Evlilikte mutsuz olmak

Ah be kuzum sen cocukmussun evlendiginde , bir insanin dusuncelerinin gelişimi 25 yasinda tamamlanır, 25 yasina kadar insan zihinsel gelisimini devam ettirir ve cok da mantıklı karar alamaz bu surecte , daha dogrusu yanlis anlasilmiyim mantiktan ziyade hisleri z duygulari vs ile hareket eder cunku ergenligi tam anlamiyla bitmemistir
Sizin durum bambaska bir mevzu , beraber buyumussunuz esinizle ve ayni yone evrilmissiniz , aslinda bir iki mesajimda bunu anlatmaya calisiyordum , sen ve esin karakteriniz oturunca cok farklilasmamissiniz birbirinizden demek ki ozunuzde farkli degildiniz cok 💖
Aynen dediğin gibi şuan hala diyorum karakterim tam oturmadı diye yani bilmiyorum evriliyoruz bir şekil de. Çok tatlısın ya bu arada tesekkur ederim 💕
 
Ben eşimle hiç konuşamam. Hele ki bir konuyu tartışacağız asla tartısı enine boyuna inceleyemeyiz. Ben konuşurum o bana bakmaz dinler ki dinlerim orasıda mechul sonra ben bunlara sinirlenirim işin sonu bağırıp cağırmaya ağlamaya kadar gider. Sesimi duyurmak için ona. Halbuki dinlemek isteyene fısıltınbile yeter. Sonra ben cok film izlerim. Bir kere bile benle film izlediğini bilmem. Denedi ama hep uyudu başında. Bir kere bile bir filmin kritiğini yaptığını bilmem yada bir kitabın cünkü kitapta okumaz ben okurum hemde cok cok. Birlikte sinemaya nadir gideriz gittiğinizde de hiç böyle olurum ne kadar sacma diyerek izler. Kaliteli kritik yapamam onunla. Hatta sinemada bile uyumusluğu var. Müzik dans bunlardan bihaber. Bende cok severim tam tersi. Evde dans ettiğimde yukarıdaki birisinin dediği gibi göz devirir. Alaycı bakıs atar. Hevesimi kırar. Birlikte eğlenemeyiz. Kendi kendisinde eğlenme zaten gülmez asık suratlıdır muhabbeti yoktur. Konusacak olsa benim hiç ilgimi cekmeyen ya siyasetten birkaç cümle yada köyden inekten tavuktan bişeyler. Hiç ama hiç ortak noktamız yok. İçimi sömürdü bende onun tabi. Evlilik yapacaklar bakın sadece bu kriterlere bakın para pul yakışıklılık değil. Yeme içme zevklerimiz bir değil. Ben Akdeniz üsulü o doğu üsülü. Filan falan canım sıkıldı

Lisede aşık olduğum insan birebir öyleydi. En sevdiğim korku filminin cd’sini vermiştim. Bakın, korku filmi, izlerken uyuyakalmış. Kedi sevmez evde de beslenmesine karşıydı. İşte aileyle birlikte yaşamak, kaynanaya hizmet falan, bunların bana uymadığını biliyordum ama aşk ya işte, bir de ilk aşk, vazgeçemiyordum. Saf saf onun eninde sonunda bana uyum sağlayacağını falan düşünüyordum. O benden iki yaş büyüktü bana demişti ki biz seninle yapamayız, ben seni mutlu edemem. Bu şekilde ayrıldı, peşinden koşsam da hiç tekrar karşılık vermedi bana.

Üniversiteye geldim ikinci sınıftayım. O zaman yazmış geri dönüş yaptım çok az konuştuk. İçimden dedim ki ya ne kadar haklıymış bu çocuk ben de ne kadar salakmışım, böyle birisiyle, bana tamamen zıt bir şekilde hayata bakan bir insanla nasıl olabilirmişim. O zamanlar şimdiki erkek arkadaşımla da yeni görüşmeye başlamıştık. Birlikte her şeyi yapabilişimiz, konuştukça daha da ortaya çıkan ortak noktalarla anladım bunları. İnsan her şeyi paylaşabileceği, konuşacak şeyinin asla bitmediği bir insanla birlikte olana kadar anlayamıyor sanırım.

