- 28 Haziran 2022
- 495
- 433
- 23
- 36
- Konu Sahibi Tombulkedi
-
- #21
Yeterlilik için gerçekten bir kaç ay yeterli mi alanın her yerinden soru geliyor deniyor. Siz nasıl neye çalıştınız ya da çalışıyorsunuzGelecekten bildiriyorum. Psikolojinizi düzeltmeden devam etmeyin. Kasım ayına çok var. 1-2 ay yeterliliğe çalışmak için yeterli. Hiç doktora yokmuş gibi ne yapıyorsanız yapın. Dizi, film, kitap, gezi, altın günü... Kafanız bir rahatlasın. İkilemlerden de kurtulun. Sonbaharda oturun çalışmaya. Ders döneminiz lay lay lom geçtiyse hiç bilmediğiniz konulara arada göz atın. Sonbaharda tekrar yapınca pekişir.
Gerekirse psikiyatriye gidip destek alın. Birike birike affedersiniz ama ağzıma etti bu süreç.
Yapamıyorum ki ya. Kaygı bozukluğu var galiba bende. Halbuki doktora gittim ilaç da kullanıyorum.Gelecekten bildiriyorum. Psikolojinizi düzeltmeden devam etmeyin. Kasım ayına çok var. 1-2 ay yeterliliğe çalışmak için yeterli. Hiç doktora yokmuş gibi ne yapıyorsanız yapın. Dizi, film, kitap, gezi, altın günü... Kafanız bir rahatlasın. İkilemlerden de kurtulun. Sonbaharda oturun çalışmaya. Ders döneminiz lay lay lom geçtiyse hiç bilmediğiniz konulara arada göz atın. Sonbaharda tekrar yapınca pekişir.
Gerekirse psikiyatriye gidip destek alın. Birike birike affedersiniz ama ağzıma etti bu süreç.
Bende kadro bulamam diye özel düşünüyorum. Geçende uzaktan bir arkadaşım aynı alandayiz doktorasını bitirdi özel unide kadroya girdi haftada üç gün sadece ders yükü varmış. Başka da idari falan görev yuklememisler. Yani özel üniversiteler de korkulacak yerler değil bence iş yükü bakımındanYıllar önce birebir aynı düşüncelerle ya kafam hiç mi rahat olmayacak diyerek akademik kariyeri bıraktım...
Şimdi yaptığım iş daha beter, ilerlemek için sürekli baskı stres altında dediğiniz gibi dizi izlerken bile yazılarımı tamamlasam keşke diye düşündüğüm bir hayat yaşıyorum maalesef. Evden çalıştığım için mesai saati kavramı yok gece gündüz bilgisayar başındayım. Hiçbir şey düşünmeden kahve içmeyi bile çok özledim ama sanırım en son üniversite öğrencisiyken sınavların olmadığı laylaylom dönemlerde yapabildim onu...
Yani akademik olsun olmasın başka yerlerde ve şekillerde de var o psikolojik baskı eğer ilerlemek istiyorsanız.
Hoş benim akademik kariyeri terk etme sebebim biraz da acıma yetime şeklinde davranan üstler ve bir de torpil meseleleri idi hala var mı bilmiyorum ama burada da aynısının laciverti olan sadece unvanı değişik başka tipler var...
Çoğu zaman keşke dişimi sıkıp devam etseydim diyorum çünkü dediğim gibi suyun bu yakası da benim için farklı olmadı yani.
Umarım her şey gönlünüzce olur
Yıllar önce birebir aynı düşüncelerle ya kafam hiç mi rahat olmayacak diyerek akademik kariyeri bıraktım...
Şimdi yaptığım iş daha beter, ilerlemek için sürekli baskı stres altında dediğiniz gibi dizi izlerken bile yazılarımı tamamlasam keşke diye düşündüğüm bir hayat yaşıyorum maalesef. Evden çalıştığım için mesai saati kavramı yok gece gündüz bilgisayar başındayım. Hiçbir şey düşünmeden kahve içmeyi bile çok özledim ama sanırım en son üniversite öğrencisiyken sınavların olmadığı laylaylom dönemlerde yapabildim onu...
Yani akademik olsun olmasın başka yerlerde ve şekillerde de var o psikolojik baskı eğer ilerlemek istiyorsanız.
