Evlilik ve çocuk fikrine karşı uzaklık

İstediğiniz kadar sevgililik sürecini uzatın birbirinizi tam olarak aynı eve girmeden tanıyamayacaksınız sevgiliyken gün sonunda herkes kendi kapısını çekip oturuyor.İşin içinde ne eş ailesi var ne de şöyle böyle olsun diyecek senin ailen... Ayrıca yetişkin yaşlarda karşıdaki insanı tanımak için bence 1 1. 5 yıl fazlasıyla yeterli eğer hâlâ bir düzleme oturtamadığınız için içinize sinmiyorsa muhtemelen sinmeyecektir.
 
Direkt konuya gireceğim. 29 yaşındayım ve 2 senelik güzel giden bir ilişkim var. Evliliği 1 sene daha istemiyorum çünkü 1, 1 buçuk sene sonra atanma durumum var ve 1 sene daha erkek arkadaşımla vakit geçirip onu tanımak istiyorum, çünkü çok uzun süre uzak mesafedeydik. Erkek arkadaşımla evlilik hakkında konuştuğumuzda kesinlikle çocuk istemediğimden bahsediyorum ve o da onaylıyor ama sanki o benim gibi değil gibi, daha çekimser bu konuda. Acaba daha geleneksel bir kadınla daha mı mutlu olur diye zaman zaman düşünüp üzülüyorum onun için.

Ama asıl sorun ben kendimi topluma ait normal bir insan gibi hissetmiyorum bunun yüzünden. Çünkü ben ne zaman çevreme çocuk istemediğimden bahsetsem(çocukluğumdan beri aynı şeyi söylüyorum) bana çok farklı hissettirdiler, çevremde 23-24 yaşında çocuk derdine düşen kadınları görünce hep şok oldum ve neden bu kadar erken istediklerini idrak edemedim, bana o kadar uzak ki bu duygular.

İşin üzücü tarafı ben evliliği de bu yüzden ertelediğimi fark ettim, yani bu bende çocuk istemeyen duygular her neyse, evlilikten kaçan tarafın kaynağı da aynı. Evlilik fikrinden de zaman zaman midem bulanıyor çünkü. Biriyle her gün aynı yatakta kalkmak, eş ailesinin akrabalarıyla uğraşmak, sorumluluklarımın iki katına çıkması falan. Durduk yere sorumluluklarım neden iki katına çıksın, dertsiz başıma dert alayım diyorum çünkü aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.

Ben neden toplumun bir parçası olamıyorum ve uyumsuz hissediyorum. Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değilse neden bunları yapmayan sadece arada tek tük çıkıyor. Bir aile dostu beni ve kız kardeşimi her gördüğünde Allah karşınıza hayırlı bir kısmet çıkarsın diyor iyi de dilber ay'ın da dediği gibi zorunda mıyız. Yani bu bir zorunluluk mu.

Sormak istediğim; herkes robot gibi evlenip zamanı gelince muhakkak üremek zorunda mı yahu? Bunun herkesçe özellikle de kadınlar tarafından sorgulanmadan yapılma sebebi içgüdüler mi? Öyleyse benim içgüdü ve hormonlarımda bir sıkıntı olabilir mi? Çünkü son zamanlarda bunu da düşünmeye başladım. Şimdiden teşekkürler
Bu konuda psikolojik destek almanızı öneririm. Evlilikten midem bulanıyor yazdığınız ve korku kaygılarınız olduğu için diyorum. Herkes çocuk sahibi olmak ya da evlenmek zorunda değil. Ben de sizin gibi 29 yaşındayım. Şuan bir ilişkim yok fakat hayatıma biri girerse ona çocuk sahibi olmak istemediğimi belirtirim. Çocuk büyütmek hiç kolay değil. Büyük özen ve sabır istiyor, yorucu , yıpratıcı bir süreç. Bir ömür çocuğuna bağlı yaşamak zorunda kalıyor kadınlar. Sorumluluk üstüne sorumluluk biniyor. Üstelik bu sitede de gördüğüm kadarıyla çocuk evliliği sarsıyor , tartışmalar artıyor, soğukluk oluyor. Tabi bu herkeste aynı olacak diye bir şey yok. Herkesin ilişki dinamiği farklı. Ben önce kendime yeteyim, sonra ilişki yaparım sever , sevilir gezer tozarım, yaşayamadığım gençliğimi şimdi yaşamaya başladım,çocuk yapmaya ne gerek var diye düşünüyorum.
 
