evlilikte maddiyat?

Bu zamanda maddi sıkıntıdan dolayı huzuru tam anlamıyla yaşatabilen ve yaşayan çok az aile vardır bence..
Önce kişiyi severken , kişiliğine , duygularına, düşüncelerini bakıp , adamda çalışma azminin olup olmadığını , sorumluluk altına girebilir mi giremez mi , en zor sıkıntıda oflar puflar mı az çok analiz edersin zaten..

Zaten adam seni seviyorsa hangi durumda olursa olsun, seni mutlu etmek için elinden geleni yapar..
 
maneviyat tabiki önemli ama kalbi de söküp tabakta yiyemezsiniz ilerde çocuklarını düşün onların derane üniversite paraları. çocukalrının geleceği için en azından maddi bi dayanağı olmalı..

bence sen biran önce kör topal bi işe gir.. sigortanı yaptır.. bu sayede eşinden göremediğin maddi refahı kendinde görürüsün
 
her insanın karakteri farklı olduğu için bu konuda farklı görüşlerde çıkacaktır tabi..
Bence evlilik yapılırken her yönü ile düşünülmeli.tabiki evlilikte sevmek ilk şart aşık olduğunla kişi ile evlenmek mükemmel bi duygu fakat çevrede biten evliliklere bakarsak ta genelde aşk evliliği yapmış kişiler temelde maddi problemler devamında gelen huzursuzluklar yıpranan ilşki ve sonuç boşanma olabiliyo. Bu yüzden evlilikte maddiyat hiç önemli değil önemli olan sadece sevmek lafı bana çokta inandırıcı gelmiyo.

Sende çalışarak ortalama bi hayat geçirebilirsiniz tabikide. fakat bence bi erkek maddi olarak tek başına ev geçindirebilecek düzeyde olmalı kadının maddi bi düşüncesi olmamalı ki eşine ailesine odaklanıp onlarla tam anlamıyla ilgilenebilsin. Bence çalıştığın zaman çocuğunla geçirebileceğin en güzel yıllarını kaybediyosun. Büyüme sürecinde onun yanında olmak ona anne olarak gerekli eğitimi verebilmek daha önemli çalışırken çok zor bu. Bunu yapabilmek içinde eşinin maddi olarak yeterli olması gerekir diye düşünüyorum.
 
Hiçbir zaman maddiyata değer vermeyen, halen cebinde ne kadar parası bile olduğunu bilmeyen birisi olarak;

Uzun soluklu bir ilişkin yoksa, karşına çıkan insanlardan maddi durumu iyi olan birisini seçmeni tavsiye ederim.

Hayatı paylaşmak zaten kolay değil, maddi sıkıntılarla insanın yüküne yük eklemesine ne gerek var?

Hakkında hayırlısı, selamlar...
 
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım....

bu düşünceler, bu toplumun bize dayatması ama tecrübe edince hiç bir alakasının olmadığını öğreniyorsunuz.
önce sağlık, huzur sonra maddiyat. çünkü, maddiyat bunları sağlamaya tek başına yetmiyor.
sırf zenginliği için biri ile evlenmek - çok affedersiniz- kendiniz bile bile satmak değil midir?

haa şunu da demiyorum tabiki, sırf aşık olduğunuz için aylak, işsiz güçsüz ve bu konuda da boşvermiş biri ile evlenin! asla.

nihayetinde içtiğimiz su, yediğimiz yemek bir emeğin karşılığı, sistem bunun üzerine fakat abartıp da, önce maddiyat demek, tamamen insanın kendini para karşısında köle haline getirmesidir. bırak, kalbin de kendin de özgür olsun.

para her halükarda kazanılır. ama asıl emek isteyen, aşk ve mutluluk bence.

hem inanışımıza göre, zenginlik de fakirlikte Allah'tandır ve o diler bizim zenginliğimizi.
bak çevrene, herkes zengin olmak istiyor fakat herkes niye o kadar çalışmasına rağmen zengin değil, hatta, günde 10 saat çalışan biri, belki günde 6-7 saat çalışan birinden daha fakir. nedeni basit, zenginliği de fakirliği de Allah verir.
 
Son düzenleme:
Bence kızlar neyin eksikliğini yaşarsa onu arar onu ister hep karekter diye ilk başta sıralarlar ama gidip karektersiz ,paralı,kel,göbekliylede evlenen var mutlu olmak herkese göre farklılık gösterir
 
Eşimle,çalıştığım okuldan bir arkadaşımın arkadaşı olan öğretmen bir gençle anlaşırken annesinin bize gelmesi ve tanıştırması sonucu her ikimizin de birden kanı kaynaması sonucu evlendik.yakışıklı uzun boylu ve doktordu.huyunu suyunu çok bilmesem de her türlü adabı bilen,sevgi dolu,şiddetten hoşlanmayan biriydi.hala da öyle...konuştuğum öğretmen genç çok yakışıklı olmasa da kafa dengiydi.her konuyu konuşuyor anlaşıyorduk.şu an eşimi konuşacağım zman evde zor buluyorum,ya uyuyor,ya sigara içiyor,benimle ve çocuklarla ilgilenmemek için köşe bucak kaçıyor.saat 5 te işten geldikten sonra gece 10 a kadar yatıp sonra,çocuklar uyumuşsa diğer odaya geçip haber kanalı izliyor.sadece haftasonu ilgilenebiliyor bizimle o da canı isterse.hadi kalk batur, büyük kıza 5 dk kitap oku nollur diye yalvarırsam,okuyor.ama yarısını okuduktan sonra uyuyor,sorumluluk sıfır yani.büyük kızım yanıma geliyor küçüğü de uyandırıyor.gecenin 12sinde 1 yaşında ve 5 yaşındaki kızlarımla ortada kalıyorum.ben öğretmenim ve şükür öğlenciyim.ben işteyken bebeğe annem bakıyor.daha önce de küçük kızım doğmadan önce ve büyük kızım 3 yaşındayken de boşanma davası açmıştım ama ''ailemin daha iyisini mi bulacaksın?'', eşimin ''çocukları babasızmı bırakacaksın,rezil olursun'' söylemleriyle vazgeçmiştim.şimdi bana 2. çocuğu neden yaptın ozaman diye soracaksınız? hemen cevaplayayım.biz de eşimde iki kardeşiz.kardeşimin çocuğu olmuyor.eşimin ailesi ile de pek görüşmüyoruz.yani kızımın kuzeni bile yoktu,ama kardeşi olacaktı,zaten eşim için sorun olmaz.ben de ayrılsam da kızımın öz kardeşi olmalı düşüncesiyle ki'' bence bu doğru'' ikinci çocuğumu da yaptım.kaldı ki besleyebiliriz de.eşimin 8 benim 2 bin tl maaşımız var.işte paranın ''dınk'' diye kalakaldığı yer de burası.evlada sevgi vermek 3 kuruşsuzun birinin de yapabileceği ve parayla ölçülemeyecek kadar önemli bir şey.kaldı ki ben öğretmenim ve farkındayım çocuklara ilgisiz bir babanın nelere yol açabileceğini:( boşanmak istememin yegane sebebi bu.
eşim obsesif kompulsif hastalığı ile savaş veriyor.sanırım 10 yıldır,biz evliliğimizin 7. yılındayız.gerçekten zor bi hastalık.onu nasıl neşelendireceğimi,nasıl havaya sokacağımı,onunla ilgilenmemden nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum.her babalar günü,her yaşgünlerinde evde sevdiklerimizi çağırır parti veririm.zaten az dostumuz var,ama çok iyi insanlar,hatta şu an onlar sayesinde evliliğimi bozmadım...erkekler çocuk gibi tamam ama ben de her gün 2 çocukla ilgilenmekten,tek başına ilgilenmekten ve işe gidip gelmekten ancak bu kadar ilgilenebiliyorum eşimle.sanırım o fazlasını istiyor...(şimdi maddiyata gelmenin tam zamanı sanırım).hastalığı ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.hastalığı için ve yalnız kalma isteği için çok yanında oldum çok yardımcı oldum ama yoruldum artık,hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar çok...
eşim mutfağa herşeyi alır bizi hiç bişeyden mahrum bırakmaz şükür.ama mesela ufaklığa salıncak alınacak,bunun daha ucuzu yok mu? diye sorar.ben henüz maaşını bilmek istesme de bilmem.bana hiç anlatmadan maaşını bitirir.abisine dublex ev yaptırdı,sanırım araba alacak şimdi de...benim maaşım da kredi kartı ev temizlikçi çocuk derken ayın 20sinde elimde para kalmıyor.kendisinden istediğimde bitti,borç ödedim gibi laflar duyuyorum.çocuğuklarımın rızkı nerde,nereye verdin dediğimde sen karışma deyip kaçıyor.çok sinirleniyorum.evimizde dijitürk ve internetten başka ödediğimiz farklı faturamız,fazla eşyamız,eşya ya da ev+arabadan başka borcumuz yok.3bin+bin tl araba ve ev ödüyoruz.hadi 2 bin tl kendisinin benim babasının teli,annesinin telefonu elektriği suyu abisinin interneti ve mutfak masrafı 2 bin tl olsun.diğer 2 bin tl nerde? hepsini geçtim,borç veriyor ya da öylesine veriyor,eşi olarak bana sorması gerekmez mi?ben de akşama kadar çalışıyorum bel fıtığım ayaklarımda şekil bozukluğu var.ayda 1000lira verip ev işlerini yapacak birini bulmaktansa,haftada 1-2 kez yardımcı alıyorum.geriye kalan az miktarla da her ay 1-2 çeyrek biriktiriyorum,her zaman değil ama...ben haketmiyorum bütün bunları.ailemiz için...kızlarım için...eşim için...eşim rızkımızı ihtiyacı olmayan insanlara verdiği için evimizin beti bereketi yok.maddi konudan hiç konuşmayız.herkes kendi parasını yiyor evet ama tüm evin yükü üzerimde.eşim doktor adı var deyip hiç çekemeyeceğim.eğer ben onu aldıysam kızlarımın rızkı ile tüm sülalesinin faturalarını ödesin diye almadım.onun hastalığını nazlarını,bizimle beraber olmayışını çekiyorsam o da kızlarının rızkını; kendisini adam yerine koyup ta, yıllarca evimize ayak basmayan abisi teyzesi vs'ye vermemeli.aklını kullanıp parasını çarçur etmemeli.elbetteki ailesinden ihtiyacı olana verebilir,buna ben de çok sevinirim ancak hayır ihtiyacı olana yapılır olmayana değil...maddiyat ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.
işte bu yüzden canım kafanın tuttuğu biriyle evlen ki,parasız kalsanız dahi kafa kafaya verip üstesinden gelebilesiniz.sevgiler...
 