Hoş benim akademik kariyeri terk etme sebebim biraz da acıma yetime şeklinde davranan üstler ve bir de torpil meseleleri idi hala var mı bilmiyorum ama burada da aynısının laciverti olan sadece unvanı değişik başka tipler var...
Çoğu zaman keşke dişimi sıkıp devam etseydim diyorum çünkü dediğim gibi suyun bu yakası da benim için farklı olmadı yani.
Umarım her şey gönlünüzce olur
Öyle ama yukarda yazmislar başka alanlarda da başka baskılar sorunlar var hem de belki daha çok.Sizin gibi düşünüyorum şuan ve bırakmayı istiyorum, kafam hiçbir zaman rahatlamayacak diye. Tamamen farklı bir alana yönelsem mi diye düşünüyorum ama konfor alanı dediğimiz şey beni sıkı sıkıya tutuyor.
Ve dediğiniz gibi torpil, üstlerin angarya baskısı, bir ton gereksiz iş, kadro sorunları.
Yıldırıyor insanı.
Devam etme gücü ve isteği bırakmıyor.
Doçent olana kadar rahat yok gibi gözüküyor.
kendi bölümüm için konuşuyorum bizde 2 ayda yeterlilik filan veremez. kişiyi tanıdığımdan değil, kimse veremez.Gelecekten bildiriyorum. Psikolojinizi düzeltmeden devam etmeyin. Kasım ayına çok var. 1-2 ay yeterliliğe çalışmak için yeterli. Hiç doktora yokmuş gibi ne yapıyorsanız yapın. Dizi, film, kitap, gezi, altın günü... Kafanız bir rahatlasın. İkilemlerden de kurtulun. Sonbaharda oturun çalışmaya. Ders döneminiz lay lay lom geçtiyse hiç bilmediğiniz konulara arada göz atın. Sonbaharda tekrar yapınca pekişir.
Gerekirse psikiyatriye gidip destek alın. Birike birike affedersiniz ama ağzıma etti bu süreç.
yalnız..Oh ya rahatlatacaksın diyen biribu umutla yaşıyorum galiba tünelin sonu yakın ümarim yani
eskiden ar gör'ler bile hep kadroluydu...Bir akademisyen olarak doktora bitince hiç öyle yan gelip yatmıyorsunuz. Okumayı, araştırmayı ve yazmayı hayat biçimi haline getirmeniz lazım.
o kadroya girmek değil... işe girmek. özelde hiçbir yerde kadroya giremezsiniz her yer sözleşmeli.Bende kadro bulamam diye özel düşünüyorum. Geçende uzaktan bir arkadaşım aynı alandayiz doktorasını bitirdi özel unide kadroya girdi haftada üç gün sadece ders yükü varmış. Başka da idari falan görev yuklememisler. Yani özel üniversiteler de korkulacak yerler değil bence iş yükü bakımından
Öyle ama yukarda yazmislar başka alanlarda da başka baskılar sorunlar var hem de belki daha çok.
sevmediğiniz bir şey yapınca, angarya gibi mesela, onu sürdürmek mümkün değil. İnsan ancak sevdiği bir şeyi sürdürebilir. Araştırmayı ve okumayı seven bunu yaşam biçimi haline getirebilir. Yoksa angarya olur. Sağlıklı beslenme de öyle, sevdiğiniz sağlıklı yemekler seçerseniz, o zaman sağlıklı beslenmeyi bir yaşam biçimi haline getirebilirsiniz. Spor da öyle, sevdiğiniz bir spor dalı...Siz yapabildiniz mi ? Ben şöyle öz eleştiri yapınca sanırım hayatımdaki hiç ama hicbirsey yaşam bicimim olmadı olamadı. Mesela temizlik mesela cocuguma her gün kitap okumak mesela ders çalışmak ne bileyim mesela sağlıklı beslenme ya da kitap okuma ya da spor vs. Her zaman bunları yaparken oflayip pufluyorum içimden. Ben gerçekten çok tembel biriyim galiba. Hayat bicimim yok benim. Bir ay uysam öbür ay salıyorum. Tavsiyeniz var mı ?