Çok üzüldüm gerçekten anlattığınıza. Bunu kabullenip ev içinde kendinize ayrı bir dünya yaratmaktan da başka bir çareniz yok, ayrılmak dışında. Kolay değil, emek var, belki çocuk(lar) var.

Belki birbirinizin dünyasına adımlar atıp ortak olmasa dahi paylaşımları arttırıp birbirinizden yeni şeyler öğrenebilirsiniz. Mesela yemek zevkimiz bile aynı değil demişsiniz. Az çok eşiniz bilir sizin damak zevkinizi, sizin hoşunuza gidebilecek bir yemek yapın birlikte onun yöresinden ya da tam tersi şekilde. O ne izlemeyi sever mesela film izlemiyorsa? Futbol seviyorsa (şu an sadece Alman ligi oynanıyor) oturup bir maç izleyin, size kuralları anlatsın mesela. Ya da belki belgesel ya da siyasi/ekonomik tartışma programları seviyordur birlikte izleyin. Yarışma programlarını izleyip birbirinizle yarışın mesela. Ya da eline telefonu bilgisayarı alıp oyun oynuyorsa siz de oynayın gibi gibi. Hep sanki siz adım atmalıymışsınız gibi önerilerde bulundum ama sizin çabanız da onu ısındırıp sizi kendi dünyasına dagil etmeye ve sizin dünyanıza adım atmaya çalışacaktır o da eminim. Baştan başlama şansınız yoksa elinizdekiyle ikinizi de mutlu edecek bir şeyler yapmaya çalışın 😊
 
Bir sorunum olduğunda aklıma takılan en ufak bir pürüz kalmayana dek konuşup eşimle çözerim. Aksi halde insan sinirliyken nasıl mutlu olamıyorsa, aklında bir şey kalırsa da olamazsın. Aynı anda hem iyi hem kötü hissedilmiyor maalesef, ya mutlusundur ya da mutsuz. İniş çıkışlar tabiiki de var, önemli olan indikten sonra tekrar geri çıkabilmek. Böylece eşime karşı hiçbir zaman kötü duygular beslemiyorum. Sevgim ve hayranlığım tam tersi artarak devam ediyor. 10 yıla yakındır beraberiz ve her aştığımız olumsuz duruma; bu da bizi olgunlaştırdı şeklinde bakıyoruz. Böylece aradaki tutku asla sönmüyor. Fakat dediğim gibi bunun tek oluru sorunları hiçbir şey kalmayacak şekilde çözmek. Ha derseniz ki çözümsüz sorunlar var, zaten o durumda çözülemeyeceği için tamamiyle unutup yolunuza devam edemezsiniz. Ve öyle bir evlilik de yürümez maalesef. Yürürse de hatır için yürür. Çocukların hatrı. Ama tek bir hayatımız olduğu ve tekrarı olmadığı gerçeğini unutmamak lazım. Sizin yerinizde olsam tüm sorunları ele alır,eşimle ciddi bir masaya yatırma konuşması yapardım. Baştan da anlaşırdım ikimiz de içimizdekileri dökücez hiçbir şey kalmayacak diye. Kırılırsanız bir sefer kırılırsınız, gerekirse büyük kavga edersiniz,birikmiş tüm kırgınlıklar açığa çıkar. Hallolursa ne ala,yolunuza devam. Hallolmazsa da ciddi ciddi evliliğin devamı için oturup konuşmanız gerekir zaten,öyle ömür geçmez.
Esimle bu mevzuları konuştuk bir kaç kez. Ama kişilik ve hayat tarzı konuşmakla değişmezki. O nasil beni istediği kalıba sokamiyorsa bende onu istediğim kalıba sokamam. Bir kaç kez konu açıldığında ben icimden geldiği gibi davranıyorum farklı davransam yapmacık olacak diyor. Oda haklı. Basit bir anlaşmazlık olsa konuşur hallederdik belki ama eşler arasında ortak noktaların az olması biraz zor aşıĺıyor.
 
