Aynen bende artik birseyleri aciklamaya calismak, insanlarin sakinlesmesini istemek ve gecmisle birlikte bugünün degerlendirilmesini anlatmaya calismaktan yoruldum.
Alkol yasagi diye basbas bagirilan seyin yasak degil düzenleme oldugunu,
bircok ülkede bu düzenlemelerden daha sert düzenlemeler oldugunu anlatmaya calismak.
Dikkatinizi cekerim bu ülkeler dini islam olan ülkeler degil.
Rusya, isvec, norvec, fillandiya, hollanda, danimarka, ingiltere, italya, ispanya, litvanya ve daha bircok ülke.
22:00-06:00 arasinda alkol satisi yasak bircogunda, bircogunda sokaklarda icki icmek yasak, kimisinde cocuklarinda icinde oldugu faliyetlerde alkol satici ve tüketimi yasak.
Yani Türkiye nin müslüman bir ülke olmasi ve hükümetin muhafazakar olmasi bu düzenlemeleri özgürlük kisitlamasi yapiyorsa, diyecek sözüm yok benim.
" Basbakan daha ilimli olmaliydi" diyenler, olamazdi.
Eger sadece kanuni eylem hakkini kullanan ( yani aksama kadar eylemini yapip, aksam olunca evine dagilan) insanlar olsaydi sokaklarda, o zaman " evet ilimli olmaliydi".
Fakat yakip, yikan, proveke eden, " saldiracagiz ve hükümeti düsürecegiz, hükümet istifa" diyen insanlara ilimli yaklasmasi demek, bu isin cigrindan cikmasi demektir.
Basbakanin " rica ediyorum bitirin bu eylemi" demesini bile firsat bilip, akillara zarar istek maddeleri dizenler, eger Basbakan ilimli olsaydi ne isterleri acaba?
Gercekten hisr, kin, öfke insanin gözünü kör etmemeli.
Herkes sapkasini önüne koyup, olan biteni ve amacin ne oldugunu iyice bir düsünmeli.
Son düzenleme: