Mesela ona bir saat almıştım bir arkadaşına ödünç vermiş iyi niyetle beğendiği için bende nasıl verirsin ya nasıl takar sana aldığım saati onu ben aldım falan diye epey çıkışmıştım o da saati geri aldı kısa bir süre sonra saati kırıldı. Her konuda böyle olduğumu söylüyor sahip oldugumla böbürlendigimde ya da birseyi beğenmeyip daha iyisini istediğimde onu hep kaybettigim için söylüyor
Biliyor musun, ben nişanlına katılıyorum. Böyle yaptıkça gerçekten hiçbir eşyanın hayrını göremezsin .
Gercekten de paylaşılan eşyanın bereketi çok oluyor. Yemek bile eve davetsiz misafir gelince artıyor sanki,elbet herkese yetiyor. Değil mi?
Sana kendi hayatımdan birkaç örnek vermek istiyorum.
Sondan başlayayim:) benim dünya tatlısı bir çadırim var. Onu çok seviyorum ve üstüne düşüyorum. Ama yine de sık sık başka arkadaşlara veriyorum. Mesela para yüzünden tatile çıkamayacağını söyleyene, bir bölgeyi görmek istediğini söyleyene,festivale Gidecek olana... En son alta serilen plastiginde bir delik buldum kamptayken ve canım sıkıldı. Çünkü o delikten karinca-bocek vs gelebilirdi. 'bir daha kimseye vermeyeyim' diye aklımdan geçirdim. Neyse yazın sonuna dogru bir arkadaşım emrivaki yaptı, ona verdim. En son bu hafta tekrar kamp yapacağım için istedim. Ve bana yeni çadır almak istediğini söyledi:) Salonda çocukları için oyun çadırı gibi kullaniyormuş onu,bozup katlayıp bana getirmek vs vs yorucu olur diye:) böylece tam karıncalı deligi oldu diye yenilemeyi düşünürken kendi kendine yenilendi :)
İkinci olarak , benim coook sevdiğim bir bisikletim var. Dövmesi bile var. Çok seviyorum. Aktif olarak da kullanıyorum. Ama mahallenin çocuklarına da veririm hep. Mutlaka da tembih ederim 'isteyen-evini bildiğiniz herkese verin. Ama sakın bakkalın oradan ileriye gitmeyin (yani yola çıkmayın) diye. Hatta bazen gelir evimden isterler. Herneyse bir gün park ettiğim bir yerde kilidini kırıp calmislar. Ve daha bisikletimin yasini tutamadan iş yerinden yetkili bir abi çok kaliteli bir bisikleti olduğunu, ama artık bebeği olduğu için kullanmadığını- kömürlükte bekleyecegije benim almamı istedi. Ve kendi istegimle verdiğim çok cüzi bir paraya harika bir bisikletim oldu
Aynı şekilde yakın bir arkadaşımla aynı bedeniz. Onun da ailesi kalabalıktır düğünü derneği bitmez. Her seferinde abiye almak yerine gelir benim abiyelerden birşeyler giyer bazen. O da bazen kendine aldığı ama iri göğüsleri yüzünden fazla dekolteli duran kıyafetlerini bana verir :)) onun sayesinde abiye dolabim genişledi mesela:)
Benim hayatımda her gördüğüm örnek paylaşarak çoğalma üzerine. Nisanlinin çocuğa saati ödünç vermesi çok büyük bir olay degil. Çocuk da Belki dugunde belki buluşmada takacakti. Sonra geri getirecekti zaten .
Benim sevgilim de hediye ettiği bir eşyayi ödünç verdiğim için laf söylese ben de hoş karsilamazdim.
Ayrıca başkalarında olan şeyleri niye kıskanıyorsun ki? Belki de sen , onlarda olmayan çok şeye sahipsindir. Aranız nasıl bilmiyorum ama belki iyi bir nişanlı...
Ayrıca istediğiniz şeyler hep maddi şeyler mi? Aynısını sizin de yapabileceğiniz şeyler yok mu? Eğer hep maddiyse sıkıntılı :) ama maddiyat da herşey değil.
Ben çok düğüne nişana gittim. Otelde yapılanlara da evde yapılanlara da... en güzellerinden biri seydi; bir arkadaşım evde nişan yapmıştı geçen yıllarda. Pinteresttekiler gibiydi. Bir çerçeve yapmış mesela gazete kağıdı ve tutkalla doku verip boyamis, tutup resim cekindi mesela herkes. Masası falan da çok güzeldi, uçan balonlar almıştı... Bizlere de kendi yaptığı kokulu mumları hediye etti nişan hediyesi olarak. Belki birkaç yüz liraya tüm nişanını harika bir şekilde organize etmişti yani.
Düğünün güzel geçmesi için büyük paralara ihtiyaç yok.
Bir program var çok seviyroum, 'cheapest wedding' diye. insanlarin düşük bütçelerle düğün yaptığı bir program. Orada da en dikkatimi çeken sey, seni sevenlerin geldigi her düğün nasıl olursa olsun güzel ve keyifli oluyor. Ama sevdiğin dostlar biriktirememissen birinci bölümdeki kız gibi arkadaşına 'sanki zorla gelmişsin,gülsene biraz' diye geriliyorsun