Gezi Parkı eyleminin sonuçları ;

Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Abdullatif Sener : Dis politika / ic politika felaket ekonomi felaket ekonomi yazarlari iktidarin verdigi rakamlar uzerinden yorum yapiyor

Ekonomi yazarları nerden nasıl yorum yaptıklarına bir örnek, birkaç gün önce redhack egemen bağışa ait bir belge yayınladı. Adam resmen millete rüşvet/ sus payı/ yalan haber yap artık ne dersen, diye hesaplarına para aktarmış. Gazetelerde çıktı, yalan diyenler arşive baksınlar.
En çok kimlere vermiş. Tabikiiii ekonomi haberi yapan cnbc-n gibi kanallara. Eee karşılığındada gelsin yalan dolan, ekonomiden ordan burdan iyi haberler.
 
Kendi kendime sus mune telkini veriyorum ama susamıyorum
Şimdi demezler mi adama el ele yürürken niye sustun? Şimdilerdeki çıkışın niye? Düşündürücü çok düşündürücü.

Aslında Abdüllatif Şener'in bu tarz çıkışlarını eskiden, açık oturumlarda çok duyardık. Sivri çıkışlar yaptığı için tv programlarına davet edilmediğini düşünüyorum. Malum bütün medya kanalları tek elden yönetiliyor.
 


cepten kredi mi?
öyle pat diye vermiyorlar ki.
Hemen cebine kırmızı halı serdim gel al mesajı gelmez.
Gel görüşelim nesin kimsin araştıralım derler önce.
Sonra gider alırsın.o da onay çıkarsa.
 
Kendi kendime sus mune telkini veriyorum ama susamıyorum
Şimdi demezler mi adama el ele yürürken niye sustun? Şimdilerdeki çıkışın niye? Düşündürücü çok düşündürücü.

Valla baya saydırdı bu yazdığım hafif bile kalır yani Başlarda Tayip Erdoğon bizim düşüncelerimize önem verirdi dinlerdi sonra değişti bu dedi danışmanları Hitlerin propaganda tarızını örnek alıyor gibisinden bişey dedi bende sonradan dinlemeye başladım konuşmayı
 

45 milyon icra dosyası olduğunu duydum.
 
reklam da hiç öyle demiyor ama :) yastık altı yaptım al bu da şartı şurtu diyor hiiç gerek yok diyor


ayrıca maaş hesaba ek hesap koyuluyor ben onay vermeden !!!!!!!!!!!!

biz kredi kartı limiti ile banka maaş ek hesap kredi limitini düşürmekten yorulduk banka yükseltmekten yorulmadı .....
 

O klimayı kışın da ısıtıcı olarak kullanıyorlar.
 
cepten kredi mi?
öyle pat diye vermiyorlar ki.
Hemen cebine kırmızı halı serdim gel al mesajı gelmez.
Gel görüşelim nesin kimsin araştıralım derler önce.
Sonra gider alırsın.o da onay çıkarsa.

Doğru valla, bırakın kredi çekmeyi, kart talebi bile kolay kolay onaylanmıyor, adıma hesabım var diyerek bankaya gittim k. kartı talep ettim, cevap ev kadınısınız yav aktif bir hesabım var nasıl olur x hanım, bordro vs gösteremezseniz kart veremiyoruz.
Eh peki iyi günler, beni kaale almadılar yahu
 
cepten kredi mi?
öyle pat diye vermiyorlar ki.
Hemen cebine kırmızı halı serdim gel al mesajı gelmez.
Gel görüşelim nesin kimsin araştıralım derler önce.
Sonra gider alırsın.o da onay çıkarsa.

Artık kredi notu denilen bir sistem var mesela tüm bankaların havuzu gibi birşey kişilerle ilgili kredi kartını düzenli ödemiş mi daha önce ki kredi çekmiş mi düzenli ödemiş mi, maaş durumu gibilerinden br çok faktörden kredi notun oluşuyor puanın yüksekse hemen onay gelebilir mesela ama kötüyse kredi kartı bile vermeyebilirler kredi notunuzu da öğrenebilirsiniz
 
Son düzenleme:
ülkemizin şu an içinde bulunduğu kargaşadan bu gezi saçmalığınadireniş demek istemiyorum:)destek veren herkes sorumludur...sandıkta kaybedıceklerını bildikleri için sokaklara döküldüler taksimden hiç bu kadar nefret etmemiştim...
 

İşte herkese şeker dağıtır gibi kart ve kredi vermiyorlar, bir gelirin olmalı, banka geçmişin araştırılıyor, kart ve krediler AB süreciyle alakalı olabilir mi?
Hani ekonomimiz iyi, insanların gelir durumu iyi diyebilmek için, bilmediğimden soruyorum:44:
 
Taksimden döneli bi yarım saat filan oldu, aşırı yorgunum, daha sonra bir ara Gezi Direnişi'nde yabancı politik güçlerin etkisi, Kürtlerin tutumu, ulusalcıların ve RTE'nin tutumu, LBGT'Lerin bakış açısı vs. üzerine kendi nacizane teorilerimi yazmak isterim şuan sadece sıcağı sıcağına günü ve 13.günden çıkardığım kişisel ve daha magazinel sonuçlardan bahsedicem.

