bence mesele denklik değil burada ailenin izin vermiyor olması
aile herşeyden önemli muhakkak ortak akılla sorunlara çözüm bulmakta fayda var
yalnız denklik meselesine gelince daha öncede böyle bir konu açılmıştı ve şöyle yazmıştım
ben 2 üniversite bitirdim ikisinide dereceyle şimdi ülkenin en köklü kuruluşlarından birinde sıradan bir çalışanım
eşim ise eğitimini çeşitli sebeplerden lisede bırakmak zorunda kalmış, asgari ücretle çalışan bir işçi
fikir olarak oldukça uyumlu bir çiftiz ailelerimizde uygun gördü evlendik çok şükür çok mutluyuz
ne eğitim durumumuz ne de maaşlarımız mutluluğumuza engel değil herşeyi ortak yaşıyoruz elhamdulillah
Ailen konusunda ne kadar şanslıymışsın.Benm başımdada böyle birşey var ailem bir türlü kabul etmiyor.Ne yapacağımı bilmiyorum.Peki çevreden olumsuz tepkiler alıyomusun evliliğin konusunda merak ettim.Aldıysan nasıl baş ettin bunlarla.Paylaşırsan sevinirim.
ailem eşimi tanıyordu zaten nasıl biri olduğunu biliyorlar
ayrıca ablam konuştu sadem toplantılara katılacak erkeklerle muhatap olacak geç saatlerde eve gelecek vs vs
eşim hepsini biliyorum ve kabul ediyorum dedi
büyük ablam çok karşı çıktı ama şimdi o da eşmin ne kadar farklı biri olduğunu gördü
iş çevremdekiler tuhaf bakıyorlar sonuçta maaşım onunkinin iki katından da fazla bununla nasıl başa çıkıyor diye merak ediyorlar
kendini ezik hisseder falan diyorlar
özellikle bi arkadaşım var çocuğu ezmiyosun değil mi ben senden çok üstünüm falan triplerine girmiyorsun değil mi diye sürekli bu tür şeyler söyler
halbuki ben onun cebine değil, aşırı güzel olan yüzüne değil, 190 boyuna değil
ahlağına huyuna kalbine aşığım
bi kaç arkadaşım olmaz bu iş vazgeç dedi
bense ne beni ne de onu tanımıyorsunuz dedim
yaklaşık 10 aydır evliyiz bi sornumuz olmadı çok şükür
(aile önemli onlar onaylamasaydı vazgeçerdim)
Aile önemli tabi ama belliki şuan mutlusun hepte mutlu olursunuz inş.ya ailen kabul etmeseydi o zman vazgeçtin belkide bu mutluluğu yakalayamıcaktın.Aile istemiyor diye vazgeçmek ne kadar doğru bilmiyorum.sonuçta benim ailemde erkek arkadşımı hiç tanımıyo.sadece lise mezunu olmalarından dolayı karşılar.biz birbirimizin çocukluk aşkıyız aramızdaki sevgi aşk bağ çok farklı.Allah herkese böyle bişey nasip etmez.Ailem önyargılı davranıyo kişiliğe bakmıyo.lise mezunu mu bitti.iş bulamaz yada millet ne der kaygısı hep.Benim duygularımın yaşamışlıklarımın düşüncelerimin hiç bir önemi yok.Kendilerine hep itaat bekliyolar.Çoğu aile böyle.Bu haksızlık.Ama Senin ailen öyle değilmiş belliki çünkü ne kadarda eşini tanısalar lise mezunu bir damat istemezlerdi.onay verdiklerine göre senin düşüncelerine önem vermişler.gerçekten çok şanslısın.
afdersinizde kuzeninizin derdi falanmi var
okumus insanlarin böyle ergenvari körkütük asik hali cok sacma bence uyansin bu sacma uykudan
belli ki çok gençsin ilerde anlarsın ne demek istediğimi
aile herşeyden önemli
Ailesi yüzünden mutsuz evlilik yapanlarda var.Ailem istiyo kabul edeyim deyip sevmedikleri insanlarla evlenip ömür boyu mutsuz olanlarda var.Bunlara ne demeli.Benim çevremde bunlara benzer örnekler çok.Evet aile önemli ama kendinden daha önemli değil.