Verdiğimiz kararları bu kadar irdelemek bile bir toplum baskısı. Kendimi bildim bileli çocuk istemiyorum ve bunu açık açık söylüyorum. Fikrim yarın değişebilir ama şu an fikrim sabit. Bunu anormal bir şeymiş gibi davranan insanları takmayın. Çocuk doğurmak istemekle istememek arasında hiçbir fark yok. Biri sizi daha iyi ya da daha kötü yapmıyor. Erkek arkadaşınızla bu konuyu net konuşun. Biraz zamana da yayabilirsiniz belki fikriniz değişir. Fikriniz değişecekse siz istediğiniz için değişsin ama, birileri sizi ikna etti diye değil.
 
İnsanın kendi varlığını ispatı farklı şekillerde oluyor. Kimisi bunu düğünle yapıyor hatta defalarca düğününü izleyenler var asla anlam veremediğim şey. Hayatında her şeyin merkezinde olabildiği tek an onlar çünkü. Her şey gelin merkezinde kurgulanmış yapay bir Barbie dünyası gibi.
Bunun devamında da kimisi gebelikle doğan çocukla merkezde kalma ihtiyacını gideriyor. Sünnet düğünleri, doğun günleri, half birthdayler, bebek kınaları, cinsiyet partileri vs…
Bazı sosyal medya uygulamalarını da kendi merkezini herkese gösterme ihtiyacı doğrultusunda kullanılıyor.
Ne yaptığının gayet farkında görünen bir Truman show gibi.

Her neyse kimisi de bu merkez fikrinden hoşlanmaz, zaten kendisi kendi dünyasının merkezindedir, farkındadır. Ne istediğini ya da istemediğini bilir bunu da kimseye göstermekten hoşlanmaz. Evlenmek isteniyorsan istemiyorsundur. Çocuk istemiyorsan istemiyorsundur. Zaten bunlar büyük sorumluluk gerektiren istemedikçe de yapılmaması gereken şeyler.
Evleneceğin kişiyle ikiniz dışında bu konular hakkında kimse söz sahibi bile olamaz.
Evlendin, diyelim ki karşı taraf istemeye başladı o zaman yolları ayırırsınız. Belki de sen fikir değiştirirsin. Bunlar yıllar içinde yeniden şekillenebilir şekillenmeye de bilir.

muhteşem olan, İstediğini ya da istemediğini bilip o doğrultuda hareket etmek.
Büyük keyifle okudum. İyi ki varsınız.
 
Ahhahah 27 yıldır birebir aynı cümleleri kuran kızkardeşimin cumartesi nikahı vardı, biraz önce balayına çıktılar 😂😂

Mutlu,Evli ve çocuklu Bir kadın olarak hiç kimseye evlen demiyorum. Bu düşüncelere sahip insanların evlilikte mutlu olacaklarını da düşünmüyorum. Karşıdaki kişi dünyanın en iyi erkeği/kadını da olsa evlilik karşılıklı sorunluluk gerektiriyor, doğal olarak ağır geliyor ve mutsuzluğa sürüklüyor. Kendin gibi düşünen biri illa ki karşına çıkar. Şimdiki sevgilin yarın öbür gün çocuk için seni darlayabilir.

