Gaza gelmeye ihtiyacım var (Akademik)

Yaaa çok sevindim vallahi ben de prenses olacağım bi gün düşüncesi bile kafamın ağrısını alıyor
 
Akademiyenim. Doktora bitip ataninca da bu sekilde hayat. Hatta daha da fazlasi.
Bunu yasam sekli olarak benimseyebilenlerin yapabilecegi bir is akademisyenlik. Arastirma yapmayi, makale yazmayi, okumayi sevmek gerekiyor. Surekli ogrenmek, kendini gelistirmekdir akademisyenlik. Mesai kavrami yoktur. Hafta sonunda, tatillerde, seyahatte makale okudugumu, makalemi revize edip dergiye gonderdigimi, proje yazdigimi bilirim. Hafta ici derslerden vakit bulamayip erteledigimiz islerimizi geceleri ya da hafta sonlari yapariz biz. Eve gelince de mesaimiz bitmiyor bizim.
 
Yok yok 2 ay çalışmam 4 ay temiz çalışacağım planlı programlı. Belki 12 saat olmasa bile 8 9 saat. Ama işte bunun süreksiz olduğunu dusunmek karamsarlastiriyordu. Doktorayı bitirince 1 yıl kadar ara vericem kendime kadro ya da iş de bulursam sadece ders anlatımı yaparım. Sonra zaten kariyer yapmaya geri dönmeyi kendim isterim.
 
Tabiki öyle ben de öyleyim her an her yerde çalışma makale vs. Ama bunun karamsarlığını hiç yaşamadım diyorsanız ne mutlu size. İnsan en sevdiği yemeği bile üst üste çok yiyince bıkıyor bendeki hal bunun gibi bişey
 
Akademik kadro kolay bulunuyor muymuş? Ben bu kısma takıldım açıkçası. 2 küçük çocuğum var. Aynı zamanda beni psikolojik olarak yıpratan, yoğun ve yorucu bir işim var. Yeterlik sınavından üç hafta önce Aralık ayında covid oldum üstelik. Ona rağmen güzel geçti. Sadece şunu biliyorum herhangi bir yerde akademik kadro bulurum, hayat kalitem yükselir, para kazanırım gibi amaçlarla akademik çalışma yapmak insanı yorar. Böyle de olmamalı zaten. Ama ülkemizde ne yazık ki farklı amaçlarla çalışmalar yapılıyor. O yüzden üniversitelerin de oradan mezun olanların da hali ortada. Torpilsiz akademik personel alımı neredeyse hiç yapılmıyor. Tüm bunları gördükçe soğuyorum gerçekten. Neyse ki alanımı seviyorum biraz da deliyim de devam ediyorum.
 
Insaniz elbet, ara ara benim de nefes almaya ihtiyacim tabi ki oluyor. Ama hangi isi yaparsaniz yapin sevmezseniz o is cekilmez geliyor insana. Akademisyenseniz ogrencilik hayatiniz hic bitmiyor, daha dogrusu ogrenmeyi sevmiyorsaniz bu is insana zulm gibi gelir.
Doktora yaparken ogluma annem bakiyordu benim. Annemin işleri oldugunda oglumu laba goturup hem onu oyalayip hem de deney yaptigim cok oldu. Hala da oyle. Gecenin bir yarisi eger bitmediyse isim labda calismaya devam ediyorum, birakip gidemem cunku. Bizler mesela sene icinde derslerden, toplantilardan arastirmalarimiza cok vakit bulamadigimizdan en cok tatillerde calisiriz, tatillerde arastirmalarimiza agirlik veririz.
Sizi rahatlatmak isterdim, ama bu is boyle bir iş, uzgunum. Ve ancak severseniz bunlar zulm gelmiyor.
 
Son düzenleme:
yani kendi adıma biraz önce bir posteri bitirdik, ABDye bir kongreye yolladık. bunun için proje toplantım 13-19 arası aralıklarla sürdü. ama tüm projeyi de bitirdik gibi bir şey zaten.

ve fakat onu kapattım ben şimdi kendi işime döndüm, ben asıl kendi işimden para kazanıyorum. bu işten kazandığm parayla gezip tozuyorum. geleceğimi kurtarmaya çalışıyorum.

sürekli akademide olsam mobbing görsem predator dergilerde yayın yapıp rektörün damadı olup onla bunla yatıp ya da bir iş yapmayıp yükselenleri görsem çok demoralize olurdum...nasıl sürdürürdüm orası ayı konu. çünkü tr'de kalmak istemezdim herhalde (benim ilk doktoram yurtdışı)

ama ben sadece akademik çalışmayı gerçekten sevdiği için bu işi yapan bir grupla çalışıyorum
ortamımı seviyorum, grubu seviyorum, alanı da seviyorum. bu şekilde motive olup çalışabiliyorum. güzel de gidiyor şu anda.

bu başkası için öğrenci yetiştirmek olur (ben de ders anlatmayı seviyorum)
başkası için daha başka bir şevk olur, zor ama motivasyonu korumak...
 