Detaylı açıklamanız için çok teşekkür ediyorum. Özelde ise girmek de cazip geliyor bana kendi alanım icin. Devletteki öğretim görevlisi kadrolarına girebilmem çok zor.kendi bölümüm için konuşuyorum bizde 2 ayda yeterlilik filan veremez. kişiyi tanıdığımdan değil, kimse veremez.
bizde mesela SQL, R, python full bilmen lazım (ki bilgisayar mühendisi değilim, alan multidisipliner) + alanın sabit konuları/dersleri ne derseniz artık, ki mesela en basiti istatistik, tamamından sorumluyuz, sonra 5 hocadan 15 makale üstüne 2 tane de diğer disiplinden kişiye özel verilen konu oluyor. sınav 2 gün (her seans 4-5er saat) oluyor..1 gün sadece yazılı + uygulamalı 1 gün sadece sözlü sınav. tüm format bu herkes de bunu bilir. siz de okulun formatını biliyorsunuzdur. bizim eski sınavlarımızın da hepsine erişim sağlanıyor. çünkü herkes bu formatta sınava girdi şimdiye kadar. 2 ayda verilememesinin sebebi tek tek bunlara çalışmak değil- hadi bunların hepsini biliyor olsun, sebebi bizde kümülatif olarak hepsini içeren şeyler sorulması. konuları tek tek öğrenmek kafi gelmiyor. özellikle de alanda hali hazırda çalışmayan insanların bunları birleştirmesi zor oluyor.
tamam bazı okulların çok rahat oluyor bizim aynı okulun multidipliner olmayan, dersleri de Türkçe olan başka anabilim dallarında mesela günde 1 saat çalışsan rahat rahat geçersin...böyle de bir durum var mesela.
ama rahat geçilmeyen bir okulsa ve geçemezse bu sefer 2.de mutlak geçmem lazım diye iyice strese girecek. ha rahat geçilen okulsa - ki sadece okunacak yerler var dediğine göre herhalde daha sözel bir alan- hocaların ne sorduklarını neye önem verdiklerini biraz biliyorsa da zaten stres olacak bir şey yok o zaman?
yalnız..
bu arkadaş sanırım doktor ve sanırım PhD yapılan bilimlerde doktora yapmış...(biyokimya farma filan neyse)
o tabi ki rahatlar her gün normal mesai yapıp üstüne doktorayı süresi içinde bitirmek kolay değil.
şunu belirteyim ki. bizde de en kasıp bitirenler hep bir yandan çalışıp bir yandan akademiyi severek, isteyerek doktora yapanlar ya da direkt ar gör olup doktora yapanlar. ne yapacağı konusunda kafası karışıklar genelde bıraktı. bizde sektörde çalışan akdemide çalışandan fazla kazanıyor. devlette olmayan bir iş.
eskiden ar gör'ler bile hep kadroluydu...
isterse hiç birşey de yapmasa bile kimse kimsenin kadrosunu alamıyordu...
şimdi dr öğr gör olanlar bile sözleşmeli. okul puan toplamazsan atarım diyebilir. rektör beğenmez uzatmayabilir... şimdiye kadar hep sözleşmeler uzadığı için atılamaz sanıyorlar da bunun bir garantisi de yok ki. herkes kendi zamanındaki gibi sanıyor.
prof'lardan filan hala var yatanlar ama çoğu yerde hocalar yükselebilmek için birşeyler yapmaya çalışıyor.
o kadroya girmek değil... işe girmek. özelde hiçbir yerde kadroya giremezsiniz her yer sözleşmeli.
arkadaşınızın yaptığı şey devletteki öğretim görevlisi kadrosundaki dr. öğretim görevlisi (ama devlette bu kişiler kadrolu), haftada 12 saat ders karşılığı maaşını hak eder. fazlasına ek ders alır.
Sıfırdan Almanca miYurtdışı için kasacağım, sıfırdan Almanca öğrenmeye başladım. En azından orda emeklerimin çalıştığımda misliyle karşılığını alırım, burda bizim meslek bitmiş durumda.