Evlilik hakkinda CAN YÜCEL´den okunmasi gereken bir hikaye...
Evlilik, inanmadigim halde içerisinde 17 seneyi bitirdigim bir kurum benim için.. 17 senede (abartmiyorum) 40 çift arkadasimin son verdigi kurum ayni
zamanda da… Evliligimin bu kadar uzun sürmesinin gizi belkide kuruma inanmamaktan geçiyor.
Evliligi toplumun dayattigi sekilde yasamamaktan… Nedir bu dayatmalar?
Erkegin muhakkak kadindan yasça büyük olmasi, egitim seviyesinin erkegin lehine yada en azindan esit olmasi bunlarin sadece ikisi…
Olmaz, yürümez diyor toplum… Erkek yasça büyük olmali ki, kadina ‘hot’ dediginde oturmali kadin… Yada yumusatiyorlar;
-Efendim kadin erkekten önce çöktügü için (hani dogum felan) küçük olmaliymis yasi…
Egitimde de böyle.. Kadinin çok okumusu bilmis olurmus, evde kalmakmis layiki….
ESiM BENDEN 2 YAS BÜYÜK; ne ‘hot’ dememe gerek kaldi 17 senede, ne de benden önce çöktü…
Yillar içinde ben yaslandikça o gençlesti,
-’Ooo Can bey kapmisiniz çitiri’ esprilerine muhattap dahi oldum.
ESiM 3 ÜNiVERSiTE BiTiRDi; ben bi taneyi 9 senede bitirdim..
Ne o bana bilmislik tasladi, ne ben ona ezik baktim… Kulaga gelen müzik tekse de, onu olusturan notalar farklidir der Halil Cibran…
Bunu unutmadik biz.
Ben konusurken o dinledi,ben dinlerken o konustu 17 sene. O öfkeliyken ben, ben öfkeliyken o ‘haklisin bitanem…’ dedik,
Öfke bitip firtina duruldugunda ‘ama bi de böyle düsün’ de dedik fikrimizi savunurken. Farkli insanlar olarak görmedik birbirimizi, ayni amaç için savasan
neferlerdik bu hayatta…
Asla bilmedik ne kadar para kazandigimizi, ortak cüzdanimizdan gerektigi kadar aldik..
Ne kadar çalarsa çalsin masanin üstünde telefon , kim bu saatte arayan karsi cins diye sorgulamadik da ama…
Sevginin en büyük dostuydu bizim için ‘güven’… ve güvenin ardina saklanmis bir ’saygi’ vardi daima…
Ne kavgalar, ne badireler atlattik 17 senede…
Eee ülkeler neler gördü, biz çekirdek aile mi sütliman yasayacaktik…
Bir gün öyle bir girdik ki birbirimize, ben ilk kez odamin disinda yattim bi gece, misafir odasinda…
Gece yarisi kapi açildi esim;
-’Ne yapiyosun burda?’ diye sordu kapinin esiginden, ‘uyuyorum’ dedim buz gibi bi sesle… Gitti, gelmesi 1 dakikasini almisti elinde yastikla… ‘kay yana’ dedi daracik yatakta. ‘ne yapiyosun?’ dedigimde ‘benim yerim senin yanin, sen gelmezsen ben gelirim’ dedi…
Anladim ki o gece, en uzun kavgamiz yat saatine kadar sürecek…
Ve bence dogrusu da bu…
Özen gösterdik o günden sonra, evin her yerinde kavga ettik, yatak odamiz haric..
Kirsak da zaman zaman kalplerimizi, asla kin tutmadik birbirimize…
Toplum kurallariyla oynasaydik bu oyunu belki de 41 inci çift olacaktik o listede…
Ama oyunun kurallarini biz koyduk… Nede olsa bizim oyunumuzdu,oynanan…
Evlilik; hesapsiz içine dalinmasi gereken bir oyun bence…
Topluma kulaklarini tikayarak hemde… Ne benim, ne de bizim sözlerimizle…
Sadece gönlünüzden geçtigince…
Dedigi gibi Ataol Behramoglu’nun;
‘…Yasadiklarimdan ögrendigim bir sey var:
Yasadin mi büyük yasayacaksin, irmaklara, göge, bütün evrene
karisircasina.Çünkü ömür dedigimiz sey, hayata sunulmus bir armagandir. Ve
hayat, sunulmus bir armagandir insana…
CAN YÜCEL
ewt cnm sanki aklı gitti.....eşim doktor benim ona kaç tane evlenmek isteyen doktor eczacı cıktı ama hepsine bir kulp buldu...şimdi de bu cocuğa gönlü aktı...çocuk patavatsızın teki illa bi yerde espri yapcam diye olayı batırıyo....artık ben de karışmıyom kendini mahvetcek....