Kız kardeşiniz 27 yaşındaymış zaten. Eş adayıyla da en geç 25 gibi tanışmıştır. Yani A Aysenimi 'nin dediği gibi hayat çizgisi o kadar ince bir şey değil, kardeşiniz o asla evlenmeyeceğim laflarını gerçekten öyle düşündüğü için söylememiş, genç bir yaşta evlilik yoluna girmiş çünkü. Bazı kişiler öylesine de söylüyor, benim de böyle deyip 25 yaşında evlenen arkadaşlarım oldu, ben onların ciddi olmadığını o zaman da biliyordum. Benimki daha derin psikolojik bir durum sanırım. Ama buradaki yorumlar bana çok iyi geldi, artık ben de normal olduğunu düşünüyorum bunun. Kendimi topluma uyumsuz gibi hissetmeyeceğim artık, kendimle barışmam kucaklaşmam gerekiyor
 
Kız kardeşiniz 27 yaşındaymış zaten. Eş adayıyla da en geç 25 gibi tanışmıştır. Yani A Aysenimi 'nin dediği gibi hayat çizgisi o kadar ince bir şey değil, kardeşiniz o asla evlenmeyeceğim laflarını gerçekten öyle düşündüğü için söylememiş, genç bir yaşta evlilik yoluna girmiş çünkü. Bazı kişiler öylesine de söylüyor, benim de böyle deyip 25 yaşında evlenen arkadaşlarım oldu, ben onların ciddi olmadığını o zaman da biliyordum. Benimki daha derin psikolojik bir durum sanırım. Ama buradaki yorumlar bana çok iyi geldi, artık ben de normal olduğunu düşünüyorum bunun. Kendimi topluma uyumsuz gibi hissetmeyeceğim artık, kendimle barışmam gerekiyor
Aranızda 2 yaş var aslında sen de 29 yaşındasın yani. Şuan ki eşiyle üniversiteden beri görüşüyorlar. Üzerinde gelinliği görüp evet diyene kadar enişte bey dahil hepimiz vazgeçecek diye bekliyorduk 😂

Sizin için de evet toplumla uyumsuz hissetmeniz gereksiz siz toplum için evlenip mutsuz Bir hayata mahkum olamayacak kadar değerlisiniz, umarım çok mutlu olursunuz.
 
Kesinlikle ben böyle yaşıyorum ve aksini düşünen yanlıştır diye bir düşünceyle yazmıyorum ama bir noktada haklısınız. Çoğu insan hayatta ne yapmak istediğini sorgulamadan üniversiteye gir, mezun ol, iş hayatı, askerlik, evlilik, çocuk şeklinde topluma alışagelmiş bir hayatı yaşıyorlar.
Bunu bile isteye yaşayanları ayrı tutuyorum ama büyük bir çoğunluk kodlanmış gibi kendini gerçekleştiriyor.
Benim de etrafımda yaşıtlarım 2. çocuğa geçtiler. Bazıları boşandı, tekrar evlendi, bazısı tekrar evlenmemeyi seçti, bazısı mutlu mesut hala evliler, bazısı mutsuz ama evliler nitekim çok fazla evli ve çocuklu insan var etrafımda.
33 yaşındayım evli değilim, daha yeni bir evlilik yoluna giriyorum. Yaşadığım hayatı, yaşamak istediğim hayatı çok düşündüm ve konforumu bozmayacak şekilde bir tercih yaptığımı düşündüğüm için sevgilimle evlenmeyi tercih ediyorum. Bence bunlar normal sorgulamalar. Herkes evlenecek, çocuk yapacak diye bir zorunluluk yok. Uzak mesafesi yaşamışken sevgilinizi daha çok tanımak ve hala kendinizi de tanımaya devam etmenizi istemekte haklısınız.
 
