Geleceğime not...

Başımızdan bir trafik kazası geçti bizim geçen hafta, eşimi acile kaldırdılar, yanımda kaburgası kırık kocamla eve döndüm.
ya ben kaza yaptığınızı duydum da, bu kadar büyük kaza yaptığınızı anlamamıştım. Büyük geçmiş olsun.
Yok ben kaza anında şoka giriyorum. 🙁 Delirmiş gibi bağırıyorum. O yüzden aşırı korkuyorum. Geçen tv gördüm. Bir araba takla atıyor. Kadın kendini kurtardığı gibi çocuğunu çıkartıyor. Valla bu trafik hiç şakaya gelmiyor. Allah kimseye yaşatmasın.
 
ya ben kaza yaptığınızı duydum da, bu kadar büyük kaza yaptığınızı anlamamıştım. Büyük geçmiş olsun.
Yok ben kaza anında şoka giriyorum. 🙁 Delirmiş gibi bağırıyorum. O yüzden aşırı korkuyorum. Geçen tv gördüm. Bir araba takla atıyor. Kadın kendini kurtardığı gibi çocuğunu çıkartıyor. Valla bu trafik hiç şakaya gelmiyor. Allah kimseye yaşatmasın.
Çok sağ olun. Kazalara herkes aynı tepkiyi vermek zorunda değil, siz kucağınızda 2 bebekle kaza geçirdiniz ve eşiniz sapasağlamdı. Kaygılanacağınız tek şey çocuklarınızdı. Benim yanımda olayı devredebileceğim başka hiç kimse yoktu. Arkadaşımı aradım gelip çocukları aldı çünkü çocuklar iyiydi. Eşimin arkadaşını aradım arkasından hastaneye yolladım. Ben düşünmek zorundaydım çünkü eşim karar verecek olayı kontrol edecek durumda değildi. Böyle bir durumda kalsanız muhtemeln siz de sakin kalmak için çabalardınız. Allah kimseye yaşatmasın. Siz de başka yönlerden güçlüsünüz, pek çok kolda mücadele veriyorsunuz
 
Gemileri yakmadan olmadı yani 🤣 iyi yapmışsın. O süreçte ne kadar üzüldüğünü her yazdığın cümlede gördüm. Boşanma her zaman cepte durmalı, tehdit etmek için dile dolanmamalı tabi ki ama bir kadın asla kocası dünyadaki tek dayanağıymış gibi hissetmemeli ve hissettirmemeli. 'Sensiz de var olabilirim'in farkında olmalı erkek. Evet evin yöneticisi gibi hissetmek istiyorsa hissettirilmeli ama bunu hissetmesinin de ona bir lütuf olduğunu bileceği hareketler de alttan alta yapılmalı. Başımızdan bir trafik kazası geçti bizim geçen hafta, eşimi acile kaldırdılar, bütün hengame benim üzerime kaldı. Çekicisinden ifadesine kaskosuna her şeyi yönetmek zorunda kaldım ve gözümden bir damla yaş akamadan yanımda kaburgası kırık kocamla eve döndüm. Yardım aldım tabi ki ama yapılması gerekenleri hep ben yaptım ve yönettim. Bu bile senin aslında senin ona muhtaç olmadığının bir kanıtıdır karşısında. Güçlü durmak çok önemli. Kadınların en zayıf zamanı çocuklarının ona muhtaç olduğu 0 3 yaş arası onun dışında kişiliği sağlam bir kadının kimseye eyvallahı olmaz ama o dönemde çok sağlam evlilikler bile çatırdar.

Sana naçizane tavsiyem önce sen dili ve ben dili kavramlarını iletişime faydalarını bir gözden geçirmen ve sivri dilin için yardım alman. Evlilikte Bazı şeyler düzeldiyse onlarla ilgili defterleri tekrar tekrar açılmamalı. karşımızdakinin aslında dünyada en kibar davranmamız gereken insan olduğunu unutmamalıyız çünkü evlatlarımız bile hayatımızdan çıkacak ama eşimiz hep yanımızda olacak. Patronumuza arkadşımıza gösterdiğimiz sabır ve nezaketi eşlerimizden esirgemek onlara büyük haksızlık. Hepimiz zaman zaman cinnet geçiriyoruz evde ama bu cinneti konudan uzaklaştırıp biriktirdiğimiz bütün kîni kusma aracı olarak kullanmamalıyız.
Çok geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın.
Kaburga kırığı zor ya.
Bol bol paça çorbası, kolajen içeren şeyler yiyip içmesi lazım.

Yalnız güç konusunda tersini düşünüyorum, zaten meselem en azından iç dünyamdaki çatışmam oydu benim.
Hayatımda geriye dönüp şöyle bir baksam, güç olarak benden bir tane daha çıkmaz.
Gereksiz bu, yorumlarda da okuduğumda dikkatimi çekmişti.
Güç demek her şeyi sırtlanmak değil, birinden yardım istemediğinde ya da isteyemediğinde güçsüz olmuyorsun veyahut paylaşınca kendini, o duvarlar yıkılmıyor, senden giden olmuyor.
Bilakis güçlü olmayı, durmayı bıraktım ben bu 4 neredeyse 5 senedir.
Gerçi hala bizim dinamiğimizde kontrol sahibi, dert varsa çözen, planlamacı yani yıkılmayan ve yıkılmacak olan benim.
Altı üstü insanım, sıradan biriyim, yapamayacaklarım olacak ve bir zahmet evli isem birbirimizin eksiklerini kapatmaya yaramalıyız diyerek daha açık oldum.
Artık herkese de önerimdir, yapamayın arkadaşlar.
İş hayatında, eş hayatında, sosyal hayatta biraz da yapamayın yani.
Her sorumluluğu üstlene üstlene eşek olduk, gerek yok buna.
Güç bu değil, aptallık.
 
Aynen bende. Sasirmadim da. Bazı seyler kendini belli ediyor zaten. Anonim nasıl olsa. Kim yerse
Kimle karıştırdınız bilmiyorum ama filmdelisinin ben hiç mükemmel hayatını anlattığını duymadım.hatta bir konuda yazışmıştık. Oğullarını anlatıyordu duvarı yaladıkları söylüyordu
Popüler üye diye konusu karşısınıza çıkınca hemen saçma sapan yorumlara girmeyin. Yerse? Çok hoş bir tabir değil
 
Kimle karıştırdınız bilmiyorum ama filmdelisinin ben hiç mükemmel hayatını anlattığını duymadım.hatta bir konuda yazışmıştık. Oğullarını anlatıyordu duvarı yaladıkları söylüyordu
Popüler üye diye konusu karşısınıza çıkınca hemen saçma sapan yorumlara girmeyin. Yerse? Çok hoş bir tabir değil
Oğulları duvarı yalıyordu diye hatırlanmakta ne bileyim. :olamaz:
 
Kimle karıştırdınız bilmiyorum ama filmdelisinin ben hiç mükemmel hayatını anlattığını duymadım.hatta bir konuda yazışmıştık. Oğullarını anlatıyordu duvarı yaladıkları söylüyordu
Popüler üye diye konusu karşısınıza çıkınca hemen saçma sapan yorumlara girmeyin. Yerse? Çok hoş bir tabir değil
Olsa anlatırdım diyormuşum ajsjs.
Düşünsene pembik bir kocişkosunun karışkosu film😂
Filmgibi ile karıştıyorlar desem, o da efendi bir kadındır, böbürlenme sevmez.
Belki geyiklerimizi ciddiye alıyorlardır, ne diyeyim.
Yiyen yemiş baksana:halay:
 
Oğulları duvarı yalıyordu diye hatırlanmakta ne bileyim. :olamaz:
Şimdi o duvara kurulanıyorlar.
Havlu icat edilmedi bizim evde.
Bir duvarı amacı dışında her şekilde görmek bizim eve mahsus.
Bir nevi yaratıcılık diye kendimi kandırıyorum, önüne geçeyim evladımın zekasına ket mi vurayım😂
 
Son düzenleme:
Çok geçmiş olsun, Allah beterinden saklasın.
Kaburga kırığı zor ya.
Bol bol paça çorbası, kolajen içeren şeyler yiyip içmesi lazım.