Dillere yatkınlığım var, öğrenmeyi seviyorum.Sıfırdan Almanca misiz baya idealistsiniz
Doktorayi 2019da bitirdim. Uzerimden dunyanin yuku kalkti. 202de kadrom geldi. Ondan beri prenses modunda yasiyorum cok mutluyum. Her sey cok ama cok guzel.Çok küçük bir şehirde yaşıyorum. Hiçbir şey yok kreşi zor buluyoruz. Şu doktorayı bitirsem önüme güzel kapılar açılacak güzel bir şehre gidebileceğim alanım müsait biliyorum. En azından özel bir üniversitede bile kolaylıkla kadro bulabilirim. Yeterlilik aşamasındayım Kasım'da sinavim var. Ama tükenmişlik yaşıyorum. Sevmiyor da değilim akademik kariyeri. Aksine hep sevmişimdir. Ama yoruldum galiba. benim ne zaman su kafam rahat olacak artık ya. Ne zaman çocuğumla ilgilenirken aklım derste olmayacak. Gönül rahatlığıyla vicdan yapmadan dizi izlicem. Daha en azından 3 yıl var bitirmeye. Kosturmaktan yoruldum. Bıraksam olmaz yani hayat kalitemi yükseltmemin tek şansı devlet olsun özel olsun üniversite kadrosu. Benim herşeyi bırakıp şöyle temiz bir ay full dizi izlemeye ihtiyacım var ama 4 ay kaldı sınava okunacak binlerce sayfa konu var. Ühhüü anne yaaaa
R biliyor musunuz bana cok lazim oluyor SPSS bizim alanda gecmiyor maalesef. AYEUM egitimlerine katildim ama pek cozemedim cok karmasik is. Sizin cevrenizde disariya bu hizmeti saglayan var mi?kendi bölümüm için konuşuyorum bizde 2 ayda yeterlilik filan veremez. kişiyi tanıdığımdan değil, kimse veremez.
bizde mesela SQL, R, python full bilmen lazım (ki bilgisayar mühendisi değilim, alan multidisipliner) + alanın sabit konuları/dersleri ne derseniz artık, ki mesela en basiti istatistik, tamamından sorumluyuz, sonra 5 hocadan 15 makale üstüne 2 tane de diğer disiplinden kişiye özel verilen konu oluyor. sınav 2 gün (her seans 4-5er saat) oluyor..1 gün sadece yazılı + uygulamalı 1 gün sadece sözlü sınav. tüm format bu herkes de bunu bilir. siz de okulun formatını biliyorsunuzdur. bizim eski sınavlarımızın da hepsine erişim sağlanıyor. çünkü herkes bu formatta sınava girdi şimdiye kadar. 2 ayda verilememesinin sebebi tek tek bunlara çalışmak değil- hadi bunların hepsini biliyor olsun, sebebi bizde kümülatif olarak hepsini içeren şeyler sorulması. konuları tek tek öğrenmek kafi gelmiyor. özellikle de alanda hali hazırda çalışmayan insanların bunları birleştirmesi zor oluyor.
tamam bazı okulların çok rahat oluyor bizim aynı okulun multidipliner olmayan, dersleri de Türkçe olan başka anabilim dallarında mesela günde 1 saat çalışsan rahat rahat geçersin...böyle de bir durum var mesela.
ama rahat geçilmeyen bir okulsa ve geçemezse bu sefer 2.de mutlak geçmem lazım diye iyice strese girecek. ha rahat geçilen okulsa - ki sadece okunacak yerler var dediğine göre herhalde daha sözel bir alan- hocaların ne sorduklarını neye önem verdiklerini biraz biliyorsa da zaten stres olacak bir şey yok o zaman?
yalnız..
bu arkadaş sanırım doktor ve sanırım PhD yapılan bilimlerde doktora yapmış...(biyokimya farma filan neyse)
o tabi ki rahatlar her gün normal mesai yapıp üstüne doktorayı süresi içinde bitirmek kolay değil.
şunu belirteyim ki. bizde de en kasıp bitirenler hep bir yandan çalışıp bir yandan akademiyi severek, isteyerek doktora yapanlar ya da direkt ar gör olup doktora yapanlar. ne yapacağı konusunda kafası karışıklar genelde bıraktı. bizde sektörde çalışan akdemide çalışandan fazla kazanıyor. devlette olmayan bir iş.
eskiden ar gör'ler bile hep kadroluydu...
isterse hiç birşey de yapmasa bile kimse kimsenin kadrosunu alamıyordu...
şimdi dr öğr gör olanlar bile sözleşmeli. okul puan toplamazsan atarım diyebilir. rektör beğenmez uzatmayabilir... şimdiye kadar hep sözleşmeler uzadığı için atılamaz sanıyorlar da bunun bir garantisi de yok ki. herkes kendi zamanındaki gibi sanıyor.
prof'lardan filan hala var yatanlar ama çoğu yerde hocalar yükselebilmek için birşeyler yapmaya çalışıyor.
o kadroya girmek değil... işe girmek. özelde hiçbir yerde kadroya giremezsiniz her yer sözleşmeli.
arkadaşınızın yaptığı şey devletteki öğretim görevlisi kadrosundaki dr. öğretim görevlisi (ama devlette bu kişiler kadrolu), haftada 12 saat ders karşılığı maaşını hak eder. fazlasına ek ders alır.