Ben de kariyerine, işinin sağlamlığına bakıyorum ve Allah katında rızkımız takdir edilmiştir diye biliyorum. Yani insan, Allahu Tealanın kişiye takdim ettiği rızkı almadan bu dünyadan gidemez diye biliyorum.
 
Son düzenleme:
insanın yaşı ilerledikce evlenmeden önce madiyyatı ister istemez önemsiyor...

özelliklede baba evinde maddi durumu iyi olupta evlenince maddi sıkıntı çekebilecegimizi düşünmek bile korkutuyor beni, mesela ben erkek arkadaşımla evlenince, oda biliyor bende, ikimizden biri issiz kalırsa eger çok zor geçiniriz, şimdi gelde kara kara düşünme? ikimizde özelde çalışıyoruz ee işimiz garanti degil, ben çok endişeliyim, özelliklede çocugum olunca ergenligimden beri çocugum 3-4 yaşına girene kadar çalışmam diye düşünürken, şimdi mecbur bir kaç haftalıkken işe dönerim (eger işlerimiz böyle devam ederse)
Benim annemde çalışıyordu ama bana 7 yaşına kadar baktı, sonradan çalıştı

Allah yardımcımız olsun
 
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım..ki ben bundan 1 2 yıl önce hiç bu fikri savunmazdım cok saçma gelirdi.ama şu anda karşıma ciddi niyetli biri çıktıgı zaman ilk olarak maddi olarak ilerde beni rahat yaşatırmı düşüncesi geliyor aklıma. hepsini geçtim işi ne kadar saglam diye düşünüyorum ve belkide tanıyınca cok sevebilecegim insanları elimin tersiyle itiyorum...yanlış yaptıgımı hissediyorum bu durum hoşuma gitmiyor ama hayatında gercekleri var öyle degilmi. siz ne düşünüyosunuz bu konuda.tecrübeleriniz veya düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum

Yaşınız ve gelir durumunuz nedir?
 
bence evlilikte aşk çünki ben eşimle evlendiğimde fabrikası vardı öyle güzel kazanıyorduki tabiri caizse parayı koyacak yer bulamıyorduk nemi oldu iflas etti şimdi 7 aydır ev kirasını veremiyoruz 10 gündür elektiriğimiz kesik ve eşim işsizzz nasıl yazıyorsun diyceksiniz annemlerdeyim şu an ordan yazıyorum yani güzelliğine güvenme bir sivilce yeter varlığına güvenme bir kıvılcım yeter demişler sonuç ben eşimi hala çok seviyorum oda beni hayat bu inişli çıkışlı işte.................
 
son zamanlarda aklıma takılan bir soru bu . aşk tabiki önemli bir evlilik için.ama mantıklı düşününce ise maddiyatın daha önemli oldugunu dşünmeye başladım..ki ben bundan 1 2 yıl önce hiç bu fikri savunmazdım cok saçma gelirdi.ama şu anda karşıma ciddi niyetli biri çıktıgı zaman ilk olarak maddi olarak ilerde beni rahat yaşatırmı düşüncesi geliyor aklıma. hepsini geçtim işi ne kadar saglam diye düşünüyorum ve belkide tanıyınca cok sevebilecegim insanları elimin tersiyle itiyorum...yanlış yaptıgımı hissediyorum bu durum hoşuma gitmiyor ama hayatında gercekleri var öyle degilmi. siz ne düşünüyosunuz bu konuda.tecrübeleriniz veya düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum

aşk evliliği yapmış ve maddi durumu iyi olan biri olarak söylüyorum..
ikisi de önemli değil..
insan evladı olsun yoksa burnundan gelir..
Ahlaklı,erdem sahibi olsun,en kalıcı evliliğin formülü bence o...
Eşim yakışıklı ve iyi bir işi var, daha çirkin daha fakir ama daha karakterli bir eşi tercih ederdim şuanki aklım olsa...
 
Aşk evliligi yapmak üzere oldugum için kendimden örnek veriyorum...Nişanlımın ailesinin durumu iyiymiş ama bu sene kuraklık nedeniyle zor zamanlar geciriyorlar üstelik dügün yapıcaklar durum böyle olunca bana takıcakları bilezigi miktarını düşürdüler.Önümüze takılanları alıcaklar.Üstelik evin esyasını biz krediyle alıcaz.Planlar birden degişebiliyor.Evlilikte tabiki sıkıntı olucak.Ve moralimde acayip bozuluyo ama nisanlımı cok seviyorum.Ben mutlu oluyum evimde baska bişey istemem...
 