Öncelikle Beşiktaş-Gezi arasındaki barikatlı yol, turistik bir alana dönmüş durumda, Herkesin elinde bir fotoğraf makinesi, yaratıcı duvar yazılarını barikatları vs. fotoğraflıyor. İşportacılar maskeden sonra şimdi de renk renk sprey boya satmaya başlamış :) Hatta barikatların bir kısmı, direniş hatırası fotoğraflar için arka fona dönmüş, üzerlerinde İsyan hatırası, Gate of freedom yazan barikatlarda fotoğraf çektirmek için sıraya giriyor insanlar. Bu noktada benim çıkardığım tek sonuç fotoğraf çekmeyi zerre beceremediğim oldu gerçi, o kadar renkli bir atmosfer vardı ki bugün gezide, çektiğim fotoğraflara bakıyorum hiç biri yeterince iyi anlatmamış gibi geliyor.

Taksime doğru çıktıkça taksim komünü pankartları başlıyor. Gezi parkında çevreden duyduğum birkaç söz 'Bak işte herşey bu çadırları yakmalarıyla başladı' -onlu yaşlarda oğluna gezi parkını anlatmak isteyen anne, 'Normalde hiçbirşey için bu kadar yürümem ben' -20li yaşlarında bir genç, Taksimin özgürlüğünden bahseden ortayaşlı adamlar, Ortadaki yemeği, kitabı, sigarayı dahi isteyen versin, ihtiyacı olan alsın diyerek paylaştırmaya çalışan insanlar ve - halk olarak yağmaya biraz meyilli olduğumuz, avm kampanyalarındaki izdihamlardan belliyken, orda herkesin, herşeyi sadece ihtiyacı olduğu kadar alması, ortak kullanılan kaynakların herkese yetip artması.

İnsanlardaki o umutlu, keyifli hafiften de gururlu hava,alandaki insanların birbirine karşı hissettiği tuhaf bir iyimserlik ve güven, alandaki insanların yardım etmeye ve yardım kabul etmeye fazlasıyla açık olması. Kolektif bir biçimde oluşturulan Direniş Müzesi, Gezi Bostanı, Kütüphanesi, Marketi, Kahvesi. Bence bi gidip görseniz o hava sizinde hoşunuza giderdi.

Yalnız rahatsız edici bulduğum bir konu, seyyar satıcıların sürekli alandan çıkarılmak istenmesi, ben ilk başta sivil polis olmalarından korkuyor insanlar diye düşünmüştüm, çünkü cidden saçma boyutta bir tepki var onlara karşı, meğer olay gezi parkının ihtiyaçların tamamen parasız karşılandığı bir komün olmasını istedikleri içinmiş, bana göre çok gereksiz bir tepki, nedenlerini açıklayıp, parkı ziyarete gelenlerden ve orda bulunanlardan park içinde alışveriş yapmamalarını talep etmek yerine seyyar satıcıları çıkarmaya çalışmak.
 
Son düzenleme:
Olaya bankalar millette para olduğu için kredi kartı veriyodan daha geniş bi açıyla bakmak lazım.
10 sene önce millet cebinde ne varsa onu harcıyodu,gerekirse eşten dosttan alıyodu,ayağını yorganına göre uzatıyodu.
Bankalar kredi kartı dağıtmaya başladı.Çevremde maaşının 5-6 katı limiti olan 3-5-10 kredi kartına sahip insanlar mevcut.Belki herkeste böyledir.Bu banka senin ödeyip ödemeyeceğini hesaplamaz.Aksine ödeyemezsen,faizdi ücretti işletir de işletir.5-6 katına çıkan borçlar biliyorum.
Uzun hikaye gece gece toparlayamıcam ama kapitalist sistem borçlandırır.Sistem böyle döner.
 
Son düzenleme:

reklam o reklam.
Adamın 3-5 dk sı var yaptığı dolandırıcılığı mı anlatacak?

Ayrıca en basitinden rimel reklamında ki modelin gözünde at kuyruğu gibi takma kirpik var ama ne hikmetse rimel yapmıştır onu.

Ha bir de eğer yakalarsan aşağıdan uçan süpürge hızında not geçer modelimizin kullandığı takma kirpik sonucuna göre diye.
Tabii yakalarsa
 
45 milyon icra dosyası olduğunu duydum.



Merhaba

Bu bilgiye teşekkür ederim, özellikle araştırmadığım için bilmiyordum...

Fazlasıyla yeterli zaten, çok da uzaklara gitmeye veya çok karmaşık iktisat formüllerine kafa yormaya da gerek yok gibi görünüyor durum.

Sadece yakın çevremiz, tanıdıklarımız, arkadaşlarımız ve hısım akrabamızı, kendimizi bile gözden geçirmek doğru bir fikir vermesi bakımından yeterli sanırım.

İş bulmakta (şartları veya gelirleri ayrı bir konu olsa da) sıkıntı yaşanmayan iki meslek grubu; Doktorluk ve Avukatlık...