Kısacası onların evliliğinden ben şunu çıkardım, birlikte bir film bile izleyip sonrasında yorumlayamayacağın biriyle evlenme. Evde bir müzik açıp dans etsem bana göz devirecek biriyle evlenme 😂, işte yaşadıklarını gün içinde yaptıklarını paylaşamayacağın bir insanla evlenme. Bunlar en en temelde baktığım şeyler benim, diğer kriterlere geçmeden önce bunları karşılaması lazım benim için
İşte bunları insan anlayamıyor her zaman. Ben yukarda çok belirgin şeylerle karşılaştığımı anlattım. Ama her zaman bunlar böyle ortada olmuyor. Evde görmeseydin bunları büyük ihtimalle bilemezdin
 
Çocuklarınız varmı bilmiyorum ama bir evlilikte şiddet aldatma hakaret vs gibi şeyler yoksa kendi mutlulugundan çok çocuklarının mutluluğu ağır basıyor. Kizim henüz çok küçük ama oğlum 2.5 yaşında ve bizi bir arada görünce mutluluktan çığlık atıyor anne baba deyip üzerimize atlıyor ikimize birden sarılmaya çalışıyor. Oğlumun o mutluluğu bana dunyalara bedel. Ama diğer taraftan kendi iç dünyamda yasadigim cekismeler var. Çocuklarımı bir ömür boyu mutsuzluğa mahkum etmektense kendi dünyamda yasadigim sıkıntıları aşma taraftariyim. Ama bunu nasıl yapacağımı bilmiyorum.
İyi de boşanacak olan sizlersiniz çocuklarınız babasından boşanmayacak. Hicbir cocuk anne babası boşandı diye mutsuz büyümüyor. Kimsenin umurunda değil anne babanın boşanması. Çocuklar bocalar ama alışır.Eğer iki tarafta sorumluluğunu yerine getirirse sorun olmuyor. Zaten sizin babasinin çocukları görmesini kısıtlayacak biri olduğunuzu düşünmüyorum
 
12 yıldır beraberiz 5 yıldır da evliyiz. Bir çocuk da bizde var. Yaşlarımız sizle aynı. Biz özellikle çocuktan sonra çok yıprandık. Eşimle çok severek evlendik. Hâlâ ona baktığımda ilk tanistigimizdaki iyi özelliklerini görebiliyorum. Ama artık aşık değilim sanki. Belki de ben bunalımdayım bilemiyorum. Yitip giden şeylerin telafisi var mı bilmiyorum. Umarım vardır...
Bende çok merak ediyorum yitirdiğimiz duyguların yerine gelmesine imkan varmı aceba. Böyle olması benide uzuyor bende eşimin iyi özelliklerini görünce hoşuma gitmeyen şeyleri bir kenara koyuyorum o anda ama illaki karşıma çıkıyor yine. Git geller arasında debelenip durduğumu hissediyorum bazen.
 
Evlilikte bireysel mutlu olabilmekte çok önemli bence. Benimle aynı müziği dinlemeyebilir, aynı kitabı okumak zorunda değil hatta hiç okumayadabilir ama ben kitap okumak istediğimde o çocukla ilgileniyorsa bence buda bir paylaşımdır. Neyi ne ölçüde beklediğiniz önemli. 7 sene aynı evi paylaşan insanların artık birbirine şeffaf olması gerekir. Hiç uyum sağlanamamışsa üzgünüm ama en başından beri üzeri örtülmüştür. Yinede kurtarılabilir belki. Çift terapisi, güzel bir tatil, yürüyüşler hatta birlikte yeni bir kursa gitmek mesela.
 
İnsanlar temelde birbirini tanımadan evleniyor gerçekten. Aile yapılarının ve toplum baskılarının sonuçlarından. Burada kaç kez okuduk 5-6 ayda tanışıp evlenenleri, uzak mesafe olup 2-3 kez görüşüp evlenenleri... Ben de insanların kendini sakladığı fikrini benimseyemiyorum hiç öyle insanlar olmadı hayatımda. En fazla 1-3 ayda belli ediyorlar kendilerini. Tanımaya yönelik çok fazla soru sorup belli durumlarda tepkilerini tartmakla ilgili. Çoğu insan hormonlarına hislerine kapılıp o kötü sinyalleri görmezden geliyor ya da görse de ileride değişeceği yanılgısına kapılıyor.

İnsanlar önemsemiyor galiba başta. Ben çok ölçüp tartıyorum tepkileri, düşünceleri vs. Konu sahibinin dediği gibi sorunları yaşamamanın tek çözümü baştan temelde bu kadar farklılık olan insanlarla görüşmemek, evlenmemek. Özellikle aynı ya da benzer alanda çalışan bu konuda eğitim almış insanların ilişkilerinin daha iyi yürüdüğünü gözlemledim. Özellikle dil, sanat, basın yayın gibi insanın belli bir kültüre, belli bir hayat anlayışına sahip olmasını gerektiren ve sağlayan alanlarsa.

Dayımla eşi mesela evlenmeden 3 yıl birlikte yaşadılar, 12 yıldır da evliler. Sevgiliyken olan sorunları devam ediyor yenisi eklenmedi. İkisi de ressam. Ben de sevgilimle birlikte yaşadım, 5 yıl dolmak üzere bizde de, evlenince güncellerim 😅 ikimiz de İngilizce öğretmeniyiz. Dini inanç aynı ya da benzer, hayattan beklentiler benzer, politik duruş siyasi görüş aynı, tuttuğumuz takım bile aynı (ki aslında küçük görülür belki ama tutulan futbol takımından ben bir insanın analizini çıkarabilirim politik duruşundan adalet anlayışına kadar) bu sayede bunca yılda hiç konu sahibinin dediği gibi sorunlar yaşamadık.
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum
 
Cocuklarim parçalanmış bir ailede büyüsünler istemiyorum.
Her anne once evlatlari icin yasar kesinlikle dogru. Ancak nacizane tevsiyem once kendi hayat kaliteniz. Cunku tehlikede olan bir ucakta bile once kendinize sonra cocuklariniza maske takin der yetkililer. Ve anlasamayan bir ciftin cocugu olarak soyluyorum ki bu benm de hayatimi etkiledi. Hep annem gibi oldum hep esim benim tersimmis gibi algiladim ister istemez ne gorduysek o oldu. Onlara boyle de kotuluk etmis olmuyor musunuz? Kucukken her sey guzeldi de buyuyunce o gerginlikte hissediyorsun ve ne gariptir ki kendini anne babadan birini taraf secme ihtiyaci duyuyorsun bu o kadar kotu ki:stop:bu nedenle cocuklariniz icin degil ikiniz icin evliliginizi heyecaninizi artirmaya calisin😊
Ve haddimi affedin ama bence yine de kucuk bir sevgi kirintisi varsa onu buyutmeye calisin. Onunla neden evlendiginizi nasil birbirinize kalbinizin isindigini hatirlayin. Eskilerden ama mutlu eskilerden hatiralardan konusun. Bol bol dua edin. Kalpleri birbirine yaklastiran isitan Allahtir😊 Rabbim kalbinizi daha da sicak isitsin insallah🥰
 
Temelde tabi ki 5 sene önceki halimle ayni kisiyim , bes senede degistigim gelistigim mevzular olmustur ama temel seyler hic degismedi asla da degisemez
Ben hic kendisi gibi olmayan biriyle karsilasmadim acikcasi , cok da erkek arkadasim oldu , elbette sakladiklari ufak tefek sey olmustur ama insan biriyle haberleri bile izlese televizyonda tepkisinden fikrinden hayatin neresinde durdugu anlasilir
Benim karsima hic cikmadigi icin boyle insanlar belki de anlayamiyorumdur bu mevzuyu , kafam basmiyor gercekten
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
 
İşte bunları insan anlayamıyor her zaman. Ben yukarda çok belirgin şeylerle karşılaştığımı anlattım. Ama her zaman bunlar böyle ortada olmuyor. Evde görmeseydin bunları büyük ihtimalle bilemezdin

İki yıldan sonra birlikte yaşadık. Öncesinde de hem dışarıda hem de evlerimizde buluşurduk. İlk bir yıl tanıma süreci oldu diyebilirim. Orada yazdığım ailemin evliliğinden yaptığım çıkarımlarım çocukluğumdan itibaren başlasa da oturması üniversite iki yani 19 yaşına gelmemi buldu. Lisedeki sevgilimi de anlattım yukarıda, o zamanlar lise biter bitmez onunla evlenseydim buna benzer bir konu açıyor olabilirdim ben de.

