Geçinemeyenler kulübü

filmdelisi aslında sen umag a da bakabilirsin, filme ilgin var senaryo dersleri oluyor. Ankarada olsam afsad yada umag a giderdim. Hatta okuma kulüplerine de bakardım
 
ben atkı bereye başladımmm.hem ihtiyacı gideriyorrrr hem de kafamı boşaltıyorrrrr.müziğe yeteneği olanlara hayranımmmmm resme de
Annem ufak tefek ilgiyle başladı, bir kaç kere karma sergi bile açtılar. Benim de ilgim vardı lisede çizime sınavı kazanamayınca pes ettim. Resim kursu almayı da düşünüyorum ileride
 
Ay çok tatlı, yaşam sevinci adeta.
Annem pek öyle değil, daha doğrusu hobi ya da mutluluktan öte uzman olarak yetenekleri var çok tuhaf, o kadar benzemesem evlatlığım derim.
Kadın resim yapar değil, ressam.
Kumaş boyama da yapardı, bayağı zanaatkar şeklinde.
Zaten şair, birçok kitabı var, o camiada bir yer edindi kendisine.
Aynı zamanda güzellik uzmanlığı var, kitap meraklısı, babamın tek hayatı kitap, muhteşem bir kütüphanemiz var evde, annem de bu edebiyat dünyasına girmesiyle ona katıldı.

Ben çöp adeta yahu
 
Annem ufak tefek ilgiyle başladı, bir kaç kere karma sergi bile açtılar. Benim de ilgim vardı lisede çizime sınavı kazanamayınca pes ettim. Resim kursu almayı da düşünüyorum ileride
yan komşum emekliliğine 2 sene kala resim kurslarına gitti devamlı belediyeninnn.kendini çok geliştirmişşş resimleri profesyonel gibi neredeyse.şimdilerde de evde ahşap boyama yapıyorrr .eski bir konsoluuu çok pahalı antika bir görünüşe getirmişşşş görünce şapka çıkardım kadına bir kere dahaaa
 
bende istiyorum o kutuphaneden
 
kadınla tanışmaktan vazgeçtimmm .aslaa beğenmez benii tembelll vizyonsuzzz kadın diyeeeee
 
bende istiyorum o kutuphaneden
Darbelerde yasaklanmış kitaplar bilenem var.
Gerçi babam hep der çoğu gitti su baskını ya da verip geri getirmeyenlerden diye ama senelerdir vermez zaten kimseye.
Yerli yabancı yazar fihristleri var, her yer kitap.
Ben diyeyim 3 bin sen de 5 bin.
Gerçek sayıyı bilmiyoruz
 
ne guzel kokuyordur o kitaplar
2.el kitap hastasiyim bende.
 
Bence ondan değil. Muhtemelen annenin çok yönlülüğü seni rahatsız ediyor. Disiplinli de herhalde ondan tam zıttında mutluluğu bulmuşsun. Mühim olan mutluluğu bulman. Mutlu bir insansan nasıl mutlu olduğun önemsiz. Annen gibi çok geniş mutlulukların da olabilir senin gibi bir kaç tane ama yeterli mutluluk da olabilir
 
Beni asla beğenmiyor zaten
Çocukluktan beri utanılan evladım.
Ben de bazen bunu hissederdim. Yani ablamlar ciddi anlamda gölgelediler beni. Ortanca ezilir fln hikaye. Başarılı bir anne başarılı ablaların arasında ortalama bir insan her zaman daha çok çabalıyor, yapamıyor, beceriksiz hissediyor. Ben onu aşana kadar ciddi emek verdim. Şimdi de veremediğim doğum kilolalarım aynı hissi veriyor. Hepsi 36 beden ve benden en az 10 yaş büyükler. Daha büyük dram olabilir mi?
 

ya ekonomiden anlayan biri bana bunun sonuclarinin nerelere varacağını bir açıklasa.
bizi ne bekliyor
 
Annemle çok zıttım ben.
Kadın 60 yaşında ve çok şımarık, çok biricik, hep bana tarzı bir insan.
Yıllar sonra kavuşulan varlıklı bir ailenin tek çocuğu olarak yetişmiş, aşırı mükemmeliyetçi evet, bana göre maymun iştahlı ve bencil, ilgi manyağı.
Gerçekten karakterim inşaa olurken, onun zıttı olmaya gayret etmedim desem yalan olur.
Yani çok yönlü olmanın ya da başarılı olmanın bana salt iyi olmadığını gösteren yegane insan kendi oldu

Senelerce ‘ayy kardeş gibisiniz’ lafıyla büyüdüm, annem övülürken ergen ve genç kadın ben gömüldüm.
Hala bir ortamda ‘kusura bakma ama 50 60 yaşındaki annen senden bakımlı, zevkli’ lafını işitirim.
Rahatsız olmadım ama annemin bunları duydukça mutlu olması beni üzmedi desen yalan olur.
Dediğin gibi ablam da kariyerinde oldukça iyi bir konumda, gerçi olmayan yok çevrede.
Ben hep yetersiz ‘istese yapacak nerelere gelecek ama tembel bu’ denilen, adım geçtiğinde laf geçiştirilen, kötü alışkanlıkları ve serserilikleri olan oldum.

Umrumda mı, hiç olmadı hatta haz duydum bundan
 

ya ekonomiden anlayan biri bana bunun sonuclarinin nerelere varacağını bir açıklasa.
bizi ne bekliyor
Anlamıyorum ama ben bile sonumuzun felaket olduğunu görüyorum.
O koca mağazaların tüm şubeleri kapandı, orada çalışan müdüründen, satış görevlisinden dağıtım ve depo görevlisine kadar, binlerce insandan söz ediyoruz.

3 ay önce gördüğümüz cafeler kapanıyor, lokanta kalmadı artık, küçük esnaf diye bir şey yok.
Eğitimin hali ortada, temel gıdaların birim fiyatları belli.

Olumlu tek bir şey yok deniz, bugünleri mumla arayacağımız karanlığa gidiyoruz.
 
Kesinlikle. İşinden olmayan avm çalışanlarına da iki seçenek sunmuş çoğu firma. Ya ücretsiz izin yada kısa çalışma ödeneği. Kısa çalışma ödeneği de maaşının üçte ikisi zaten asgari ücret alıyorlardı.
Çocuklarımız için korkuyorum en çok da
 
hala ıcimde bir umut belki düzelir diyorum
 
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…