Hanımlar, sakin. Ben olayı üstten anlattım; gelinimiz hastaneye ilk kez yatmadı. Daha önce kardeşim başka bir hastanede refakatçi olarak kaldı. Bu hastanede ise hastane değişikliği yapıldı ve erkek refakatçi alınmadı. Ameliyat giriş–çıkış ve sonrasındaki saatlerde hep oradaydı. Bu arada dürüm bana alınmadı; kayınvalidesine alındı. Kayınvalide her dürümü beğenmediği için istediği özel dürümü arattı. Tam eve gelmişken, araba arkasında unutulanlar için tekrar geri döndü. Buraya kadar böyle.
Evet, diğer gün işi vardiya uykusunu alamamıştı, ondan yorgunluk vardı. Kalkamadı. Benim “bir şey olmaz” dediğim yerlerin açıklaması ise şudur: “Eşinle aranı iyi tut; eşle yapılan kavgadan zarar yok. Sen kayınvalidene bakma.” Aynısını kardeşime de söyledim.
İkinci, yani demediğim laf üstüne; kayınvalide babamı arayıp “tehdit etti” diyor. Ağlamaklı bir ses tonu ile… Ses kayıtlarında ise benim kadınlığıma kadar laf edildi. Gelinimize, eşim ile dertleştiğim ne varsa annesine anlatılmış. Annesi de “Kocan sana iyi yapıyor.” diyor. Yani konu kardeşimden çıktı; bana, bize döndü.
Anneme mesajlar atıp “geniş kadın” deniliyor. Gelinin abisi, benim diğer erkek kardeşimi arayıp “borcunuz var” diyor. (Evet, borç meselesi vardı, kapandı.) Ama “kapanmadı” deyip para miktarını söylüyorlar. Kayınvalidesi, oğlunun elinden telefonu alıp anneme hâlâ hakaret yağdırıyor. Gelin hanım da boş durmuyor; aynı şekilde o da eşine yazıp “annen böyle, şöyle” diye mesajlar atıyor.
Evet, herkesin annesi kendine özel ama gelin, annesinin dolduruşuna fazlasıyla geldi. Ben kardeşimi de uyardım: “Eşin şu an duygusal boşlukta; unutulur her şey.” dedim ama anne izin vermedi. Herkes yüz göz oldu.