Aynı eve girmek illa ki gerekli değil bence, iyi gözlem yapıp hayattan ne istediğimizi ve ne istemediğimizi belirleyip az çok istediğimize yönelteceğine inandığımız yönde tercihler yapmak önemli bence. İnanç konusu erkek arkadaşımla daha ilk konuştuğumuz şeylerdendi mesela. Çok konuşuyoruz, çok tartıyoruz ikimiz de birbirimizi. Çünkü ortalamanın üstü bir mutluluk ve uyum istiyoruz. Bunun için çabalıyoruz. Şu an birlikte yapamayacağımız hiçbir şey yok. Benim için günün %75’i kendi halinde ayrı ayrı geçse bile en azından %25 gibi bir dilimde ortada buluşabilmek çok önemli. Birlikte yaşayabilmek gerçekten büyük bir şans. Az çok gelecekten ne beklememiz gerektiğini gösteriyor bize ama şart da değil, iyi tanımanın yolları dürüst iletişim ve açıkça konuşmaktan geçiyor.
 
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
Aynen oyle , bir restoranda yemek yemek , alisverise çıkmak, sokakta yurumek bile insanin karakterini gosteren seylerdir , ama kadinlar genelde gormezden gelmeyi ya da ben degistiririm bunu demeyi tercih ediyorlar , ama insanin özü degismez cok nadirdir degisen varsa da
 
Tam olarak fikir ayrılığıniz hangi konularda
Çok soyut bahsetmissiniz
7yıldır sizi dusunduren bunaltan farklar neler
Eşiniz size baskı mi uyguluyor
Özgürlüğünüz mu kısıtlanıyor
Somut olarak sorun nedir
Gorus ayriligi nedir mesela? Farkli takimi tutmak da bir gorus ayriligidir ama evlilik icin problem degildir. Ortada bulusulmayacak seyler mi bu farkliliklar?
Cunku kimsenin kimseyle gorusu %100 ayni degildir. Sanirim siz artik bazi seyleri tolere edemiyorsunuz, ayni sekilde esiniz de. Bu kadar cok fark oldugunu 7 yil sonra anlamis olamazsiniz cunku.
Görüs ayriliklarimizin temeli surdan kaynakli aslinda. Gelişmişlik ve gelişmemişlik. Ben refah seviyesi yuksek bir ülkede büyüdüm aldığım eğitim yasadigim hayat esiminkinden çok farklı. Annem ve babam eğitimimize tatilimize giyim ve kusamımiza çok önem verirdi. Hepimizin kendimize ait özel bir alanı vardı evde kendimize ait bir odamız kendimize ait hobilerimiz. Şu anki imkanlarımız dahilinde bende çocuklarımın böyle bir hayat yaşamalarını istiyorum. Eşim ise evlenene kadar kanepede yatmış biri ne kendine ait odası eşyaları vardı nede kendine ait ozel bir alani. Annem ve babam bir kez olsun veliler toplantımıza gelmedi diyor. Hepimiz bir odada yatar bir odada kalkardık diyor. Bu yüzden örneğin eşimin kendi çocuğuna zaten yapması doğal olan şeyi yaptığı birşey onun gözünde dünya kadar büyüyor. Halbuki benim gözümde zaten olması gereken o. Boyle boyle catismalar cikiyor. Ilk cocugima hamileyken bir suru huzursuzluk yasadik mesela. Her ay doktor kontrolune gitmem tahlil yapmamin lafini edip duruyordu. Ne gerek var eskiden köylerde doktor mu vardı benim annem doğum yapana kadar doktor yüzü görmedi falan derdi tartışırdık. O kadar cahilce konusuyorki bazen aklımla dalgamı geçiyor bu diye sormuyor değilim.
 
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum
Bununla ilgili geyik vardi ben gencken
Besiktaslilar solcu , galatasaylilar elit , fenerliler milliyetci diye
Ama su anda bunlarin bir gecerliligi yok , cok seyler degisti ulkeningenel prototipinde
 
