bugün şöyle birşey söylemişti başbakan eylemciler gelsin konuşalım diye.eylemlere değil gelin bana söyleyin gibi birşey dedi.yani bir ışık yaktı.
malesef masum gezi eylemcileri gitti yerini kendi çıkarlarını düşünen bazı eylemciler geldi.bir sürü düşünce savunan eylemciler görüyorum orada her telden.başbakan ortalığı karıştırdı oldu.tarihe de türk baharı diye mi geçecek acaba ?yaşananlar çok üzücü.
ayrıca tarih tekerrürden ibaret.
Bu arada bir sonucunu daha yazayım, yine sevgilimden öğrendim.
Kendisi İstanbul'da yaşıyor ve oralarda komşuluk ilişkileri yokmuş pek. İnsanlar hep şüpheyle yaklaşırlarmış birbirine.
Bir kaç gündür inanılmaz bir anlayış ve dayanışma içerisinde olduklarını söyledi. Bizim mahallede park kavgası çok yaşanırdı hele arabaların bribirlerine yol verdiklerini görmedim. Kaç gündür herkes birbirine yol veriyor, herkes birbirine gülüyor, herkes çok anlayışlı.
Buyrun burdan yakın
Bu anektodu paylaşmam lazım.
Başbakanı karşılmaya giden topluluğa Gökçekin kanalı olan beyaz tv muhabiri mikrofon tutuyor ve teyze diyor ki;
-Kılıçdarıng arkasındayık :)
koptum yemin ederim. Garibim teyzemi tolayıp gelmişler :) Kimi karşıladığından haberi yok.
ben sol görüşlü bir ailenin çocuğu olarak büyüdüm. ama evimizde siyasi konuşmalar olmamasına özenle dikkat ederdi ailem.
çünkü 12 eylül 1980 ihtilalini görmüş sonrasındaki sancıları çekmiş bir anne babaya sahiptim.
babam istanbul annem karadenizin bir doğu şehrinde yaşamış olmasına rağmen anlattıklarını dinlerken
ikisinin gözlerindeki tarifsiz acı ve üzüntü aynıydı.
kaybedilen arkadaşlar, işkenceler, hatta yurdu terk etmek zorunda kalmalar..
ikisi de çok fazla anlatmak istemiyor üzerinden 30 küsür sene geçmesine rağmen hala unutamamışlar yaşadıklarını
tek söyledikleri var hem fikir olararak; bölünmüştük ikiye sağcı ve solcular diye... lazım gelen birleşmekti halbuki..
şimdi söylemeye çalıştığım şu. ülke bir kaosa gidiyor. bu kez mesele sağcı, solcu meselesi değil.
ayrışma sadece iktidarın bahsettiği %50.. ( kaldı ki kendisine oy verenlerin bir çoğu artık desteklemiyor kendisini )
öte yandan ciddi bir birleşme ve bütünlük var.
yıllardır tesettürlü çok sevdiğim dostlarım oldu. kamusal alanda baş örtüsü özgürlüğünü hep destekledim ve destekliyorum. siyasi ranta ve siyasi sembole alet edilmeye çalışılsa bile. çünkü benim için insanların özgürlüğü esas. birilerinin menfaati değil.
iktidar partisine oy veren çok fazla tanıdığım insan var. ama bakıyorum bugün çok büyük bir kısmı iktidarı benim kadar sert eleştirebiliyor. çünkü bencil değil, çünkü ayrışmak istemiyor. çünkü biliyor ki ayrışmak değil mesele. bütünleşebilmek... özgürlükler konusunda benimle hem fikirler.
karşıt fikirlerde olabilir, aynı fikirde olmamız gerek değil, düşünmek, sorgulamak yeterli.
eşim sağ görüşlü, üstelik cemaate yakınlığıyla bilinen bir yayın organında görevli. iktidara ve başbakana sempatisi olduğunu biliyorum.
kaldı ki ben de kendisine sempati duyardım bir zamanlar oy vermediğim halde, sadece bir kasımpaşalı olarak..