Yalnız güç konusunda tersini düşünüyorum, zaten meselem en azından iç dünyamdaki çatışmam oydu benim.
Hayatımda geriye dönüp şöyle bir baksam, güç olarak benden bir tane daha çıkmaz.
Gereksiz bu, yorumlarda da okuduğumda dikkatimi çekmişti.
Güç demek her şeyi sırtlanmak değil, birinden yardım istemediğinde ya da isteyemediğinde güçsüz olmuyorsun veyahut paylaşınca kendini, o duvarlar yıkılmıyor, senden giden olmuyor.
Bilakis güçlü olmayı, durmayı bıraktım ben bu 4 neredeyse 5 senedir.
Gerçi hala bizim dinamiğimizde kontrol sahibi, dert varsa çözen, planlamacı yani yıkılmayan ve yıkılmacak olan benim.
Altı üstü insanım, sıradan biriyim, yapamayacaklarım olacak ve bir zahmet evli isem birbirimizin eksiklerini kapatmaya yaramalıyız diyerek daha açık oldum.
Artık herkese de önerimdir, yapamayın arkadaşlar.
İş hayatında, eş hayatında, sosyal hayatta biraz da yapamayın yani.
Her sorumluluğu üstlene üstlene eşek olduk, gerek yok buna.
Güç bu değil, aptallık.
Ben yanlış ifade ettim sanırım, anlatmak istediğim sizin dediğinizle örtüşüyor aslında, gücünüz olduğunu ve bunu kullanmadığınızı bilsin, gidebileceğinizi ve gidince de yıkılmayacağınız aklının bir köşesinde kalsın demeye çalıştım. Siz bunu zaten onu terkederek gayet iyi göstermişsiniz. Küçük hareketlerle yüzüne vurmadan göstermeye devam edin demeye çalıştım.
 
Benimki de ondan aşağı kalmıyordu ondan unutmuyorum tahin 🤣 benimki duvara direk kafa atıyordu 🤣
Lcwde yerlere yatıp zemini okşayan kızım geldi aklıma 🤣 sırtımı dönüp görmezden gelmiştim en son 🤣 kaldırsam kıyamet kopuyor, koyverdim gitsin. Çok şükür büyüyünce geçti 🤣
 
Ben yanlış ifade ettim sanırım, anlatmak istediğim sizin dediğinizle örtüşüyor aslında, gücünüz olduğunu ve bunu kullanmadığınızı bilsin, gidebileceğinizi ve gidince de yıkılmayacağınız aklının bir köşesinde kalsın demeye çalıştım. Siz bunu zaten onu terkederek gayet iyi göstermişsiniz. Küçük hareketlerle yüzüne vurmadan göstermeye devam edin demeye çalıştım.
Ben de yanlış anlamış olabilirim, çok yazmak istemesem de kaza olayınıza kafam takıldı.
Ona da istinaden aslında kendinizi yıpratmayın, mutlaka yardım alın tadında bir paylaşım yapmak istemiştim alttan alta, başarılı olamadım demek😍
Güzel ve iyi niyetinizi biliyorum, aynı samimiyetle bu günlerin geçeceğini, bedenen iyi olsanız dahi ruhunuza iyi bakmanızı diliyorum💐
 
Lcwde yerlere yatıp zemini okşayan kızım geldi aklıma 🤣 sırtımı dönüp görmezden gelmiştim en son 🤣 kaldırsam kıyamet kopuyor, koyverdim gitsin. Çok şükür büyüyünce geçti 🤣
Bana ait değil diyeceğim bir gün 🤣 o kadar anlamsız hareketleri var bu çocukların
 
Bana ait değil diyeceğim bir gün 🤣 o kadar anlamsız hareketleri var bu çocukların


Annemin çok sevdiğim bir arkadaşı var. Kocası aşırı sinirlidir ama saman alevi, annemin arkadasi da bir gamsız bir rahat anlatamam. yillar önce markette bulusacaklar bizimki evden geç çıkıyor birde kuaföre gidiyor geç kalıyor tabi. Kocası karşıdan görünce bağırmaya başlıyor. Hiç bozuntuya verirmi topuklu ayakkabı ile tık tık tık yanından geçiyor bağırırken mahallenin delisi gibi kalıyor öylece :KK70: sonra hemen barışıyor tabi elele market geziyorlar:KK70:
Bu taktik içime işlemiştir ve çok kullanırım bana buyuk hayat dersi :KK70:
 
Bu bir serzeniş, bir ağıt, bir iç dökme sadece ve tarihe ve kendime en önemli not!

