İyi akşamlar kk hanımları. İnternet yasağı yemedim. Sadece yazmaya fırsat bulamamıştım.. Yorumlarınızın birçoğunu hayretle okudum. Birçoğu çok incitti beni, tekrar ağladım. Birçoğunuza çok kızdım..
Öncelikle eşin seni aldatıyor’culara ve eski konuma bakıp eşim için sapık muamelesi yapan arkadaşlara söylemek istiyorum ki; ASLA “benim kocam yapmaz”cı bi kadın olmadım. Ama eşimi uzun süredir tanıyorum, beraber büyüdük. Ve ona güvenim tam. Hani kadınlar hisseder ya aldatıldığında tuhaflıklar vs. Bu tarz durumlarımız yok. Bir önceki konum ilk “yalan” barındırdığını düşündüğüm durumumuzdu. Ama onuda halletik. Ordaki yorumlar sebebiyle güncellememiştim onu.
Eşim bana değer veren bi adam. O yüzden konuda mutluyum diye belirtmiştim. Çok severek evlendik. Kavgalarımız bile 1 günü geçmez.. Ki ufak tefek tartışmalar yaşarız. Eşimde öfke kontrolü yoktu eskiden, sonra benim çok üzüldüğümü yıprandığımı görüp kendi kendini törpülemeye başladı benim için. Ondan sonrada çok nadir tartışır olduk..
Şimdi geleyim asıl konuya. Öncelikle müjde vereyim, konu halloldu. Neden böyle bi durum içinde kaldığıma gelirsek.. Biz uzun bi flört döneminden sonra evlendik. Evlendikten sonra 1 ay izindeydi eşim, hep gezdik. Sonraki ay ben hamile kaldım. Riskli bi gebelik geçirdim ve ev işi yapmam bile yasaktı. Hamileliğimin ilk 3-4 ayı evde geçti. Doktor kontrolleri ve arabayla gezmelerimiz dışında çıkmadım. Tüm evin işini eşim yaptı, bir kere bile of dediğini işitmedim. Sonra günlük yürüyüşlerim oldu 4.aydan sonra. O zamanlar eşimin işi ve iş saatleri çok rahattı. Herşeyi birlikte yapıyoduk, bundan ikimizde memnunduk. Birbirimizin hem arkadaşı hem eşiydik yani.. Sonra gebeliğimin sonuna doğru ben tekrar riskli bi döneme girdim, hastanede geçti 2 haftam. Erken doğum riskim vardı. 2 hafta evime hasret kaldım. Geceleri yanımda annem kalıyodu. Eşimle görüntülü konuşmayla uyuyakalıyoduk. 2 hafta sonra eve geldiğimde evimizin her yerinde notlar vardı. Zaten morale çok ihtiyacımın olduğu bi dönemdi ve eşim bunun için çok çabalıyodu. Tüm mutfak düzenini bile değiştirmişti, tencereleri tabakları alt dolaplara indirmişti. Ağır kaldırmam, ev işi yapmam yine yasaktı. Doğuma kadar o yürüyen kadınlardan olamadım. Karnımın altında sımsıkı bi korseyle doğumu bekledim. Kısacası hamileliğim evde geçti. Ve eşim bu dönemde çok korkar oldu herşeyden. Çevremizde de bikaç kötü olay yaşandı, bunlardan da daha çok üstüme düşer hatta bazen beni boğar oldu. Sonra doğum yaptım. Ben doğumdayken dışarda beklerken ağlayan baygınlık geçiren yine eşimdi. Video çekmişlerdi, izlettiklerinde bende çok ağladım. Derken eşim iş değişikliği yaptı ve iş saatleri hayatımızı tepetaklak etti. Birlikte kahvaltı yapmaya hasret kalır olduk. Ben bebekle ve evle uğraşırken düzene alışmaya çalışırken bide eşimin yokluğuyla iyice içime kapandım. Gelen giden yanımda olan çok insan oldu ama hiçbiriyle avunamadım. İş saatleri değişince bizim o hergün beraber gezmelerimiz de yalan oldu. Eşimde beraber gideriz, beraber yaparız demeye başladı ve benim ev hapsim böyle başladı. Kendiside gezen tozan biri değildi. Ev-iş arası mekik dokudu diyebilirim. Bebeğim küçükken zar zor yetiştiğim için işlere, haftada 2 kez beraber dışarı çıkmamız bile bana fazla geliyodu. Ama şimdi bebeğim 8 aylık oldu. Dolayısıyla bazı şeyler rayına oturdu. Bunalmaya sıkılmaya zaman bulmaya başladım. Ama eşimin çevreye olan güvensizliği, benim yaşadığım sorunlu gebelikten kaynaklı korkuları devam etti. Ve iş buralara geldi.. 2 haftadır hiçbiyere çıkmadım. Ama çıkıyim mi de demedim. Her seferinde aldığım cevap beraber gideriz çıkarız olunca vazgeçmiştim sormaktan. Dünki tartışmamızdan sonra eşim eve gelince gönlümü aldı. Sonrada ben “yarın ablamla kahvaltıya gidiyim diyorum” dedim. Önce biraz duruldu, bozuldu. Sonra sen bilirsin dedi. Bugün kendimi çok iyi hissediyorum. Kavga kıyamet beklerken çok şaşırdım. Sonra gün içinde konuşurken, herşeyi beraber yapmaya alıştığımız için seninde çıkmak istemediğini düşünüyodum dedi. Ve korkularını tekrar anlattı. Bazıları paronoyaklık derecesinde evet, ama kesinlikle niyeti pis olduğu için değil. Belki ben yanlış aktardım kendimi o yüzden böyle yorumlar geldi. Ben sürekli mıcmıc dipdibe olduğumuz için ayrı özel zamanlarımız olmadığından şikayetçiydim aslında. Yani tek başına markete bile gidememek köle hayatı sürdüğüm için değildi. Ezik bi anne, özgüvensiz anne, müstahak sana, kocan sapık zihniyetli, anne babamızı seçme şansımız olsa bebeğin seni mi seçerdi, bu adam kızını okula da yollamaz vs. yorumları çok çok üzdü beni. İnsanların derdiyle dertleniyor musun yoksa çözüm mü buluyorsunuz anlayamadım bazı noktalarda. Karşınızdaki insan duvarmış gibi bam bam bam vurmuşsunuz. Çok nadir uslubuna dikkat eden olmuş. Kırmak istemeyen olmuş. Bilmiyorum, benden de kaynaklı olabilir yanlış yansıttım sanırım o anlık içimi dökme hızıyla.