Birisi farma ise bransiniz daha rahatsiniz falan demis de, oyle degil, yanlis bilgi vermeyelim. Eczacilik Fakultesindeyim ben. Oyle rahat falan degil. Akademistenlik oyle degil. Eger rahat bir meslek istiyorsaniz akademisyenligi dusunmeyin.
 
Ben sağlık alanındayım. Doktora dersleri ve birkaç ana kaynak işimizi görüyor. Lab kısmına da mecburen hakim oluyoruz. O yüzden konular ders döneminde anlaşılmışsa 2 hafta bile yetiyor. Bana yeterlilikte bilgiden daha çok yorumlama sorulmuştu. Başka arkadaşlarıma genel kitap bilgisi. Başkasına da klinik ağırlıklı. Nereden soracakları hiç belli olmuyor.

Bizim anabilim dalı diğer üniversitelere göre aşırı zorluyor. Rahat geçilmiyor ama dediğiniz gibi zorlamayan yerler çokmuş da. Duyunca insanın morali de bozulmuyor değil.
 
Konu sahibine öğretmenliği tavsiye ederim. Akademide öğretim üyesi olunca evinizden çok işiniz odak noktanız olmalı, eğer ki başarılı olmak istiyorsanız. Yan gel yatı anca prof olduktan sonra emekliliğiniz yaklaşınca yaparsınız. O da devletteyseniz. İleride o rahatlığın da kalacağını sanmıyorum. Talep fazla.
 
Yapamıyorum ki ya. Kaygı bozukluğu var galiba bende. Halbuki doktora gittim ilaç da kullanıyorum.
Benim de kaygı bozukluğum var bariz bir şekilde. Mezun olana kadar zirveyi gördüm. Neyse ki bitti de azaldı. Tedavi görmedim henüz ama her an hortlayabilir diye gitsem fena olmayacak.
 
Öncekileri de toptan alıntılasaydım keşke
Çok zorlanınca da hasar kalıcı olabiliyor. İlla izi kalıyor. Kadrosuz olarak yapınca da kötü oluyor. Belki kadrom olsaydı motive olurdum. Aynı anda alakasız işler yapınca fazla zorlandım.
Ben tez yazarken hiçbir şey yapmadan saatlerce bilgisayar ekranına baktım aval aval. 6 ayda tek bir cümle dahi yazamadım. Kafayı yiyodum, kendimi boğazlayasım geldi.
Bilgisayarı sabah açıp uyku moduna alıp gece kapatıyordum
Akademisyenlerden özel sektöre geçenler var. Dışarıda daha çok kazanıyorlar hatta en iyi kazananlar girişimcilik programlarıyla şirketleşenler. Sadece akademide kalsalar açlıktan ölürler tabiri caizse. Ek kazançlar kurtarıyor hocaları. Sizin alan için öyle olabilir ama. Alanınızı bilmediğimden yorum yapamayacağım.
Yeterlilik için gerçekten bir kaç ay yeterli mi alanın her yerinden soru geliyor deniyor. Siz nasıl neye çalıştınız ya da çalışıyorsunuz
Benim alanımda bana yetmişti. Bizimkiler 2 ay çalışıyor genelde. Ders döneminde bir sürü ders alıyoruz zaten. İki üç tane temel kaynak yetiyor da. Hocaların çalışma alanı sebebiyle özelleşme durumunda ekstra kaynağa yönelme oluyor.
 
Farkındaysanız sevmediğimi soylemedim aksine ziyadesiyle seviyorum. Her sabah 5te kalkıp çalışacak kadar hem de. Dediğiniz gibi tatilim yok gecem yok gündüzüm yok. Benim ailem de uzakta ve bir çocukla bunları yapmaya çalışıyorum sevmesem yapmam zaten. Başlıktaki gibi sadece gaza gelmeye düşünce kalkmaya ihtiyacım vardı ama insanlar nedense akademiye layık bulamadilar beni. Ppkkhhjj
 
Farkındaysanız birakacagim ne yapayım demedim ve sevmediğimi de soylemedim aksine ziyadesiyle seviyorum. Her sabah 5te kalkıp çalışacak kadar hem de. Dediğiniz gibi tatilim yok gecem yok gündüzüm yok. Benim ailem de uzakta ve bir çocukla bunları yapmaya çalışıyorum sevmesem yapmam zaten.
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…