetmiyorum bunun yüzünden. Çünkü ben ne zaman çevreme çocuk istemediğimden bahsetsem(çocukluğumdan beri aynı şeyi söylüyorum) bana çok farklı hissettirdiler, çevremde 23-24 yaşında çocuk derdine düşen kadınları görünce hep şok oldum ve neden bu kadar erken istediklerini idrak edemedim, bana o kadar uzak ki bu duygular.

İşin üzücü tarafı ben evliliği de bu yüzden ertelediğimi fark ettim, yani bu bende çocuk istemeyen duygular her neyse, evlilikten kaçan tarafın kaynağı da aynı. Evlilik fikrinden de zaman zaman midem bulanıyor çünkü. Biriyle her gün aynı yatakta kalkmak, eş ailesinin akrabalarıyla uğraşmak, sorumluluklarımın iki katına çıkması falan. Durduk yere sorumluluklarım neden iki katına çıksın, dertsiz başıma dert alayım diyorum çünkü aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.

Ben neden toplumun bir parçası olamıyorum ve uyumsuz hissediyorum. Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değilse neden bunları yapmayan sadece arada tek tük çıkıyor. Bir aile dostu beni ve kız kardeşimi her gördüğünde Allah karşınıza hayırlı bir kısmet çıkarsın diyor iyi de dilber ay'ın da dediği gibi zorunda mıyız. Yani bu bir zorunluluk mu.

Sormak istediğim; herkes robot gibi evlenip zamanı gelince muhakkak üremek zorunda mı yahu? Bunun herkesçe özellikle de kadınlar tarafından sorgulanmadan yapılma sebebi içgüdüler mi? Öyleyse benim içgüdü ve hormonlarımda bir sıkıntı olabilir mi? Çünkü son zamanlarda bunu da düşünmeye başladım. Şimdiden teşekkürler
En doğal hakkınız bence. Keşke ben de bu hakkımı kullansaydım. Ben de 30 yaşında artık zamanı geldi, ilerde çocuğun olmaz vs diyenlerin aklına uyarak evlendim. Ben akrabalarla arası iyi olmayan, hiçbir akraba aktivitesine katılmayan, mevlitlere düğüne vs gitmeyen kendi kafasına göre yaşayan rahat bir insandım. Evim ayrı olduğu için ailemle bile çok vakit geçirmezdim. Şimdi ise hiç tanımadığım eşimin ailesi ile saatler geçirmek zorundayım. Birinin çocuğu mu oldu hoop hemen mevlite gidip hediye götürmeliyiz, falancanın düğünü var mutlaka gitmemiz lazım. Bu haftasonu evde mi oturmak istiyor canın. Aa olmaz ya annesine ya abisine ya amcasına gitmelisiniz. Yazın eşinizin tatili mi var mutlaka onun köyüne gidilmeli. Hele benimki gibi ailesine aşırı düşkün bir kocanız olursa vay halinize. Evde temizlik yemek vs durumlardan bahsetmiyorum bile. Ben 2 senelik evliyim daha yeni biraz biraz yontabildim çok büyük kavgalardan sonra. Şimdiki aklım olsa gerçekten evlenmezdim. He çocuk güzel bir şey ama tatmadan anlaşılan bir duygu değil. O yüzden bir kediyle de idare edebilirsiniz. Şunu da net olarak söyleyeyim isterseniz 10 yıl sevgili olun aynı evin içine gitmeden kimin ne olduğunu asla anlayamıyorsunuz.
 