ukalalık etmek istediğimden değil ama yine de düzeltmeden duramadım.
yukarıdaki alıntınız Can YÜCEL değil Can DÜNDAR'a ait. Aynı zamanda kendileri bu yazıyı yazdıktan bir süre sonra başka bir kadınla fazla samimi görüntüler sergilemişti boğazdaki bir teknede.
ne İroni ama!
Can DÜNDAR beyefendinin (!) bu davranışından sonra konu ile ilgili fikirlerini örnek almam mümkün değil. kendilerini ancak musibet olarak kabul edebilirim:)
aslında konuyu dağıtmak da değildi niyetim.
tam kendi hayatımdan örnek verecekken bu yoruma takılmadan edemedim pardon.
gelelim asıl konuya...
ben de her ilişkinin kurallarını o ilişkinin koyduğunu düşünenlerdenim.
tabi umarım yalnız değilimdir:)
benim müstakbel eşim benden 4 yaş küçük.
peki ben ondan daha erken mi çökerim?
pek sanmıyorum.
kılığıma, kiloma, saçıma başıma özen gösterdikten sonra bence sorun yok.
ben iki üniversite bitirdim.
nişanlım ise 1
ben yüksek lisansı işlerimin yoğunluğu yüzenden bırakmak zorunda kaldım
o ise henüz başlayamadı.
2 yıllık sevgililik dönemimizde işleri pek yolunda gitmedi, kpss'de ise 70'i hiç göremedi.
ben ise tanıştığımızda 3 yıllık memurdum.
şimdiki maaşı benimkinin yarısından az.
ailesi ile ailem kültür farklılığından kaynaklanan ciddi sorunlar yaşıyor.
görgüleri, kültürleri, oturup kalkmaları bile farklı.
ama tüm bunlar bizi birbirimizden uzaklaştıramadı.
o bana hep en yakın en sıcak en masumca yaklaştı.
hep destek oldum maddi manevi.
ailesinden görmediği samimiyeti sıcaklığı içtenliği de benim ailemde buldu.
dengeyi de kurmayı bildik saygı göstermeyi de. (maşallah diyelim:) )
düğünümüze 1 aydan az bir zaman kaldı.
milyon kere dünyaya gelsem sadece ve sadece onunla evlenirdim diyorum.
not: herkes benim gibi şanslı olmayabilir
sevgilimin ailesini gereksiz savunduğunu onlar haksızken haklı olduklarını söylemesine, içten pazarlıklı olduğuna birazcık inansaydım ya da yaşasaydım böyle şeyler çoktan bitirirdim ilişkimi o da ayrı tabi.
Eşinizin doktor olmasıyla övünen bir haliniz var bunu sürekli eşinizin mesleğini belirtmenizden anladım sizin eğitiminiz nedir?Eşiniz doktor olabilir ama nice doktorlar varki evlerden ırak tarzında.Bence iki insan birbirini sevdikten sonra meslekmiş,işmiş güçmüş hepsi hikaye seviyorsalar elele verip birşeyleri başarabilirler.Ayrıca eczacı olan kuzeniniz belli yaşa gelmiş bi kız,kalfa diye sürekli iğnelenen çocukta farklı birşeyler görmüşki istiyor evlenmeyi,belki daha önce yaşadığı ilişkilerden daha ayrı ve daha güzel bir ilişkisi var illa adam zengin olcak,işte elalem ne der mantığını bırakalım saçmalık bunlar,önemli olan iki insanın mutluluğu,kalfa diye doktor mühendis olan birisiyle evlenemez gibi bir düşünce bence çok ilkel
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?