Alanınızı çok sevmeniz lazım. Bir de akademisyenliği sevmeniz lazım. Bunlar da yetmiyor, çok planlı olmanız lazım. Alanınız ne bilmiyorum ama ben iki ayda yeterliliği veremezdim çünkü bütün alana hakim olmanız lazım. Yeterlilik konusunda tez danışmanınız ile sürekli irtibat halinde olun derim. Sürekli bilgi verin ve bilgi alın. İletişiminizi sağlam tutun. Bir de bazı alanlarda olmazsa olmazlar vardır. Onları es geçmeyin. Hatta onlara önceden çalışmaya başlayın derim.Siz yapabildiniz mi ? Ben şöyle öz eleştiri yapınca sanırım hayatımdaki hiç ama hicbirsey yaşam bicimim olmadı olamadı. Mesela temizlik mesela cocuguma her gün kitap okumak mesela ders çalışmak ne bileyim mesela sağlıklı beslenme ya da kitap okuma ya da spor vs. Her zaman bunları yaparken oflayip pufluyorum içimden. Ben gerçekten çok tembel biriyim galiba. Hayat bicimim yok benim. Bir ay uysam öbür ay salıyorum. Tavsiyeniz var mı ?
Siz sağlıkçı mısınız? Eğer o alandaysanız bol sabır diliyorum.Sizin gibi düşünüyorum şuan ve bırakmayı istiyorum, kafam hiçbir zaman rahatlamayacak diye. Tamamen farklı bir alana yönelsem mi diye düşünüyorum ama konfor alanı dediğimiz şey beni sıkı sıkıya tutuyor.
Ve dediğiniz gibi torpil, üstlerin angarya baskısı, bir ton gereksiz iş, kadro sorunları.
Yıldırıyor insanı.
Devam etme gücü ve isteği bırakmıyor.
Doçent olana kadar rahat yok gibi gözüküyor.
Katılıyorum. Hukukçu arkadaşım günde 12 saat çalışarak bitirdi. Benim de benzer süreçti. Benim avantajım şu oldu; ben o zaman devlet memuruydum. Yani halihazırda bir işim vardı. Psikolojik olarak rahattım. Fakat ar. gör. olan arkadaşlar çok zorlandı.kendi bölümüm için konuşuyorum bizde 2 ayda yeterlilik filan veremez. kişiyi tanıdığımdan değil, kimse veremez.
bizde mesela SQL, R, python full bilmen lazım (ki bilgisayar mühendisi değilim, alan multidisipliner) + alanın sabit konuları/dersleri ne derseniz artık, ki mesela en basiti istatistik, tamamından sorumluyuz, sonra 5 hocadan 15 makale üstüne 2 tane de diğer disiplinden kişiye özel verilen konu oluyor. sınav 2 gün (her seans 4-5er saat) oluyor..1 gün sadece yazılı + uygulamalı 1 gün sadece sözlü sınav. tüm format bu herkes de bunu bilir. siz de okulun formatını biliyorsunuzdur. bizim eski sınavlarımızın da hepsine erişim sağlanıyor. çünkü herkes bu formatta sınava girdi şimdiye kadar. 2 ayda verilememesinin sebebi tek tek bunlara çalışmak değil- hadi bunların hepsini biliyor olsun, sebebi bizde kümülatif olarak hepsini içeren şeyler sorulması. konuları tek tek öğrenmek kafi gelmiyor. özellikle de alanda hali hazırda çalışmayan insanların bunları birleştirmesi zor oluyor.
tamam bazı okulların çok rahat oluyor bizim aynı okulun multidipliner olmayan, dersleri de Türkçe olan başka anabilim dallarında mesela günde 1 saat çalışsan rahat rahat geçersin...böyle de bir durum var mesela.
ama rahat geçilmeyen bir okulsa ve geçemezse bu sefer 2.de mutlak geçmem lazım diye iyice strese girecek. ha rahat geçilen okulsa - ki sadece okunacak yerler var dediğine göre herhalde daha sözel bir alan- hocaların ne sorduklarını neye önem verdiklerini biraz biliyorsa da zaten stres olacak bir şey yok o zaman?
yalnız..
bu arkadaş sanırım doktor ve sanırım PhD yapılan bilimlerde doktora yapmış...(biyokimya farma filan neyse)
o tabi ki rahatlar her gün normal mesai yapıp üstüne doktorayı süresi içinde bitirmek kolay değil.