En doğal hakkınız bence. Keşke ben de bu hakkımı kullansaydım. Ben de 30 yaşında artık zamanı geldi, ilerde çocuğun olmaz vs diyenlerin aklına uyarak evlendim. Ben akrabalarla arası iyi olmayan, hiçbir akraba aktivitesine katılmayan, mevlitlere düğüne vs gitmeyen kendi kafasına göre yaşayan rahat bir insandım. Evim ayrı olduğu için ailemle bile çok vakit geçirmezdim. Şimdi ise hiç tanımadığım eşimin ailesi ile saatler geçirmek zorundayım. Birinin çocuğu mu oldu hoop hemen mevlite gidip hediye götürmeliyiz, falancanın düğünü var mutlaka gitmemiz lazım. Bu haftasonu evde mi oturmak istiyor canın. Aa olmaz ya annesine ya abisine ya amcasına gitmelisiniz. Yazın eşinizin tatili mi var mutlaka onun köyüne gidilmeli. Hele benimki gibi ailesine aşırı düşkün bir kocanız olursa vay halinize. Evde temizlik yemek vs durumlardan bahsetmiyorum bile. Ben 2 senelik evliyim daha yeni biraz biraz yontabildim çok büyük kavgalardan sonra. Şimdiki aklım olsa gerçekten evlenmezdim. He çocuk güzel bir şey ama tatmadan anlaşılan bir duygu değil. O yüzden bir kediyle de idare edebilirsiniz. Şunu da net olarak söyleyeyim isterseniz 10 yıl sevgili olun aynı evin içine gitmeden kimin ne olduğunu asla anlayamıyorsunuz.
Ama siz eş ailesiyle aynı şehirdesiniz diye bu kadar içli dışlı olunmuş. Mesela ben bekarım ama buna rağmen eminim akrabalarla aynı şehirde olsam ben de sizdeki gibi çoğu yere gitmek zorunda kalırdım.
 
En doğal hakkınız bence. Keşke ben de bu hakkımı kullansaydım. Ben de 30 yaşında artık zamanı geldi, ilerde çocuğun olmaz vs diyenlerin aklına uyarak evlendim. Ben akrabalarla arası iyi olmayan, hiçbir akraba aktivitesine katılmayan, mevlitlere düğüne vs gitmeyen kendi kafasına göre yaşayan rahat bir insandım. Evim ayrı olduğu için ailemle bile çok vakit geçirmezdim. Şimdi ise hiç tanımadığım eşimin ailesi ile saatler geçirmek zorundayım. Birinin çocuğu mu oldu hoop hemen mevlite gidip hediye götürmeliyiz, falancanın düğünü var mutlaka gitmemiz lazım. Bu haftasonu evde mi oturmak istiyor canın. Aa olmaz ya annesine ya abisine ya amcasına gitmelisiniz. Yazın eşinizin tatili mi var mutlaka onun köyüne gidilmeli. Hele benimki gibi ailesine aşırı düşkün bir kocanız olursa vay halinize. Evde temizlik yemek vs durumlardan bahsetmiyorum bile. Ben 2 senelik evliyim daha yeni biraz biraz yontabildim çok büyük kavgalardan sonra. Şimdiki aklım olsa gerçekten evlenmezdim. He çocuk güzel bir şey ama tatmadan anlaşılan bir duygu değil. O yüzden bir kediyle de idare edebilirsiniz. Şunu da net olarak söyleyeyim isterseniz 10 yıl sevgili olun aynı evin içine gitmeden kimin ne olduğunu asla anlayamıyorsunuz.

O akraba ziyaretleri benim için ölüm gibi işte, burada anlatamadım, yargılanıcam diye korktum. Teyzemler bile geldiğinde 1-2 saat sonra odama gidesim geliyor ki onları çok seviyorum. Hiç tanımadığım eş akrabalarıyla nasıl oturacağım ben, nasıl olacak o akraba ziyaretleri? Bu zamana kadar istemediğim hiçbir şeyi yapmadım ve mutlu oldum, görünüşüme bile yansıyor yaşıtlarımdan küçük gösteriyorum. Vefalı da bir insanımdır yanlış anlaşılmasın ama zoraki şeyler beni çok strese sokuyor
 
