Sayfaları okumadım, eminim iki düşünceye de sahip insanlar vardır. Ama bunun parayla değil kişilikle alakalı olduguna yuzde yüz eminim. Tanistigimizda eşim ve ailesi yıllardır süren bolluk yıllarının sonuna gelmişlerdi. Resmen bir düşüş yaşadılar. Benden önceki.kiz arkadasi da bir bakıma bu yüzden terk etti kendisini. Evlilik için yıllarca beklemesi gerektiğini anlamış çünkü. Neyse, biz tanıştık. Eşim ogretmen ama insaatlarda bile çalıştı. Yok paralara küçük işlerde çalıştı. Beni etkileyen buydu hep. Çalışkandı. Ne olursa olsun pes etmedi. Hiç kadınlar para için erkeğin yanında olur kafasında da değildi üstelik yaşamasına rağmen. Çok zorluklar yaşadık ama bir gün bana elindeki parayı gönderip yüzük al istemeye gelelim artık hadi, çok uzadı dedi. Elimizdeki paraya göre bir alyans aldım gidip. Tektasim yoktu belki ama yokluğun içinde bana kavuşmaya çalışan bir adam vardı. Ben de ücretli öğretmenlik yapıyordum, benim de üç kuruş para geçiyordu elime yani. Onunla çeyiz almaya çalışıyordum. Ailem üstüne düşeni yaptı elbette ama belli bir yaştan sonra istemek zor geliyor. Öyle böyle bir yıl nişanlı kaldık, her maaşını bana yolladı eşyaları aldım. Çoğunu da ikinci el aldık. Ve düğünü yaptık. Elimizde altın falan kalmadı tabi, zaten ailesi bir şey yapamadı. Yoktu yani ne yapsınlar? Ailem melek gibidir hiç lafını etmedi. Şimdi eşim mesleğini yapıyor, şükür o zamanlara göre çok çok iyi durumumuz. Ve maaşını alır, aldığı gibi elime sayar. Şimdi bu adam, onca yaşadığı şeye rağmen çok kolay dusunebilirdi kadınlar para için erkeğe yapışır diye. Ama sığ görüşlü değil işte. Güzel yetişmiş. Duyarlı, merhametli. Ben çalışamıyorum diye çok ağladım, yüksek puanlar alıp atanamadim, hep beni teselli etti. İmasini bile yapmadı çalışmanın. Yapsa o dar zamanda o yapardı. Bu işler zihniyet işi işte. Ben bunu bilir bunu söylerim.