Oysa ne büyük hayaller vardı bu yola başladığımda.

Aklımda, yüreğimde uçuşan kelebekler ve sonunda diye haykırışlarım çınlıyor kulaklarımda.

İnsanın yıllarca her gece onunla ve mutlu bir yuvaya diye açtığı avuçlar, şimdi duanın sadece hayırlısını dilemek olduğunu, göz yaşlarımı silerken anlıyor.

Bedenimin her yeri ayrı acıyor, üzüntü değil bu.
Sadece öfke, bitmek bilmeyen.

Kendine, seçimine, yıllarına, zerre zerre parçalanan benliğine, ben bunları nasıl yaptıma gelen en ufacık düşüncelere....

Ne güzel bir hayatım var, halbuki.
Dışarıdan bakıldığında her şeyin tastamam olduğu aşık, beraber büyümüş bir çift.

Olmazı oldurmuş, iki zıt kutup nasıl da düşüvermiş birbirinin yüreğine.
İki tane dünyaya bedel, Allahın bağışladığı erkek evlat.

Maddi sıkıntı desek, güzel bir evimiz, lüks bir arabamız, iyi yaşam koşullarımız, ülke dışı seyehatlarimiz, marka çanta ve saatlerimiz, mücevherlerimiz var.
1 yıldır işi yok şahısın ama yine de alıştığımız hayata devam edebiliyoruz, ya daha ne!

Aileler desek, köstek bir kenara hep destek, iki zıt olsalar da bu yuvaya bir fitne sokmazlar, en azından bilinçli olarak.

Ama taa en başında sokuldu bekar görümcem ile.Ya da sürüneyim, gebereyim, bir kadın olarak erkeğe kulluğu köleliği benimsemiş bir aile ne kadar bile isteye zehir saçmazsa, o kadar işte bizimkisi de.

Ama kendi ablaları el üstünde tutulmalı, sabah akşam gezmeli, arabaları daima kapıda olmalı, kuaförden çıkmamalıdır.
Benim senede 3 kere saç boyatmam kavga sebebidir bu yaşadığımız hayatta.

Siz anlayın saçmalıkları...
Neyse, meseleler bunların hiçbiri değil aslında.
Ben narsist, empati duygusundan yoksun, vicdansız, dili zehir saçan, hayatı sadece kendi ve ailesi ile örülü, güçsüz, erkek olmaktan bihaber bu adama evet demişim zamanında.
En güzeli onun olmalıdır, en iyisi, herkesin imrendiği, kolay ulaşılamayan şeyler.
Millet bakıp vaayy demelidir edindiklerine.
Şimdi anlıyorum ki, bu yüzden kurbanım ben bu evlilikte.

Hayatında başına gelebilecek en güzel piyangoyu, başkasına yar etmemek için çıkmışız bu yola.
Her kavgada bu evi babam aldı defol git sadece kıyafetlerini alabilirsin diyen, çalışmak istediğimde yine para ve iş yüküyle tehdit eden, düğün takılarımızı taa en başta satıp getirme koşuluyla alıp senelerdir ne yaptığı bile belli olmayan, yaşadığımız hayata göre bana adeta sadaka verir gibi ihtiyaçlarımı karşılayan, ailesine kul köle olsam ‘mecbur yapacaksın zaten’ anlayışı ile beni paramparça eden, evlendiğimiz günden beri uykuyu sevişmeye tercih edip, ayda en fazla 3 kere hanımına yaklaşan ama el içinde görseniz ‘aşk böceği’ olan, dağa taşa elaleme bana aşkını ilan eden, öven bu adam; evde senin bedeninin her yerinden iğreniyorum, gözlerimi kapayıp başkasını hayal ediyorum diyor.

Sanki beni çöplükten çıkarmış da, hayır işlemiş bir görüşe sahip.
Oysa ki, maddi, manevi, fiziki, kültür, görmüş geçirmişlik olarak beni o adamla kıyaslamak, hayatta yapabileceğiniz en büyük adaletsizlik olur.