Son düzenleme:
O akraba ziyaretleri benim için ölüm gibi işte, burada anlatamadım, yargılanıcam diye korktum. Teyzemler bile geldiğinde 1-2 saat sonra odama gidesim geliyor ki onları çok seviyorum. Hiç tanımadığım eş akrabalarıyla nasıl oturacağım ben, nasıl olacak o akraba ziyaretleri? Bu zamana kadar istemediğim hiçbir şeyi yapmadım ve mutlu oldum, görünüşüme bile yansıyor yaşıtlarımdan küçük gösteriyorum. Vefalı da bir insanımdır yanlış anlaşılmasın ama zoraki şeyler beni çok strese sokuyor
Çocuğa en azından benim çocuğum diyip bakarsın ve 2-3 yaşına kadar sıkıntı çocuk sonra rahatsın görece. Ama koca ve koca tarafı gerçekten sıkıntı. Ben mesela çok sinirlenirim istemediğim bir şeyi yapmaya zorlanınca ya da sevmediğim birine mecburiyetten iyi davranınca. Ama sürekli yapmak zorunda kalıyorsun ve insanı aşırı strese sokuyor. Ayrıca evlenmeyen kadınların daha uzun yaşadığına dair araştırmalar var şansını zorlama bence. 😁
 
Ama siz eş ailesiyle aynı şehirdesiniz diye bu kadar içli dışlı olunmuş. Mesela ben bekarım ama buna rağmen eminim akrabalarla aynı şehirde olsam ben de sizdeki gibi çoğu yere gitmek zorunda kalırdım.
İşte sorun orada gitmek istemiyorum hiç tanımadığım insanlarla oturmak istemiyorum ama yapmak zorundayım. Bu insanı o kadar strese sokup mutsuz ediyor ki anlatamam. Hele benim gibi bireysel bir insansanız. Bekarken anlaşılmıyor maalesef. Evlenince görürüm ben. Unutmayın beni.😃
 
Çocuğa en azından benim çocuğum diyip bakarsın ve 2-3 yaşına kadar sıkıntı çocuk sonra rahatsın görece. Ama koca ve koca tarafı gerçekten sıkıntı. Ben mesela çok sinirlenirim istemediğim bir şeyi yapmaya zorlanınca ya da sevmediğim birine mecburiyetten iyi davranınca. Ama sürekli yapmak zorunda kalıyorsun ve insanı aşırı strese sokuyor. Ayrıca evlenmeyen kadınların daha uzun yaşadığına dair araştırmalar var şansını zorlama bence. 😁

Aynı araştırmadan ben de bahsettim ayrıca o sevmediğin birine zoraki iyi davranmada zorlanma olayını ben de önceki mesajda yazıp sildim. Hatta ben yalandan gülemiyorum bile biliyor musunuz? Yüz kaslarım direniyor resmen. Merak ettim burcunuzu, siz de kova mısınız benim gibi :)
 
Aynı araştırmadan ben de bahsettim ayrıca o sevmediğin birine zoraki iyi davranmada zorlanma olayını ben de önceki mesajda yazıp sildim. Hatta ben yalandan gülemiyorum bile biliyor musunuz? Yüz kaslarım direniyor resmen. Merak ettim burcunuzu, siz de kova mısınız benim gibi :)
Hayır ben aslan burcuyum genel olarak da biraz soğukkanlı biriyim. İşin garibi eşim de aslan burcu ama benim tam tersim anlamadım gitti.😃
 
aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.
e sevgilinle de istediginde kalabiliyorsan, istediğinde birkac hafta evden uzaklasiyorsan deli mi dürttü niye evlenesin😅😅
ben de 29 yasindayken evlilige cok uzaktım. 32 gibi soyle bir isiniverdim ama sarı ışık diyelim. hani "olsa guzel olur sanki" fikri geldi yavastan. 33te iyice emin oldum yesil isik yandi, fikre iyice ısınıp "e hadi artik bir an once olsun" dedigim zaman da bu islere giristim yasim 34:)
cocuk konusunda da eskiden kirmizi isiktaydim, çünkü sifir sorumlulukla cok mutluydum. ucuz bilet buldugum gibi tatile çıkarım mesela, tek odak noktam kendi mutlulugum. hayatim cok keyifli. ama evlilige yesil isik yaktigimdan beri cocuga sari ışık yaktim. çünkü hayatimdaki insana guvendim. gece gorevini yapip 9 ay sonra sorumluluk almayacak birisi degil, cocuklarla ilgili bolumde okuyan, cocuklarla ilgili iste calisan, cocuklarla eglenen ve baba olmaya hevesli bir nisanlim var. doğurup sorumlulugun cogunu ona birakma fikri yavastan bir sicak gelmeye basladi 😅
ama hala sarı ışık, emin olana kadar korunmayi birakmayacagim.
yani herkesin kendi zamani var. siz de belki 30lardan sonra konuya bir isinacaksiniz belli mi olur? bir kuzenim ilk cocugunu dogurdu. cocuk 10 yaslarindayken ve bosanmayi dusunurken gittigi doktor bazi sorunlari oldugunu, eger cocuk düşünüyorsa kisa sure icinde dogurmasi gerektigini çünkü birkac sene icinde doğurganliginin biteceğini söylemiş. Aslinda hic boyle bir niyeti, hevesi yokken, zaten halihazirda bakip büyüttüğü bir cocugu varken doktorun cumlesi onda yeni bir cocuk hevesi olusturmus, cok isteyerek, ugrasarak hamile kalmis. bir arkadasim da cocuk fikrine uzaktı, o da 30larinda evlendi. dogum kontrol yontemi vs icin doktora gittiginde ona da benzer sey soylemis doktoru, bir an once tedaviye baslayin demis. Kizin normalde bebek gibi bjr dusuncesi yokken, hic olmama dusuncesi onu cok etkilemis ve bebek ozlemi duymaya başlamış, ki evlendigi ay hamile kaldi, hic cicim ayi yaşamadan 😅
yani belki de sende de boyle olacak hersey harika giderken dogurganligini kaybetme cagina geldiginde biyolojik - evrimsel olan o "üremeliisiiiiinn / insan soyunu devam ettirmeliisiiiiin" fikri yavas yavas ele gecirecek kendin isteyeceksin.
bak kkda cok konu acildi boyle.
hatta su konuyu acan hanimefendi senin gibi "asla cocuk istemiyorum, cocuklugumdan beri asla istemedim" diyordu. gercekten de istemedi ama kirklara dogru o istek icine geldi, yanlis hatirliyor olabilirim ama sanirim annesinin hastaliginda annesi torununu görsün gibi bir düşünce ile gelmisti bebek ozlemi icine.
sonra tedavilerle emeklerle hamile kaldi. simdi dunya bir yana kizi bir yana, kizi icin yasayan bir kadin haline geldi:)
yani hayat boyle bir seydir.
bazi seyler planla, programla olmaz.
 
Her hafta gitmek istiyor 1 gün izni var onda da istiyor ki kahvaltı yapıp evden çıkalım akşam 10a kadar orda duralım yıl başını bile orda geçirdik yani düşünün

Eski mesajlarınızı okudum ve yorumum şu. Sizin eşiniz ne yazık ki geri zekalı. 37 yaşında koca adam çocuk gibi peşinden sizi de sürüklüyor istemediğinizi bildiği halde. Kendi çok istiyorsa ailesiyle her gün telefonda konuşsun, ben de evlenip uzağa giden kız kardeşimle her gün konuşuyorum ama asla sevgilime yansıtmam ne alâka yani. Ömrünüzü yer o adam. Tek izin gününde sizi sabahtan geceye kadar aile evine sürüklemesine sinir oldum, eşinize argo kullandığım için kusura bakmayın

