Günlerdir son bulmasını en çok isteyenlerden biri olduğum halde, "Onu yıktı, bunu yaktı, devlete zarar verdi, bizi geri götürdü vs. lerin, kırılma noktası yaşayan ve bu fiileri aslen işlememiş olan gencecik insanlara fatura edilmesinin, büyük bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.
Evet, bu sonuç bir gerçektir. Ama bilançodaki (bu fiilleri işleyenlerin apaçık provakatif kişiler olduğu belli ayrıca) buna rağmen zarar birilerine yüklenecekse müşterek yüklenmelidir. Ve eğer böyle bir şey yapılacaksa, Sayın Başbakan'ın gerek bir ülke yöneticisi olarak, gerekse üslup problemi nedeniyle olayları daha da hararetlendirmiş olması ve süreci uzatması bakımından bu faturaya büyük ortak olması daha adil olacaktır kanısındayım. Ha, daha olayın başından tahmini hiç zor olmayan ve bir şekilde kendince nemalanmaya çalışanlara zaten değinmeye gerek yok.
Bu ülkede yaşanan küçük veya büyük tüm olumsuzluklarda vardığım sonuç neyse, gezi parkı eyleminde de yine aynı sonuca vardım kendi adıma.
Şöyle ki; Kim ne derse desin, ister kabul etsin ister reddetsin, Türkiye Cumhuriyeti, kuruluşuyla birlikte aynı zamanda kendine yüzyıllarca yetebilecek reçeteleri de hazırlamış olan büyük bir lidere sahiptir.
A partisi, B partisi, C partisi, X Başbakan, Y Başbakan, şu iktidar bu muhalefet ayırt etmeksizin söylüyorum hepsi için söylüyorum, "eğer yıllardır bu görüşler ve ilkeler iyi anlaşılmış ve uygulanmış olsaydı" kesinlikle ülkemizin ve hepimizin çok çok daha iyi yerlerde olacağı muhakkak.
Örneğin;
"Millete efendilik yoktur. Hizmet vardır. Bu millete hizmet eden onun efendisi olur."
Mustafa Kemal Atatürk
Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye muhalif değiliz. Biz sadece din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasde ve fiile dayanan taassupkar hareketlerden sakınıyoruz.
Mustafa Kemal Atatürk
Arkadaşlar ! Devrimimiz Türkiye'nin yüzyıllar için mutluluğunu üstlenmiştir. Bize düşen onu kavrayarak ve taktir ederek çalışmaktır.
Mustafa Kemal Atatürk
Sonuç olarak, böyle kutsal bir gecede hepimizin duaları yine hepimizin ve çoluk çocuğumuzun birlikte yaşadığımız- yaşayacakları kutsal vatanımız için, birbirimizle kucaklaşmak, sevgi anlayış ve hoşgörü içinde birbirimizi ve doğrularımızı dinleyebilmek, anlayabilmek, anlaşabilmek, neticede hepimiz için en doğru ve en faydalı olanda buluşabilmek üzerine olsun, öyle olsun ki -bu vatanı yönetmeye talip olan insanlar- da karşılarındaki halkın duruşunu her adımda bir kez daha düşünebilsinler, farkında olarak veya olmayarak yaptıkları hataları en aza indirebilsinler.
Yeni gün ve sonrası hepimiz için güzellikler ve hayırlar getirsin inşallah. Sevgimle
Bence artık konuları, yaşananları bireysel ele alıp alınganlıklar yapmak yerine geniş düşünmeliyiz, benim giyimim, benim alanım değil, bizim haklarımız, biz kimiz biz halkız, her renkten, her görüşten, ayrılmadan, birbirimizin haklarını savunup birbirimizin hakları için çaba sarf etmeliyiz, geniş düşünmeliyiz biz bugün mü bu hale geldik yoksa geçmişten itibaren miydi içimizdeki ateş?
arkadaşlar ordunun saçma sapan kuralları vardır.subay kızıyım. bende kampa girememiştim. nedenmi. tam komedi.Basortusu turban yahut tesettur ben pek fark gormuyorum. Amac saclarin boynun gozukmeyecek degil mi?
Benim dayim subay, kuzenimde deniz kuvvetlerinde.
Annem ordu evine girerken illa sacin gozukecek sekilde baglanacak diye direttiler. Bu iste kulliyen yalan dediginiz alinmama olayi.
Amacin inancin belli niye diretiyorsun? Dayim rica minnet iceri alabildi. Oda fazla orta yerde oturmamasi sartiyla. Yegeninin yemin toreninede katilamadi ayni gerekceden almadilar.
Neresi yalan?
ee pes budamı başladı.beni dün gizli numaradan aradılar.
RTERDOĞAN ve K.KILIÇTAROĞLU ile ilgili anket yapmak istiyormuş.
nereden arıyorsun dedim birşey söyledi anlamadım birkaç kere anlamadım dememe rağmen ağzında lafı yuvarladı
bende ankete katımayacağımı söyledim.başka aranan var mı acaba
sanırım dinin birleştirici özelliği bu olsa gerek.hangi din olursa olsun kutsallığı bu olsa gerek.Gezi Parki'nda bugún Kandil hazirliği var.Saat 21:00 de Kur'an okunacak, dua edilecek, Kandil simidi dağitilacak gelebilecek imkanı olsan herkesi bekliyorlar...
daha sonraki sayfalarda konu çatallaşmış biraz bumuydu değilmiydi diye ama ben senin yorumuna yorum katayım, demekki böyle hassas anlarda birileri yangına körükle gitmek için fırsat bekliyor. ajanlar cirit atıyorBu arada bahsi geçmiş.
Yeri gelmişken söyleyelim.
Ankarada direnişçilerin yaktığı iddia edilen ve medyanın bu şekilde servis ettiği TÜRK BAYRAĞI videosu;
Dolapderedeki pkk gösterilerinde çekilmiştir.
Tarihini hatırlarsınız.
2010.
DatluCadu,
endişelerini çok iyi anlıyorum, ben kapalı bir kadın değilim ama en yakın arkadaşım kapalı, biz birbirimizi giyimle fikirle değil yüreğimizle sevdik.
Alkol tüketmem, bir sigaram vardır onu da beni bırakmadan bırakmak istesemde irade işte( oruç tutar dua ederim, yasaklara da karşıyım, aşırı içip sağa sola zarar verip cana kastedenleri yasaklarla değil çok ağır cezalarla cezalandırsınlar, alkollü araba kullanma, tecavüz, hırsızlık vs toplum düzenini bozan hertürlü suç ağır yaptırımlarla karşılık bulsun ama o yaptırımlar toplumun her kesimine eşit olsun.
Günlerdir yaşadıklarımızı aslında tek bir siyasi değil tüm siyasiler düşünmeli, seçim zamanı sırt sıvazlayıp daha sonra halkın hak ve özgürlüklerini unutmamalı, oy aldığım benim diğerlerine arkamı dönerim dememeli, bu kalabalık tek birine değil hepsine mesaj olmalı. Ve bugün elele yürek yüreğe halay çekenler bu beraberliklerini unutmasınlar, giyim, kuşam, düşünce hiçbirşeyin önemi yok, önemi olmadığı görüldü de aslında.
Ne sen ötekisin ne ben.
Gün gelir farklı birileri seçilirse senin haklarına sahip çıkmak bizim vazifemiz.
mantığın ollmadığı yerde adalet aramak , mantığı olmayanalra bel bağlamakta bir o kadar saçma sanırımarkadaşlar ordunun saçma sapan kuralları vardır.subay kızıyım. bende kampa girememiştim. nedenmi. tam komedi.
kolumda ejder şeklindeki geçici dövme yüzünden. tam giriyorum asker bir dakika dedi. noldu dedim. kolunuzda dövme var dedi.
evet .var dedim. bu bir politik simgemi dedi. hayır ejder dedim. neden yaptınız diye hesap sordu. güzel diye dedim. siz giremezsiniz arkadaşlarınız girebilir dedi. 2 arkadaşım daha vardı. sabah kampa gideriz diye hazırlanmıışız. mayolar filan. siz gidin dedim. yok olmaz dediler. neyse aklıma geldi. karşıdaki eczaneye gittim. aseton ve pamuk aldım ve sildim. çıktı. askere geldim gösterdim. ve girdik.
bir subayın oğlunuda almadıklarını gördüm.bıyıklıydı. en komiği yukarı berber geldi ve adamı traş etti öyle girdiler.
almadıkları doğru. türbanlıyı. ha arada esnek olanlar vardır ama ben hayatım boyunca subay kampları ordu evlerine giren biri olarak bunları gördüm. kot pantalonla bir zamanlar geri dönen gençler bile. onların kurallar feci. katı. ve bu yüzden kartımın yenilenmesi lazım. girmem için. yıllardır yenilemiyorum. o yasaklardan gına geldi. oysa buradaki karpuzkaldıran kampı çok güzel. ama gitmiyorum. başka plajlarda denize giriyorum.
dipnot.
buralara girerken asla mantık aramayın. yoktur. :)
12 yıl geçti, bana kalırsa kaldırmamasının altında başka bir şey var :)
Hükümet sürekli dinden dem vurduğundan insanların zinayla alakalı yasayı sual ettiklerini düşünüyorum.
Alkol, sigara gibi kişisel tercihlerin zinadan daha masumane olduğunu da düşünüyorum aynı zamanda.