Bu konuda psikolojik destek almanızı öneririm. Evlilikten midem bulanıyor yazdığınız ve korku kaygılarınız olduğu için diyorum. Herkes çocuk sahibi olmak ya da evlenmek zorunda değil. Ben de sizin gibi 29 yaşındayım. Şuan bir ilişkim yok fakat hayatıma biri girerse ona çocuk sahibi olmak istemediğimi belirtirim. Çocuk büyütmek hiç kolay değil. Büyük özen ve sabır istiyor, yorucu , yıpratıcı bir süreç. Bir ömür çocuğuna bağlı yaşamak zorunda kalıyor kadınlar. Sorumluluk üstüne sorumluluk biniyor. Üstelik bu sitede de gördüğüm kadarıyla çocuk evliliği sarsıyor , tartışmalar artıyor, soğukluk oluyor. Tabi bu herkeste aynı olacak diye bir şey yok. Herkesin ilişki dinamiği farklı. Ben önce kendime yeteyim, sonra ilişki yaparım sever , sevilir gezer tozarım, yaşayamadığım gençliğimi şimdi yaşamaya başladım,çocuk yapmaya ne gerek var diye düşünüyorum.
Çok da matah bir yerde değiliz zaten.gercekten mutlu olduğun günleri saysan bir elin parmaklarını geçmez.buna karşılık bir sürü acı, stres, psikolojik sorun, geçmiş travmalar, kıskançlıklar, kompleksler. Bir de hayatta çok kısmetli bir insan değilsen herşey daha da zor.bir de bunun genetik hastalığına denk gelen falan var.var oğlu var.hani attığın taş ürküttüğün kuşa değsin ya da astarı yüzünü karşılamıyor derler ya aynı o hesap.bunca emek ne için? bence tabi.
 
Direkt konuya gireceğim. 29 yaşındayım ve 2 senelik güzel giden bir ilişkim var. Evliliği 1 sene daha istemiyorum çünkü 1, 1 buçuk sene sonra atanma durumum var ve 1 sene daha erkek arkadaşımla vakit geçirip onu tanımak istiyorum, çünkü çok uzun süre uzak mesafedeydik. Erkek arkadaşımla evlilik hakkında konuştuğumuzda kesinlikle çocuk istemediğimden bahsediyorum ve o da onaylıyor ama sanki o benim gibi değil gibi, daha çekimser bu konuda. Acaba daha geleneksel bir kadınla daha mı mutlu olur diye zaman zaman düşünüp üzülüyorum onun için.

Ama asıl sorun ben kendimi topluma ait normal bir insan gibi hissetmiyorum bunun yüzünden. Çünkü ben ne zaman çevreme çocuk istemediğimden bahsetsem(çocukluğumdan beri aynı şeyi söylüyorum) bana çok farklı hissettirdiler, çevremde 23-24 yaşında çocuk derdine düşen kadınları görünce hep şok oldum ve neden bu kadar erken istediklerini idrak edemedim, bana o kadar uzak ki bu duygular.

İşin üzücü tarafı ben evliliği de bu yüzden ertelediğimi fark ettim, yani bu bende çocuk istemeyen duygular her neyse, evlilikten kaçan tarafın kaynağı da aynı. Evlilik fikrinden de zaman zaman midem bulanıyor çünkü. Biriyle her gün aynı yatakta kalkmak, eş ailesinin akrabalarıyla uğraşmak, sorumluluklarımın iki katına çıkması falan. Durduk yere sorumluluklarım neden iki katına çıksın, dertsiz başıma dert alayım diyorum çünkü aile evinde keyfim o kadar yerinde ki, tüm maaşım bana kalıyor istediğim gibi yiyorum, içiyorum, akşam istediğim saatte yatıyorum.

Ben neden toplumun bir parçası olamıyorum ve uyumsuz hissediyorum. Herkes evlenmek ve çocuk sahibi olmak zorunda değilse neden bunları yapmayan sadece arada tek tük çıkıyor. Bir aile dostu beni ve kız kardeşimi her gördüğünde Allah karşınıza hayırlı bir kısmet çıkarsın diyor iyi de dilber ay'ın da dediği gibi zorunda mıyız. Yani bu bir zorunluluk mu.

Sormak istediğim; herkes robot gibi evlenip zamanı gelince muhakkak üremek zorunda mı yahu? Bunun herkesçe özellikle de kadınlar tarafından sorgulanmadan yapılma sebebi içgüdüler mi? Öyleyse benim içgüdü ve hormonlarımda bir sıkıntı olabilir mi? Çünkü son zamanlarda bunu da düşünmeye başladım. Şimdiden teşekkürler
Canım kendine beni de +1 yaz
Tek yaşıyorum, şu an uzmanlık sınavına hazırlanıyorum.
Konfor alanım süper yani.
Çocukluğumdan beri ben de çocuk istemedim, oyuncak bebeklerle dahi oynamadım.
Bence herkeste o anaç duygular da yok zaten. Olmak zorunda da değil.
Evliliğe ben de uzağım, fakat anlaşırsam neden olmasın? Diyorum. Şuan istemiyorum çocuk, istediğimde bir dönem olmadı.
Ha ama aslaaaaaa asla demiyorum. Neden olmasın? Belki ilerde düşünürüm.
Karşı tarafa fikirlerini net bi şekilde belirttikten sonra bir sıkıntı yok ki. İstemeyen cici oğluna almasın :))))😂😂
Kendini ötekileştirirsen işin içinden çıkamazsın.
 
Aranızda 2 yaş var aslında sen de 29 yaşındasın yani. Şuan ki eşiyle üniversiteden beri görüşüyorlar. Üzerinde gelinliği görüp evet diyene kadar enişte bey dahil hepimiz vazgeçecek diye bekliyorduk 😂

Sizin için de evet toplumla uyumsuz hissetmeniz gereksiz siz toplum için evlenip mutsuz Bir hayata mahkum olamayacak kadar değerlisiniz, umarım çok mutlu olursunuz.
Hep aynı bu tarz hikayeler işte.arada bizim gibi tutmadığı da oluyor işte.
 
Çok da matah bir yerde değiliz zaten.gercekten mutlu olduğun günleri saysan bir elin parmaklarını geçmez.buna karşılık bir sürü acı, stres, psikolojik sorun, geçmiş travmalar, kıskançlıklar, kompleksler. Bir de hayatta çok kısmetli bir insan değilsen herşey daha da zor.bir de bunun genetik hastalığına denk gelen falan var.var oğlu var.hani attığın taş ürküttüğün kuşa değsin ya da astarı yüzünü karşılamıyor derler ya aynı o hesap.bunca emek ne için? bence tabi.

Valla bebişim ne olursa olsun yaşamayı seviyorum ama gerçek aynen yazdığın gibi. İnsan olmak demek az biraz mutlu olucam diye tonla çileye katlanmak demek acı, hastalık, ölüm, ekmek parası için mücadele ... bazılarımız için değiyor, bazılarımız için değmiyor yine de değenler de değmeyenler de bizim memlekette delice üreme peşinde :KK51: Ben hayatımdan keyif almasam, zar zor yaşasam oturup iyice düşünürdüm, başıma gelenleri neden başka bir insan evladına yapayım diye.
 
evlilik ve çocuk fikrinden uzaksan bunu bir an önce partnerine söyle
Adamın baba olma hakkını elinden alamazsın veya belki evlenme yuva kurma geleneksel bir hayat istiyordur adamın da duygularıyla boşuna oynama
 
Çok da matah bir yerde değiliz zaten.gercekten mutlu olduğun günleri saysan bir elin parmaklarını geçmez.buna karşılık bir sürü acı, stres, psikolojik sorun, geçmiş travmalar, kıskançlıklar, kompleksler. Bir de hayatta çok kısmetli bir insan değilsen herşey daha da zor.bir de bunun genetik hastalığına denk gelen falan var.var oğlu var.hani attığın taş ürküttüğün kuşa değsin ya da astarı yüzünü karşılamıyor derler ya aynı o hesap.bunca emek ne için? bence tabi.
Kesinlikle öyle buna katılıyorum. Evlenmek , çocuk sahibi olmak çok matah bir şey değil. Eşler birbirine anlayışlı olmayacaksa, sevgi ,ilgi olmayacaksa, sadık ve dürüst davranmayacaksa, birbirlerinin hayatına güzel şeyler katmayacaksa evlenmenin hiçbir anlamı yok. Evlenmek için evlenilirse bdvde eşinden şikayetçi olan, boşanmak isteyen kadınların konumuna düşülür.
 
Çok da matah bir yerde değiliz zaten.gercekten mutlu olduğun günleri saysan bir elin parmaklarını geçmez.buna karşılık bir sürü acı, stres, psikolojik sorun, geçmiş travmalar, kıskançlıklar, kompleksler. Bir de hayatta çok kısmetli bir insan değilsen herşey daha da zor.bir de bunun genetik hastalığına denk gelen falan var.var oğlu var.hani attığın taş ürküttüğün kuşa değsin ya da astarı yüzünü karşılamıyor derler ya aynı o hesap.bunca emek ne için? bence tabi.
Yine de her şeye rağmen mücadele etmek, mutlu olmak için gayret etmek lazım. Yaşadığımız sürece umut var. Nasipten öte yol yok. Nasibi de Allah'tan başkası bilemez.
 
şu an 37 yaşındayım, 31 yaşında evlendim.
yukarıda bi arkadaşın yazdığı gibi ben de hiç oyuncak bebeklerle oynamadım, hep dansçı dansöz falan olmayı hayal etmiştim, olmadı.
liseden beri hep sevgililerim oldu, ama hiçbirini hayatıma layık görememiştim, yani insan yaşı küçük de olsa bazı şeyleri düşünebiliyor, bu adamla evlensem hayatım nasıl olur diye..
eşimle bi kaç sene birlikte olduktan sonra evlenelim dedik (uzak ilişkiydi ve artık bi noktada ayda 2 kez görüşmek bize göre olmaktan çıkmıştı), bu fikre gelene kadar ne evlilik ne de çocuk konusunu hiç konuşmamıştık.
görüştüğümüzde otelde kalıyorduk 1-2 gece, gözlemlediğim düzenli temiz titiz bi insan oluşuydu, annesiyle sık sık konuşmuyordu, konuştuğunda da çok efendiydi. vericiydi hep bana karşı, düzene oturmuş bi ilişkiydi. evlendikten sonra da beni hiç şaşırtmadı mesela, üstüme yük-sorumluluk bindiren bi adam olmadı, aksine her şeyi paylaştık. psikolojik olarak da daha rahat bi hayata geçtik. ama bu şartların oluşacağına inanmasaydım evlenmezdim.

sorunuz cevabı; evet kimse evlenmek zorunda değil, evlense bile çocuk yapmak zorunda değil. herkes dilediği gibi yaşasın, hayat o kadar ciddi bişey değil bence. sonuç olarak herkesin hayatına kimse karışamaz.
 
Valla bebişim ne olursa olsun yaşamayı seviyorum ama gerçek aynen yazdığın gibi. İnsan olmak demek az biraz mutlu olucam diye tonla çileye katlanmak demek acı, hastalık, ölüm, ekmek parası için mücadele ... bazılarımız için değiyor, bazılarımız için değmiyor yine de değenler de değmeyenler de bizim memlekette delice üreme peşinde :KK51: Ben hayatımdan keyif almasam, zar zor yaşasam oturup iyice düşünürdüm, başıma gelenleri neden başka bir insan evladına yapayım diye.
Yok valla dediğin gibi düşünen pek yok.kadin diyor şöyle depresyondayım böyle bunalımdayım.yok intihar edecem bilmem ne ufacık çocukları var.ben de bazen yaşamayı seviyorum ama birkaç saat sonra o his kaçıyor 😁
 
Niye demeyecekmişsin?
Evlilik istemiyormuş, üremek falan istemiyormuş. Duygusal bağlılık istemiyormuş:) O sebeple aşkım sevgilim demeyecekmişim ama onu sevecekmişim:) Ama o bana seviyorum seni, iyi ki tanıdım diyor:D Bu sözlerin üzerine benim duygusal bağlılık kurmamak gerek:D Bu da böylesi işte mantık aramayacağız:D
 
Back
X