Eşimle,çalıştığım okuldan bir arkadaşımın arkadaşı olan öğretmen bir gençle anlaşırken annesinin bize gelmesi ve tanıştırması sonucu her ikimizin de birden kanı kaynaması sonucu evlendik.yakışıklı uzun boylu ve doktordu.huyunu suyunu çok bilmesem de her türlü adabı bilen,sevgi dolu,şiddetten hoşlanmayan biriydi.hala da öyle...konuştuğum öğretmen genç çok yakışıklı olmasa da kafa dengiydi.her konuyu konuşuyor anlaşıyorduk.şu an eşimi konuşacağım zman evde zor buluyorum,ya uyuyor,ya sigara içiyor,benimle ve çocuklarla ilgilenmemek için köşe bucak kaçıyor.saat 5 te işten geldikten sonra gece 10 a kadar yatıp sonra,çocuklar uyumuşsa diğer odaya geçip haber kanalı izliyor.sadece haftasonu ilgilenebiliyor bizimle o da canı isterse.hadi kalk batur, büyük kıza 5 dk kitap oku nollur diye yalvarırsam,okuyor.ama yarısını okuduktan sonra uyuyor,sorumluluk sıfır yani.büyük kızım yanıma geliyor küçüğü de uyandırıyor.gecenin 12sinde 1 yaşında ve 5 yaşındaki kızlarımla ortada kalıyorum.ben öğretmenim ve şükür öğlenciyim.ben işteyken bebeğe annem bakıyor.daha önce de küçük kızım doğmadan önce ve büyük kızım 3 yaşındayken de boşanma davası açmıştım ama ''ailemin daha iyisini mi bulacaksın?'', eşimin ''çocukları babasızmı bırakacaksın,rezil olursun'' söylemleriyle vazgeçmiştim.şimdi bana 2. çocuğu neden yaptın ozaman diye soracaksınız? hemen cevaplayayım.biz de eşimde iki kardeşiz.kardeşimin çocuğu olmuyor.eşimin ailesi ile de pek görüşmüyoruz.yani kızımın kuzeni bile yoktu,ama kardeşi olacaktı,zaten eşim için sorun olmaz.ben de ayrılsam da kızımın öz kardeşi olmalı düşüncesiyle ki'' bence bu doğru'' ikinci çocuğumu da yaptım.kaldı ki besleyebiliriz de.eşimin 8 benim 2 bin tl maaşımız var.işte paranın ''dınk'' diye kalakaldığı yer de burası.evlada sevgi vermek 3 kuruşsuzun birinin de yapabileceği ve parayla ölçülemeyecek kadar önemli bir şey.kaldı ki ben öğretmenim ve farkındayım çocuklara ilgisiz bir babanın nelere yol açabileceğini:( boşanmak istememin yegane sebebi bu.
eşim obsesif kompulsif hastalığı ile savaş veriyor.sanırım 10 yıldır,biz evliliğimizin 7. yılındayız.gerçekten zor bi hastalık.onu nasıl neşelendireceğimi,nasıl havaya sokacağımı,onunla ilgilenmemden nasıl mutlu edeceğimi bilmiyorum.her babalar günü,her yaşgünlerinde evde sevdiklerimizi çağırır parti veririm.zaten az dostumuz var,ama çok iyi insanlar,hatta şu an onlar sayesinde evliliğimi bozmadım...erkekler çocuk gibi tamam ama ben de her gün 2 çocukla ilgilenmekten,tek başına ilgilenmekten ve işe gidip gelmekten ancak bu kadar ilgilenebiliyorum eşimle.sanırım o fazlasını istiyor...(şimdi maddiyata gelmenin tam zamanı sanırım).hastalığı ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.hastalığı için ve yalnız kalma isteği için çok yanında oldum çok yardımcı oldum ama yoruldum artık,hem de tahmin edemeyeceğiniz kadar çok...
eşim mutfağa herşeyi alır bizi hiç bişeyden mahrum bırakmaz şükür.ama mesela ufaklığa salıncak alınacak,bunun daha ucuzu yok mu? diye sorar.ben henüz maaşını bilmek istesme de bilmem.bana hiç anlatmadan maaşını bitirir.abisine dublex ev yaptırdı,sanırım araba alacak şimdi de...benim maaşım da kredi kartı ev temizlikçi çocuk derken ayın 20sinde elimde para kalmıyor.kendisinden istediğimde bitti,borç ödedim gibi laflar duyuyorum.çocuğuklarımın rızkı nerde,nereye verdin dediğimde sen karışma deyip kaçıyor.çok sinirleniyorum.evimizde dijitürk ve internetten başka ödediğimiz farklı faturamız,fazla eşyamız,eşya ya da ev+arabadan başka borcumuz yok.3bin+bin tl araba ve ev ödüyoruz.hadi 2 bin tl kendisinin benim babasının teli,annesinin telefonu elektriği suyu abisinin interneti ve mutfak masrafı 2 bin tl olsun.diğer 2 bin tl nerde? hepsini geçtim,borç veriyor ya da öylesine veriyor,eşi olarak bana sorması gerekmez mi?ben de akşama kadar çalışıyorum bel fıtığım ayaklarımda şekil bozukluğu var.ayda 1000lira verip ev işlerini yapacak birini bulmaktansa,haftada 1-2 kez yardımcı alıyorum.geriye kalan az miktarla da her ay 1-2 çeyrek biriktiriyorum,her zaman değil ama...ben haketmiyorum bütün bunları.ailemiz için...kızlarım için...eşim için...eşim rızkımızı ihtiyacı olmayan insanlara verdiği için evimizin beti bereketi yok.maddi konudan hiç konuşmayız.herkes kendi parasını yiyor evet ama tüm evin yükü üzerimde.eşim doktor adı var deyip hiç çekemeyeceğim.eğer ben onu aldıysam kızlarımın rızkı ile tüm sülalesinin faturalarını ödesin diye almadım.onun hastalığını nazlarını,bizimle beraber olmayışını çekiyorsam o da kızlarının rızkını; kendisini adam yerine koyup ta, yıllarca evimize ayak basmayan abisi teyzesi vs'ye vermemeli.aklını kullanıp parasını çarçur etmemeli.elbetteki ailesinden ihtiyacı olana verebilir,buna ben de çok sevinirim ancak hayır ihtiyacı olana yapılır olmayana değil...maddiyat ile ilgili sıkıntılarımız da bunlar.
işte bu yüzden canım kafanın tuttuğu biriyle evlen ki,parasız kalsanız dahi kafa kafaya verip üstesinden gelebilesiniz.sevgiler...