Ama genel çizgide bu fikrinize de katılıyorum.
Hükümetlerin insanların kişisel tercihleriyle bu kadar ilgilenmesi abesle iştigal.
Dini konulardan çıkalım, ban yiyip mapısa atılmayalım
şu an kamuda görevliyim,yaklaşık bir yıldır başörtülüyüm. takmak için kimseden izin almadım. sonra benim aklım bugüne kadar nerdeymiş dedim. bana bakan arkadşlarımdan bir kaçı benden cesaret alıp takmaya başladı. şimdi herkes başörtülü çalışıyor.sendikalar kıyafette özgürlük çağrıları yapıyorlar. burakın dileyen dilediği gibi gelsin, diyorlar. özgrülük bir toplum hareketidir. haklar verilmez alınır. ayrıca tavizde tavizi getirir. ayrıca bazı konuları bazı kalıplara koyup raflara kaldırmayalım, gün gelir lazım olur.
İnsan haklarına saygı duyan kimsenin baş örtüsüne karşı olacağını zannetmiyorum.
Ancak din her zaman siyasete alet edilmiştir ve edilecektir.
Ne zaman ki insanları dine göre yargılamayı, sevmeyi ya da sevmemeyi bırakırız işte o zaman gerçekten demokratik oluruz.
konu başörtüsü değil elbet. özgülük, haklar, suistimallr, dayatmalar, iletişim, üslub. başörtüsü bu üst kateogirlerin altındaki bir başlık sadece.bir tecrübe. umarım diğer sorunlarda bu konu gibi çözüme kavuşur. daha fazla yakılıp yıkılmadan, gençler daha fazla hayal kırıklığına uğramadan, ülke olarak daha fazla kaybetmeden.
yazmazsam, sinirim beni uyutmaz.
"baş örtüsü ile ordu evlerine alınılmamış! baş örtüsü ile çeşitli törenlere alınmamış... vs" külliyen yalan!
baş örtüsü ile olanlar değil, türbanlı olanlardı. ben anneannemi, tek bir şehirdeki değil, birden fazla şehirde ordu evlerine götürdüm. anneannemin BAŞ ÖRTÜSÜ nasıl anlatsam, kelebek şekli diyeyim, o şekildedir. kimse de çıkarın demedi, kimse de olmaz demedi.
aynı şekilde, yemin törenlerinde de bu uygulama vardır. saçını başını aç diyen yok, türban ile örtme, baş örtüsü olarak kullan denir.
içinde olmasam, yutacam yani.
bunu yazmayan olsa sasardim zaten.
neden gencecik bir kadin sizin babannenizin tarzi giyinmek zorunda olsun?
ayrica benim babannem cengelli igne kullanirdi, turban desem anlamini bilmezdi. basortusunun kelebek sklinde olmasi gerektigi kuralini kim koyuyor?
arkadaşlar ordunun saçma sapan kuralları vardır.subay kızıyım. bende kampa girememiştim. nedenmi. tam komedi.
kolumda ejder şeklindeki geçici dövme yüzünden. tam giriyorum asker bir dakika dedi. noldu dedim. kolunuzda dövme var dedi.
evet .var dedim. bu bir politik simgemi dedi. hayır ejder dedim. neden yaptınız diye hesap sordu. güzel diye dedim. siz giremezsiniz arkadaşlarınız girebilir dedi. 2 arkadaşım daha vardı. sabah kampa gideriz diye hazırlanmıışız. mayolar filan. siz gidin dedim. yok olmaz dediler. neyse aklıma geldi. karşıdaki eczaneye gittim. aseton ve pamuk aldım ve sildim. çıktı. askere geldim gösterdim. ve girdik.
bir subayın oğlunuda almadıklarını gördüm.bıyıklıydı. en komiği yukarı berber geldi ve adamı traş etti öyle girdiler.
almadıkları doğru. türbanlıyı. ha arada esnek olanlar vardır ama ben hayatım boyunca subay kampları ordu evlerine giren biri olarak bunları gördüm. kot pantalonla bir zamanlar geri dönen gençler bile. onların kurallar feci. katı. ve bu yüzden kartımın yenilenmesi lazım. girmem için. yıllardır yenilemiyorum. o yasaklardan gına geldi. oysa buradaki karpuzkaldıran kampı çok güzel. ama gitmiyorum. başka plajlarda denize giriyorum.
dipnot.
buralara girerken asla mantık aramayın. yoktur. :)
Ya kimse sordu mu bilmiyorum da türban ile başörtüsü arasındaki fark nedir ? yani türban ne oluyor başörtüsü ne oluyor ?
benim annem iğne ile tutturur başörtüsünü, bu şimdi ne ?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?