Görüs ayriliklarimizin temeli surdan kaynakli aslinda. Gelişmişlik ve gelişmemişlik. Ben refah seviyesi yuksek bir ülkede büyüdüm aldığım eğitim yasadigim hayat esiminkinden çok farklı. Annem ve babam eğitimimize tatilimize giyim ve kusamımiza çok önem verirdi. Hepimizin kendimize ait özel bir alanı vardı evde kendimize ait bir odamız kendimize ait hobilerimiz. Şu anki imkanlarımız dahilinde bende çocuklarımın böyle bir hayat yaşamalarını istiyorum. Eşim ise evlenene kadar kanepede yatmış biri ne kendine ait odası eşyaları vardı nede kendine ait ozel bir alani. Annem ve babam bir kez olsun veliler toplantımıza gelmedi diyor. Hepimiz bir odada yatar bir odada kalkardık diyor. Bu yüzden örneğin eşimin kendi çocuğuna zaten yapması doğal olan şeyi yaptığı birşey onun gözünde dünya kadar büyüyor. Halbuki benim gözümde zaten olması gereken o. Boyle boyle catismalar cikiyor. Ilk cocugima hamileyken bir suru huzursuzluk yasadik mesela. Her ay doktor kontrolune gitmem tahlil yapmamin lafini edip duruyordu. Ne gerek var eskiden köylerde doktor mu vardı benim annem doğum yapana kadar doktor yüzü görmedi falan deyip tartışırdık. O kadar cahilce konusuyorki bazen aklımla dalgamı geçiyor bu diye sormuyor değilim.
Ya aslinda hicbir konuda bu kadar takilmam ama ben sizin durumunuza cok uzuldum gercekten , siz kesinlikle boyle bir evliligi hak etmiyorsunuz ve cocuklariniz da hak etmiyor 😔
Bu kadar bilincli bir kadin neden bunu yapmis kendisine diye sasiriyorum her bir yorumunuzda ve cocuklar buyudukce sorunlarda büyüyecek , bu dedigimi sakin unutmayin
Cocuklariniz gitar kursuna gitmek isteyecek , gece disari cikmak , sosyal aktiviteler yapmak , dogum gunu parrilerine gitmek isteyecek ve sorun yasayacaksiniz hepsinde , cocuklariniz mutsuz olacak , gunun birinde de size neden diye soracak , neden babamiz böyle diyecek ve siz o zaman gercek anlamda yikilacaksiniz işte
 
Cok merak ettim Galatasarayi veya Fenerbahceyi tutan insanin analizi ne olur. Gercekten merakimdan soruyorum

Ben kendi içimde yapıyorum analizi. Bu takımların az çok siyasi duruşları, adalete bakış açısı, toplumsal olaylara tepkileri belli. Burada yazıp kimseyi kızdırmayayım 😄.

Sadece tuttukları takım değil, taraftarı oldukları ya da rakipleriyle ilgili yaptıkları yorumlar beni daha çok çıkarımlara yöneltir. Mesela geçen sezon Konyaspor maçında Galatasaraylı bir futbolcunun yaptığı hareketten verilen penaltıyı yorumlaması bile bana bu insanın nesnel düşünebilme, tarafsızlaşabilme ve adalet anlayışı hakkında fikir verir.

Bariz penaltıydı ama birçok insanın taraftarlığı ve holiganlığı ağır basıp o maçtan bahsettiğim anda “ya hakem doğradı bizi ya” rererö yapabilir yani. Koyu Galatasaraylıyım bu arada ama bir yanlış yaptığımızda kabul etmemezlik yapmam. 2014-15 sezonundaki şampiyonluğumuzdan hâlâ şüpheliyim mesela. (Sezon sonu şampiyonluk garantilendikten sonra gördüğümüz dışında bir tane bile kırmızı kart görmedik bütün sezon)
 
Her anne once evlatlari icin yasar kesinlikle dogru. Ancak nacizane tevsiyem once kendi hayat kaliteniz. Cunku tehlikede olan bir ucakta bile once kendinize sonra cocuklariniza maske takin der yetkililer. Ve anlasamayan bir ciftin cocugu olarak soyluyorum ki bu benm de hayatimi etkiledi. Hep annem gibi oldum hep esim benim tersimmis gibi algiladim ister istemez ne gorduysek o oldu. Onlara boyle de kotuluk etmis olmuyor musunuz? Kucukken her sey guzeldi de buyuyunce o gerginlikte hissediyorsun ve ne gariptir ki kendini anne babadan birini taraf secme ihtiyaci duyuyorsun bu o kadar kotu ki:stop:bu nedenle cocuklariniz icin degil ikiniz icin evliliginizi heyecaninizi artirmaya calisin😊
Ve haddimi affedin ama bence yine de kucuk bir sevgi kirintisi varsa onu buyutmeye calisin. Onunla neden evlendiginizi nasil birbirinize kalbinizin isindigini hatirlayin. Eskilerden ama mutlu eskilerden hatiralardan konusun. Bol bol dua edin. Kalpleri birbirine yaklastiran isitan Allahtir😊 Rabbim kalbinizi daha da sicak isitsin insallah🥰
Sevgi yok degil ama enerjimin tukendigini hissediyorum artık. Ortak noktalarımız var bazı hususlarda hic yok degil ama çaKistigimiz noktalarda çok.
haber izlerken cafede otururken marketten bi şey alırken sei evine çağırdığında vs vs
garsona hoop çay getir diyen adam size ayağını yıkatacağının sinyalini veriyor zaten
Esimle görüşmeye başladığımızda beni kendinden uzaklastirmamak için hep benim istediğim gibi göründü. Yasam tarzlarımız arasındaki fark kabak gibi ortadaydı ama onun ılımlı yaklaşımı ben haddinden fazla iyimserliğe sürüklemişti. Sonrasında bir tokat gibi yüzüme çarptı bu fark.
 