şunu belirteyim ki. bizde de en kasıp bitirenler hep bir yandan çalışıp bir yandan akademiyi severek, isteyerek doktora yapanlar ya da direkt ar gör olup doktora yapanlar. ne yapacağı konusunda kafası karışıklar genelde bıraktı. bizde sektörde çalışan akdemide çalışandan fazla kazanıyor. devlette olmayan bir iş.
eskiden ar gör'ler bile hep kadroluydu...
isterse hiç birşey de yapmasa bile kimse kimsenin kadrosunu alamıyordu...
şimdi dr öğr gör olanlar bile sözleşmeli. okul puan toplamazsan atarım diyebilir. rektör beğenmez uzatmayabilir... şimdiye kadar hep sözleşmeler uzadığı için atılamaz sanıyorlar da bunun bir garantisi de yok ki. herkes kendi zamanındaki gibi sanıyor.
prof'lardan filan hala var yatanlar ama çoğu yerde hocalar yükselebilmek için birşeyler yapmaya çalışıyor.
o kadroya girmek değil... işe girmek. özelde hiçbir yerde kadroya giremezsiniz her yer sözleşmeli.
arkadaşınızın yaptığı şey devletteki öğretim görevlisi kadrosundaki dr. öğretim görevlisi (ama devlette bu kişiler kadrolu), haftada 12 saat ders karşılığı maaşını hak eder. fazlasına ek ders alır.
Yeterlilikten sonra bir de tezi var. TİK'i var. Kadro bulması var. Kadro için makalelerden puan toplaması var... kısaca uzunca bir süre zihnin boşalmayacak, rahatlamayacaksin. Nerden mi biliyorum? kendimdenÇok küçük bir şehirde yaşıyorum. Hiçbir şey yok kreşi zor buluyoruz. Şu doktorayı bitirsem önüme güzel kapılar açılacak güzel bir şehre gidebileceğim alanım müsait biliyorum. En azından özel bir üniversitede bile kolaylıkla kadro bulabilirim. Yeterlilik aşamasındayım Kasım'da sinavim var. Ama tükenmişlik yaşıyorum. Sevmiyor da değilim akademik kariyeri. Aksine hep sevmişimdir. Ama yoruldum galiba. benim ne zaman su kafam rahat olacak artık ya. Ne zaman çocuğumla ilgilenirken aklım derste olmayacak. Gönül rahatlığıyla vicdan yapmadan dizi izlicem. Daha en azından 3 yıl var bitirmeye. Kosturmaktan yoruldum. Bıraksam olmaz yani hayat kalitemi yükseltmemin tek şansı devlet olsun özel olsun üniversite kadrosu. Benim herşeyi bırakıp şöyle temiz bir ay full dizi izlemeye ihtiyacım var ama 4 ay kaldı sınava okunacak binlerce sayfa konu var. Ühhüü anne yaaaa
bizim istatistik vb. derslerimiz R ile veriliyor o yüzden mecburi olarak öğreniyoruz.R biliyor musunuz bana cok lazim oluyor SPSS bizim alanda gecmiyor maalesef. AYEUM egitimlerine katildim ama pek cozemedim cok karmasik is. Sizin cevrenizde disariya bu hizmeti saglayan var mi?
R iyi ya lim4 baglantisi var bizim alanda hep o kullaniliyor ama neden o kullaniliyor anlamadim hic.bizim istatistik vb. derslerimiz R ile veriliyor o yüzden mecburi olarak öğreniyoruz.
bizim okulun paralı programlarla ders/proje yapmama gibi bir ilkesi var bütün işlerimizi açık kodlu/ücretsiz programlarla yapıyoruz o yüzden mecburi yapa yapa öğreniyoruz. ben de bir projeyi R ile yapınca hatırlıyorum geçince unutuyorum. sonra tekrar hatırlıyorum..böyle gidiyor.
ders anlatan öyle dışarıya hizmet şeklinde ben duymadım- ama benim programımda hemen herkes bir yandan çalışıyor...yani vakti yok kimsenin kurs düzenlemek için. güzel fikir aslında.
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?