Hayır ben aslan burcuyum genel olarak da biraz soğukkanlı biriyim. İşin garibi eşim de aslan burcu ama benim tam tersim anlamadım gitti.😃
 
e sevgilinle de istediginde kalabiliyorsan, istediğinde birkac hafta evden uzaklasiyorsan deli mi dürttü niye evlenesin😅😅
ben de 29 yasindayken evlilige cok uzaktım. 32 gibi soyle bir isiniverdim ama sarı ışık diyelim. hani "olsa guzel olur sanki" fikri geldi yavastan. 33te iyice emin oldum yesil isik yandi, fikre iyice ısınıp "e hadi artik bir an once olsun" dedigim zaman da bu islere giristim yasim 34:)
cocuk konusunda da eskiden kirmizi isiktaydim, çünkü sifir sorumlulukla cok mutluydum. ucuz bilet buldugum gibi tatile çıkarım mesela, tek odak noktam kendi mutlulugum. hayatim cok keyifli. ama evlilige yesil isik yaktigimdan beri cocuga sari ışık yaktim. çünkü hayatimdaki insana guvendim. gece gorevini yapip 9 ay sonra sorumluluk almayacak birisi degil, cocuklarla ilgili bolumde okuyan, cocuklarla ilgili iste calisan, cocuklarla eglenen ve baba olmaya hevesli bir nisanlim var. doğurup sorumlulugun cogunu ona birakma fikri yavastan bir sicak gelmeye basladi 😅
ama hala sarı ışık, emin olana kadar korunmayi birakmayacagim.
yani herkesin kendi zamani var. siz de belki 30lardan sonra konuya bir isinacaksiniz belli mi olur? bir kuzenim ilk cocugunu dogurdu. cocuk 10 yaslarindayken ve bosanmayi dusunurken gittigi doktor bazi sorunlari oldugunu, eger cocuk düşünüyorsa kisa sure icinde dogurmasi gerektigini çünkü birkac sene icinde doğurganliginin biteceğini söylemiş. Aslinda hic boyle bir niyeti, hevesi yokken, zaten halihazirda bakip büyüttüğü bir cocugu varken doktorun cumlesi onda yeni bir cocuk hevesi olusturmus, cok isteyerek, ugrasarak hamile kalmis. bir arkadasim da cocuk fikrine uzaktı, o da 30larinda evlendi. dogum kontrol yontemi vs icin doktora gittiginde ona da benzer sey soylemis doktoru, bir an once tedaviye baslayin demis. Kizin normalde bebek gibi bjr dusuncesi yokken, hic olmama dusuncesi onu cok etkilemis ve bebek ozlemi duymaya başlamış, ki evlendigi ay hamile kaldi, hic cicim ayi yaşamadan 😅
yani belki de sende de boyle olacak hersey harika giderken dogurganligini kaybetme cagina geldiginde biyolojik - evrimsel olan o "üremeliisiiiiinn / insan soyunu devam ettirmeliisiiiiin" fikri yavas yavas ele gecirecek kendin isteyeceksin.
bak kkda cok konu acildi boyle.
hatta su konuyu acan hanimefendi senin gibi "asla cocuk istemiyorum, cocuklugumdan beri asla istemedim" diyordu. gercekten de istemedi ama kirklara dogru o istek icine geldi, yanlis hatirliyor olabilirim ama sanirim annesinin hastaliginda annesi torununu görsün gibi bir düşünce ile gelmisti bebek ozlemi icine.
sonra tedavilerle emeklerle hamile kaldi. simdi dunya bir yana kizi bir yana, kizi icin yasayan bir kadin haline geldi:)
yani hayat boyle bir seydir.
bazi seyler planla, programla olmaz.

Ay şu yorumunuz mest etti beni, bayıldım 😍 Ben de daha zamanımın gelmediğini düşünüyorum ilerideki fikrim değişebileceğinden akışına bırakacağım kurcalamayacağım bu konuları. Sizin de umarım istediğiniz zaman kendiniz gibi çok akıllı bir evladınız olur ve umarım yuvanızda çok mutlu, huzurlu olursunuz. Şimdiden mutluluklar dilerim
 
Son düzenleme:
Back
X