Ben sizin demek istediğinizı anladım. Evet haklısınız. Ortada çocuklar da olunca onlar hakkında sizin istekleriniz farklı eşinizin ki farklı. Önceden insanlar görücü usulü evlenirmis ama büyükler kişinin ailesine gorgusune bakarmış.
Mesela ben memur çocuğuyum. Öyle aman aman bir lüks hobi vs. yoktu ailemde de görmedim. Bu durumda gelir düzeyi ailesinin görgü seviyesi benden yüksek biriyle evlensem belki aynı sorunlar ortaya çıkacaktı.
Eşiniz alttan alıp sizin istekleriniz olursa daha huzurlu olursunuz. Yoksa bu böyle devam eder maalesef
 
Ben kendi içimde yapıyorum analizi. Bu takımların az çok siyasi duruşları, adalete bakış açısı, toplumsal olaylara tepkileri belli. Burada yazıp kimseyi kızdırmayayım 😄.

Sadece tuttukları takım değil, taraftarı oldukları ya da rakipleriyle ilgili yaptıkları yorumlar beni daha çok çıkarımlara yöneltir. Mesela geçen sezon Konyaspor maçında Galatasaraylı bir futbolcunun yaptığı hareketten verilen penaltıyı yorumlaması bile bana bu insanın nesnel düşünebilme, tarafsızlaşabilme ve adalet anlayışı hakkında fikir verir.

Bariz penaltıydı ama birçok insanın taraftarlığı ve holiganlığı ağır basıp o maçtan bahsettiğim anda “ya hakem doğradı bizi ya” rererö yapabilir yani. Koyu Galatasaraylıyım bu arada ama bir yanlış yaptığımızda kabul etmemezlik yapmam. 2014-15 sezonundaki şampiyonluğumuzdan hâlâ şüpheliyim mesela. (Sezon sonu şampiyonluk garantilendikten sonra gördüğümüz dışında bir tane bile kırmızı kart görmedik bütün sezon)
Anladim tesekkür ederim. Bende Galatasarayliyim bu ara 😊
 
Cocuklarim parçalanmış bir ailede büyüsünler istemiyorum.

Bakış açınızı biraz genişletmeye ne dersiniz? Normal olan farklı olmaktır. Siz çok büyük bir trajedi yasamıyorsunuz, sadece muhtemelen başka başka sebeplerle bunaldınız ve bu aralar tahammül seviyeniz aşağılara indi ve bu yüzden eşinize karşı bu kadar olumsuz bir tutum içindesiniz. Insan bazen eşine hayrandır ve adeta aşkından ölür, bazen de ona karşı çok isteksiz, soğuk ve sevgisiz gibidir. Muhtemelen siz aranızdaki bazı farklılıkları dusunerek çok büyütüyor ve kafanizda kuruyorsunuz. Esinizin ozune inip, orayı görmeye çalışın. Ben öyle yapıyorum. BU adamın temelde niyeti güzel mi yoksa degil mi? Bana bir kastı var mı? Bilinçli olarak kotuluk yapıyor mu? Bu soruların yanıtlarını vedigim zaman o anki sorun o kadar küçülüyor ki gözümde. O anki sorun her ne ise çözülüp gidiyor, ne kendime dert edip tukeniyorum ne de aradaki iliskiyi yipratiyorum. Rica ediyorum bunun gecici bir durum oldugunu düşünüp iyi niyetli olmaya çalışın. Eminim iyi niyetiniz hayatı paylaştığınız adam tarafından göz artı edilmeyecek
 
Back
X