yazdıklarınızdan cok etkilendim acıkcası .cok zor bir durum. Allah size sabır versin .iyi dayanıyorsunuz. ben paraya önem vermeyen bir insandım aslında ama şimdi neden bu tr dşünceler beynime yer etti hiç bilmiyorum. zengin egitimli bir görcü cıkmıştı annemler bundan iyisinimi bulcaksın dedi bana .aynı size söylenildiği gibi. ben kanım kaynamayınca istemedim..şimdi ise kanım kaynardı belki keşke mantıgımı kullansaydım dedigim oluyor.ne bileyim cok tuhaflaştım.ama yazdıklarınızdan anladıgım kadarıyla keşke öğretmen olan insanla hayatınızı birleştirseymişsiniz diyesim geldi.belki daha mutlu olurdunuz.demekki mutluluk parayla olmuyormuş.
 
bu düşünceler, bu toplumun bize dayatması ama tecrübe edince hiç bir alakasının olmadığını öğreniyorsunuz.
önce sağlık, huzur sonra maddiyat. çünkü, maddiyat bunları sağlamaya tek başına yetmiyor.
sırf zenginliği için biri ile evlenmek - çok affedersiniz- kendiniz bile bile satmak değil midir?

haa şunu da demiyorum tabiki, sırf aşık olduğunuz için aylak, işsiz güçsüz ve bu konuda da boşvermiş biri ile evlenin! asla.

nihayetinde içtiğimiz su, yediğimiz yemek bir emeğin karşılığı, sistem bunun üzerine fakat abartıp da, önce maddiyat demek, tamamen insanın kendini para karşısında köle haline getirmesidir. bırak, kalbin de kendin de özgür olsun.

para her halükarda kazanılır. ama asıl emek isteyen, aşk ve mutluluk bence.

hem inanışımıza göre, zenginlik de fakirlikte Allah'tandır ve o diler bizim zenginliğimizi.
bak çevrene, herkes zengin olmak istiyor fakat herkes niye o kadar çalışmasına rağmen zengin değil, hatta, günde 10 saat çalışan biri, belki günde 6-7 saat çalışan birinden daha fakir. nedeni basit, zenginliği de fakirliği de Allah verir.

cok mantıklı şeyler söylemişsiniz teşekkür ederim.:)) bu konuda cok rahatsızım kendime parasız mutluluk olmuyormuş gbi geliyor bana.fazla düzmantık oldugumu hissediyorum..inşallah dediğiniz gibi kalbimi özgür bırakabilirim
 
konu sahibi sizin işiniz maddi geliriniz nedir özel değilse merak ettim ? :31:
 
Maddiyat tabi ki önemli ama tek başına yeterli değil.
Hiç bir şey tek başına yeterli değil evlilikte.Sadece iyi,sadece güzel ,sadece aşığım ,sadece zengin diye evlenilmez.Bunların bi harmanı olur.
Sadece br,ne odaklanıp yaptığınız evlilik güzel sonuçlar doğurmaz mantıklı olup iyi karar vermek ölçüp tartmak lazım her konuda
 
Back
X