İkimiz de eğitimli, düzgün çevre ve meslekleri olan, baktığınızda ‘insan’ denilecek kişilikleriz.
Ama beraberken yaşadıklarımız gerilim filmi sahneleri, zihnimden silinmeyen.
Benim dilim çok sivri ve kışkırtıcıdır, can acıtacak noktayı bilirim ama asla yalan bir şey söylemem.

Adama erkek misin diyorum, bu yaşta hala babanın parasıyla bu evi geçindirip, ev alışverişini bile babana hallettirip, başkalarının her türlü işine koşup, evde biri hasta olunca hastaneye götürmeye bile üşenip, karına bir erkek olarak yaklaşmayıp bir de kocalık taslıyorsun diyorum, seni görünce midem bulanıyor, evi temizlemeyi, çocuk bakmayı beceremiyorsun, ayı gibi oldun yata yata, şuna bak insan mısın sen, kadın diye seni seçen kafama sıkayım, birkaç sene şu çocuklar için sana tahammül ediyorum sadece diyor.


Söylenen sözler o kadar bayağı, bel altı ki; yazarken bile elim gitmiyor.
Ama benim sözlerim yalan değil, tam tamına gerçekler.

Onunkiler ise köleliğe başkaldıran birini psikolojik olarak bitirip, boyunduruk altına alma çabası.
Ne kadar sağlam bir psikolojim varmış ki, bir ruh hastasına tahammül edip hala akıl sağlığımı koruyabiliyorum.


Ne duruyorum daha değil mi?
Nasıl içim alıyor bu hayatı...
Ben olgunlaşmayı bekliyorum herhalde.

Çocuklarımın biraz büyümesini, kendime ayırdığım zamanın artarak bir şekilde hem mesleki hem de ruhen olgunlaşabildiğim günlerde, tırnağını istemeden bu işi 2 dakikada bitirebileceğim günleri bekliyorum.

Çünkü öyle utanıyorum ki yaşadıklarımdan.
Başkası olsa çeker, kurtarır evimi açarım ona.

Benim gibi bir kadın, bunları yaşamaya ve dillendirmeye hazır olamıyor ne yaparsa yapsın.
Babam, ailem öğrenirse kahrolurlar üzüntüden.
Sosyal çevremiz, arkadaşlarımız...
İnsan içine çıkacak yüz kalmalı bende.
Çünkü başı bu kadar dik bir kadının, böylesine iğrenç hayata nasıl tahammül ettiğinin konuşulması, beni hepsinden daha fazla yorar.

Şuan açarsam o davayı, çocuklarımın hakkı için işler iğrençleşecek, yatak odasına kadar kusur göstermek zorunda kalacağım diye çok korkuyorum.


Elalem meselesi değil bu.
Çünkü yaşadıklarımı dillendirmek, gerçek olduğunu yüzüme vuracak ve en kötüsü ben kendime acıyacağım.

Yaşadığım psikolojik, ekonomik şiddetten dimdik hem de kendi imkanlarımla çıkma arzusu benimkisi.
O günleri anmayıp, sadece sonradan olmayı hayal ettiğim kadın olarak bu saçma düzene nokta koymak bir nevi.


Ve yine belirtiyorum, sizlerden bir yorum, düzeltmek için fikirler beklemiyorum çünkü düzelmez.
O bir ruh hastası, şekerliğin kapağı açıktan beni kadın olmamakla suçlayacak kadar.

Bu yazı bir duygu dökümüdür, her anlamda dik bir kadının bile böyle bir şeye tahammül edebilmesinin altında yatan sancıları kendine açıklamasıdır.
Ve eğer bir gün sağlıklı irdeleme yeteneğimi kaybeder, o adamın beynimde açmaya çalıştığı hasarlara yenilirsem, kendime kanıtımdır bu yazı.

Kusurumun, o adama kusursuzluğumu hatırlatmaktır.
İçerikte maddi anlamda belirttiğiniz hususlarda epey tezatlıklar var ama sadece iç döktüğünüzü söylediniz zaten ..
 
X