Bu durum, aynı zamanda "ülkemizde sağlık ve hukuk konusunda çok iyi olmaktan ziyade, ne kadar çok sorunumuz olduğunun da göstergesi değil midir?" bence öyle...
 

yani işte benimde anlattığım buydu yani adam önce bir araştırıoyr.
Oradan onaylandıktan sonra alırsın veya alamazsın.
Yani herkese hayrına para dağıtmıyorlar.
 
Eğer bir şeyleri değiştirmekse niyetiniz, önce kendinizden başlarsınız. Saçınızı değişik kestirir ya da boyatırsınız. Sonra varsa imkânınız alışverişe çıkar üstünüze başınıza yeni bişeyler almak istersiniz. Neden? Çünkü yapılan araştırmalar, insanların acılarını unutmak istediklerinde değişiklik yapma ihtiyacı hissettiklerini söylüyor.
Şimdi ne var ki bunda diyeceksiniz? Haklısınız da, sıkıntı şurada başlıyor: Üzerinizde hiç nakit yok. O ay harcama sınırlarınızı aşmışsınız. Fakat bişeyleri değiştirmeniz gerekiyor. Tek çare var. Kredi kartı. Alışverişteki en yakın dostunuz, ödemede en büyük düşmanınız.
Yanlış tanımladığımız için, yanlış kullanıyoruz her yeni şeyde olduğu gibi o'nu. Sanki daha sonra ödemek zorunda değiliz de, bankanın bize verdiği hediye çekini harcıyoruz. Evet. Kredi kartından anladığımız tam olarak işte bu. Alışveriş yaparken nakit ödeme rahatlığında sürekli bişeylere sarılıyoruz. Borçlar beş-on bin lira olduğunda, 'aaa.. Biz n'apmışız hanım' olur ve sanki o harcamalardan haberi yokmuş gibi bir ifade takınır ki suratına sormayın. o parayı elinden alıyorlarmış gibi sinirlenir bir de.
Kredi kartı, Üzerinizde nakit taşımamanız gereken durumlarda ve vadeli alışverişlerde nakit paranın yerini tutması için çıkarılmıştır. Yani sonuna kadar harcama yetkisi vermiyor bizlere. Hepimizin çevresinde vardır, kredi kartı borcu yüzünden eşiyle tartışan, haciz geldiğinde suçlu arayan ve asla bundan ders çıkarmayan tipler.
'E geçinemiyoruz kardeşim, mecbur harcıyoruz' diyenlerinizde olacaktır. Peki, o alım gücünüzün yettiği standartlarda yaşasanız olmaz mı? Paranız varsa vardır, yoksa yoktur. Ötesi var mı? Bankaların en çok kar ettiği ülkenin Türkiye olduğunu biliyor muydunuz? Bütün büyük bankalar Türkiye pazarına girmek için birbiriyle yarışıyor. Neden? Ödemelerimizi zamanında yaptığımız için, hizmete mi geliyorlar sanıyorsunuz? Tabiî ki de hayır. Bu kadar faiz ödemeye meraklı insanın olduğu bir yerde Banka sahibi olmak istemez misiniz? Valla ben isterim şahsen.
Kredi kartı olan arkadaşlarımla markete girdiğimde, çok şaşırıyorum hallerine. Marketi alacaklar ellerinden gelse. Ekstreler geldiğinde de sızlanıp duruyorlar. Marketteki saltanat, bankada mahkûmiyete bırakıyor yerini.
Kendimize çeki düzen vermeliyiz arkadaşlar. Kendini düşünmeyeni, kimse düşünmez. Artık arabesk edebiyatıyla her şeyi devletten beklemekten vazgeçip, kendi bütçemizi oluşturalım ve bu çerçevede harcamalarımızı kontrol altına alalım. Kendimizi dev aynasında göstermek, bize bişey katmaz. Aksine çok şey kaybettirir. Birileri sizin hakkınızda iyi konuşsun diye kendinize eziyet etmeyin. Yazık
Benden söylemesi. Kart her zaman cüzdanınızda olacaktır. Kullanırken bir kez daha düşünürsünüz umarım...

alıntı
 

Zannetmiyorum canım tüm dünyada kredi notu uygulanan bir sistem bankaların işini daha kolaylaştırmak için olduğunu biliyorum ben yoksa her başvuran kişiyi ayrı ayrı her banka araştıracak geriye dönüp bakacak derken krediyi falan alma süreci çok uzar
 


Sevgili Mune

Eminim o adamcağız da "hesabını kitabını bilmeden gereksiz harcamalar yaptığı için değil" pek çok insan gibi, eli ermediğinden ihtiyaçlarını karşılamak için, zorunlu olarak" bu yola başvurmuşlardan biridir muhtemelen. Hakikaten üzülmemek mümkün değil gerçekten...

Allah herkesin yardımcısı olsun.
 
Durum
Mesaj gönderimine kapalı.
Bu siteyi kullanmak için çerezler gereklidir. Siteyi kullanmaya devam etmek için onları kabul etmelisiniz. Daha Fazlasını Öğren.…