iktidar partisi kollarından gelen mesajlardan birisini eşimin telefonunda kendi gözlerimle görüm. güldük sadece, hem de çok güldük, öyle böyle değil. bu ülkede gündoğana gel diye twitt atmak gözaltı sebebi, havalimanına gel diye mesaj atmak serbest. işte ileri demokrasi:)
eylemi başından beri destekliyorum. her gün olmasa da gitmeye çalışıyorum. kendim bir siyasi parti seçimim olmasına rağmen partiler üstü bir destekle yaklaşıyorum olaya. sempati duyduğum partinin bayrağı vs prokovatif eylem altında değil. zira muhalefet görevini yerine getirebilmiş olsaydı milyonlar sokaklara dökülmeyecekti. onun için a partisi ya da b partisinin nemalanma çabaları sadece gülünç ve acınası geliyor bana.
"En tehlikeli insan tipi; az anlayan, çok inanan insandır." demiş Anton Çehov. inanmak için ikna olmalı, araştırmalı. liderlik bölmek, ayrıştırmak değildir. bu ülke özgürlükleri konusunda başkalarının aldığı kararlardan fazlasıyla zarar gördü geçmiş süreçlerde. marifet olan kalan diğer kesimin de desteğini alabilmektir. aksi taktirde lider değil böyle diktatör damgası yersiniz.
çok zor değildi milyonları yatıştırmak, tepkileri değerlendirip uzlaşabileceğimiz ortak bir karara varabiliriz demek.
ama kendisi bu ülkenin bölünmez bütünlüğüyle çok fazla ilgili değil görüldüğü üzere. ateşe körükle gitmeye devam ediyor.
etsin bakalım, tarih onu bakalım affedecek mi? yıllar sonra kendisinden nasıl bahsedelecek..
işte bu sözde gövde gösterisinin özeti neyin peşindeler ciddi bir kesim farkında değil
İnsanlar geçmişten ibret alabilselerdi tarih tekerrürden ibaret olmazdı.
haklısın bu eylem i devam ettirenler geçmişten ibret alsaydı üç can ve onca yaralı olmazdı herşey tadında bırakılırdı ....
aaaaa esnaf ın dükkanları zarar görmezdi ,araçlar kullanılmaz hale gelmezdi.yağmalama olamazdı
Ben insanlar dedim ama, eylemciler demedim. Geçmişten herkesin ibret alması gerekir başbakanı bundan tenzih edemeyiz.
Misal kendisi de gelmiş geçmiş liderleri inceleyebilir. Uzun süre liderlik yapmış insanların nasıl diktalaştığını ve sonlarının ne olduğunu görebilir, ona göre davranabilir.
Söylediğimden bu sonucu çıkartıyorsan sen de başbakanı insandan saymıyorsun demektiraşk olsun eylemcileri insandan saymıyor musun ?
Resmen Allah söyletmiş Ayarlasan olmaz bu kadar. İnanın derdim kılıcdaroglu falan da değil devlet bahceli de dese yine gülerdim
ankaranın bazı semtlerine 24 de kadar çalışması gereken belediye otobüsü saat 22 den sonra çalışmıyor ? dün bu yüzden eve gidemedim. 2 saat dışarıda kaldım. nasıl bir zihniyetse engellemeye çalışıyorlar.
Eki Görüntüle 731284
Sivas'ın İmranlı ilçesine bağlı Arık köyünden de destek var. İlginç olan köyün nüfusunun sadece 52 olması, çok şirinler
Tayyip Erdoğan ı karşılayan 40 kilometrelik konvoyu gördünüz inşallah. Millet doğruları görüyor her şeye rağmen.
Söylediğimden bu sonucu çıkartıyorsan sen de başbakanı insandan saymıyorsun demektir
Canım esenboğa-merkez arası 25 km yalnız
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?
We use cookies and similar technologies for the following purposes:
Do you accept cookies and these technologies?